yazılım dilleri ve teknolojiyle alakalı tweet atan yeni fenomen adayı. Müthiş kod bilgisini 140 karakter ile konuşturup ortaya harika tweetler çıkarıyor. hayatın içinden ve kendiyle alakalı tweetleri de var. web developerlar için güzel paylaşımları da var. Eğer bu işlerle uğraşıyorsanız, bi bakın derim. dezegene'nin önü açık, ilk giriyi şimdiden yazayım. :D
aşırı merak edenler için: http://twitter.com/dezegene
Yasal hakları nedeniyle bir çok dosyanın indirme bağlantısını kaldıran ama aynı dosyaları 'dosya istek havuzunda' çılgınlar gibi dağıtan, Paylaşmayı ve paylaştırmayı seven harika bir site. Dosya istek havuzuna buradan ulaşabilirsiniz; http://pdfkutuphane.com/istek
http://pdfkutuphane.com gibi sitelerdir. pdf kütüphane, gün geçtikçe daha iyi bir yer olmaya başladı. Artık herkesin dosya paylaştığı bir ortam halini aldı.
herkesin çılgınlar gibi kullanmasını istediğim; http://pdfkutuphane.com
bu adamlar çok sağlam site kurmuş. Her gördüğüm ilgili yere yazıyorum. insanlar kullansın, okusun, bilsin.
Ey masaya sürekli takılıp duran kulaklık! Neden müzik zevkimi piç ediyorsun? Peki ya bir saattir tuttuğum çişimi dökmeye giderken birden kaybolan terliğim? Sen ne istiyorsun benden? Zırt pırt gelip giden internet bağlantım? Olum siz bela mısınız? Hele kapının arkasına asılmış elbiseler, Siz neden her kapı açıldığında yere düşüyorsunuz ki? Sevgilim, ya sen? Niye gittin ki şimdi?
yolda aniden bağcıkları bağlarken arkadaş grubunun gittikçe uzaklaşması gibidir unutmak. bide kalabalığın içindeyseniz arkadaş grubunuzu kaybedersiniz. sanırım ben bağcıklarımı bağlarken kalabalık biyerdeydik sevgilim. o değil de ben bağcıklarmı bağlarken niye kimse beni beklemiyor amk. yine olmadı ya, aşklı-meşkli, duygusal yazacaktım. sonları hep bozuyorum.
bilgisayarı ayrı, telefonu ayrı, mp3 playeri ayrı, fotoğraf makinesini de ayrı kullanan insandır. Hepsinin bir araya gelmeyeceğine inanan insandır. Ne kadar teknoloji harikaları olsa da onun için hepsinin yeri ayrıdır.
gereksiz bir eylemdir. müzik zevktir, coşturur, farklı dünyalara götürür. senin dinlediğin müzik seni dağa, bayıra, çayıra götürüyordur benim dinlediğim belki bulutların üzerine belki de hareket halindeki bir trenin saman dolu vagonuna. acıyana acımak daha mantıklıdır.
Onların gözünde 2 mil kadar uzaktaydı. Avını; gözüne çarpan ışık parçacıkları sayesinde daha iyi çözebiliyordu. Işık onun için bir kaynaktı. Işık sayesinde 2 mil kadar yolu 30 saniyede rahatça gidebilir ve havada manevralar yaparak avını sokabilirdi. Avına odaklandı ve hızlı bir şekilde kanatlarını çırparak kafasında çizdiği yoldan ayrılmadan avına doğru ilerlemeye başladı. Avı bilgisayar başındaydı, gergin gibiydi, yeni bir haber almış, heyecanlıydı sanki. Ama yine de bunu çözmek oldukça zordu. Tehlikeye karşı korunmak şarttı. Bu yüzden ava yaklaşırken rotasını değiştrip ani manevralarla sol kolunun en sağlıklı yerini tespit etmek gerekirdi sonra sokmayı düşünebilirdi. Sol kola doğru kanat çırpmaya yemin etmiş bu sviri sinek; bilgisayarın ekranını görünce gözü döndü ve önce anlamsız hareketler sergileyerek bir iki defa ekrana çarptı. Bunu farkeden av; önce bir kaç küfür sonra da iki el hareketiyle sivri sineği uzaklaştırmaya çalışsa da sinek kola odaklanmış, yeminimi bozacağıma ölürüm, edasındaki kanat çırpışları avı iyice sinrilendirmişti. Av, elini klavyeden çekip; alkış sanılacak derecede görüntüsü olan hareketiyle sivri sineği parmakları arasında sıkıştırıp öldürmüştü. Eline kanı bulaşan av şahsiyeti, dudağını büküp yüzünü ekşiterek; ıyyyy iğrenç, şeklindeki görüntüsünü fazla uzun sürdürmedi. Parmaklarını ve elini hemen yanındaki beze benzeyen şeye sürerek temizledi ve klavyesine tekrar sarılarak heycanına ver gerginliğine devam etti....
üç gündür beni psikolojik bunalımlara sokan geçici hastalık. Çözümü basittir. kulaklarınızı iki elinizle kapatın ve birinin yardımıyla su için. kesinlikle geçiyor, denedim.