ne istediğini bilmeyen, kararsız, dengesiz, saçma sapan takıntıları olan, sorunları olan, sorunlarını çok abartan, herşeyi sorun yapan, sorunlara çözüm üretmeyen, kendisini bir bok sanan, karşısındakini küçümseyen, karşısındakine değer vermeyen, ona verilen değeri bilmeyen, aşkı har vurup harman savuran, aşka inanmayan, dürüst olmayan, yalancı olan, yalan söyleyen, kandıran, inanılması güç şeylere inanılmasını bekleyen, sevdiğini bekleten, sevdiğini beklemeyen, değer verdiği hiç bir şey olmayan, hayatı sadece futbol sanan, sevgilisiyle bir şey paylaşmayan, paylaşımcı olmayan, sevgilisiyle "amelie" izlemenin saçma sapan olduğunu düşünen, aklı fikri sikinde olan, romantizmden bi' haber, ince düşünmeyen, odun, kalın kafalı, sabit fikirli, dar görüşlü, heyecan yaşamayı gereksiz gören, her zaman aynı şeyleri yapan, hayatın tadını almayı bilmeyen, dışarı çıkmayan, gezmeyen, eğlenmeyen, evde oturup bütün gün internette takılan, pasif, pessimist, dalgın, duyarsız, umursamaz, sevgililik nedir bilmeyen, öğrenemeyen, öğrenmek istemeyen, her zaman herşeye bir bahane bulan, her zaman saçma sapan da olsa herşeye yorum yapabilen, susmayı bilmeyen, gerektiği yerde konuşmayan, açıklama yapmayan, açıklama yapılmasına izin vermeyen, herşey kendi kontrolünde sanan, ilişkinin iki kişilik yaşandığını bilmeyen, ilişki nedir bilmeyen, kadınları anlamak zordur diyip geçiştiren, bir çiçek bile almayı çok gören, kadınına hayatı zindan eden, herşeyi onun yapmasını bekleyen, kadından çok şey bekleyen, kadını iyi sevişsin, iyi yemek yapsın, çok konuşmasın yeter diyen, paylaşımcı olmaktan nefret eden, zora gelemeyen, zor bir şey gördüler mi arkalarına bakmadan kaçan, uğraşmayı sevmeyen, açık konuşmayan, sözü döndüren dolaştıran, net olmayan, saçma sapan sebepler sunan, korkan, sevmekten korkan, sevilmekten korkan, korkularıyla yaşamaya alışamayan, korkularını yenemeyen, yenilgiyi kabul etmeyen, hep üstünlük hisseden, hata yapan, hatalarından ders almayan, hatalarını tekrarlayan, özür dilemeyen, özür dilemeyi bir erdem olarak görmeyen, göremeyen, gözleri kör olan, bakan kör olan, görmesi gerekenlerin dışındaki her türlü saçmalığı gören, ezik ruhlu, kendini ezik hisseden, kendini hiç bir konuda kanıtlayamamış, ne yapacağını bilemeyen, biri bir şey yapmasını istediğinde eli ayağına karışan, verdiği sözleri tutmayan, bir sürü vaatte bulunup da hepsiyle sevdiğini bi' başına bırakan, elinde avcunda ne varsa kadının hepsini sömüren, doymak nedir bilmeyen, aç gözlü, sevgi arsızı, hep alan hiç vermeyen, kadını bir öncekilerle hep kıyaslayan, öncekilerden hep bahseden, geçmişte yaşamaya alışmış, yeniliklere açık olmayan, şeref nedir bilmeyen, sevgilisinin eli yerine anca kendi sikini tutan, cinselliği aşk yapmak yerine hayvanca sikişmek olarak anlayan, kıçını devirip yatan, arkasını dönüp uyuyan, sokakta yürürken sevgilisine sarılamayan, sevgilisinin elini tutamayan, çekingen, bi' söylediği diğerini tutmayan, kendi içinde çelişen bütün erkeklerdir.
basist de olabilen kızlardır. zira bas gitarı penasız çalan ve bu nedenle de her seferinde uzattığı tırnakların çıt diye kırılmasına tahammül edemeyen ve hatta tırnağın tele her dokunuşunda çıkan sesi bozmasına katlanamayan kızlar da olabilirler tabi. hı hı evet.
masabaşından memleketi satanlardan çok daha iyidirler. en azından ortada mevcut bir rakı masası, yeterli miktarda meze ve hatta sigara vardır. demleniyordur insanlar da vatan millet sakarya meselelerine girmişlerdir. ayık kafayla pek konuşmazlar bu meseleleri, bilirler fayda etmez. keyifliyken, neşeliyken ve hatta alkollüyken içlerinden geldiği gibi, olmasını istedikleri gibi kurtarırlar memleketlerini de; vatanı satanlar bütün bu işleri ayık kafayla yapıp içkinin haram olduğunu söylerler, teallam ya.
gereksiz, kazana atılıp kaynatılası kız modelidir. evet evet, erkek taklidi yapan kızlardan iğreniyorum.
küfür bir yere kadar ama bu gibi kızların (?) her 3 kelimelerinden 2si küfürden oluşur. birinin amına, diğerinin başka yerine koyarlar. bara gittiklerinde 50'lik birayı şıp diye bitiriverirler, bacakları 10 metre açık otururlar, "aga/baboli naaber yaaa" şeklinde hitapları vardır, saçma sapan geyikleri vardır, cafe vb yerlerde otururken yanlarındaki erkek arkadaşlarına "uf karıya bak" şeklinde göstermece yaparlar, kıldan tüyden rahatsız olmazlar ve muhtemelen de 3-4 ayda bir ağda yaparlar; zira cinsel hayatları da one night stand şeklindedir çoğu zaman. evet belki yanlarında arkadaş olarak bulunan erkeklerle çok çok iyi geçinebiliyorlardır fakat dışarıdan nasıl gözüktüklerine dair en ufak bir fikirleri olmadığı da aşikardır.
öldürülesi, iğrenilesi ucubelerdir bunlar.
kadın dediğin; kadınlığını, oturmasını, kalkmasını, konuşmasını bilmelidir. zarif, kibar, narin olmalıdır. yeri geldiği zaman evet, kadınlar da maç izlemeye giderler, barda bira içerler, erkek muhabbeti yaparlar ama edep, adap nedir bilirler, bilmelidirler.
erkek taklidi yapan kızların kuvvetle muhtemel ciddi psikolojik sorunları vardır. aksi takdirde zaten var olan erkek cinsine niye özensinlerdir ki? arada kalmış, ne kadınlığı kavrayabilmiş, ne de erkek olmak için gerekli uzuvları olan psikolojik sorunlu, abuk subuk bir şeydir, erkek taklidi yapan kız modeli. bitti.
dünyalar güzeli bir bölümdür.yemek yaparsınız,yersiniz,içki içersiniz vs. öncelikle yeditepe üniversitesinde eğitimi veriliyordu bu bölümün bir tek,şimdilerde izmir ekonomi üniversitesinde de açıldı diye duydum.
bölüm başkanı prof. dr. bike kocaoğlu bölüm hakkında şöle bir açıklama yapmış.
güzel sanatlar fakültesi bünyesinde yer alan gastronomi ve mutfak sanatları bölümünün temel amacı gerekli bilgi ve becerilerle donatılmış, uluslararası alanda rekabet edebilecek genç yönetici şefler yetiştirmektir. bölüm, dünyada bir üniversitede güzel sanatlar fakültesi çatısı altında gastronomi eğitimi veren ilk lisans programı olma özelliğini taşımaktadır. bölümün diğer bir amacı da zengin türk mutfak kültürünün akademik bir ortamda korunmasını sağlamak ve bu kültürü uluslararası alanda tanıtmaktır. dört yıllık lisans programı süresince adaylara en temelden en ileri seviyeye kadar yiyecek- içecek işletmeciliğinin ve yemek sanatının tüm incelikleri öğretilmektedir.
lisans programı süresince öğrencilere restoran, yiyecek-içecek yönetimi, yemek pişirme teknikleri ve sanat-kültür konularında eğitim verilmektedir. yiyecek-içecek yönetimi ve yemek pişirme teknikleri teorik ve uygulamalı dersler olarak hazırlanmıştır. bölüm de eğitim dili ingilizcedir. fransızca ek dil olarak zorunlu öğretilmektedir. klasik yemek pişirme teknikleri, fransız, türk, osmanlı, akdeniz, uzakdoğu mutfakları ve modern mutfak teknikleri uygulamalı olarak verilmektedir. pastacılık sanatı, çikolata hazırlama teknikleri, şarapçılığa giriş gibi diğer pratik derslerin yanında öğrenciler sanat tarihi, dünya mutfak kültürü, yemek tarihi gibi teorik derslerle mutfak sanatı ve kültürünü değişik perspektiflerle derinlemesine uygulamalı ve teorik olarak inceleyeceklerdir. yeme-içmenin bir sanat olduğuna inan programda temel sanat eğitimi, resim, heykel gibi alanlarda da öğrencilere eğitim verilmektedir.
bölümde öğrencilerin bilgi, beceri ve yaratıcıklarını geliştirebilecekleri üst düzey teknoloji ile düzenlenmiş iki profesyonel mutfak ve 1 eğitim restoranı bulunmaktadır.
bölüm kontenjanı 50 kişi ile sınırlıdır. 5 öğrenciye burs verilmektedir. adaylar güzel sanatlar fakültesi tarafından düzenlenen yetenek sınavı (çizim) , öss puanı ve mülakat sınavı ile belirlenmektedir.
not:mülakat sınavı dedikleri de bildiğiniz yetenek sınavı. koyuyolar tabureyi bi masanın üstüne,çizin diyorlar. çok da zor bir şey değil yani.