tok satıcı klişesi olarak kullanılan bir söz. özellikle araç satıcıları pek sever bunu. böyle bir gönülsüzlükler, onu bunu istemezükler. silah zoruyla mı satıyorlar acaba diye kendi kendinize sorarsınız. işin garip tarafı genellikle arabanın piyasasının çok üstünde fiyat çekerler. yani afedersiniz şöyle iyi bir hıyar düşürsek de kakalayıp yolumuzu bulsak diyerek umutla beklerler. bir tek siz akıllısınız demek isterim kendilerine.
17 ağustos 2015 gençlerbirliği rizespor maçında, çaykur rizespor'lu leonard kweukenin penaltıyı atmasına izin vermeyen öz be öz teknik direktörü hikmet karamanı ve takım arkadaşlarını iplemeyip penaltıyı atıp gole çevirmesi, golden sonra tepki göstermesi, hikmet karaman'ın soyunma odasını gösterip oyuncusunu düelloya davet etmesi, oyuncunun sakinleştirilip maça devam etmesi ve son dakikada galibiyet golünü atarak hikmet karaman'ı pişman etmesi durumudur.
olası bir erken seçim sürecinin yaşandığı bu günlerde bariz belli olandır. 2015 genel seçimlerinden önce barış, kardeşlik mesajlarını kaale alan seçmenlerin emanet oylarıyla barajı geçen partide, gelinen bu noktada tam bir panik havası yaşanmaktadır. chp seçmeninden ümidi kesen parti, olası bir erken seçimde ülkücülerin gönlünü hoş tutmak için milliyetçi reklam filmleri planlamaktadır.
facebook'ta ekli olan kişilerimde bu günlerde sıkça gözlemlediğim durumdur. mübarek ramazan ayı başladığından beri mangalda kül bırakmayan, oruç tuttuğunu her fırsatta belli etmeye çalışan, ramazan'ın önemi ile ilgili ayetler, hadisler paylaşan, hatta daha ileriye gidip ''erzurum'da oruç tutmayan dinsize haddini bildirdi kardeşlerimiz'' gibi paylaşımlar yapanlar, bayramın başlamasıyla birlikte soluğu popüler tatil merkezlerinde almışlar. (bkz: x, y ve z ile bilmemne spa&resort'da)
işin kötüsü yer bildirimi ile kalmayıp deniz kenarında sergiledikleri kaslı vücutlarının fotoğraflarını da paylaşıyorlar. bu durum da haliyle çelişki yaratıyor. aynı fikirde olduğum kimilerinin fotoğrafların altına yaptıkları iğneleyici yorumlar ve bu arkadaşların geçiştirme çabaları da duruma farklı bir hava katıyor. hayır yani deniz kenarında vücutlarınızı sergilemek için mi tuttunuz orucu? nerede eş-dost, akraba ziyaretleri? el öpmeler, fakir sevindirmeler? siz olayı bayağı yanlış anlamışsınız demek isterim kendilerine.
çoluk çocuğu lüks ve mafyavari hayatlara özendirmemeleri. sonra etkisinde kalıyorlar aynı hayatları yaşamak istiyorlar. emek harcamadan köşeyi dönme hayaliyle yanıp tutuşuyorlar. bu zihniyetten kimseye hayır gelmez.
sınırları, haberci kişisinin hayal gücüne ve parmaklarına kalmış olan habercilik türüdür.
örnek:
başlık: Lucescu: ‘Aman Fenerbahçe çıkmasın‘
içerik: Fenerbahçe yaptığı flaş transferlerle tüm Avrupa'nın gözünü korkuttu. Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme oynayacak Sarı-Lacivertli takımın rakiplerinden Shakhtar Donetsk'te korku hakim. Ukrayna ekibinin teknik patronu Mircea Lucescu, "Fenerbahçe ile şu durumda eşleşmek iyi olmaz. Aman bize Fener çıkmasın" dedi. (Kaynak: Takvim)
burada önemli olan bu cümleyi söyleyip söylemediği değil elbette. bu nasıl bir haber servisidir arkadaş? nasıl bir lakaytlıktır? aynı habere birkaç saat içerisinde kopyala-yapıştır yöntemi sayesinde yüzlerce haber sitesinde erişmek mümkündür. tamam kaynak gösterip yayınlamak eyvallah da, kimse bu haberin doğruluğu var mıdır diye araştırmaz mı? ya da içeriğini geliştirmeye çalışmaz mı? bu haberciliği kopyalayıp yapıştırma yeteneği olan herkes yapar.
5n1k olarak inceleyelim.
ne dedi? Aman bize Fener çıkmasın. (samimiyete bakar mısınız)
ne zaman dedi? bilinmiyor.
nerede dedi? bilinmiyor. (yani kamp yapılan otelde mi dedi, bir arkadaşıyla whatapp'tan mesajlaşırken mi yazdı, kendi kendi konuşurken mi dedi belli değil.)
nasıl dedi? bilinmiyor.
neden dedi? korkudan. (olsa gerek)
kim dedi? lucescu.
5n1k dökülüyor.
içeriğe bakalım. amaç ilk dakikadan fenerbahçe'nin ayağını yerden kesmek. önce bir bismillah deyin. alıştırdıktan sonra ne olacak? ilk sorunda kaos ortamı. lucescu gibi bir hoca böyle durduk yere böyle bir açıklama yapar mı? yapmaz. zaten her sene transfer döneminde bir takıma getirirsiniz, baktınız gelmiyor kesin lucescu haberlerini. yok lucescu'ya devam. bıktık usandık bu lucescu takıntısından, yeter artık.
piyasa değerinin çok üzerinde satılmaya çalışılan araçlardır. örnek vermek gerekirse; http://sahibinden.com/ila...sssssssss-188902062/detay 1998 model ve piyasa değeri 12-13 bin lira olan mazda lantis marka araca 24.750 lira istenmesi gibi. ilandaki detay, aracin bmw e46 ile takas edilmek istenmesidir ve ilan sahibi başabaş takası gözüne kestirmiştir. (bkz: elmalarla armutları karıştırmak)
illa iki katı para verilecekse aynı araçtan iki tane alınmalı, biri kullanılmalı, diğeri yedek parça yapılmalıdır.
Bir de arabasına yaptığı tüm masrafları fiyatın üstüne koyup satmaya çalışanlar vardir ki o konu ayrıca incelenmelidir.
hoşbulmuş yedinci nesil kart yazar. üç buçuk yıldır içerdeydi, o nedenle geride kalmıştır, telafi edecektir. merhaba yarenler selam felaket arkadaşlarım
Not: Talepleri karşılayamadığı için üzgün olan yazar.
