fakirle zengin arasındaki uçurumun zirveye çıktığı bir ülkede açlıktan ölenleri ve parayı yakıp savuranları görmek şaşırtıcı olmasa gerek. heykele parayı veren adama değil ona insanların çoğu market alışverişini tam yapamazken heykele parayı verme olanağı sağlayan hükümete sormak lazım hesabı. adaletsizlik doğuran bir düzen var ne yazık ki..
kavga bitmiştir. artık kötü adam yerde savunmasızdır. ancak iyi karakter bir salaklık yaparak silahı yere atar ve arkasını döner yürür. kötü adam doğru zamanın bu olduğuna inanır hemen yerinden kalkarak koşar silahı alır ve iyi karakteri vurur. ama bunu canıyla öder.
kötü karakterin bu kerimiyyet üzere kalkıp gitmesi ekmeğine bakması gerekirdi. ama o kinine yenik düştü. o adam sana acıdı merhamet etti canını bağışladı niye vuruyorsun_?
ta kendisiyim. ayrıcalığımı da açıklayayım pro içiyorum. kağıt paranın üzerinde söndürüyorum. yeterli bir ayrıcalık. deneyin siz de görün. kırmızı mor ve bordo başta olmak üzere yer yer yeşil berelilerin de gözdesi olabiliyorsunuz. tabi hakkını da vermeniz gerek. öyle yok efendim ben elitim. yok kibar bir sempatik efendiyim. geçin bu basit şeyleri.
ısrarla ara-mıyorum. fiyat sorarsınız cep telefonu numarasını atar. halbu ki yazacağı rakam numarasının rakamları kadar fazla değildir. bir de siz o rakamları telefona tuşlayacaksınız filan. hala amaç nedir anlamış değilim.
fakir beleş ve hunharca elde etmek istiyor. zengin o işin meşru olması için gerekli altyapıyı satın alıyor ve kuruyor. o bakımdan legal tecavüz ve illegal tecavüz olarak incelenebilir. veya beyaz şapka siyah şapka tecavüz olarak incelenebilir.
gündüz yapılans seks erkek ve kadın için azgınlığın işareti olup gece yapılan seks erkek ve kadın için ihtiyacın karşılanmasını ifade eder. ancak genelde çocuklu ailelerde ve çalışan ailelerde erkek ve kadın geceleri seks yapmak zorunda kalır. bu nedenle sonuç olarak gündüz seks yapan kesim işsiz güçsüz azgın ve sapkın güruhtan oluşuyor diyebiliriz.
ilginç ama etkili bir yöntemdir. gözeli köyünde çobanlık yapan aydın kınak'ın boğazına sinek kaçtı. sürekli öksüren kınak, durumu köylülere anlatması üzerine köylülerden biri "sineğin hala canlı olabileceği" iddiasıyla içmesi için kınak'a zehirli tarım ilacı verdi. zehirli ilacı içen çoban hastanelik oldu durumu kritik. şaka değil gerçek yaşanmış bir olaydır.
gönül ister ki keşke en iyisini üretsek. üretecek kapasite insanımız da var. ben sıfır malzeme ile elektrik üreten motor yapabilen insanlar biliyorum. diğer ülkelerden geri değil insanımız ama fırsat verilmiyor. dünya devleri istemiyor. italyadan gelen araç yerli olur mu olmaz mı fabrikası olmayan araç nasıl üretime geçer o tartışılacak bir konu.
videoda görülen şey tamamen kör nokta kazası... ayrıca polislerin yolda yürüyen birini otobüsle tepeleyerek öldürmek için ne gibi bir sebebi olabilir. o da ayrı bir sorun. halkı ayaklandırmaya kışkırtmaya çalışmak için yapılan amerikan köpekliğinden başka bir sunuş değil yapılan haber sunuşu.
istanbulda da olabilir di. adana da da olabilirdi. diyarbakırda da olabilirdi.
akp belediyesiyken zaten sokaklar şeyh doluydu. kadınlarda peçesiz gezmezdi. içki mi töbe bismillah kimse ağzına sürmezdi. lan bırakın bu soytarılıkları. kendi kendinizi maskara etmeyin. islamı çocuklarınıza sevdiklerinize güzel öğretin sonra istanbulda hangi belediye olursa olsun panolarda onu gösteremezler size zaten.
not chpli değilim. burdan kendine pay çıkaran chpli de götverenin tekidir. çocuk tecavüzcüsüymüş yasaymış şuymuş buymuş. particilik yapmayın.
Suriye'de insanların ve daha vahimi çocukların canice bir hayvandan daha aşağılık şekilde öldürüldüklerine, onların anne babalarının canından çok sevdikleri yavrularının parçalanmış cesetlerini kucakladıklarında işte o kareye onların feryadına şahit olunca ben de seninle benzer şeyleri düşünmüştüm. niye burdayız ki? hiç olmasaydık ya. evren boşluğunda kendi halinde dönseydi. allah insana acı yaşatmadan hangilerinin iyi olacağını bilebilirdi. öyleyse ne işimiz var burada... vs. vs...
biz zaten onların acısını da içimizde parça parça yaşıyoruz. hayat bazen seni bir noktaya kadar sürükler ve orada bırakır. sürekli düşünürsün. ancak bunu yaratıcının bir eksiği veya kusuru gibi görmek veya dünya düzeninin saçma olduğunu düşünmek tamamen bir psikolojik durum. insan neden-sonuç ilişkisi üzerinde yoğunlaşıyor. her şeye bir kulp bulmak deriz. işte öyle oluyor. kendi aklımızla rehbersiz olarak bir şeyi yorumladığımızda hataya düşüyoruz. dünyamızda gerçekten kötü şeyler oluyor. ve bu kötü şeyler bizi iyi şeylerin mutlu ettiğinden daha fazla oranla üzüyor. mesela bir hayat kurtardın %57 mulu oldun. uzaklarda bir insan öldürüldü %98 mutsuz oldun. çünkü iyi bir insanda bu oran böyle olmalı. Allah cc. ise diyor ki: neticede bütün canlılar ölecek. sende öleceksin. ali de ölecek. veli de... belki bir bombanın parçaladığı bedenin çektiği acıdan daha fazlalarını çekerek öleceksin. bilemezsin. o zaman geldiğinde belki de her şeyi tamamen anlamış olacağız. allah milyarlarca insanı cehenneme atmak için var etmedi. hayatın bir gayesi var. o da "iyi olmak." belki şimdi senin onlar kadar acı çekmemeni bir avantaj olarak görüyorsun ama öldüğün zaman fikrinin değişmeyeceği garanti değil. iyi şeyler ve kötü şeyler dünya var oldukça olacak. sen bu noktada neredesin o daha önemli.
peygamber efendimizin tövbesine gelince. o bizim için bir örnektir. kızı fatıma için ben peygamberim diye sakın bana güvenme diye uyaran peygamber aslında işin ciddiyetini vurguluyor. aynı zamanda bir nehir kıyısında abdest alıyor olsan dahi suyu israf etme! derken de israfın ciddiyetini ve çizgisini hatırlatıyor. yoksa nehirde suyu nasıl israf edeceksin ki?
kısaca kardeşim ölüm hak olduğu sürece bu süreçlere şikayet edemeyiz. ölümsüzlük diye bir şey olsa da bunlar yaşansaydı o zaman haklıydın ama ölüm gelecek. nasıl yılbaşı takviminde bayramlar tatiller yazıyorsa senin ölüm saatinde orda yazılı. o süreye kadar zulüm de gördüysen karşılığını alacaksın. zulüm de ettiysen cezasını çekeceksin. hardal tanesi kadar da olsa kimsenin ettiği şey yanına kalmayacak demiş uyarmış peygamber efendimiz. o çocukları öldürenler, o insanlara o acıları yaşatanlar ve yavrularının cesedini annesine verenler ve başkasının namussuna ırzına geçenlerin, o amellerle toprak olup gideceğine inanıyorsan zaten burada tartışacak bir konu yok.
dua ederek içinde bulunduğun durumdan ışık tutacak bilgiler dileyebilirsin https://www.duaforum.com
edit: arkadaşın birisi insanlar cennete girse allaha ne yararı var cehenneme girse ne zararı var demiş. elbette senin cehennemlik olman seni yaratana zarar vermez. işte biz insanüstü bir gücü tahayyül ederken yaratıcının kendi ruhundan bize üflediğini unutuyoruz. yani aslında bizler onun bir parçasıyız. ondan ayrı değiliz. Allah'ın isimlerini inceleyenler hem kahhar (kahreden) hemde rahman (acıyan bağışlayan)isimlerini duymuş görmüştür. işte bizlerde de bu sıfatlar tecelli etmiş. her insana allah bunları bahşetmiş. hatta bize bir şeyler ivar etme gücü bile vermiş. mucidler icat ettiği her şeyle Allah'ın yaratıcılığını ispat ediyor. yani ışıl ışıl yanan bir lambaya yok diyebilir misiniz? o lamba icad edilmişse artık vardır. Allah'ın inşaası büyük bizimki küçük. o güneşi yaratır. biz lambayı yaparız. allah kudret sahibidir. biz dünyada iken tebliğ edilenlerin dışında daha yüksek bilgiler edinebilseydik zaten yaratılışın da pek bir anlamı olmazdı. belki ölünce öğreneceklerimiz dünyada alimlerin bile öğrendiği tüm bilgilerden binlerce kat fazla olacak. gerçekler açığa çıkınca o gerçeğe artık kimse itiraz edemez. allaha cehennemdekilerin yanmasının bir faydası olmayacak cennettekilerin bir faydası olmayacak diye elimizdeki koskoca bir yaratılış gerçeğini görmezcilikten gelmek ancak sapkınlıkla açıklanabilecek düzeyde bir şey. kainatın üzerinde ilim ışığında tefekkür etmek yerine "he ya allaha ne faydası varki aklımla çözdüm bu işi. bildim ben" diyerek konudan sıyrılmak sadece kaçmak olarak tabir edilebilir. aslında o bilinmezlik boşluğunda anlamsızca bir hayat sürmek insanın yaratıcısını kabul edip iyi anlamaya çalışmasından daha kötü ve zordur.
büyümez o. sende artık eskisi gibi tv izleyemezsin. o bakmasa sana da baktırmaz. uluda mesaj yazıyorsan şanslısın. küçük kötü bir laptop alıp. çizgi filmler usbye yüklenebilir. böylelikle tv boşa çıkacaktır. hem de biraz meşgul olur. sorun kökten çözülür.
az önce hangi şirin olmak isterdiniz başlığına verdiğim cevap. benden önceki arkadaş da noel babaya benzeyen şirin olmak istemiş. talihsizlik diz boyu.