eliks
0 (düz adam)
on birinci nesil yazar 0 takipçi 2.01 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    babasını kaybetmiş yazarlar

    8.
  1. Çaresiz kabulleniş... Bambaşka bir değişim etkeni... Tanımı yapmak çok zor...
    0 ...
  2. kahve için su

    1.
  3. Doğal Su ve Mükemmel Bir Fincan Kahve

    Hiç düşündünüz mü, iyi bir kahvenin kokusunu gözlerinizi kapatıp içinize çekerken, aldığınız bir yudumun dilinizden damağınıza doğru dağıldığında birçok lezzeti keşfederken elinizde tuttuğunuz fincanın içerisindeki o muhteşem kahvenin ortalama %98i su...
    Su; hayatın kaynağı, biyolojik varlığın temeli, dünyada varlığı en çok olan yapı…
    Hesapsızca kullandığımız halde hala bizi terk etmeyen bu sadık dost kimi zaman hayat kurtaran, kimi zaman ferahlatan, keyif veren kimi zaman lezzetin en temel kaynağı.
    Düşünsenize, iyi bir usta tarafından, topraktan itibaren yetişmesi takip edilmiş, özenle seçilmiş, kavrulmuş kahve çekirdeği, öğütüldükten sonra yine maharetli eller ve gerçekten derin bir bilgelikle fincana ulaştığında kokusuyla medite eden, tadıyla onlarca değişik lezzet ile yolculuğunun amacına ulaşan “Kahve Tutkusu” olgusunun en önemli ortağı “su” kötü olsa neler olurdu!

    10 bin yıldan daha eski kaynaklara dayanan bilgilere göre, iyi kalitede çay demlemek için insanlar en uygun su kaynağına ulaşma çabaları göstermiş.
    Suyun iyisi kötüsü ifadesini kullanmak doğru olmadığından “En Uygun Su” tanımlaması bence en doğrusu olacaktır. Bunun en temel yapısında da “En Doğal Su” kavramı yatar. Su zaten doğal değil mi? Evet tabi, siz müdahale etmediğiniz sürece…
    Yani, klor gibi kimyasallarla dezenfekte edilirse, onca borulardan dönerek basınç altında yüksek hızlarda taşınırsa çeşmeden akan su ne kadar doğal kalabilir bu da başka bir soru işareti. Tabiî ki su kaynaklarının endüstriyel atıklardan dolayı kirlenmesi işin diğer boyutu.
    Sonra da suyu temizlemek için onca çaba, arıtma sistemleri ve kimyasallar…
    Kirletici etmenlerden suyu arındırmak işte bu aşamada çok önem kazanıyor.
    Ama bu konu çok uzun olduğundan en doğru tanımlama; en uygun su, sadece kirletici etmenlerden arındırılmış, mineralleri doğal olarak kendinden ve dengeli en doğal yapıdaki sudur. Çok uzun bir ifade ama konu net; En iyi kahve, çay, sulu yemek veya aklınıza gelebilecek her türlü, su ile hazırlanan tüketim ürünü “Doğal Mineralli Su” ile olur.
    Ama yine de kısaca nedeninden bahsedelim.
    Kahvenin ekstraksiyonu için gerekli olan en önemli mineral magnezyumdur (Mg+2). ikinci sırada kalsiyum gelir (Ca+2). Bunun nedeni ise suyun bağlanma enerjisine karşılık kendi bağlanma enerjileri.
    Kalsiyumun bağlanma enerjisi neredeyse suyun enerjisiyle (H2O) aynı seviyelerdedir. Oysaki magnezyumun enerji bağlama seviyesi suyun (H2O) ortalama %5-10 fazlasıdır.
    Bunun kahveyle olan ilişkisi mi? Kahve suyun içerisinde hedef demleme ürünü olduğundan suyun oluşturduğu bariyer enerjisini aşabilecek bir bağlanma enerjisi gerekir. Bundan dolayı magnezyum bu barajı aşıp kahve içerisindeki lezzet yapılarını kendine bağlayabilir ve suya geçişini sağlar. Kalsiyum (Ca+2)da bunu yapar ama daha düşük seviyelerde. Ama kalsiyumun en etkili olduğu nokta ise bikarbonat formunda iken (Ca(HCO3)2) beraberinde taşıdığı CO2’nin suyun ısınmasıyla beraber oluşan enerji alışverişi sırasına suya çözünmesi. Bu sayede kahvenin kavrulması esnasında azaltılan CO2 suyla beraber demlemede etkili rol oynaması sağlanır ki bu da kahvenin tadımı esnasında taze, ferah bir lezzet vermesini sağlar. Ama bu süreç o kadar hızlıdır ki fazla bekletmemek gerekir. Ne kahveyi nede ısıtılmış suyu. Ya da özel bir teknoloji ile sudaki karbondioksit nano boyutta, gaza dönüşmesine izin vermeden muhafaza edebilmelisiniz. Bu olurken de suyun pH’ı kesinlikle değişmemeli, yani CO2 karbonik aside dönüşmemelidir veya ısı transferi nedeniyle CO2 sudan kaçma eğilimi göstermemeli.

    Yukarıda anlatılan kimyasal tepkimeleri sağlamaya çalışmak yerine en kolayı mümkün olduğu kadar suyu kaynağına yakın (baraj suyundan bahsetmiyorum) temin edebilmek. En iyi kaynak da köylerde, ormanda, dağlarda olur.

    Olmadı iyi bir filtreleme ile göreceli olarak kabul düzeyinde bir su elde edilebilir, belki…
    Ama dikkat edilmesi gereken, reçineli filtrelerin kullanılmaması (yani iyon değiştirici reçine içeren filtreler). Çünkü reçineli filtreler kireçlenmeye neden olan kalsiyum (Ca+2) ve magnezyum (Mg+2) minerallerini sudan alırken kimyasal denge nedeniyle suya sodyum (Na+) iyonunu vermek zorundadır. Ortalama 10 mg/lt (ppm) seviyesine kadar sodyumun (Na+) olumlu olumsuz etkisi olmasa da (Uluslar arası SCAE verisidir) bu değerin üstü kahveye tuhaf, ekşi, dile yapışan ve lezzetini bozan bir tat verir. Şimdi basitçe beraber hesaplayalım:
    Ortalama 15 Fransız sertliğinde (15 F˚)olan suyun (mesela şebeke suyu, ama diğer taraftan Eskişehir’de, Konya’da su sertliği 45 ‘e kadar çıkar) kalsiyum (Ca+2) miktarı ortalama 140-150 mg/lt’dir (15 Fransız sertliği = 150 mg/lt Ca iyonu var demektir). Yani bunun karşılığında reçineli sistem sudan 140-150 mg/lt kalsiyum (Ca+2) iyonunu almak için suya en az eşit oranda sodyum (Na+) iyonu vermek zorundadır. Yani bu halde bile SCAE’nin belirlediği sınırı en az 14 kat aşmış oluyor. Matematiksel olarak sodyum (Na+) miktarı 150 mg/lt’nin üstüne çıkmış oluyor. Bir de filtrenin özelliği gereği suya, serbest kalan klorür (Cl-) iyonu da çözünür. Yani aslında problem gittikçe çoğalır. Ve sonunda da kalitesiz bir demleme meydana gelir. Diğer taraftan işin sağlık yönünü anlatmadım bile. Yüksek sodyumun (Na+) kalp damar, sinir sistemi ve böbrek sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini doktorlardan dinleyin. Zaten sağlık bakanlıkları sodyum miktarı açısından sınırı aşan suların tüketilmesini dolaylı olarak yasaklıyor (azami sınır ülkeden ülkeye değişse de 50-200 mg/lt aralığındadır). Diğer taraftan da kesin bir dille içmek üzere sunulacak suların kesinlikle kimyasal yapısında değişiklik yapılamayacağını belirtiyor. Ayrıca birçok ülke reçineli sistemlerde biriken bakteri, küf ve mantarın insan sağlığını ciddi düzeyde tehdit etmesinden dolayı yasaklanmış durumda.
    işin aslı, doğru bir şey yapalım derken iyi olanı daha da bozmak ve ona mahkum olmak yanlış bir seçim olur.

    Peki bir arıtma sistemi seçerken hangi sorgulamaları yapmalıyız?
    1- Her bir filtreleme aşaması (yani tortu filtreleme, koku filtreleme, klor filtreleme, kireç filtreleme gibi aşamalar) ayrı haznelerde olmak zorundadır. Aksi durumda bir aşamada yakalanan kirleticiler diğer aşamayı etkisizleştirir ve kirletir. Yani anlamsızlaşır.
    2- Sudaki minerallere dokunmadan suyu doğal olarak bırakabiliyor mu? Kural olarak suyun kimyasında yapılan değişiklikler sadece zarar vericidir (mineralleri almak veya sözde mineralleri geri eklemek gibi).
    3- Sistem iyon değiştirici reçine içermemeli.
    4- Sistem bakteriyel açıdan güvenli olmalı.
    5- Sistemde kullanılan materyaller mümkün olduğunca GIDA TÜZÜĞÜNE uygun olmalıdır (mesela sağlık bakanlığı onaylı, ANSI61 standardına uygun, alüminyum kullanılmayan, medikal düzeyde plastik materyallerden oluşmalıdır).
    6- Ters ozmos sistemler sudan mineralleri uzaklaştırdığından tavsiye edilemez.
    7- Ters ozmos ile sudan alınan minerallerin tekrardan suya katılması tam bir aldatmaca olduğundan tavsiye edilmez ( katılan minerallerin menşesi, sağlık veya tarım bakanlığı denetimi/onayı, hangi yetkiyle suyunuza BiR ŞEY katıldığının açıklanması gerekir)

    Ama kısacası; kahve en güzel doğal suyla olur. illa suyu arındırmak gerekiyorsa ticari kaygıdan önce ekolojik ve beşeri sağlığı benimsemiş bir su uzmanıyla iletişimde olmanızı tavsiye ederim.
    Kaliteli kahve lezzetleriyle buluşmanız dileği ile.

    Mehmet Gülener

    15.01.2017 – noter tasdikli yazımız telif hakları kanunlarına göre koruma altındadır

    #kahve #su #iyikahve #mukemmelkahve #dogalsu #doğalsu #dogalsusistemi #doğalsusistemi #barista #suyukoru #doğayıkoru #dogayikoru
    3 ...
  4. kızları güzel olan şehirler

    172.
  5. valla tecrübelerime göre Heidelberg (almanyada bir yer) kızları fena. bir de vladikavkaz dakiler (kuzey osetya) de can yakıcı. bizzat gidip gördüm )))))
    0 ...
  6. hdp nin brüksel saldırılarını kınaması

    3.
  7. Kına ma mı, kınayı kıçına mı yakma... ya bu tip varlıkların varlığına bile birşey diyemiyorum. sarf ettiğim enerjime de yazık oldu şimdi... kendime üzülüyorum şu an...
    2 ...
  8. 17 şubat 2016 ankara daki patlamanın sorumlusu

    18.
  9. suçlusu biziz. başkalarına bok atmak kolay. hadi işin özüne dönsenize. ama yemezler. kolay etrafa saldırmak. bu adamları seçerken de seçmezken de herşeyden biz sorumluyuz.
    0 ...
  10. ters ozmos

    4.
  11. tadını asla sevemediğim tuhaf lezzette su üreten ve bence asla 1000-2000 lira etmez dediğim bir sistem... çinden toptan fiyat aldım merakımdan; 56 € dediler. Daha ne diyeyim. Taksici bile bana bir tane satmaya çalıştı. 600 lira kazanacakmış.
    0 ...
  12. aşık olunan insan için yaşanan şehri değiştirmek

    36.
  13. valla bana da önce sen nerdeysen orası yuvam diyordu bizim ex-hatun, ki kendisi benden 1000 km uzaktaydı, sonra alttan alttan burası nasıl, beğendin mi, sence burada yaşanır mı, burada yaşamak ister misin, baktı olmuyor duygu sömürüsüne dönüyor; anamdan uzak kalamam, burası doğduğum büyüdüğüm yer, bütün arkadaşlarım burada falan filan... ya ben istanbuldayım, izmire gidelim yerleşelim diyen biriyim zaten, yani ne onun ne de benim şehir olmayacak yaşayacağımız yer... ama arkadaş inat değil mi... onunki inatsa bnimki keskin kılıç: uğaraşamam senle, kendine yerli birini bul dedim, ayrıldık...
    0 ...
  14. su yumuşatma

    1.
  15. içeriğindeki katyonik iyon değiştirici reçine sayesinde suyun içerisinde bulunan +2 değerlikteki Ca (kalsiyum) ve Mg (magnezyum) iyonlarını uzaklaştırma olayına denir. Gerçi bunun birkaç yolu var ama en yaygın kullanılanı tuz ile rejenerasyon yapan su yumuşatma sistemleridir. Tabi bu kontada şunu da sorgulamak lazım, rejenerasyon denilen aşamada harcanan tuz nereye gidiyor, su israfını kimse neden görmüyor. topraklarımız kurudu bu endüstrideki su yumuşatma sistemleri yüzünden... toprağımızn turşusunu kurmaya başlarız böyle giderse. Bence biraz bilinçli olup "Tuzsuz Su Yumuşatma" alternatifi aramak gerekir. Ben buldum, arayın siz de bulun... Benden bu kadar... toprağımın katili olmayacağım.
    0 ...
  16. içme suyu

    13.
  17. sanırım sene 84'tü... Türkiye'ye kesin dönüş yapmıştık. Vallaha bak... tam tamına 4 ay su içemedim Türkiye'de. Bildiğin sıvıyı diğer gıdalardan karşılıyordum... O nasıl bir koku, aman yarabbim... çeşmeden değil haa, koca koca hamidiye damacanaları hem de... Neyse ki sokakta oynarken yazın mecbur caami çeşmesinden su içmeye alışmaya başladım da hayata tekrar sarıldım...
    0 ...
  18. su arıtma cihazı

    9.
  19. Yıllardır (ki buna 18 yılımı doldurdum demek daha doğru) su arıtma sistemi tasarladığım, kurduğum, mühendislik projelerini üstlendiğim halde evime takmaya bir türlü gönlümün, damak zevkimin ve sağlık görüşlerimin izin vermediği cihazlardır.
    1 ...
  20. © 2025 uludağ sözlük