dünyada amatör ve amatör ruha sahip olarak faaliyet gösteren müzisyenlerin ve grupların kendilerini ülkemizde tanıtmalarına imkan vermek amacıyla meydana gelen güzel oluşum. festival süresince belirlenecek takvim doğrultusunda dünya müziklerini tanıtan seminerler,sergiler,konserler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmesi planlanıp, festival süresince gezi ve tanıtımlar ile yabancı ülkelerden gelecek olan müzisyenlerin ülkelerini tanıtıcı görsel,işitsel dökümanları festival süresince kendilerine ayrılan alanlarda sergilenecek,ülkemize ait folklorik ve kültürel dökümanlarımız ile gelen yabancı konuklarımız bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.
küçük ama ağır bir topu çelik tümseklere doğru fırlatıyorsun. yolda hızlanan top tümsekte havalanıp deliklere giriyor puan kazanıyorsun ya da geri tepiyor. her neyse öyle bi oyun işte. vardı bi zamanlar biz çocukken.. how i met your mother'da da 5. sezonun bilmem kaçıncı bölümünde geçmekte olup, marshall'a " big fudge " lakabını kazandırmış olan oyun.
küçük, sert bir plastik topun , ucunda file bulunan uzun sopalarla taşınarak karşı tarafın kalesine gol atmayı hedefleyen bir spor dalıdır. kategoriye göre oyuncu sayısı değişiklik gösterse de genellikle 12'dir. kanada'nın ulusal sporu olarak da kabul edilmektedir.
tarja turunen'in yeni, dinlenilesi , muhteşem ötesi güzel parçası.
phantom voices with no words to follow
at the mercy of the cold and hollow
i withdrew into my sanctuary of silence
my defence
in this moment i am just becoming
liberated from my cell of nothing
no sensation there was only breathing
overcome oblivion
falling awake
from a walking sleep
and all that remains
is the dying memory
and now i can dive for
these dreams i make
like i am falling
i am falling awake
waves of melodies once forgotten
like a symphony across the ocean
never knew that they could hear my calling
deep within
crashing in
rushing in
like falling
there is no returning to that emptiness,
loneliness
the dream that lives inside of me
wont fade away, its wide awake
falling awake
from a walking sleep
and all that remains
is the dying memory
and now i can dive for
these dreams i make
like i am falling
i am falling awake
genellikle sabah uyuyup gece oturan insanların başına gelen çok önemli bir sorundur.eline kahveni almış gece gece oturup sözlüğe yazmaktasındır ya da filmini , dizini izleyip bi yandan cipsini götürmektesindir. gökyüzünün karanlık olması bi çok açıdan işine yaramakta olup ( ekranın parlamaması , film izlerken ki sinemavari hava vs. gibi ) dışardaki sessizlik de işine gelmektedir. güneş yavaş yavaş doğmaya başlar ve tüm hevesin kaçar. önce odandaki karanlık özelliğini yitirir sonra önce otobüsler geçmeye başlar ardından simitçiler.. alt komşunun henüz zekası gelişmemiş çocuğu da uyanmış televizyonu son ses açmıştır bile. neyse işte o an tüm albenisini yitirir bilgisayar. bir an önce kapatıp yatağına gömülüp uyumak istersin seslerden kaçıp.
çok kötü, pis, iğrenç ve umarım düşmanımın da başına gelir denilebilecek türden bir hadisedir. yolda giderken normal bir adım atıktan sonra bir hissiyat oluşur ayaklarında, sakız yapışmıştır ve artık ayakkabını zeminden çekmekte zorlanmaktasındır. her adım attığında fıçırt fıçırt ses çıkar. dışarıdan duyulmasa da sen duyarsın için için.hele ki sonrasında parkeli bir mekana girmek zorunda kalmışsın vay senin haline.