itopya Bilgisayardan 2 Haziranda Samsung monitör aldım. 10 Haziranda elime ulaşınca yan yana 4 adetten fazla ölü piksel olduğunu tespit ettim. 11 Haziranda itopya Bilgisayarı aradığımda ürünü yollamamı istediler, bende aynı gün kargoya verdim.
18 Haziranda itopya'nın kendi teknik servisi, yetkili servisine yollamamız gerek bir de onlar kontrol etsin diyerek bana yanıt verdiler. Onun üstesinden haftada en az 1 kere ürünümün durumunu sormama rağmen yetkili servise ulaşamıyoruz diyerek ürünüm hakkında en ufak bilgi vermeden sürekli oyalayıp durdular. Ürünümün tamir, değişim ya da iadesi için yasal olarak geçerli olan 20 iş günü geçtiğinde aradığımda ürünüm hakkında en ufak bilgi vermediler.
O kadar ısrarımın üzerine 17 Temmuzda ulaştım. Ölü piksel dışında bir sorunu olmayan monitörümün çerçevesine zarar verip birde darbe almış diye a4 kağıdına hiç bir geçerliliği olmayan bir yazı çıkartmışlar.A4 çıkardıkları yazıda 17 Temmuzda çıkarılmış halbuki monitörü benden 12 Haziranda teslim almışlardı. Samsungun raporu var diyorlar samsungu arıyorum haberleri dahi yok. Ben bunlara kargoyu yolladığımda çerçevede sıkıntı yok, 18 Haziranda itopya teknik servisi beni arıyor, bundaki ölü piksel için yetkili servise yollamam gerek diyor yine çerçevede sıkıntı yok ama nasıl oluyorsa yasal süre geçip ben ısrar edinde çerçeve kırık garanti dışı demeye başlıyorlar.
Ben hayatım boyunca hiç bir firmadan böyle rezalet bir durum yaşamadım. Sağlam ürününüzü kırıp, hem günlerce bekletiyorlar hem garanti dışı kaldı diye kendileri ürünümün kutusuna sticker yapıştırıyor. Hakkımı sonuna kadar arayacağım bana atılan iftiranın hesabını sonuna kadar soracağım.
Bu kadar güzel remixler yaptığı halde entry girilmemiş olmasına şaşırdığım dj,her hafta perşembe günleri ı need r3hab ismiyle bir radyo programi yayinlar, soundcloudda ayni isimli official hesaptan podcast olarak indirilebilir.
Her insan farklı düşüncelere sahiptir, hepimiz kardeşiz bu devletin iyiliğini istiyoruz fakat devletin kötülüğünü isteyen kişiler bizi birbirimize düşüyor lütfen onların oyunlarına gelip birbirimize düşmeyelim.
acaba yerde yatan babası olsaydı nasıl tepki verirdi merak ettiğim kadın.
adam acı çekiyor, acı.
sanki maçta kendini yere atmış gibi davranması ilginç geldi
yüce ulusumuza özgü bir takım uygulamaların yanlış adlandırılması. örnekler üzerinden anlatırsam daha kolay anlaşılır bence.
mesela bir iki gün önce popüler olan avrupa şehirlerinde metroya beleş binme teknikleri bunun en güzel örneğidir. adamların devleti ile vatandaşı arasında saygı ve güven ilişkisi var. metroya güvenlik görevlisi bile koymuyor. benim vatandaşım da yaşadığı dünyaya bir katkıda bulunmak için harcamadığı kadar beyin hücresini "nasıl para vermeden yolculuk yaparım" üzerine harcıyor. sonra da "abi, 1 ay boyunca interrail yaptım, 1 kere bile para vermedim amk metroya, otobüse. bu adamlar valla aptal" diye gezinir ortada. hayır canım kardeşim, o adam aptal değil. hem senden akıllı, hem de senden saygılı.
diğer bir örnek de, bu bozukluklarla çalışan makinelerin içindekileri bitirene kadar ne varsa almak. bozuk paraya ip bağlıyormuş da, istediğini aldıktan sonra parayı geri çekiyormuş. para vermeden karnını doyuruyormuş. sonra da çok zekiyiz amk biz ya diye övünürler.
böyle işte, bizim millette böyle bir yanlış algı var. çalıyorlar, çırpıyorlar, insanları kandırıyorlar. sonra da bunları pratik zeka olarak adlandırıyorlar. halbuki bildiğin ahlaksızlık.
haber olmasını yadırgadığım olay. çocuğa suç bulmuyorum, nihayetinde eldeki imkanlar ölçüsünde elemanın bir isteği var ve bunun yerine getirilmesini istemiş yıllarca. anne babaya da doğrudan suç bulmuyorum, adamlarda para var, bastırıp çocuklarına bir hediye almışlar.
ben bu olayı haberleştirenlere kızıyorum, az sorumlu davranın amk davaroları. ambulans gelmediği için çocuğu ölen ve bu cesedi çuvalın içine atıp sırtında taşıyan babaların olduğu bir ülke burası. milyonlarca insan kıt kanaat geçiniyor. siz haberci olarak az sorumlu olun ve varlıklı bu insanların pahalı mutluluk tablolarını sokmayın milletin gözüne.