artık doydum özlemelere. ama canım yine seni özlemek istiyor. ya konuşamıyorum yanında, heralde bu da özlemekten yanında seni özlemekten. çenesine hakim olamayan ben senin yanında konuşmaktan bi haber bön bön gözlerine bakabiliyorum anca. bu durumdan sıkıldım artık bi gün patlıycam ama o gün ne zaman olur ben bile bilmiyorum. umarım olur.
kapının gıcırdayarak açılması ve ordan bir ışığın belirmesi,izleyenlerin ve filmdekilerin bu ışığın arkasından çıkacak olan kişinin asıl katil olduğunu zannetmesi ama ne yazıktır ki o kadar heyecana rağmen o kapının arkasından filmin en salak karakterinin çıkması.
doğru yolda olan insandır. yemeye devam etsin. tadını çıkara çıkara. zaten başka yöntemlere başvurması bazen aç kalmasına ve o güzelim lahmacunun( acılı hacıoğlu'ndan olursa hiç fena olmaz) o enfes tadına doymasına engel olacaktır.
o kadar atışmalara, saygısızlıklara, hakaretlere, çekememezliklere rağmen birbirlerine olan saygılarını kaybetmeden birbirlerine hala "recep bey" ve "kemal bey" demeleridir. ne kadar takdir edilesi bir davranış değil mi!!!
'' umudumuz şaban '' filminden: şimdi ben buraya neden çıktım, niçin çıktım, nasıl çıktım. bunu izaha gerek yok gördünüz yürüdüm çıktım. ama çıkmamışta olabilirim.çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışsam çıkmamışımıdr. görünen köy uzakta değildir. buraya çıktıkta sonradan çıkmadık mı dedik. bunlar bir takım uydurma laflardır sahi ya beni buraya kim çıkardı.
kitap okumaya çalışır, tek eli cebinde dururken güneş gözlüğünü yavaşça çıkarmaya çalışır. kahverengi ceket giyer, saçları ya hafif uzundur ya da 3 numara kesimdir. pek konuşmaz, ses tonu buğuludur.