Anayasa mahkemesi'nin tmk md. 187'yi iptal etmesi ile, akıllarda "ulan çocuk hangi soyadı alıcak şimdi" sorusu oluşmuş, bu nedenle ispanya'da yıllardır süregelen soyad sistemi merak edilmiştir.
Şimdi şöyle ki, ispanyol bir kişi hem annesinin hem babasının soyadını alır ve başa babasının soyadı yazılır(eski kanuna göre), çocuğu olunca kendinden ve eşinden babasının soyadı geçer.
Örnek verelim, siz bir kadınsanız;
babanızın soyadı perez rodrigez
annenizin soyadı gomez sabez ise
sizin soyadınız perez gomez olur.
eşinizin soyadı hierrez hernandez ise
çocuğunuzun soyadı hierrez perez olur.
yani annenize ait soy 2 nesil sonra kaybolur.
eski yasaya göre demişken, ispanya'da çocuk birinci soyad olarak babanın birinci soyadını, ikinci soyad olarak da annenin birinci soyadını almaktaydı; ancak cinsiyet eşitliği adına yeni bir düzenleme yapıldığından, çocuk artık birinci soyad olarak annenin herhangi bir soyadını, ikinci soyad olarak da babanın herhangi bir soyadını alabilmektedir.
iyi güzel dedik de, belirtmek lazım, anayasa mahkemesi sadece kadının soyadına ilişkin maddeyi iptal ettiğinden, çocuğun soyadı yine babasının soyadı olacak. bu da anneyle çocuğun farklı soyadlarına sahip olması sonucunu doğuracak.
Bu arada aym kararı 'oy çokluğuyla' alınmıştır, karar 9 ay sonra, 2024 yılında yürürlüğe girecek.
Doğrusu "..1 buçuk.." olan gerçektir. Karaktersiz falan dedi bana, mecburen öyle yazdım. Tenhada görüşücem sonra.
Efenim konuya gelirsek, 1 lt olanın gazı daha yakıcı mıdır nedir, bana daha çok keyif verdiğini fark ettiğim olay. Köpüğü foşur foşur daha bi gıdıklıyor.
Adam 7/24 ayaklı gaste gibi sözlükte dolaşıyor, bu adamın dikkatini ne yazarak çekmiş olabilirim diye düşüncelere dalıyorum. Sonra bi bakıyorum gaydırıgubbak bi yazımı beğenmiş. Wtf.
Detaylandırmak gerekirse;
Satranç oynarken beyazlardaki oyuncunun, şahın önündeki piyonla (2 kare ilerleterek) oyuna başlamasına verilen isim.
işin ilginç tarafı, satranç 15. yüzyılda avrupa'da popüler olmuşken, 20. yüzyıla kadar e4 oynamak hep kötü bir hamle olarak düşünülmüş, hesaplanmış veya ileri sürülmüş.
1970lere gelindiğinde bilgisayarların da gelişmesiyle e4 hamlesinin aslında çok önemli bir hamle olduğu fark edilmiş. Buna öncülük eden isim ABD'nin yetiştirdiği tek dünya satranç şampiyonu olan Robert James Fischer ya da kısa adıyla bobby fischer olmuştur.
Fischer beyaz ile oynarken e4, siyah ile oynarken grunfeld defense uygulaması ile tanınmıştır. zamanının büyük grandmaster'ları e4ü bir intihar olarak görmüşlerse de fischer her zaman kazanmak için oynamış, nitekim kazanmıştır da.
Sıfır rakamı o kadar sonra bulundu ki, Romalılar onu hiç tanımadılar, Babilliler onu hiç kullanmadılar.
Eski Yunanlılar ise sıfıra eşdeğer saydıkları 'yokluk' kavramının varlığından emindiler. Ancak, bunu bir rakam biçiminde kullanma ihtiyacı duymadılar.
Sıfırın rakamsal varlığını ilk kez Hintliler hissetti ve rakamları yazarken sıfır yerine boşluk kullandılar. Fakat bu hiç de pratik değildi. Özellikle resmi belgelerde büyük sorunlara yol açıyordu.
Sıfıra bir sembol veren ve kimlik kazandıran, eserinde '9 rakam ve bu yeni sembol ile tüm işlemleri yapmak mümkündür' diyen Harezmi sıfırın gerçek kaşifidir. 1100 yıllarında Avrupa, matematik dünyasında yaygın olarak kullanmaya başlar.
Ayrıca, bugün kullandığımız diğer bütün sayılar şekil olarak tarih boyunca büyük değişim geçirmiş olsa da, sıfır her zaman içi boş bir yuvarlak olarak kalmış. ilginç. *
Domates 1492de denize açılmış olan Christoper Columbus'un Amerika'yı keşfetmesinden sonra, 1550li yıllarda Avrupaya taşındı.
O yıllarda ingiltere'de geliri yüksek olan kimseler kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor, bu sebeple gıda zehirlenmesine hatta ölüme yol açabiliyordu.
Domates avrupaya yeni geldiğinden başlarda yalnızca yüksek zümreye hitap ediyordu. Kalay-kurşun alaşımlı tabaklarda tüketildiğinde sık sık zehirlenmeyle sonuçlandığı için domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü. Hem de tam 400 yıl boyunca.
1912 Tataristan doğumlu olan, gelmiş geçmiş en agresif satranç oyuncusudur. Romantik dönemin en saldırgan oyuncusu Blackburne bile onun kadar hesap dahisi değildir.
1962de chernikov ile yaptığı maçın 12. hamlesinde vezirini feda etmesi tarihteki hiçbir vezir fedasına benzemez. Fedadan 21 hamle sonra oyun Raşid'e kazançtır ve chernikov maçtan çekilir. Hatta fedanın hikayesi şöyledir;
"Chernikov fili ile raşid'in vezirini tehdit ettikten sonra oyunun berabere olacağına emindi ve masadan kalkıp diğer masaları izlemeye koyuldu. Raşid'in 40 dakika kadar hamlesini düşündüğü söylenir. Heyecan içinde bir çocuk koşarak chernikov'a gelir ve 'bayım, raşid vezirini feda etti' der. Chernikov şaşkınlık içinde masaya döndüğünde raşid'in vezir ile fili aldığını görür." Türkçe altyazılı analiz: https://m.youtube.com/watch?v=G90SVhxKeig
1958de Polugaevsky ile maçında vezir fedası polugaevsky'nin bir hamle sonra mat konumundayken terk etmesine neden olmuştur. Maç sonrası polugaevsky şöyle der;
"Raşid vezirini bırakıp kalesi ile piyonu aldığında oyunu kaybedeceğimi anladım, maçtan sonra tüm dünya kaybettiğimden haberdar olacak ve ben ne yapacağım diye düşünmeye başladım."
Satrançmedya kanalının analizi: https://youtu.be/r-vEpDIVWAo
Çoğu oyununda günümüz satranç motorları bile, ancak çok derin analizler sonrasında fedanın kazanç olduğunu hesaplayabilmektedir. Botwinnik onun hakkında "hayatımda necmettinov gibi keskin hamle hesabı yapabilen birini görmedim" demiştir.
Tal ise "necmettinov'a yenildiğim gün hayatımın en güzel günüydü" der.
Raşid necmettinov 1974 yılında vefat etti. Tatar ve Müslüman olduğu için hiçbir zaman büyük usta (gm) unvanı verilmedi, uluslararası usta (im) olarak kaldı.
Aha bana bundan lazım. Forum formatı için kb sözlük.
Yurtdışında bu tür siteler yok mu? Dışarda satılıp ülkede satılmayan ürünler için güzel olurdu aslında.
Ya da olmazdı. Bilemedim.