Bu sene fen-edebiyat fakültesi tarih bölümünü kazandığım,gidip görenlerin yazdıklarına bakarak dört sene boyunca nasıl yaşarım ben orada dedirten,merkezden dört km. uzakta,gülümbe köyü sınırları içindeki kampüs.
Okunduğu makam gereği ürperti yaratması doğaldır. Manevi duyguların dışa vurumunu tetikler bir yerde. Aynı zamanda yarattığı huzur başka hiçbir şeyde yoktur.
Bir sonraki güne daha mutlu uyanmak. ismail yk ' nın müziği bırakmasıyla aynı etkiyi yaratacak hadise. ikisi birleşip mahalle pazarında ortak tezgah işletmeliler.
Bu ülkede sadece kürtler yaşamıyor. Kimse kürtçeyi resmi dil gibi gösterip yayınlayamaz. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Dili de Türkçe. Kültürümüz de, ilmimiz de bu.
Dün gece, uzun yıllar sakladığım şarkıyı onun için tekrar çıkardım tozlu sandığımdan. Bir kere daha. Sonra bir kere daha, dinledim sabaha kadar. Seni düşündüm durdum. Belki gelirsin, güneş doğar sabaha... Anlarsın, seni nasıl sevdiğimi. Bir kez daha...
Yaradanımdan vasiyet aşka hürmet aşka hizmet
Sevmek en büyük meziyet it gibi aşığım sana
Bu onur da yeter bana
Suçum seni sevmek olsun ruhum cennetten kovulsun
Yansın küllerim savrulsun sana değer değer sana
Senin aşkın yeter bana
Dünyayı verseler bana hayatta değişmem sana
Doya doya kana kana it gibi aşığım sana
Bu onur da yeter bana
Kuruttun köklerini, ayrık otları boy salmayacak
Yeşerttin toprakları, sevdalar çoğalacak
Ve şafaklarda açacağım yüreğimi sana
Kirlenmiş gecelerden uzak olsun diye
Ve şafaklarda açacağım ki
Yüreğim, güneşin olsun diye…
Çay erdal bakkalda içilir. Erdal bakkal, erdal bakkal. Dedeyle aynı fikirleri paylaşan fakat dedenin kendi fikirlerini çaldığını iddia eden çok amaçlı bakkal.
Her duyduğumda bu dünyadan bir daha dönmemek üzere kaybolup gitmeyi istediğim berbat ötesi özenti şarkı. Popüler kültür yaması saçma sapan bir grup. Onlardan da, şarkılarından da, dinleyenlerden de nefret ediyorum.