Denizli merkezli bir organik bebek giyim markası. http://www.dotdotjr.com adresi üzerinden online mağazalarına erişim var.
Alerjik oglum için organik kıyafetler tercih etme bilincine erdiğimden bu yana ülkemizde gerçek organik kıyafetler bulmanın ne kadar zor olduğu gerçeğiyle yuzlestigim bir zamanda tanıştım kurucusu hanım efendiyle. Kendisi de alerjik bir bebek annesi olarak resmen bana arkadaşlık etti. Bilgi verdi, önerilerde bulundu. Bir de meslektaş çıktık kendisiyle ki bu mutluluğumu ikiye katladı.
Buraya bu marka hakkında yazmayı isteme sebebim ise ürünlerinden, samimiyetlerinden ve kalitelerinden de öte bir mesele. Bu markadan yaptığınız alışverişin %5'i her ay düzenli olarak hasta bir çocuğa bagislaniyor. Öğrenince gözlerim doldu.
Kapitalizmin esiri olmuş pek çok markanın aksine kazanırken fayda da sağlayalım derdinde olan insanları tanıdıkça inancım artıyor dünyaya.
Beni en çok annem eleştirdi bu hayatta. Rahmetli babamla bir araya gelip yaptığı da oldu bunu, onsuz da. Yaşım küçükken, sorgulamiyorken, anneme hep doğrulari söyler gözüyle bakıyorken ağır bir yük gibi taşırdım sırtımda o elestirileri. Yeri geldi aşırı elestirilmekten salak gibi oldum, yeri geldi kendimi herkesten fazla eleştirdim, yeri geldi haksizliklara sustum çünkü kendime değer vermez hale gelmiştim, yeri geldi isyan ettim.
Ama hep elestirildim. Çünkü beni en çok annem eleştirdi. Annesinin çocuğuna ettiğini başkaları etmekten çekinir mi?
Az önce eşim eve geldi ve 2 yaşındaki minik kuzum tüm gün benimle evde olmaktan sıkılmış bir halde babasıyla parka indi. Şimdi, koltukta oturmuş bunları yazarken benim canım oğlumun kahkaha sesleri geliyor parktan.
Bugün o da benimle birlikte bunaldi çünkü hayattan.
Annemden gormedigim şefkati kimi zaman oğluma vermekte zorlanıyorum galiba. Halbuki onu dünyadaki her şeyden çok seviyorum ama elim ayağım öyle kırık ki bu ara, oğlumla oynamıyorum,yüzüne gulumsemekten bile acizim.
Çok insan yaktı canımı. Annemin beni düşman bellemesi kadar can yakanini görmedim.
Sevmiyor beni sanki.
Halbuki çocukken beni seviyor gibiydi.
Ben seviyordum onu. Şimdi ise çok ofkeliyim. Anneler hata yapabilir ama hatalarından dönmeyi de bilmeleri gerekir.
Bazen bok gibi bir anne olabiliyorum. (Mesela bugün öyleydim.) Ama telafisi için başka bir gün çabalıyorum.
Annemden de aynısını isterdim. Yaptığı hataları kabul edip bundan sonrası için güzel şeyler yapsın... cok isterdim.
Bırakın o anneler kutsaldir zirvalarini. Kendimden biliyorum işte, bugün oğlum için kutsal olacak hiçbir şey yapmadım. Bugün anneligi beceremedim. Bazen bok gibiyim.
hayatıma 10 sene boyunca köpek gibi aşık olduğumu sandığım ama aslında hastalık derecesinde bağımlı olduğum biri girdi.
hayatıma aşırı yakışıklı, ne derse yapacağım, feci kültürlu ve gurur duyduğum biri girdi.
arkamdan ağlayani da oldu, acı çekeni de oldu, yalvarani da oldu, evimizi arayip bana olan aşkını anneme anlatani da...
köpek gibi aşık olduğum da oldu, dibimin düştügü de, severek ayrildigim da...
ama 30 yaşımda, tam da aşkın b*ktan bir şey olduğunu düşünmeye başladığım anda karşıma bir adam çıktı ki... önce sevmemek için direttim. yeri geldi denedim. bazen haksızlık ettim. bazen sabrini denedim. ne kadar kötü özelliğim varsa hepsini gözüne soktum. pes etmedi...
sevdim sonra ben de... ve bugün akşam fark ettim ki ömrümde ilk kez canım kanım olmayan bir erkeğin uzulmesine dayanamıyorum. o uzulmesin, o hep gülsün istiyorum. o benim ailem olsun, ben onun ailesi yuvası olayım istiyorum.
gözünden dökülen her damla yüreğime akıyor.
sevdim sandıklarım uzuldukce keyif alan, oh olsun diyen ben... dünya'nın en masum hissini yaşıyorum.
az kaldı dugunumuze. şefkat duyduğum o adamla 15 gün sonra inşaallah evleniyorum.
dua et be sözlük, ben artık mutlu olmak istiyorum.