gerçek adı yanılmıyorsam Lahm-î Acun' dur. Lahm arapça da et demek acun da yoğrulmuş demektir.
Ne kadar ilginç değil mi? Aynı zamanda elle de yapılıyormuş (!)
apartmanda olması gayet doğal ve yararlı olmasına rağmen, ne yazık ki kafelerin tuvaletlerinde de bu sisteme rastlamak mümkündür. Hele ki tam nişan almış durumdayken ışığın kapanması hedefi şaşırmanıza sebebiyet verebilmektedir..
fransa'da ultime realite adlı şirket heyecan ve gerilim arayan müşterilerine sıra dışı bir hizmet veriyor:
şirket belli bir ücret karşılığı müşterisini rehin alıyor, ellerini bağlıyor ve bir mahsene kapatıyor.
tabii ki "çok daha fazlası da" mümkün...
fransa'da faaliyet gösteren ultime realite adlı şirket, müşterisinin ellerini, ağzını bağlayıp kaçırıyor. karanlık bir mahsene saatlerce kapatıyor. müşterinin kesinlikle tanımadığı kişilerce yapılan bu hizmetin karşılığında 900 euro ücret alınıyor.
isteğe göre kaçırma olayına otomobil veya tekne takibi, helikopterle kaçış ve daha uzun süreli rehin alma senaryoları da ekleniyor. böylece ücret de artıyor. müşteri şirkete ne istediğini bildiriyor. ardından şirket de isteğe göre bir senaryo hazırlıyor. unutamayacağı bir şok yaşayacağı garantisi verilen müşteriyle tüm sorumluluğun kendisine ait olduğu yolunda bir sözleşme imzalanıyor. müşteri olayın ne zaman başlayacağını asla bilmiyor. şirket elemanları bir kaç gün süren takibin ardından kaçırma eylemini gerçekleştiriyor.
kimi müşteriler fobileriyle yüzleşmek amacıyla diri diri gömülmek istiyor. kaçırılmanın yanı sıra bir firarinin yakalanması için insan avı, sürat teknesiyle uyuşturucu kaçakçılığı, morgda bir gece geçirmek veya kendi cenaze törenine katılmak için talepte bulunanlar var...
şirketin kurucusu georges cexus (28), bu iş için michael douglas'ın rol aldığı 1997 yapımı "the game" (oyun) adlı filmden esinlendiğini gizlemiyor. bu arada filmi seyretmeyen varsa mutlaka seyretmesini tavsiye ediyorum! fransız yetkililer verilen hizmet kanundışı gözükse de, şirketin yasal olduğunu belirtiyor. senaryo uygulanmadan önce yerel polise tüm detaylar bildirilerek yanlış imdat çağrılarının ve gereksiz müdahalelerin önüne geçiliyor.
bir asker olarak ben böyle bir olaya yıllardır tanıklık etmedim. böyle şeyleri ortaya atanların ortak noktası gece yatarken popolarını açık bırakmaları olabilir mi acaba ?
Milletin tepki göstermesine engel olmaya çalışmak teröristlik değilmidir zaten ?
gülüp oynasınlarmı yada hiçbirşey olmamış gibimi davranmalarını istiyosunuz anlamıyorumki şuan ellerinden gelen tek şey bu başka yapacak birşeyleri yok bunu yapmayanlar havalı felanmı oluyo sanıyosunuz ?
diyelimki onlar sosyal ağlardan vatan kurtarıyo siz ne bok yapıyosunuz elinizde silah dağda teröristmi avlıyosunuz ? bizim milletten birşey olmamasına şaşmamak lazım baksana herşeye bi kulp bulan bütün dalyaraklar bu ülkede.
Aşk dediğimiz şey fikirtepeli çocuğun sincanlı kızla birleşiminden ortaya çıkan çocuk gibiydi. düşünmesi keyifli ama tohumu çorap kullanılarak atılmış..
kimin oruç tutup kimin tutmadığı bizi ilgilendirmez isteyen istediği şeyi yiyebilir afiyet olsun ama bunu normalde başlık olarak açmayıp çoğunluğun oruç tuttuğu bi dönemde açmak insanlık ayıbıdır hayır başka şeyler söylemek geçiyo aklımdan ama olmaz şimdi siz anlayın işte.
kılıçdaroğlunun oruç tutup tutmaması bizim için niye soru oluşturuyo anlamış değilim bize ne lan allahla kul arasına girilirmi? milletin oruç tutup tutmadığını sorgulayan adamın orucu kabul edilirmi ?
biz kim oluyoruzda hz. muhammedi kurtarıyoruz tövbe estağfurullah
atatürke gelince adı üstünde ATA o kendini bırak alayımızı kurtarıp öldü zaten.
asıl sorun şuan ikiside yok bizi kim kurtaracak ?
aleviler namaz kılıyormu diye soru olamaz, alevilik müslüman mezhepidir namaz kılmak zorunludur.
hz. ali efendimiz bizim namazımızı kılmış olsa hz. hüseyin efendimiz namaz kılmazdı o kılıyoda bizim haddimizemi düşmüş namaz kılmamak.
hadi onu bunu bırakın aleviler, sünniler felan provakasyon yapmayıda siz kılıyomusunuzki millete soruyosunuz derdi sizemi düştü be kardeşim.
hayatta herkesin yaşaması gereken bir olaydır aslında şehirler arası yolculuk, kendinizle başbaşa kalırsınız ve bolca düşünücek vaktiniz olur tabiyki bu durumun işkenceye dönüşmemesi için alınması gereken bazı önlemler vardır hayatının bir bölümü şehirler arası otobüslerde geçen bir arkadaşınız olarak bir listesini aşağıda hizmetinize sunuyorum..
öncelikle bilinen bir firma seçilmelidir (bkz: Kamil Koç), (bkz: Ulusoy), (bkz: Pamukkale), (bkz: Nilüfer)vs gibi.
seçtiğiniz saatteki otobüsün firmayamı yoksa şahsamı ait olduğunu şubeye sorup şirket aracına bilet alınız.
kitap, mp3 çalar, küçük yastık, laptop, flash disk ( koltuk arkası ekranlarda kullanabilirsiniz ) vs bulundurunuz yanınızda.
rahat edeceğiniz şeyler giymeniz tavsiye olunur ve üstünüze örtmek için hırka bulundurmanızı önemle tavsiye ederim klimalar bazı otobüslerde otomatik olabiliyor ve hiç durmuyo anasını satayım.
molalarda inip ihtiyaçlarınızı karşılayın sakın ama sakın inmemezlik yapmayın hiç bişe olmazsa ayaklarınız açılır, hafif şeyler yemenizi öneririm çorba olabilir tost felan yemeyin miğdeyi zorlamanın bir anlamı yok.
yanınızadakiyle fazla muhattap olmayın ama terslemeyinde orta yolu bulun, bütün yolu yanınızdakinin anılarını dinlemekle geçirmek istemiyceğiniz gibi kavga ederekde geçirmek istemezsiniz sanırım.
aklıma bukadar geliyor şuanlık uzun yol güzeldir hoştur tadını çıkarın yaslayın kafanızı cama dalın düşler diyarına..
ben normal kız arkadaşlarımlada acılarımı sevinçlerimi paylaşıyorum desene ozaman benim haremim var heyt be.
sevgili olmak tenin birbirine ait olduğunu bilmek normal arkadaşla paylaşamıycağın şeyleri paylaşmaktır, öpüşmeden sevgilimi olunur o heycanı yaşamak lazım. basit bir öpüşmeyi erotik bir çağrışım olarak kabul eden asıl beyin yerine yarrak taşıyodur kafasında.