burada önemli olan kriter olarak neyin alındığıdır. sen görmedin diye ay batmıyor mu? ayın batmasının veya doğmasının ne zaman görüleceği hesapla belirlenebiliyor. Allah teala rahman suresinde ayın ve güneşin bir hesaba göre olduğunu söylüyor. imsak vakti de aynı şekilde hesapla belirlenebiliyor.
ama burada diyanetin aldığı kriter yanlış. kuranda * beyaz çizginin* siyah çizgiden* gözlemci tarafından tamamen ayırt edilebildiği vakte kadar yiyin için deniyor. diyanetin ilan ettiği vakitte ufukta hiçbir aydınlanma yok! ilk aydınlanma ezandan 40 dk sonra başlıyor ve ayette belirtilen vakit 1 saat 10dk dan fazla bir zaman geçtikten sonra giriyor.
an itibariyle diyanete meydan okuyan hocadır. imsak vakti konusunda diyanete birlikte gözlem yapma teklifi sunmuştur.
cumartesiyi pazara bağlayan gece (yarın) 00.00 dan itibaren ışıktan arındırılmış ortamda birlikte gözlem yaparak kimin doğru söylediğinin açığa çıkması teklifine diyanetin icabet etmesi gerektiğine inanıyorum. hodri meydan!
eğer abdülaziz hoca yanlışsa diyanetin kaçırmaması gereken bir fırsat. imsak vakti konusunda haklı olduğunu gösterme fırsatı. ama diyanet yanlışsa * bile bile halkı yıllardır yanlış bilgilendirmesinin sonuçlarına katlanır. insanlar, diyanetin dini nasıl tekeline aldığını ve gecenin ortasında insanları nasıl oruca başlattığını görmüş olur. hadi bakalım diyanet! cesaretin varsa, kendi söylediğinin doğruluğuna güveniyorsan yapın şu gözlemi de herşey açığa kavuşsun..
An itibariyle diyanete meydan okuyan hocadır. imsak vakti konusunda Diyanete birlikte gözlem yapma teklifi sunmuştur.
Cumartesiyi Pazara bağlayan gece (yarın) 00.00 dan itibaren ışıktan arındırılmış ortamda birlikte gözlem yaparak kimin doğru söylediğinin açığa çıkması teklifine diyanetin icabet etmesi gerektiğine inanıyorum. Hodri meydan!
Eğer Abdülaziz Hoca yanlışsa diyanetin kaçırmaması gereken bir fırsat. imsak vakti konusunda haklı olduğunu gösterme fırsatı. Ama Diyanet yanlışsa * bile bile halkı yıllardır yanlış bilgilendirmesinin sonuçlarına katlanır. insanlar, diyanetin dini nasıl tekeline aldığını ve gecenin ortasında insanları nasıl oruca başlattığını görmüş olur. Hadi bakalım Diyanet! Cesaretin varsa, kendi söylediğinin doğruluğuna güveniyorsan yapın şu gözlemi de herşey açığa kavuşsun..
Süleymaniye Vakfı'nın yaptığı çalışmalar ve kutuplarda yaptığı gözlemler neticesinde çözüme kavuşturulan konudur. Böylelikle Allah'ın dininin evrensel olduğu da bir kez daha ispatlanmıştır. Kuranda namaz vakitleriyle ilgili tarifler -herşeyi bilen tarafından- dünyanın her bölgesini kapsayacak şekilde yapılmıştır.
Hikmet "doğru hüküm" demektir. Kuran'dan doğru hüküm çıkarma yeteneğine de hikmet denmektedir.
Allah gereği gibi çalışana hikmeti verir. Kime hikmet verilirse ona çokça hayır verilmiş olur. Bu zikri (bilgiyi) sadece sağlam duruşlu[9] olanlar elde ederler. (Bakara 2/269)
herşeyden şüphe edersen gerçeği sonsuza kadar bulamazsın. matematikte bile birşeyi doğru kabul edip onun üzerine diğer bilgileri koyarsın. hiçbirşeyi kabul etmeden nasıl düşünmeyi düşünüyorsunuz? tarihe de inanma, senin insan olduğuna da inanma, güneşin varlığına da inanma.. belki de hepsi senin hayalgücünden ibarettir.
insanlardan kimi allah'a sınırda kulluk eder. eline bir imkân geçse rahatlar; başına bir sıkıntı gelse yüz çevirir. böylesi dünyayı da kaybeder âhireti de. apaçık kayıp budur işte.
allah'ın yakınından, kendisine zarar vermeyecek ve yarar da sağlamayacak şeyi yardıma çağırır. işte bu, pek derin bir sapıklıktır.
zararı yararından yakın olan kişiyi de yardıma çağırır. o ne kötü bir veli ve ne kötü bir yandaştır.
allah, iman eden ve iyi işler yapanları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. allah, dilediğini yapar.
kim allah'ın, dünyada da âhirette de kendine yardım etmeyeceği kanaatine varmışsa bir sebebe tutunup göğe (allaha) yönelsin, diğer ilişkiyi derhal kessin ve baksın ki, bu yol kendini bunaltan şeyi gerçekten giderecek mi yoksa gidermeyecek mi? (hac 22/11-15
sen kendince bir önyargıyla olaya yaklaşıyorsun. ya bunu söyleyen çok güvendiğin ve kesinlikle yalan söylemeyeceğini bildiğin birisi olsaydı yine de "durumu kurtarmaya çalıştı" mı diyecektin? peygamberin söylediği şey olmayacak birşey değil ki. sen az ihtimal verdiğin için inanmak istemiyorsun o kadar..
bilgisizce atılan bir iftiradır. kuran'ın mucize bir kitap olduğunun farkında olmayan, kur'anda hiçbir çelişki olmadığını bilmeyen kimselerin yüzeysel ve önyargılı okumalarla yaptıkları değerlendirmelerdir.
o kitap (kur'an); onda asla şüphe yoktur. o, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir. (bakara-2)
öğüt almak ve çelişkisiz olduğunu anlamak için kur'anı ağır ağır ve üzerinde düşünerek okumak gerekir. amacın peygamberin yalanını bulmak değil, Allah'ın gönderdiği kitabı okuduğunun bilincinde olmak olmalı. ancak bu şekilde kitabın mucize olduğunun ve onu getirenin de peygamber olduğunun farkına varabilirsin.
"Onlar cennetler içindedir. günahkârlara: sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar. onlar şöyle cevap verirler: biz namaz kılanlardan değildik, yoksulu doyurmuyorduk, (bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk, ceza gününü de yalan sayıyorduk, sonunda bize ölüm geldi çattı. artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez." (Müddessir suresi 40-48. ayetler)
israilin mevcut başbakanıdır. hükümeti devrilmesin diye avigdor liebermanın saçma sapan politikalarına destek veren bir politika izlemektedir. koalisyon hükümetleri döneminde bir ülkenin ne kadar kötü yönetildiğini görmek için iyi bir örnektir. *
sabah namazlarının erken kılınmasına sebep olan hadise.
50 dakika fazla oruç tutmanın zararı yok belki ama *, sabah namazı vakit girmeden kılındığı için acilen düzeltilmesi gerekiyor. gerçi ben 3 senedir ezan okunurken sahura kalkıp 50 dk boyunca yiyorum ve sonra namazı kılıyorum ama bilmeyen arkadaşlar için hem ızdırap hem de zulümdür. inşallah seneye kadar düzeltir diyanet
oruç tutan namaz kılan zekat veren aleviler ortada dolaşmadığı için ortada dolaşanlara göre hüküm verdiğimiz konudur.
biz herhangi bir dine karşı değilizdir. herkes istediği gibi inanma hakkına sahiptir.
ama bizzat konuştuğum, aleviliği anlatmasını istediğim alevilerin anlattığı bilgilere dayanarak burada hüküm belirtiyoruz. bir insan inanmayabilir, başka bir dine inanabilir bunda sonuna kadar özgürdür. ama inandığı şeyin islamın bir mezhebi olduğunu ve kutsal kitabının kur'an olduğunu söyleyip de bir yandan da kur'an la alakasız bir din yaşıyorsa buna itiraz ederiz.
islam bellidir, kur'andadır. allah ın göndermediği bir din islam olamaz. allah ın emretmediği şeyler de islamın bir parçası olamaz. bizim itirazımız da bunadır. yoksa "senin dinin sana, benim dinim bana"..
hristiyanlık, yahudilik, budizm vs. nasıl ki din kitaplarında yer alıyorsa aleviliğin de yer almasında bir sakınca yoktur.
ama aleviliği islamiyetin bir mezhebi olarak anlatmak ve kur'an-ı kerim in, alevilerin de kutsal kitabı olduğunu söylemek kesinlikle kabul edilemez. ramazanda oruç tutmayan bir dinin mensupları, nasıl kur'an ı kutsal kitabımız olarak kabul ediyoruz diyebilir?
(bakara suresi 185. ayet)
"ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak kur'an'ın indirildiği aydır. öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir."
"zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun."
kimseyi üzmeyen aksine sevindiren istektir. en azından adını koymak lazım bu işin. bu hissiyatı taşıyıp da hukuk fakültesinde okuyacağına, dağda gezmene aklı olan herkes sevinir.
arap cahiliyesine müslümanlığı öncesinde ayak uyduran bir hareket sergileyen(kız gömme olayı), müslüman olduktan sonra da her cahil gibi bu davranışı yüzünden pişman olan adalet abidesi. "adalet mülkün temelidir" sözünün gerçek sahibi.
not: köylerine "ömer" isminde atanan öğretmeni sokmayacak kadar bakışı bulanmış güruhun her fırsatta haksız saldırılarına uğrar.
kürtler'in yıllardır "övünme" kaynağı olarak kullandıkları "olmayan" politikadır.
adı geçen tc, kürtleri ne gibi bir asimilasyona tabi tutmuştur? asimilasyon; benzetme, harmanlama mantığı güden bir politikadır.asırlardan beri devlet olmuş, tarihi ve soyu, kollarına boylarına kadar var olan ve bilinen bir halk olan türkler neden birilerini kendisine benzetmeye çalışsın? veya benzetmeyi başardığında benzettiklerini binlerce yıllık tarihinin hangi sayfasına dahil etsin?
asimilasyona tabi tutulduğu iddia olunan grubun vasıflarını düşündüğümüzde ise; dil, tarih, kültür, edebiyat, alfabe..vs alanlarda zaten varlığı olmayan bir halktır ve asimilasyona tabi tutularak ne gibi bir kayba uğratılacağı ayrıca merak konusudur.
pratikte ise kürtler, onları asimilasyona tabi tuttuğu iddia edilen türklere benzemeyi hep marifet sanmışlardır. dili daha güzel kullanmak, alışveriş yapmak, kız vermek(almak maalesef az oluyo) onlar için hep maarifet sayılmıştır. güneydou vilayetlerinde bir dükkana girdiğinizde türkseniz(muhtemelen memursunuzdur) yeryüzünün hiçbir kesiminde göremeyeceğiniz saygıyı ve iltifatı görürsünüz. ama kürtseniz sıradan bir alışveriş yapıp çıkarsınız. asimilasyona uğradığını iddia ederek övünme kısmı bu mantıktan gelmektedir.
pkk'nın ömrünü uzatma çabasıdır. lakin yolun sonuna gelinmiştir. ülkemiz belki bir miktar daha bedel ödeyecektir ama pkk denilen oluşumun silahlı kısmını kazıyıp atacaktır hortlamamak üzere. zaten siyasi alanda faaliyet artırma sebebi de silahlı alanda sonlarının geldiğini anlamalarındandır.