face çöktü. şahsım adına konuşuyorum msn çalışmıyor. ben ancak bu saatlerde giriyorum. ne yapacağım sözlük. sen de başını alıp gitme ne olur. bırakma elimi.
sivrisinek yüzünden kafayı yemiş bünyenin hayali olmuştur artık.
yaz bitti arkadaşım. ama hala evin içinde bir yerlerde dolaşıyor haşere. sadece evde de değil. ağaçların altından geçerken falan koloni halinde bir yakalarlar bırakmazlar da. nasıl kutulacağız lan? karakış gelsin yeter.
-kankam mankam ayağına senin göbeğini okşayıp kaşımak.
-sandalyede yanyana otururken elini senin sandalyenin kolçağına koymak.
-yerli yersiz sana baktığını fark etmen ve hemen senden gözlerini kaçırması.
sırf baba oldugu için bile katlanılabilir. yaşını başını almış adamı iki saçmalıyor diye afaroz edecek değiliz ya. hayat belki o adama hiç espri yapmamıştır. hep sert oynamıştır ama adam kaskatı olacağı yerde kendince eğleniyordur. çok da sürmez zaten bu durum. ömrü bitince "keşke burda olsa da espri yapsa" dersin.
"defacto ya mı gittin yavruuuooomm" reklamını her duyduğumda tiksiniyorum radyo dinlemekten.
iğrenç reklam stratejileri olan giyim markasıdır nazarımda.
çok mutlu olduğun bir zaman dilimini düşün. bir kere dinliyorsun ve durgunlaşıyorsun. tekrar başa alıp ikinci dinlemende hüzünleniyorsun. dayanamayıp üçüncü kez dinlediğinde artık çok geç. depresyondasın. öküz gibi sahaba kadar ağlıyorsun.
çok birşey mi istemiştim lan dedirten hayallerdir.
alt tarafı dört gün beraber olacaktık. yılın dört günü sadece. yine o kordonda yürüyecektik. yine aynı aya bakacaktık. ama olmadı. payımıza ayrılık düşmüş. biz onu yaşadık. harcanan dört yıllık emeğin mükafatı dört gün bile etmiyormuş.etmesin bakalım.