geçerli sistemin insanı ne öldürmek nede sorgulamasına izin vermek üzerine kurulmuş olduğu gerçeği.
çalışarak geçen bir ömür, gündüz mesai akşam eve çok yorgun da değil ama yeni şeyler için enerjisi bitik dön.
televizyon izle uyu sabah tekrar işe git.
tatilini planla 1 hafta tatil yapabilmek için daha fazla çalış, 6 ay öncesinden planlanmış tatiline git planladığın tatili yap yeni bir şey olduğunda şaşır ve bundan şikayet et, spontane şeyler yaşama çünkü onlar yeni ve seni "sen olmayan" kendini keşfetmene yol açabilir.
birde bu günlük 8 saat çalışma standardını "insan hakları" olarak kabul et ki iyi ve güzel bir şey olarak gözüksün, 12 saat çalışmadığına şükret falan bu kadar saçma bir şey nasıl bir sistem haline gelebilmiş nasıl kabullenilebilmiş baya sosyoloji çalışılmış.
cebine 3-5 kuruş para girmiş maaşı ortalamanın hafif üstünde olan insanların bunları çok normal ve olması gereken bir şeyler olarak görmesi bile ne kadar çirkin bir düzende olduğumuzu ispatlıyor.
bu kitabı bugün bitirdim.
yeni okumuş olmaktan utanıyorum açıkçası çok daha önce okumuş olmalıydım gibi bir düşünce var kafamda.
kıyaslamak kötü bir fikir olsa da kişisel fikrim 10 sene önce okuduğum cesur yeni dünyanın daha başarılı olduğu yönünde.
10 sene önceki düşünce yapımdan da kaynaklanıyor olabilir tabi ki ve birde kafka - dava biter bitmez bu kitaba başlamış olmam ne kadar karamsar bir dönemde olduğumu da gösteriyor. aslında ikisi de distopya olsa da farklı kulvarları var neden hala kıyaslıyorum ki?
Gercekten bokunu cikartma durumu vardir. Herseyin fazlasi kotudur. Yine de duyarsiz insana gore tercih edilir. En azindan muhabbet edecek birseyler bulunabilir bu kisilerle. Dusundugu icin duyar kasiyordur sonucta dusuncesizlikten en az 10 kat iyidir.
Tam 1 sene once bu gece ilk defa opmustu cocuk onu hic beklemedigi bir zamanda basina gelivermisti. Konserdeydi alkolde almisti bolca, eve gidip arkadasiyla biraz muhabbet edip sabah istemeye istemeye ise gidecekti. Anlik gelen bir telefon, yardimci olabilme istegi ve tabi biraz sarhos nezaketi ile kabul etmisti arkadasinin yardim istegini. Evine gelmislerdi iki kisi biri arkadasi ve birde o kötü gün geciren güzel kadin. Cocuk bu yüzü bir yerden hatirliyordu ama sarhoslugu nereden oldugunu hatirlamasina izin vermiyordu. Kadin kotu gunundeydi ve cocuk eglenceli olmak gerekir diye dusundu hep beraber ictiler eglendiler de ciddi ciddi de konustular. Cocuk zaten defalarca nereden tanidigini sordugundan; hatirlamisti ve ona olamayacagi onunde engel oldugu soylenmisti ve cocuk kaderine razi olmustu taa ki o geceye kadar. O gece o guzel kadin o engelin kalktigini haykiriyordu. Cocuk net bir durum olmadigini farketmisti ama anlayamiyordu. O guzel kadinda onu ceken surukleyen biseyler vardi. O gece dizindeki kucuk guzel kadina bile hayran oldu dokundu bile o ufak sislige. Kadinin sesi onun icini isitmisti kulagindan kalbine giden uzun sicak bir yol cizmisti, o gece konserde dinledigi sarki olan "sen nereden ciktin?" Diye bagiriyordu kalbi. Kadinda bir sekilde karsilik verdi belki emin olmayarak belki cok isteyerek. O gece onu öpebilmisti cocuk. Cok mutluydu cocuk. Kadinda kötü gözükmüyordu iyi gibiydi. Iyi geldim diye dusundu cocuk ama o da bana iyi geldi dedi bu kadini tanimaliyim. Ise gitti cocuk kadin evde, geldiginde yoktu biliyordu zaten olmayacagini. Evde bir not aradi ama yanlis yerlere bakti yok sandi cok uzuldu. Belki utanmistir veya unutmustur diye arayip buldu kendisini ki kadinin soylemesi uzerine o notu buldu, cocuk o notu sakladi hemen. Evi toparlarken ilk ictikleri sarap siselerini de sakladi. Cocuk artik cok umitliydi. Tekrar gorustuler olmayacagini ogrendi cocuk, engel kalkmamisti ancak cocuk konustukca kadina sarhos oluyordu, bir kez daha optu ve vedalastilar. Kadin cok gecmeden aramisti cocugu ve ikisinin de anlamadigi bitirmek istese de bitiremedigi devam da edemedigi bir surec basladi. Beraberken cok iyi hissediyorlardi ve tek bildikleri buydu. Ve derin sessizlik geldi. Cocuk yanlislarini farketti kendine ceki duzen verdi. Gozden irak gonulden irak dusuncesine inandi baskalarina guldu, sevmeye calisti ve sonunda kimseye zarar vermemesi gerektigini farkedip yalnizliga burunmeye karar verdi. Gelseydi keşke çocuk ona sevgisinin sıcaklığını hissettirseydi, onun için neler yapabileceğini gösterebilseydi, tanımaya devam edebilseydiler birbirlerini, paylaşabilselerdi hayatı, canlarını sıkan şeylerden uzaklaşabilseydiler ve o huzuru birbirlerine tattırabilseydiler, çocuğun tek istediği hala buydu.. Biraz kırgındı sadece.
Devamini da yazdi cocuk ancak simdilik bu kadar yeter dedi, gozlerini kapatti. Gozleri doldu ozlemle ve sevgiyle ama acmadi tekrar ve sadece hayal etti. Hayal etti hikayenin guzel sonunu.
bir noktalama işareti olarak küfür kullanmaları.
ilk küfür etmeye başlanan dönemde oluyor bu ama zamanla kaybolması lazım bunu beceremeyen kalitesizdir bence.
keşke bazı orospu çocukları 2002 den beri hükümet olduğunun farkındayken izin verdiği terörün sorumluluğunu alsada bu çük kafalı kemalde onlarla beraber tarih olsa diye düşündürten sorgulama.
ben bu versusta büyük çelişkide kalıyorum gönlüm clinton diyor, özgürlükçü demokrat falan(amerikada ki özgürlükten bananeyse artık?) ama mantığım trump diyor. seçsinler bir beyin özürlü de birazda onlar düşünsün bakalım.
ayrıca işi daha ciddiye alacak olursak clinton olmaması gerektiği kadar destekçiyi birleştirdi ve sermayenin asıl istediği kişi olarak gözüküyor. trump seçilirse belki dengeler biraz oynarda partiler bi kendi eksenlerini düşünme ihtiyacı hisseder. ezilen bizlerde belki biraz nefes alırız.
Bir adamlar sarkisi.
Sarkida gecen "Saçı falan var böyle uzun" sözü heralde karsiliksiz sevgiyi beklentisiz sevgiyi anlatilabilecek en basit sözdür.
- seviyorum
-- neden abi?
- cunku saci falan var boyle uzun