Kimi üniversitelerde 2 sene, kimi üniversitelerde ise 1 sene sürmektedir. 3 sömestr olanı yani 1.5 sene olanı da vardır. Almanca bölümler ağırlıklıdır. Ama ingilizce olan yüksek lisans programları da bulunmaktadır. Almanya'daki üniversiteler biraz öğrencilerini zorlarlar ama yine de keyiflidir. En azından benim yüksek lisans programı öyle idi. Ben Almanya'da yüksek lisans bitireli 10 sene oldu. Ama özlemiyor da değilim o zorlu ve güzel günleri.
Özellikle üniversitelerdeki başarıları gerçekten takdire şayan. Her yıl onlarca Almanya üniversiteleri, Dünyadaki ilk 500 üniversite listesinde yer alıyorlar. Üniversitelerde lisans eğitimi 3 yıl, yüksek lisans eğitimleri ise 2 yıl sürüyor. Ayrıca 3 yılda doktora bitirme imkanları var. Üniversiteler genellikle ücretsiz ama Baden Württemberg eyaletindeki üniversiteler dönem harcı olarak 1500 euro ücret alıyorlar. Münih Teknik üniversitesi, Berlin Teknik üniversitesi ve Heidelberg üniversitesi ise her yıl ilk 100 üniversite içerisinde yer alıyorlar.
Hakkımda yedi yıl önce bir entry girilmiş. Ben daha yeni görüyorum. Entrikalar rumuzum yıllar önce Prof. Dr. Mim Kemal Öke ve Erol Mütercimler'in ortaklaşa çalışması olan Demokrat Parti Dönemi dış politikasının anlatıldığı "düşler ve entriklar" adlı kitabından esinlenmişti. Sözlüğe üye olduğum zaman daha henüz Almanya'da master yaptığım ilk yıldı. Hey gidi güzel günler hey.
O kadar meşhur olunca sosyal medyada her klasik türk genci gibi beni de bir merak sardı. Damak zevkine güvenen bir gurme olarak tabi, Hemen atladım gittim. Fakat kelimenin tam anlamıyla sukut-u hayal oldu benim için. Bildiğiniz annemizin evde yaptığı kısırın daha koyu ve biraz yoğrulmuş hali. Yani bir esnafın sosyal medyadaki popülaritesi, aynı zamanda lezzetine de direkt yansıyacak diye bir kural yok.
desteklediğim projedir. Ama en son entry 23 ay önce, yani nerdeyse 2 yıl önce girilmiş. kendi alanım olduğundan mütevellit elimde siyaset bilimi ağırlıklı kitaplar mevcut. dileyen olursa değiş Tokuş yapabiliriz.
gerçekten allah için, hem dünyada hem ahirette mutlu ve mesut olmak için aile kurulmalıdır. doğru kişi ile yola çıkılmalıdır. Aksi takdirde, öyle mutsuz olunabilir ki, hapisten farksızdır.
edit : böyle bir entry bile eksi alabiliyorsa, hali içler acısı olanlar var demektir.
insanlar robot olmadıkları için pozitivist felsefe yaklaşımında bile olgular tamamen sabit değil. Bu yüzden fiziksel ya da muhayyel hiç bir ideal düşünceyi sabitleyerek hayata bakmak mümkün gözükmüyor.
Düşünceler bile sabitlenemez iken, ideal bir sevgilinin herkese göre aynı profilde olması beklenemez. Aynı ortamda, aynı düşüncelerle yoğrulmuş insanlara göre bile ideal sevgili modeli birbirlerinden tamamen farklı açıklanabilir.
Ama şahsi fikrimi beyan etmek gerekir ise ; aynı anda atan iki kalp iseniz ideal sevgili ile berabersinizdir. Aynı duayı edebiliyorsanız, aynı umutları besliyorsanız zaten ideal sevgili yanıbaşınızdadır. 35 yaşındayım, elbet bir gün bir ideal sevgili de beni bulur diye umut edenlerdenim. Kelimelerin ve kavramların önemini yitirmeye yüz tuttuğu siyah beyaz sunulan dünyada, tüm renkleri ideal sevgili ile birlikte görebilmek ümidi ile.
her şey iki 90 dakikanın, hatta belki 90 + 120 dakika sonunda belli olacak dediğim eşleşmedir. 2008 yılında kazanmıştık. 2015 yılında içerde kazandık, deplasmanda ise kelimenin tam anlamı ile elimizden kaçırmıştık. Neden tarih tekerrür etmesin. Hadi hayırlısı.
Sadece Bir sözlük kızına demeyelim de biraz daha genişletelim. Sevgiyi, saygıyı hakedecek ve yürek yüreğe sevecek birine şefkatle sarılıp uyumak isterdim. Açık bir itiraf oldu sanki.
Bu özellikler herkesin kriterlerine göre değişir. Mesela ben okuduğu kitabı bana anlatacak eş tercih etmek isterken, bir başkası 34 beden eş isteyebilir. Veya zengin bir eş de arayabilir.
Ama yine de aradığım temel özellikleri takdim edecek olsaydım :
Gerçekten sevgiye değer vermesi.
Anlayışlı ve hayatın zorluklarına karşı sabırlı olması.
imanlı, saliha bir hanım olması.
Mala,mülke,servete değil de ilim öğrenmeye ilgi göstermesi.
Güya aklı sıra eksiler almaya çalışarak kendini en ucuzundan gündem yapmaya çalışan yazar beyanıdır. 251 eksi alsan ne olur 1000 artı alsan ne olur. Bu ne kadar seviyesiz ve basit bir popüler olma çabasıdır. Boş işler müdürlüğünü bırakın.
Ağırlıklı olarak hem vatansever, hem mufazakar, hem safi Anadolu insanı figürünü temsil eden memleketimdir. Pestiliyle, kömesiyle ve döneri ile meşhur şehrimizdir. Fasulye bol yetişir, karadenizin denizi görememiş, az nüfuslu şirin kentidir.
Edit : arkadaş sadece memleketimizi tarif ettik. Eksilemek de ne oluyor. Ne içiyorsunuz siz? Metroda kimliğimi kontrol eden genç polis memurunun bile memleketimi görünce yüzü gülüyor.