bu yazıyı yazmaktaki amacım bir kaç gündür tedirginliğim ve vicdan azabımdır. Kötüyüm be sözlük! üzgünüm. Böyle hayatın içine sıçayım! Dedikten sonra üzgünlüğümün sebebini açıklayayım; Memlekette babamların tayini başka bir yere çıktı. Babamlar kendi evlerini boşaltmak zorunda kaldılar. Camlara kiralık yazısını astık ve beklemeye koyulduk. Çok kişi sordu. istedi. Nasip olmadı. Birgün yani üç gün önce çok şık giyimli bir kadın ve yanında bir gençle ev için geldiler. Evi çok beğendiklerini ve illaki tutmak istediklerini söylediler. Biz de şartları konuşarak anlaştık. Ertesi gün yine çok şık giyimiyle ve yanında kızıyla geldiler. Sözleşmeleriyle beraber. Kadın dul ve iki çocuk annesi. Sözleşme yapıldı. imzalar atıldı. Ertesi gün kapımız çalındı. Karşı komşumuzdu. Neymiş efendim o kadın kötüymüş. Kızı orda burda şarkı söylüyomuş. Çok açık giyiniyomuş. Girse bile imza toplatıp attırcakmış evden. Onun damadı oğlu varmış falan filan. Ben de dedim ki; sen oğluna damadına bu kadar güveniyosan o senin sorunun. Benim kiracım bu eve girecek. Şarkı söyleyebilir. Bundan kime ne? Girdikten sonra imza toplayıp çıkartırsan o da sizin aranızdadır. Bu da beni ilgilendirmez. insanları bu şekilde yargılayamazsın. Beş kuruşluk aklınla bize akıl da veremezsin. Bırak da evime kim girer kim çıkar buna biz karar verelim. O burnunu her boka sokarsan birgün bokun içinde kalır dedim. Dedim de tüm komşulara yalan yanlış şeyler deyip örgütlemiş. Hepsi yüklendiler. Bu sefer kadını arayıp olayı anlattık. Vazgeçtiğimizi söyledik özür dileyerek. Kadın ağladı. Bu kadar namus yerlerde mi? Nasıl insanlar bunlar dedi. Mahkemeye verecek onları. Sözleşme elinde. Ben de tek tek anlatıcam. Temizlesin şimdi pisliğini karşı komşum. O kadar üzüldüm ki kaç gündür yemek bile yiyemiyorum be sözlük. Bu ne biçim dünya. Dulsan ve kendine bakıp açık saçık giyiniyosan ha bir de şarkı söylüyosan damgan hazır. Orospu! Nefret ediyorum herkesten herşeyden! insanlar bu kadar kötü olmak zorunda mı?
ayrı bir güzelliği vardı. Eski ramazanlar kadar olmasa da yine de sahurlar ve iftarlar özel ve güzeldir. Allah herkesin oruçlarını kabul etsin. Şimdiden iyi bayramlar...
sevgili dayımdır o. Bize anlatıp dururdu günah olduğunu. Kendisi dün itibariyle kredi çekerek ev almıştır. imamın söylediğini yap, gittiği yoldan gitme dedikleri bu olsa gerek.
dedem çok konuşur. Herşeye herkese bir yorumu vardır. Bu da babaannemi çok kızdırır. Babaannem bir bağırsa, dedem ağzını açamaz. Dün akşam iftara birlikte gittik amcamlara. Dedemler salonda iftar açtı. Biz de oturma odasında. Abim yemek bitiminde yanımıza geldi. Babaanneme; "dedem yine seni konuşuyo babaanne, atıp tutuyo valla" dedi. Babaannem sinirle bardağı masaya vurarak; " açtımı gine o çuval ağzını? Gapanmaz artık. Eh eve bi gidelim. Ben onun elini etene verürüm. Ne biçim adam bilmiyom kı. Bıkdım bu adamdan! " diye bağırdı. Tabi herkes gülmekten yerlerde. Dönüşte de nasihat veriyo; " banabak adam yeter artık beni rezil ettüğün. Biyere gidinci ağzını açma diyom sana. Eve gidelim, soracam sana " diye.
çatalca da düzenlenecek olan ve bu yıl onüçüncüsü düzenlenecek olan festivalde benimde çok sevdiğim yakın arkadaşım remzi uzgidim ve akabinde rafet el roman, hadise, emre aydın, ahmet selçuk ilkan, süheyl-behzat uygur un sahne alacağı festivaldir.
öz anne ve babasını huzurevinde bırakıp, evinde kedi, köpek besleyen insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Anne babanın kedi, köpek kadar değeri yoksa siktirsin gitsin yaşamasın bu ülkede...
hemen hemen hergün şu meşhur sol framede akp yi yeren entry ler okuyorum. Hele de şu son zamanlarda memura yapılan haksızlık, kürtaj, sezaryen, grev derken bir sürü başlık ve sayısız entryler... Çoğu yazarımız da ya direkt akp ye suçlama yapar yada entry lerinde kıyıdan köşeden dem vurur. Sanırsınız ki hemen neredeyse tüm yazarlar akp düşmanıdır. Sadece sözlükte değil çevremde de kime sorsan kemalist ve akp düşmanıdır. iyide nasıl oluyor da bu akp hükümeti türkiyenin yarısının oyunu alarak başa geçiyor. Karşıdan gelen birinci insandan sonraki insan akp yandaşıdır. Sen vermedin, ben vermedim, o vermedi de kim verdi de birinci yaptı bu adamları? Yazık türkiyem in hali kötüye gidiyor. Ve biz bunu bile bile susuyoruz...
erkek adam; öyle kuzu gibi olmayacak. Her dakika aşkım, canım, cicim demeyecek. Bazen "ulan seviyorum seni be" diyecek. Seviyorsa hiçbirşeyin arkasına gizlenmeyecek. sevdiğini korkmadan belli edecek. Sevmiyorsa eğer iki gün elinden tutarmış gibi yapıp üçüncü gün uçurumdan aşağı itmeyecek. En baştan " olmaz bu iş" diyebilecek. erkek adam; yanındaki sevgilisi yada eşini sahiplenecek. Yanında sapasağlam durup olmadık yerde yanında belirecek. Onun için kavga da edecek lafını da esirgemeyecek. Kıskanacak ama aşırı kıskanıp kadınını da üzmeyecek. Hep " sen haklısın" demeyecek. Erkek adam ; haklıysa masaya vurup "burda haksızsın" diyecek. Ama haksızsa susup kadının bağırmasını dinlemeyi öğrenecek. Erkek adam ; içiyorsa adam gibi içecek. içtikten sonra elalemin karısına, kızına laf etmeyecek. Bilecek ki kendininde anası, kardeşi var. En önemlisi de ilerde olacak kızı var. Erkek adam; sen bitti desende " bitemez" diyecek. Seviyorsa eğer mücadele edecek. Giderken sessiz kalmak yerine kal demesini bilecek... not: sadece erkekler için değil kızlar içinde geçerlidir.
geçmişinde koca bir tarih barındıran ilimizdir. Amasya aşktır; şimdiki aşıkların bir mesaj atmaktan acizken, ferhata sevdiği kız için kocaman dağları delip suyu getirten. Amasya geçmiştir; müzesiyle, kral kaya mezarlıklarıyla gezilmesi gereken, şehzadeleriyle ünlenen. Amasya sevdadır; sıkıldığında, canın acıdığında, aşık olduğunda ali kaya ya çıkıp hadi biraz içelim güzelleşelim dedirten. Tepeden amasyayı izlerken yeşilırmak ın mis gibi kokusunu içine çektiren. Amasya mirastır; geçmişten bugüne kadar bize, evladımıza, ecdadımıza, turistlerimize o tarihi güzellikleriyle yüzünü gösteren ve amasya candır; o koca şehri ırmağıyla ikiye bölen, seveni seven sevmeyeni yine de seven...
her gördüğümde içim sızlatan işçilerdir. Dayımında içinde dahil olduğu gruptur. O soğuk kış günlerinde inşaatlarda yatarlar. En çok üzüldüğüm meslek grubudur. Adaletin bu mu be dünya!
galatasaray taraftarının yaptığı adiliktir. Çocuktan ne istedin. Fenerbahçeye terör diyen galatasaraylı taraftarlar kendileri için ne diyecekler acaba?
-hiçkimsenin duygularıyla oynamazdım.
-asla bir kadın dövmezdim. hayvan değilim çünkü.
-askere gider adam gibi askerliğimi yapardım. bedelli askerlikte neymiş.
- hergün ne giysem bu bunamı uysun şu şunamı uysun diye uğraşmazdım.
-sırtımda sırt çantası tüm türkiyeyi karış karış gezerdim
- mutlaka dolabımda siyah beyaz bir tişört, lacivert bir sweet ve değişik kotlar bulundururdum.
-hayatta o bazı erkeklerin yazın giydiği beyaz atletlerden giymezdim.
-önüme gelen karıyla kızla yatmazdım.
- sevgilimin yada eşimin adını meyhanelerde rakı mezesi yapmazdım.
-bu gece barda gönlüm hovarda çalsın sazlar oynasın kızlar asla demezdim.
-atmasyon askerlik anılarından bahsetmezdim.
-en önemlisi ve tek üzüleceğim şey annelik duygusundan mahrum olurdum.