kainatın imamı olduğu iddiasında olan fettoşun peşinden giden, kula kulluk eden moritlerin dinidir. kutsal kitabı cia ve mossad tarafından ayet ayet hazırlanmaktadır.
fetonun inceyi kandırmasıdır.
ahauhauha peşinden gittiği feto allahla konuşuyorum dedikten sonra ince bakan olucam demiş çok mu ?
(bkz: fethullah gülen in allah la konuşması)
buzdağının gözükmeyen kısmı bir yana gözüken kısmı ile şirketin %29 u axel springer adlı şirkete aittir. axel springer şirketi ise resmi olarak israil ordusu iktisadi teşekkülüdür.
17 Aralık darbe hazırlıklarını daha iyi anlayabilmek için, 2013 yılındaki hayati olaylara bakmalıyız. Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan-Necdet Özel'in beraberliğinde şekil bulan MiLLi DEVLET BAĞIMSIZ YÖNETiM yakın coğrafyanın kılcal damarlarına bakıyordu.
Türkiye dünyada 200'e yakın devlet arasında en hızlı büyüyen 4. ülke olmuştu.
Türkiye'nin kanını emen IMF kapı dışına atılmıştı.
Büyük yatırımlar fırtınası başlamış, 3. Boğaz Köprüsü'nün, 3. istanbul Havalimanı ihalesi yapılmış. iki kıtayı denizin altından birleştiren Marmara hazırdı. 100 yıldır uyuyan Türkiye ayağa kalkıyordu.
Böyle bir tablo karşısında darbe için küresel koalisyon'un hazırlık yaptığı anlaşılıyor. Mavi Marmara olayı, Derin Amerika'ya yeterli mesajı zaten vermişti.
Amerika'da bulunan Fethullah Gülen koalisyona dahil edilmiş. Gülen'in kimlerle ittifakı yapacağı değerlendirilmiş. CHP-Kemal Kılıçdaroğlu-
istanbul büyük sermaye-Doğan Medya koalisyonda yerini almış.
Operasyonun şifresi, "Cumhurbaşkanı seçimi. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığının önünü kesmek" olarak konulmuş.
Erdoğan'ın Başkanlık çıkışını törpülemek için 'Diktatör' kampanyası Yahudi sermayeli yabancı basında başlatılırken, tarihin sahnesine Taksim'de çıktılar. Taksim-gezi üzerinden, Yeni Anayasa heyecanını kırdılar, Başkanlık tartışmalarını geri plana itmeye zorladılar.
Ama beklemedikleri bir şey oldu. Sokak hareketlerinin güçlü bir dalga yaratamadığını gördüler. AK Parti'nin yüzde 45-50 bandını sürdürdüğünü saptadılar. Son çare olarak 'Saray darbesi'ne karar verdiler. 17-25 Aralık, Milli iradeyi teslim almaya yönelik darbe görevini bu sefer orduya değil GÜLEN CEMAATi'NiN PARELEL YAPISI EMNiYET-
YARGI CUNTASI'na verdiler.
SONUÇ: Demokrasiye aşık Türk evlatları uyandı. Küresel koalisyon bu sefer, darbe teşebbüsünde başarılı olamayacaklar. Milli iradeyi teslim alamayacaklar. Halkımız, BÜYÜK TÜRKiYE yürüyüşüne engel olmak isteyenlere
fırsat vermemek için 30 Mart'ı sabırla bekliyor.