kuruluş amacı türk olmayan takımları yenmek olan ve bunu gerçekleştirebilen tek ve en büyük türk takımı.ama bu yıllarda çok kötü bir mali durum içerisindedir.
akademik çevrelerde karmaşık felsefi , politik ve psikanalitik kavramlarıyla felsefi gönüllerde taht kurmuş, dili iyi kullanan bir düşünür, kitaplarını 2-3 dilde yayınayabilen, iyi bir espri annayışına sahip, çok iyi bir yorumcu ve "süper" bir entelektüel. görünen o ki günlük hayatta konuşurken kullandığı cümleler de en az kitaplarındaki kadar uzun ve anlaşılması zordur. slovenyanın başkenti lubliyanada doğan bir çoçuğu olan ve zamanında cumhurbaşkanı adayı bile olan.fansız profesör lacanı eleştiren fakat onun izinden giden aşmış filozof.stalinci olduğuda bilinir.
turgay şerenin ali sami alkışın abartılı bir lafından sonra sarfettiği ve televizyonculuk tarihinin unutulmaz olayları arasında yer bulmasını sağlayan olay
bu ilişki modeli genelde cinsel ihtiyaçlarından dolayı ava çıkan ve başarılı olan kadın erkek ilişkisinden ibaret olup amaç evlenecek sevgili bulmak değil sevişecek sevgili bulmaya dayanır
hep kırmızı kart görsün yeterki hasan şaş gibi yürekli olsun dedirten hırslı ve yetenekli futbolcu.ayrıca avusturyayı 5-0 yendiğimiz maçta karşı takımla resmen dalga geçen milli futbolcu
taraflardan birinin nededin sen diyerek herşeyi ara vermesi yada bütün konsantrasyonun kaybolarak kahkahayla noktalanan kötü sözler genelde sik ve am kelmeleri kullanılır
sözün erkekler tarafından söylendiğinde kompleksli olduğunun anlaşılmasına yol açan fakat bir kadın tarafından söyleniyorsa bu sözü söyleten erkeğin karizmasının tavan yaptığı cümle
işte bu durum erkek için gerçekleştiyse durup tekrar düşünmesi gereken yada artık emeklilik vaktinin geldiğinin anlaşılmasıyla biten olayların başlangıcıdır
Porsche (okunuşu;Porşe, Porsche yetkilileri "Porş" denilmesinden büyük rahatsızlık duymaktadır), 1947 yılında; Ferdinand Porsche'nın oğlu Ferry Porsche tarafından Stuttgart'da kurulmuş olan spor araba firmasıdır.
ilk modelleri 1948 yılında çıkan Porsche 356'dır. Ferdinand Porsche 356 tasarımını yaparken oğluna yardım etmiş ama 1951 yılında vefat etmiştir.
1963 yılında araba yarışlarında müthiş başarılar elde edecek Porsche 911i piyasaya sunarlar. 6 silindirli, arkadan motorlu bir spor arabasıdır ve rallilerde de büyük başarılar kazanır.
Bu süre içerisinde Volkswagen ile yakınlaşmalar olur ve ortaklaşa çalışmalarda bulunurlar. (1969 VW-Porsche 914, 1976 Porsche 924 (Audi bazı parçaları kullanmıştır) ve 2002 Porsche Cayenne (motoru da başta olmak üzere birçok teknik aksamı ve ergonomik çizgileri Volkswagen Tuareg'de kullanılmıştır). 2003 yılında Ferdinand Porsche'nin torunu, Ferdinand Piech Volkswagen'in CEO'su olarak bu iki şirketin "ailesel" anlamda birleşmesini sağlamıştır.
Porsche Lemans'ı 16 kez kazanmış, Formula 1'de McLaren'in motorunu yaratmış, Paris Dakar Rallisi'nin de zirvedeki isimlerinden biri olmuştur.
Halen de Seat, Daewoo ve Subaru başta olmak üzere birçok otomotiv firması danışman olarak Porsche firmasıyla anlaşma yapmışlardır.
[değiştir]
Latince'de kılıç anlamına gelen Gladio sözcüğünü isim olarak kullanan örgüt, Amerikan ve ingiliz kontrgerilla örgütlenmesi olan Stay Behind tarafından 1952 yılında kuruldu. CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen örgüt, 1956 yılında ABD ile işbirliği içinde, casusluk ve gerilla savaşı yapmak üzere örgütlendi. Sardunya'da örgütün ilk eğitim kampı kuruldu ve Kuzey italya'da 139 yerde silah ve mühimmat depoları oluşturuldu. Resmi adı Müttefik Koordinasyon Komitesi (Allied Coordination Committee) idi.
1956 sonrasında ikisi kadın 622 kişi ABD ve ingiliz gizli servisleri tarafından eğitildi. 1990 yılında Gladio'yu ortaya çıkaran soruşturmalar esnasında bu 622 kişinin grup liderleri oldukları, her bir grup liderinin belli sayıda kişiyi idare ettiği, böylece toplam sayının 15.000'e yaklaştığı ortaya çıktı.
Örgütün italya'daki adı Gladio (Kılıç) idi. Yunanistan'da B-8 ya da SheepSkin (Koyun Postu), Belçika'da SDRA-8, Hollanda'da NATO Command, Batı Almanya'da Gehlen Harekatı, Stay Behind ya da Sword, Avusturya'da Schwert, Fransa'da Rüzgar Gülü, ispanya'da Anti-Terör Kurtarma Grubu (GAL), ingiltere'de ise Secret British Network olarak bilindiği bu ülkelerin yetkililerince açıklandı. Örgüt, Türkiye'de Kontrgerilla olarak biliniyor.
Soruşturmaların ünlü yargıcı Felice Casson, gizli servis arşivinde yaptığı incelemelerde, 1972 yılındaki bir bombalamanın kesinlikle NATO destekli bazı gizli örgütlerce yapıldığı sonucuna ulaştı. Yargıç Başbakan Andreotti'nin bilgisine başvurdu, 1972'de bu olay tesbit edildiği için Başbakan örgütün varlığını kabul etti, ancak 1972'de kapatıldığını söyledi. Araştırmalara devam edilince Gladio'nun faaliyete devam ettiği ortaya çıktı. Eylemlerin en büyüğü 1980 Ağustos ayında Bologna tren istasyonunda patlayan bomba ile 85 kişinin ölümü idi.
italya'da 1969-80 arasında 4.298 terör olayı meydana gelmiştir. Yapılan soruşturmalar sonucu, bunların önemli bir bölümünden Gladio sorumlu gösterilmiştir. Bazı eylemleri bizzat yapmakla, bazısında patlayıcı ve silah sağlamakla, bazısında da tahrik ve yönlendirme yapmakla suçlanmıştır.
Susurluk kazası üzerine, dönemin başbakanı, "Kurşun atan kadar kurşun yiyen de şereflidir." demişti. italya'da da, on yıl önce cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Francesgo Cossiga, kendi 'Susurluk kahramanları' yargıda mahkumiyet almaya başladığında, "Bu kahramanlara şeref madalyası takılmalıydı" demiştir.
Avrupa Parlamentosu bile sorunla ilgili karar tasarısında şu sözlere yer vermek durumunda kalmıştır: "Avrupa Topluluğu'na üye pek çok ülkede gizli, paralel istihbarat ve silahlı operasyon örgütlerinin 40 yıldır var olduğu Avrupa hükümetleri tarafından ortaya çıkarılmıştır. Kırk yıldır bu örgütlerin demokratik kontrolden kurtulduğu ve NATO ile işbirliği halinde ABD gizli servislerince yönetildiği anlaşılmıştır."
Josef Stalin (asıl adıyla ioseb Cugaşvili) (1879 - 1953), 1922'den, 1953'teki ölümüne kadar Sovyet Rusya'nın liderliğini ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin liderliği anlamına gelen Genel Sekreterliğini yapmıştır. Lakabı olan 'Stalin' Rusçada çelik anlamına gelir.
ioseb Cugaşvili, 21 Aralık 1879'da Gürcistan'ın Gori kasabasında doğdu. Babası kunduracıydı. Gençken girdiği papaz okulundan devrimci militanlara katılmak üzere ayrıldı ve Rusya Sosyal Demokrat işçi Partisi'nin bolşevik kanadı saflarında yer aldı.
Uzun yıllar Sibirya'da sürgünde kaldı. 1917 Şubat devriminden sonra sürgünden döndü. Aynı dönemde isviçre'den sürgünden dönen Lenin'le birlikte çalışmaya başladı. 1917 Temmuz ayında Lenin'in tekrar Finlandiya'ya sürgüne gitmek zorunda kalması üzerine, Sverdlov'la birlikte partinin yönetimini üstlendi. Ekim Devrimi'nden sonra Lenin'in başkanlığındaki Sovyet hükümetinde Milliyetler Halk Komiseri oldu.
Lenin'in ölümünden az önce Komünist Partisi genel sekreteri oldu. 1920-1930 arası sağ ve sol ideolojik mücadele sırasında suçlandı. Bu mücadelelerde binlerce insan sürgüne gönderildi veya görevden alındı. Bu sürgünler ve cezalandırmalar milli temelde değil, esas olarak ideolojik çizgiler üzerine oluyordu. Dönemin en sert ideolojik mücadelesi Troçki'ye karşı sürdürülmüş ve Troçki'nin 1940'da Meksika'da öldürülmesi ile Bolşevik Partisi içinde sağ veya sol sapmayla suçlanan eski liderlerden kimse hayatta kalmamıştır.
Josef Stalin, planlı ekonomi, kollektivizasyon ve endüstrileşme uygulamaları ile 1928-1936 yılları arasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde köklü dönüşümlerin gerçekleştirilmesini sağladı. Özellikle Ukrayna'da zorunlu kollektivizasyon kıtlık ve ölümlere yol açtı.
ikinci Dünya Savaşı sırasında parti liderliği, hükümet başkanlığı ve Sovyet orduları başkomutanlığı görevlerini bir arada yürüttü. 1939'da Molotov-Ribbentrop paktı diye de bilinen bir saldırmazlık anlaşmasını Hitler'in Nazi Almanyası ile imzaladı.
Bu tartışmalı tarihsel dönemle ilgili olarak, Stalin'e düşman veya ondan yana olan her iki tarafın da farklı tezleri vardır. Stalin karşıtlarının tezlerine göre, Hitler ile aralarındaki açıklanmayan gizli protokole bağlı olarak Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya ve Polonya'nin Naziler veya Sovyetler tarafından işgalinin yolu açılmıştır. Stalin'in doğru yaptığını savunanlara göre ise, 1937'deki Münih görüşmelerinde açıkça ortaya çıktığı gibi, ingiliz ve Fransız emperyalistleri ve dolaylı olarak da Amerikalılar, Nazileri kışkırtıyorlardı ve onların Sovyetler Birliği'ne saldırısının önünü açmaya çalışıyorlardı. Bu amaçla Avusturya'nın Almanya'ya katılmasına (Ancshluss) ve Çekoslovakya'nın işgaline göz yummuş ve onaylamışlardı. Sovyetler Birliği bu gidişatı tersine çevirmek için dünya çapında barışın sözcülüğünü yapmaya çalışmıştı. Ne var ki, özellikle Çekoslovakya'nın işgalinden sonra Sovyetler Birliği'nin ingiltere ve Fransa ile ilişki kurma çabalarına rağmen bu iki ülke Nazi tehdidini birlikte ortadan kaldırma girişimini reddetti. Böylece Sovyetler Birliği, kendi sınırlarını güvence altına almak için bu protokolü imzaladı. Stalin'in amaçlarına göre, Polonya ve Baltık ülkelerinde oluşturulacak tampon bölgeler, Nazilerin Sovyetler Birliği'ne ulaşmasını engelleyecekti.
Böylece 1939'da Nazi işgalini takiben Sovyetler Polonya'nın kalan yarısını işgal edip Estonya, Litvanya ve Letonya'yı sınırlarına kattı. Finlandiya'ya saldırdı ve büyük kayıplar vermesine rağmen Mart 1940'da "kış savaşı' olarak bilinen bu savaşı da kazandı. 1941'de Hitler'in Sovyetlere saldırması üzerine Stalin bu sefer müttefiklerin yanında yer aldı. Sovyetler Birliği'nin en ağır bedeli ödeyen güç olarak (24 milyon ölü) müttefiklerin yanında Nazi Almanyası'na karşı kazandığı zafer uluslararası alanda prestijini artırdı.
Amerikan emperyalizmini suçlayarak, 1945'ten sonra Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde komünist rejimlerin kurulmasını destekledi. Daha sonra bu ülkeler Churchill tarafından "demir perde" diye anılacak ve bu kavram yaygınlaşacaktır.
5 Mart 1953'te öldü. Ölümünden sonra Kruşçev, Stalin'i suçladı. Ünlü 20'nci Kongre ile başlayan anti-Stalinizasyon kampanyası Sovyetler Birliği'nde Garbaçov dönemine kadar sürecektir. Garbaçov tarafından kongrelerde yayımlanan Glasnost ve Perestroika Stalin'e ağır eleştiriler getirmekle beraber kapitalizmin SSCB de restorasyonunun da önünü açıyordu.