toplumun kendisine dayattığı, "sokak ortasında s.kini kaşımak ayıptır" dayatmasını benimseyip, kimin, nere göre yarattığı bilinmeyen kuralların kölesi olan insandır. bohem bir hayat yaşayan, s.kindirik tabuları olmayan insana da sokak ortasinda pipisini kasiyan maganda diyerek bok atmakla mükelleftirler.
istatistikler, türkiye süper ligi ve fenerbahçe tarihi göz önünde bulundurulduğunda çıkarılması çok da zor olmayan bir çıkarım. fenerbahçe taraflarlarının ısrarla kabul etmek istemediği bir gerçek.
banyolarda yaşayan bir gotik kız türü. aile baskısından banyoya kaçıp, siyah giyinip makyaj yapacak, akabinde skindirik cep telefonları ile yer ile 70 derecelik bir açıya getirdiklerini kafalarını fotoğraflayacak, facebook'ta, msn'de resimlerine ekleyeceklerdir.
"Kadınların elini tutup tokalaşmam." (Nesâi, ibn-i Mace)
"Vallahi Allah Resulünün eli asla bir kadının eline değmedi. O, kadınlarla sözle bey'atlaştı." (Buhari, Müslim, Tirmizi)
akp hükümetinin yeni icraati. islam dinine özgürlük isterken, bakın diğer dinlerin özgürlüklerini nasıl kısıtlamaya başladılar. bu gidişle 1 seneye kalmaz, hristiyanlığın ismini telaffuz etmek bile yasaklanır bu ülkede.
microsoft'un kölesi olmuş, sansürcü microsoft programları kullandığı için konuşma özgürlüğü bile engellenmiş insanlar. pardus kullanmadıkları için özgürce düşünebilmek ve tartışabilmekten mahrum kalacaklar, yazık.
wessex'in en gral kralı, ethelbert'in ağabeyi, yüce kişilik. istilacı danimarkalılara karşı reading savaşını yapmış ama kaybetmiştir, olsun, canı sağolsun. sonra danimarkalıları ashdown'da tabir-i caizse s.kertmiştir. buna sinirlenen danimarkalılar adam fazlasıyla ethelred'i 871 yılında merton savaşında şehit etmişlerdir.
bu ülkeyi ileri götürebilecek tek hamle. can-ı gönülden destekleyeceğim ve olmasını isteyeceğim bir olay.
bu ülkenin sorunlarını bilen, bu ülkenin gerçek insanı olsan abdullah gül falan değil, bizzat leyla zana'dır. bu ülkeyi ekonomik krizlerden, kardeş kavgasından yalnızca leyla zana kurtarabilir. bu günden sonra, yapılacak tek şey ülke olarak tek yürekte birleşip, leyla zana'ya tam destek vermemizdir.
bir takım, isimlerini vermek istemediğim, versem burada entry bitmez zaten, bir takım yazar sıfatlı insanlar, bu kodumun sözlüğünün sanki bir mesaj fasilitesi yokmuş gibi "başlık altından mesajlaşmak" diye bir kavramı var ediyorlar. şöyle örnekleyelim.
31. doğum günü kutlu olsun dediğim cancişim, süper insan.
________________________________(geri zekalı yazar, 30.02.2099 12:34)
32. doğum gününü kutlayan herkese teşekkür eden yazar.
________________________________(mal yazar, 30.02.2099 12:35)
33. doğum gününü kutlamayı unuttuğum, kusura bakma dedirten yazar. *
________________________________(oha demek istediğim yazar, 31.02.2099 24:00)
ulan orda özel mesaj butonu var. birisi başlık açınca altına 30 tane ottan boktan bakınız dizerken çok güzel, fakat gelin görün ki kendileri başlık altından bildiğin sohbet ediyorlar. baş şu .mına koyduğumun butonuna, yaz ne yazacaksan söyle. bizim niye gözümüze sokmak istiyorsun ki özel mesajlarını?
ne sinema izleyicisi gibi sinema sanatına yatkındır, ne edebiyat sevdalısı gibi edebiyata yakındır, ne tiyatro-sever gibi tiyatrodan anlar. evde kalmış kızların, boş vakti olmadığı için kitap okuyamayan oksijen tüketicilerin, posta gazetesinden genel kültür edinen zavallıların popüle ettiği bir grup.
çeşitli mevki ve platformlarda sıkça karşılaştığımız bir antipati, düşmanlık. türk insanı o kadar ikiyüzlü ki, sokakta insanların yarısından çoğu argo konuşurken, bir dişi gördüğünde, ciddi gördüğü bir platforma girdiğinde anında argo düşmanı, elit, zeki ve kültürlü biri olup çıkıyor.
dışarıda "naber lan osman kerhanacı" diye selam veren adam, yanına yaklaşan dişiyi hissettiğinde "aaa, meraba merve, naber" diye girizgah yaparak entelektüel bir ortam piçine transform olabiliyor. bu değişim yalnızca erkeklere özgü değil tabi. küfür edince kızarıp bozaran, "oha" diyince kaba olunduğunu savunan dişi, hemcinsiyle kavga edince bakıyorsunuz ".mına koyarım lan" diye tehditler savuruyor, neyse, garip.
sonra bu argo düşmanlığı toplumların kültürlerini de etkilemiş. çok tutucu bir toplum olmamız mutlaka bir yerde bu konu ile ilişkili bir durum. el memleketlerinde "fucking" sıradan, çocukların bile kullandığı bir argo iken, biraz önce sözünü ettiğim topluluklar içinde "siktiğimin" demek "çok ayıp" olarak görülebiliyor.
kültür kısmı yalnızca bununla alakalı değil. bu denli elitist bir toplum olmamız neticesinde "pulp fiction" tarzı bir filme sahip değiliz. filmlerde küfür duyunca, her gün sokaklarda duyduğumuz şeyler olsa da irkiliriz.amerikan filmlerinde argoyu törpülememiz, fuckin'i kahrolası, shit'i kahrolsun diye çevirmemiz işte bu yüzdendir.