Her zaman sevdiğim ve saygı duyduğum biri olmuştur. Ama bu yaptığı nedir?
ideali uğruna her şeyi olmasa bile bu tip şeyleri yapmayı normal gören biridir. Olabilir.
inşallah başarmak istediğini başarır.
Açıklamasındaki her cümle harf tutarsızlıkla dolu olan bir teori. Boşlukları doldurmak için şişirilmiş balonlardan biri işte. Hoş böyle fikir jimnastikleri fena olmuyor...
Ben de bir kurgu yapayım.
Mesela bebek annesinden çıkarken ki gibi bir şey olmalı bu anlatılan. Bebeğin doğması bir patlama olarak görülse bile aslında öyle bir durum yok. Aslında dokuz aydan fazla sürmüş bir olayın neticesi vardır ortada, hoş o netice ölene kadar devam ediyor ya neyse.
Bebek doğuyor gelişiyor sonra insani nitelikler sergilemeye başlıyor, sonra ölüyor ve yeni bebekler için yakıt oluyor...
Evrenin her birimi aynı kaderi paylaşıyor.
işte bebek doğmadan önce onun için zaman da yok ses de yok madde de yok, çünkü bilinç yok. Hep aynı hep aynı, lagara lugara çay sigara...
kendisine saygı duyarım. ama merak ettiğim şimdiye kadar neyi bekledi.
bu durum ve akşener'in durumu gösteriyor ki içerde fena muhabbetler, tartışmalar dönüyor... ve halen...
Aslında çok güzel konuştu kılıçdaroğlu ile görüşme sonrasında. belli ki saatlerce bu konuşmaya çalışmış, günlerce bu anı beklemişti diye düşünüyor insan.
kılıçdaroğlu da çok güzel bir duruş sergiledi, kendine güveni tamdı ve güven verdi.
gene çevreme bakınca gerçekten ciddi bir sempati oluşuyor herkeste, muharrem ince'ye karşı. inşallah muzaffer olursun ince.
iyi kalpli, temiz, namuslu insan. bunun aksini söyleyen kişi kötü niyetlidir ya da kişisel bir sorunu vardır kılıçdaroğlu ile. inancım odur ki ince ile ortak bir yol bulacaklardır.
her seçimde sorulan soru. artık bu soruyu duyunca kahkaha atıyorum kendimden iğrenerek. yahu 6 lı masa akp gitmesin diye kuruldu bunu anlamak zor mu? her seçim akp yi nasıl biraz daha burada tutarız!ın çabası veriliyor.
böyle bir damar bulmuşlar da acele ile kazıp kazıp madeni çıkarıp piyasaya sürüyorlarmış gibi bir durumları var. çok fazla içerik üretilmiş bu kadar zaman içerisinde, ilginç yan ise genel olarak kaliteli her şey. grafikler, içerikler, kişiler, konsept falan ne varsa hepsi iyi. yani seyredek keyifle izleyebiliyorsun, dinleyerek de aynı keyfi alabiliyorsun kanaldan.
sevmediğimi gıcık olduğum yanları da az değil hatta bazen söverek kapattığım da oluyor ama gene açıp seyrediyorum.
seçmeninin ciddi bir kısmı türktür. dine karşı mesafelidirler ve genel olarak bir sol çizgisinde ve tutarlı hareket etmekteler. bu ülkede artık solcuyum diyorsanız biraz da hdp liyim diyorsunuz demektir.
bir şarkı vardı zuhal olcay'ın. sevgileri yarınlara bıraktınız... diye başlayıp giden...
solculuğu yarınlara bıraktınız ve bıraktınız... işte olan bu, bütün tanıdıklarınız sizi yanlış tanıdı.
biraz cesur ve biraz zeki biri olduğu kesin. ama bir ideolojisi yok gibi. çoğumuz gibi. yaşamaya gelmiş, sadece işini iyi yaparak güzel yaşamak isteyen normal biri.
bunun din ile alakalı olmadığı açıktır, kapalı olan ve görüp anlayamadığımız bir doğa olayı olmalı bu. yani bazen bazı toplumlar hasta olurlar, diğer toplumlar bu durumdan istifade zindeliklerini arttırırlar. ama bu neden oluyor, oluş nedir, olmalı mıdır?
özlediğim sözlük. gündem başlıklarını okumadığınız ve yazmadığınız sürece cennet gibi bir platform.
haber kaynağı olarak kullanmaya başladığınızda gününüzü mahveden bir etkisi oluyor. her kesim için, her kişi için her on yorumdan sekizi hakaret, karamsarlık. kapatıldığından beridir biraz rahatladım. umarım kendine biraz çekidüzen verir.
oy vereceğim kişidir kendisi. Demokrasinin hiç edildiği bir yerde isyan etmektedir. belki kazanamaz ama en azından kişisel olarak içim rahat olur.
Kılıçtaroğlu'nun kazanmasını normalde isterdim, chp'yi sevmeyen biri olarak, ama şuan olanlar, yapılanlar, söylenenler deli saçması resmen. kimlere ne sözler veriliyor? düşündükçe midem bulanıyor.
akp ikili masa ile gelmişti. yani cemaat ile birlikte başarmıştı bu işi ve sözler vermişti...
chp de altılı masa ile yapıyor aynısını... daha kötü değil mi bu?