sabah saatlerinde kent fm'de ab+ adlı programı sunan radyo programcısı. aynı zamanda stand up ve sahne gösterileriyle uğraşan bir adam.
radyo programında en az 25 kere "lezzetli" kelimesini kullanmaktan bıkmayan, usanmayan, sınırlı kelime haznesiyle komedyen olduğunu iddiaa eden bir adam aynı zamanda. gecenin bir vakti kendisini youtube mecrasında da yine bir şekilde komiklik yapmaya çalışırken görünce bir başlık açmak istedim.
genellikle bilmediği, hakkında bilgi sahibi olmadığı konularda eleştirmen rolü üstlenmesi de ne kadar cahil bir programcı olduğunu gözler önüne sermekte. bilgi fakiri olan bir komedyenin de gülünç duruma düşmesi cidden karizmasını yerle bir ediyor, izleyiciyi güldürmekten ziyade "başkasının adına utanmak" duygu durumu içerisine düşürüyor. ekşi sözlük hakkında yaptığı eleştiriler bir yana dursun, radyo programının gündelik konu başlılarını ekşiden çaldığı da oluyor. orijinallikten uzak, konu anlatımı gayet zorlama bir tip yani...
kendisinin komedyenlik konusunda pek bir yol alacağını düşünmüyor, bu yorumlarımı acımasızca yaptığım için kendisinden özür diliyorum. fakat ne derler? dost acı söyler hocam. yapacak bir şey yok.
"nice badireler atlatıp yıldızlara ulaşmak" anlamına gelen, şahsımın ilk olarak harper lee'nin bülbülü öldürmek adlı eserinde okumuş olduğu, latince cümle. günümüzde ise bir hayat mottosu. hatta benim de kullandığım bir hayat mottosudur.
cümlenin kökeni ise;
27 ocak 1967'de apollo1'in testlerinde meydana gelen elim kazada can vermiş olan 3 astronotun anısına 34 numaralı fırlatma üssünde şu şekilde yazılmıştır;
"başkaları yıldızlara ulaşabilsin diye fedakarlık yapan insanların anısına
ad astra per espera"
yıllar sonrasında ise bu cümle klasikleşmiş, bir nevi "gaz veren cümle" olarak tarihe geçmiştir.