özünde kadrosunun ve senaryosunun güzel olduğu, ancak ülkemizin ultra yüksek kaliteli seyirci kitlesinin talep göstermediği, bu yüzden de raiting sıralamasında gerilerde olması hasebiyle yakında yayından kaldırılacak hoş dizi.
19 öğrencili bir sınıfım var. 4 tanesi zihinsel engelli yani kaynaştırma öğrencisi. öyle ki iki tanesi bütün meramını tek kelime ile zar zor anlatır. ama bu öğrencilere bile öğle aralarında, teneffüslerde okuma yazma öğretmişliğimiz, 1-100 arası saymayı belletmişliğimiz de olmuştur. yeterki ilgi olsun. kaya bile önüne mucur olur, asfalt olur serilir. velhasılı geriye kalan 15in 14 tanesi gerçekten üst sınıflarla yarışacak seviyede. 1 tane öğrencim var. adı ferdi. ferdi'ye verdiğim hiç bir ödevin geri dönüşü olmaz, kızmam, uyarırım. sınıf içi etkinliklerde yoktur, kızmam, uyarırım. sınıfın en haylazıdır, kızmam, uyarırım. uyarılarım, onunla bireysel ilgilenmem, diğerlerinden daha fazla zaman ayırıp, farklı yöntem-teknik uygulama çabalarım hep sonuçsuz... derken artık ferdi işin cılkını çıkarır. yine kızmam. yapmadığı ödevleri en azından sınıfta yapsın diye ferdi'ye bir hafta boyunca yapmadığı ödevleri teneffüslerde yapsın diyerek teneffüslerde sadece ihtiyaçlarını karşılamasını geri kalan zamanlarda ödevlerini yapmasını söyledim. ama ferdi bunu babasına yetiştirir. "öğretmen bana ceza verdi.teneffüslere çıkartmıyor."
veli hemen gelir. 3 yıllık velim olmasına rağmen ilk defa o gün gördüm ya neyse..
evet gençler. çocuğuna, bırakın fiske atmayı,çocuğu için, kendisi için o kadar mücadeleme rağmen bir öğretmene layık görülen sarı zarftır. sebebi budur. genel olarak da bütün öğretmenlerin problemi budur. şimdi eğitim sistemindeki sorun sizce öğretmenden mi kaynaklanıyor. eğitimde bu kadar gerilerde kalmamızın sebebi gerçekten öğretmen midir?
830 bin öğretmenin maaşını hesaplayan zat-ı muhteremler bi zahmet, 5 iş gününde 8 saat mesai saatinde öğretmenin günlük çalıştığı saatin onda biri kadar çalışmayanların maaşlarını da hesaplayıversin. bu arada hesap yapmayı da nerden öğrendiğinizi unutmayın.
adananın bi haber ajansı sorumlusu var. muhtemelen onun i.neliğinden kaynaklanıyor. muhtemelen samsunludur. adanayı samsundan daha kötü hale getirmek için gönderilmiş bir ajandır.
Mecnuna Göre Aşk Baharında Açan Bir Çiçek Kadar Güzel Ve Masumdur, Leyla ya göre ise Aşk Yeni Yeni Filizlenen Bir Tomurcuk Kadar Mükemmel Bir Duygudur.
3 kuruşluk insancıklara göre aşk, uçkuruna olan sevdadır.
"burcu başak" isimli lise arkadaşımı hatırlatmıştır. gerçekten de burcu başaktır. ağusto 24 doğumluydu. anne babası o maksatla ismini koymadıklarını söylerlerdi. iyi kızdır.
