ölüm kadar güzel mi dünya, hadi söyleyin bana yazar insanları, hiçbirimiz bilmiyoruz, söyleyemezsiniz ki.
O kadar uğraş veriyoruz, koşturuyoruz, okuyoruz, çalışıyoruz..
Ne için ha? daha güzel yarınlar için mi, ilerde çalışmamak için mi ne için ne ?
ne yaparsan yap, ne hedeflersen hedefle, neyi başarırsan başar, her şey ölmek için. Her şeyin sonunda ki ölüm için.
ee madem her bok aynı kapıya çıkıyor, o zaman düşünmek lazım ölüm kadar güzel mi dünya. Ölüm kadar iyi yaşadın mı dünyayı.
Kabaca malzemeye verilen kalıcı şekil değişikliği diyebiliriz. Kullanım amacı genelde malzeme mukavemetini artırmak, kullanım alanına uygun bir hale getirmektir. Teknik Eğitim Fakültelerinde verilen bir dersdir.
Ben yandım sende yan demenin bir yoludur. * Lise yıllarında dostumun ah be diye başlayıp, neyse boş ver yanalım diye sitem ettiği eylemdir. Yanalım dersin bir sigara tüter, karışır dumanı muhabbetine dertleşirsin büyük adamlar gibi. Büyük adam olmak için sigara içilmez ama içimizde büyüttüklerimizin dumana karışmasını isteriz sadece.
Ah be uzun zaman geçmiş, neyse yanalım sözlük...
Bölümdeki kız oranı ortalama %5 olan, metal müzikle alakası olmayan bölüm. ben içerde iron maiden çalıyodur diye gittim. birde ne göreyim, elimize verdiler metali. çok korktum, ama kaçamadım.
'Kendimi durduracak değilim'
Ne güzel bir köşedir, her hafta insanın yüreğinde bir yere sevimli bir kuş gibi konuyor, güzel güzel ötüp dinlendiriyor, haftaya yeniden gelirim diyip gidiyor.
Küçükken iett otobüsüne bindiğimde çok iç çekerdim. Otobüsün en arkasında arka camın bittiği yerdeki çıkıntıda oturan çoçuklar görürdüm, ben de oturmak isterdim oraya, küçücükdüm biri yardım etmeden de oturamazdım. Babama sölerdim çıkar beni diye olmaz oraya oturulmaz derdi. Zaten bu fırsat senede en fazla iki kere geçerdi elime,. Babam biraz soğuk biriydi hiç anlaşamazdık. Babam hakkında çok söyleceklerim var ama başka zamana artık. Babamın bir senede en fazla iki kere hadı çıkalım gezdireyim sizi demesinin birinde, çıkmıştık ablam ben babam . Otobüs durağında ablamla bana sorardı; Üsküdar mı, Kadıköy mü ? üsküdar diye atladım ablam da kadıköy dedi. Ben öylesine üsküdarı haykırıyordum ki, sanarsınız üsküdar'ı da kadıköy'ü de avcumun içi gibi biliyorum da üsküdar daha güzel geliyordu bana. Ama pek bir fikrim yokdu sadece üsküdar söylemi daha hoşuma gitmişdi üsküdar demesi çocuk dünyamda daha sempetikdi benim için. Tabi babam biliyordu dediğim dedik biri olduğumu kadıköye gitsek nasıl küsüp tatsızlacağımı. Üsküdar otobüsü geldi oturacak yer yokdu. Arkalara doğru ilerledik, yine oturmak istedim oraya oturamadım. Şimdi büyüyüp kocaman olmuşdum. Otobüsün en arkasında o çok istediğim yerde oturan bir çocuk gördüm. Gizliden gizliye izledim onu, vay çakal dedim nasıl da oturuyor böbürlene böbürlene. içimden kalk lan ordan ben oturcam demek geldi şaka yaparcasına. Sonra gözümün önüne gelen anımdan sonra, ah yanımda bir şeker çikolata gibi birşey olsada onu o çocuğa versem dedim. Mutluluğuna mutluluk katıp gitseydi buralardan dedim. Şunu farkettim küçükken benim için heyecan olan nadir bindiğim o otobüsler şimdi işkence gibi olmuş. Birde şunu farkettim artık kadıköy diye haykırıyorum.
israfil: 4 büyük melek sınavını birincilikle bitirmiş olup, bu birinciliği sayesinde uzun bir sure dinlenme hakkı kazanmıştır. Zamanı gelince sur'u üfleyecektir.
Cebrail: Vahiy meleğidir. 4 büyük melek sınavını ikincilikle bitirmiş. Günümüzde tüm görevlerinide bitirmiş. Evlenip çoluk çoğuğa karışmıştır. Hatta sevimli minik torunları melekcikleri olmuştur.
Mikail : Hava olaylarını düzenleyen meleğimizdir. 4 büyük melek sınavını üçüncülükle bitirmiştir.
Azrail: Yolun sonuna gelmiş insanoğlunun canını almakla mükelleftir. 4 büyük melek sınavını sonuncu olarak tamamladığı için en çok o çalışmaktadır. En sevdiği müzik death metaldir.
Meleklerimiz fırsat buldukça bir araya gelip iki lafın belini kırarlar.
israfil: azrail boşuna çalışıyon boşuna okadar uğraşıp bitiremediğin işi ben bir üflememle bitiricem.
Azrail: üstüme gelme iso zaten işim başımdan aşkın zokturma boruna da üfürüğünede. Hasta mıdır nedir ya. O değil de
cebrail nerde kaldı ya herifi kahveden çıkartamıyoruz.
Cebrail: geldim geldim bea son el çift okeye gittim uzadı biraz hemen bıdı bıdı yapmayın. Miko sen ne yaptın yiğidim.
Mikail: Ya ne olsun ibne igdaş ödemedi parasını kızgınım biraz yarın havaları güneşli yapimde parayı ödememek neymiş görsün ibneler.
israfil: Miko lan küresel ısınma senin hatanmış, dedikodun dönüyo camiyada. Yanlış hesaplamışsın. Ne dingil adamsın lan.
Mikail: Olum bildim bileli boş yatıyon çalışana karışma bari. O göbeğini erit önce totoş.
Öyle derin bir zindan ki burası, havada acıyı soluyorum; demirleri o kadar sağlam yapmışlar ki hepsi saf hüzünle kaplı. Zindanın penceresi öyle büyük bulutlarla kaplı ki gördüğüm tek şey sadece zifili karanlık. Burada öyle bir sükunet var ki kulaklarım ölümün haykıran sesiyle tırmalanıyor sanki. Bom boş bir yatakta yatıyorum o kadar boş ki; uyumaya calışdıkça düşüyorum evrenin dipsiz boşluğuna, düştükçe de daha da hızlanıyorum, sanki vücudum bu hıza dayanamayıp parçalanacakmış gibi acıtıyor benı. *
iki cinsinde birbirinden azmania olması halinde nasıl daha fazla sevişebiliriz kaygısıdır. Bu gibi durumlarda ilk duranın sen olmasından çok korkulur. ilk duranla aradan günler geçdikten sonra bile alay edilebilir. Bi sonraki için gaz verilebilir.
15 Mart'ta Kemancıda 2. Iron Maiden Tribute konseri düzenlenecekmiş. Giriş 10 tl'miş, ilk bira da bedavaymış. Bu konser kaçmazmıymuş.
Ayrıntı için tıklanmalıymış http://www.judaspriest-tu...ms.php?m=posts&q=1379
yatak istiyorum yatak, öyle böyle değil ama. içi huzur dolu olsun ilk başda elimi üzerinden gezdirim, işte tam bana göre diyim. Uzanmaya çalışırken daha yatağa ilk değen ayağım yumuşalığından hafif gıdıklansın ürpersin ne hoşmuş desin, sonra sırt üstü uzanayım. Gözlerimi kapattıktan sonra hiç sağa sola dönme ihtiyacı duymiyim; sırt üstü halim vucudumun rahatlamak ıcın ıhtıyacı olan tüm rahatlığı versin bana. Sanki ölüm gibi dimi; ama değil sabah gözlerim tüm o huzuru yaşamışlığın mutluluğuyla acılsın. Hiç çıkmak istemiyim yatağımdan; ama aldığım rahatlamayla hemen kalkim herkese yayim. mutlu mutlu başlayarak yorulim dünyaya...
Uyumak istiyorum sanki biraz dinlensem olmaz mı ?
Bu ne lan diyebilirsiniz ben de öle dedim zaten bu ne lan aq antilus metulus; aslında yok öle birşey ilgi çekmek için uydurdum dötümden, sadece sözlerime başlamadan önce antilus metulus demek istedim.
Ne kadar güncelleşiyoruz öle, entel oluyoruz o oluyoruz bu oluyoruz hergün farklı birşey öğreniyoruz, ulan gencim mencim ama zaman da akıyor habire.. Bir çok farklı birşey girdisi güzel ama ya çıkdısı. Birşeyler eksiliyor yahu farketmiyoruz. Her ne kadar duygulu bir insan olsamda ve duygularımın eksilmediğini kimsenin beni duygusuzlaştıramaycağını bilsemde, duygu folloşluğu yaşadığımızdan hissisleşiyoruz . Zalim biri mi oluoyoruz lan yoksa, yer yer bazen ole hissediorum ha.
Mesala bence daha sık eski parçaları dinlemeliyiz. Hani bi çoğumuzun monoton bir ilerleyişi yaşıyışı oluşmuştur ya ordan biraz çıkmalıyız sanki. Böyle düşünürkende kendimi kandırıyorum, mesala soranlara lan dün bara gittim şu gün konserdeydim şu gün de şuraya gitmişdim monoton degilim lan ben diyorum. Yok ama kasdım o degıl bunlarıda zaten monotonlaştırmış olmak bnm problemim, lan eskiden sıyrılırdım hepsinden şöle bakardım bana dünyaya falan yada şöyle biraz meraklı gözlerle bakardım daha bi hissederdım sanki solurdum şöyle hayatı. Şimdi bi tipitip olmuşum sanki yada tırt bişemiyim mi ne.....
