yok ya göz yetmiyo demek ki. geçen haftaki o ses türkiyede giydiği sırt dekoltesi neydi lan öyle. bi de mustafa sandal darbuka çaldı sırtında. etli etli şıp şıp. iğrenç. midem iğrendi.
Tuvalet ihtiyacı, insana yakışmıyor. Kimse kusura bakmasın, ben yakıştıramıyorum. Son derece iğrenç bir şey. Tuvalet ihtiyacı, her insanı bitirir. Düşünsenize, g.tünüzden bok çıkıyor. O kadar iğrenç bir şey ki, derhal kurtulmak istiyoruz ondan. Derhal sifonu çekiyoruz. Vücudumuzdan çıkıyor, ondan nefret ediyoruz. Onu görmek bile istemiyoruz. Bir de gelecek bok, osuruğundan bellidir. Eğer kesif bir koku, burunları kanatırcasına bir koku, (bir arkadaşımın, çok ciddi söylüyorum, burnu kanamıştı kokudan) var ise osurukta, o boktan daha bir çabuk kurtulmak istiyoruz. Kendimizi zorluyoruz. Kokusuzsa önemsemiyoruz. Zamanı gelince kendi çıkar zaten diyoruz. Bazı bok vardır, öyle kolay da kurtulamazsın. ilişkiyi öyle bir çırpıda bitiremezsin. Sizden ayrılmak istemeyen bir sevgili gibidir o anda bok. Boku sevgiliye benzetmek de ne acayipmiş. Bi an için tiksindim kendimden. Yazdığım şeylerden kesinlikle tiksinmem ama kendimden sıklıkla tiksinirim. Zaman zaman, keşke, kendimi de, bok gibi, kendimden atabilsem diye düşünürüm. O kadar rahatlıycam ki anlatamam. Neyse efendim ne diyordum, bok. Bok bence güzel bir şey fikrimi değiştirdim. Bok bence insanı insan yapan en önemli faktörlerden biri. Bok olmasaydı insanlık da olmazdı. Düşünsenize, bir insan düşünün ki, vaar, öyle bi insan var, hintli, yemiyo, içmiyo, sıçmıyo. Ne anladım ben onun insanlığından. insan dediğin lapa lapa sıçacak. Kuburu dolduracak. Dönüp gururla bakacak bokuna. Maşallah kol gibi diyecek, sucuk gibi diyecek. Boşuna sifonu çekmeyeyim gitmez bu diyecek. Ya da çekeyim, kokusu gitsin en azından diyecek. Ben insandan bunu anlarım.
ayırma tanrım ayırma bizi bu aşkı falan filan... diye bi şarkısı vardı hatta mustafa sandalın şarkı müziğinin üstüne yazmıştı. tam anlamıyla amele bir panpiştir.