Yeni nesil özgün aşçılardan. Bi kac yıl önce YouTube dan keşfetmiştim. Instagramda ne zamanda ne zaman tariflerine denk gelsem "aa tam benim sevdiğim gibi yaptı" diyorum. Kendi yemek yapma tarzıma en yakın aşçılardan olduğu için hiç takipten çıkamam sanırım.
Boyunu posunu duyurmak isteyen insan eylemi.
Anlamsız bir girişim bence.
.... ama 1.82
1.60 la bilmem ne..
Gerçekten çok ergence duruyor yapmayın gençler.
Genellikle kelin etrafında, hala çıkan saç var ise uzatılıp; kel bölgenin kamufle edildiği saç yada baş modelidir.
Rüzgarlı havada istiklâl marşı okurken o tül gibi örttüğü saç tutamı uçuşur ortaya komik görüntüler çıkar.
Tesadüfen bi yerde bi şarkısını duydum sonra bu kim yahu diye araştırmaya koyuldum.
Google lıyorum baya lüks gayrimenkullerden bahseden bir abimiz çıkıyor isim benzerliği sanıyorum meğer ta kendisiymiş, müzik hobisiymiş.
Bir hobi bu kadar güzel icra edilebiliyor mu?
Edilebiliyorsa eften püften şarkıcılar silinsin piyasadan böyle Türkçe soft pop- rock tarzı icra edenler artsın. Güneşe doğru en bilinen şarkısı ama benim favorim
KESiNLiKLE benimdir.
çünkü umursamazın tekiyim. kimin neyi olmuş 'amaaaan daha iyisi olsun bana ne!' kafasında bi insanım.
kıskançlık, hasetlik filan yok. o yüzden nazar olacak göz de yok bende.
Ömrüm bitti, geçti zaman
Yıllar geri gelmiyor
Ömrüm bitti, geçti zaman
Yıllar geri gelmiyor
Gurbet elde hayli zaman
Yollar geri gelmiyor
Gurbet elde hayli zaman
Yollar geri gelmiyor
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nasıl edeyim
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nere gideyim
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nasıl edeyim
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nere gideyim
Bülbül dalda ötmez oldu
Güller geri gelmiyor
Bülbül dalda ötmez oldu
Güller geri gelmiyor
Gözyaşlarım akmaz oldu
Seller geri gelmiyor
Gözyaşlarım akmaz oldu
Seller geri gelmiyor
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nasıl edeyim
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nere gideyim
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nasıl edeyim
Ah beni beni...
Vah beni beni...
Nere gideyim
Tam idealize kaştır.
Hepsi diyemem ama çoğunun kaşı tam kalıp gibi, micro building yapılmışçasına düzgün ve dolu.
Biz hala kaş serumu kullanalım, sağını solunu düzeltelim. Adamlar doğuştan şanslı.
Bugün Batı dillerinin tamamında değişik söyleyişleri olan ‘oil’ kelimesi, eski Yunanca’da zeytin ağacı anlamına gelen “eleia” kelimesinden türemiştir. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmekte ve “zeytin bütün ağaçların ilkidir” denilmektedir. Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm kutsal kitaplarda, yaratılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilmektedir. Klasik mitolojide her tanrıya belirli bir ağaç atfedilir ve bu atıflar incelendiğinde her zaman anlam yüklü oldukları ve ona karşılık gelen ağacın tanrının kimliği ile yakın ilişkili olduğu görülür.
Sana atmıyorum ama senin de haberin olsun diye koyulanı da var, başkasından bir iş istenip cc ye patron koyulup bak patron da biliyo bu maile mutlaka süze süze döneceksin edası ile koyulan da var.
Başta özel üniversitelere ön yargılı olduğumdan gitmek aklımın ucundan geçmezdi. illa özel hastaneye gideceksem de adı duyulmuş olanı filan arastirirdim. 3-4 ay önce bi ilacı işyeri hekimimiz yazamadığı için ayaküstü uğramıştım. Ama iyi ki uğramışım beş yıldızlı otelde misafir muamelesi görüyorsunuz, bugüne kadar 3 doktoruyla görüştüm birde cilt bakımı için gittim ama her gidişimde çok memnun ayrıldım. Özellikle bugün çok çok mutlu ayrıldım.
Ayrıca fiyat-fayda açısından bakacak olursak da sgk lı için muayene ücreti 50-70 lira gibi değişiyor bölümlere göre. Bence bir medikaparka 200 tl memoriale 350 tl ödeyip doğru düzgün cevap vermeyen doktorların karşısına oturacağınıza gayet ilgili, bilgili uzmanlaşmış doktorları tercih etmek benim için daha mantıklı.
Şüphesiz ki bülent kayabaş'ın pardon filminde sorgu sahnesinde sigara içişinin üzerine yoktur. Birde fonda duman - manası yok şarkısı cuk olmuş.
Filmde sürekli sigara üzerine dönen sahneler var ama o sahne ömrü hayatında sigara kullanmayan benim bile nefsimi kışkırtmıştır.
bir şeyi çok istediği halde yapamamam durumudur. isteksizlik, motivasyon kaybı, bitkinlik, yorgunluk, tükenmişlik gibi sebeplerden ötürü sizi saran, çok arzu ettiğiniz bir şeyi yapacak enerji bırakmayan bir durumdur.
irade felci; bağımlılık demek ...
Bir şeye bağımlı olduğumuz zaman, içimizde bir şeyler angarya gidiyor demektir...
Bu kendimize karşı olan inancı yitirmeye başladığımızın sinyalidir ve dış koşullardan, o dağılmanın düzeltilmesi için medet umuyoruzdur. Kendi içimizdeki bağla aramıza parazitler girmiştir artık, o parazitler ise bağımlılıklarımızdır, özsaygımızın bitiş noktasıdır, kontrolümüzün de... Örneğin, Sevdiğimiz insana bağlı değil, bağımlı olursak artık onun esiri haline geliriz, tüm yaşamımız o olur, onun dışında hiçbir şey cazip değildir,o bizi mutlu ederse mutlu , etmezse mutsuz oluruz tek mutluluk kaynağımız o olur (ya da mutsuzluk) irademiz yoktur, artık bizi yönlendiren odur, içsel hayatımızda bir şeyler kopmuştur ve hayatımızın merkezine onu oturtmuşuzdur, bu herhangi başka bağımlılıklar için de geçerli ... Neye bağımlıysak ondan özgürleşmemiz gerekir, içsel hayatımıza dönüp oradaki dağınıklıkları tespit etmemiz, onarmamız gerekir...
SABAH SABAH nereden karşıma çıktı bilmiyorum ama okudum. aslında tam da sözlükte ki aşağılamalar, yaftalamalarla örtüşen bir yazı olduğu için paylaşma gereği duydum. sözlük erkekleri sanki her biri mükemmel varlıklarmış gibi kızları aşağılayıcı, küçümseyici cümleler kullanıyor işin daha da kötüsü bunu hemcinslerini çekemeyen kızlar da yapıyor. ama farkında olmadıkları bir şey var insanlar kendilerini böyle de seviyor. siz kabullenmeseniz de o eleştirdiğiniz özelliklerini seven insanlar var. her neyse çok uzatmayacağım yazı zaten hislerimi açıklar nitelikte.
Bir Kadına "Aşık Olunmak için Yeterince Zayıf Değilsin" Diyen Veda Mektubu
Ramazan boyunca TV ekranlarında her sene aynı "şunu yapsak oruç bozulur mu?" "ne yaparsak daha fazla sevap point kazanırız" gibi orijinal(!) soruları cevaplandıran hocalarımızın ramazan ayı boyunca aldıkları ganimetlerle neler yapılabilirdi bir düşünmek gerekiyor bence. her sene hocalara verilen yüz binlerce lira fakir fukaraya dağıtılsa ben razıyım geçen seneki programların tekrarlarını izlemeye nasıl olsa her sene yeni ayet inmiyor, dinde müfredat değişmiyor.
--spoiler--
iLK TÜRK KADIN AVUKAT LOKANTAYA GiDiNCE...
Ülkemizde avukatlık mesleğini seçen ve yapan ilk Kadın Avukat Süreyya Ağaoğlu, kadınların yemek yiyemediği lokantada yemek yiyince...
Süreyya Ağaoğlu, Türkiye'nin ilk kadın avukatıdır. 1924-25 ders yılında istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Ankara'ya ailesinin yanına döner.
Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı'nda staja başlar.. ilk günlerin heyecanı geçince, bir sorunla karşılaşırlar: Öğle yemeği işini nasıl çözeceklerdir ? Evlerine gidemezler, evleri bakanlığa çok uzaktır. Lokantaya da gidemezler.. Aslında o zamanlar Ankara'da yemek yenebilecek bir lokanta, istanbul Lokantası vardır. Ama, hep milletvekillerinin yemek yediği bu lokantada, kadınların yemek yediği görülmüş şey değildir..
Türkiye'nin, bu ilk kadın stajyer avukatları, öğle yemeklerini, bir süre için peynir ekmek yiyerek geçiştirirler. Ama sonunda dayanamazlar..
Zamanın Basın-Yayın Genel Müdürü olan babası Ahmet Ağaoğlu'na giden Süreyya, öğle yemeklerini istanbul Lokantası'nda yiyebilmek için izin ister. Ahmet Ağaoğlu, bunda bir sakınca görmez, peki, der..
iki arkadaş, ertesi gün öğleyin lokantaya gider, küçük bir bölümüne geçip güzel güzel karınlarını doyurur. Ahmet Ağaoğlu'nu ve kızını tanıdıkları için kimse yüzlerine bir şey söyleyemez, ama arkalarından konuşmalar başlar. Homurdanmalar ve şikayetler yükselir.
Şikayetler aynı gün, zamanın başbakanı 'Rauf Bey'e de iletilir. Rauf Bey de Ahmet Ağaoğlu'nu arayıp durumu anlatır.
Süreyya, o akşam eve döndüğünde, babasının kendisini beklediğini görür. Ahmet Bey hemen konuya girerek, "Başbakan Rauf Bey, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu anlattı.. Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin," der..
Süreyya çok üzülür, ama yapacağı bir şey yoktur..
Birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ahmet Ağaoğlu'na misafirliğe gelir. Sohbet edilirken, söz bu konudan açılınca, Süreyya Hanım, olayı bütün açıklığıyla Atatürk'e anlatır. Onun, kendisini anlayacağını ve destekleyeceğini düşünmektedir. Oysa, onu dinleyen Atatürk, "Babanın da, Rauf Bey'in de hakkı var," demesin mi ?..
Büyük bir hayal kırıklığına Süreyya, ertesi gün bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili telaşla içeri girer : "Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş !.."
Süreyya şaşırır, apar topar kapının önüne çıkar. Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk, onu görünce, "Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor," der.
Süreyya hem şaşkın hem sevinçlidir. O bindikten sonra hareket eden otomobil istanbul Lokantası'nın önünden geçerken, Atatürk, birden şoföre durmasını söyler. Bozüyük milletvekili Salih Bey telaşla yanlarına gelince, Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle, ona, "Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum, ama yarın buraya gelecek, yemeğini lokantada yiyecek.." der.
Süreyya'nın şaşkınlığı daha da artar.
Ne olup bittiğini, Latife Hanım, yemekte, onun kulağına eğilip, "Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı, ama babanı senin yanında ezmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak, yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi," deyince durumu anlar..
Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, arkadaşıyla istanbul Lokantası'na gittiğinde, birkaç milletvekili eşinin de ilk kez orada olduğunu görür. Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez..
Bu bir ilk olur... Atatürk ve Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, kadınların, tıpkı erkekler gibi, bir lokantada yemek yiyebilmesine de öncülük etmiştir...
--spoiler--
istanbul’un Sultangazi ilçesinde seçim çalışması yapan Saadet Partili kadınlara AKP’yi savunan bir cami müezzininin “Biliyor musunuz, bize göre yönettiği hanımlar Reis-i Cumhur’a helaldir. Dinsiz, imansız, kitapsızsınız, s…r olup gidin p…ler” dediği ortaya çıktı.
Saadet Partisi istanbul il Başkanlığı bugün Sultangazi’de yaşanan ve medyaya “Kamalak’ın korumaları cami imamını dövdü” şeklinde yansıyan olayın iç yüzünü açıkladı.
Partiden yapılan açıklamada, sözkonusu şahsın seçim çalışması yapan Saadet Partili kadınlara sözlü tacizde bulunduğu ve “Biliyor musunuz, bize göre yönettiği hanımlar Reis-i Cumhur’a helaldir. Dinsiz, imansız, kitapsızsınız, s…r olup gidin p…ler” dediği belirtildi.
Türkiye siyasi hayatı hepimizin başına belâ. O partisi, şu partisi de değil genel olarak hepimizin içinden hepsinin sıfatına karşı “Bi bitmediniz!” diye haykırmak geliyor. “Hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz”culardan da değiliz. Hiçbir toplum, ülke, insan, hayvan, börtü böcek bu kadar kötü yönetilmemeli. Böylesine bir çürümüşlük sadece kötülük üretiyor ve bu kötü hayatı kimse hak etmiyor.
Dünyada Türk siyaseti kadar konforlu bir alan büyük ihtimalle yoktur. Hesap verme yok, bedel ödeme yok. Koca ülkenin tüm imkânlarını yöneten bir kitleden bahsediyoruz. Her gün gazetelerde televizyondalar, bağırıyor çağırıyor, kavga ediyorlar. Peki sonuç? Genel hatlarıyla iyi yaşıyor muyuz? Mutlu muyuz? Kavgasız gürültüsüz bir günümüz geçiyor mu? Tamam, baş kötü belli ama sorun sadece son 10 yıl, 50 yıl da değil, yaşam standartlarımız neden yüzyıllardır berbat? Osmanlı’nın en güçlü döneminde bile halk yine fakir, yine muhtaç.
Adaletli ve huzurlu yaşamı görmek için neden yüzyıllardır öbür dünyayı bekliyoruz? Bu dünyanın bu dandik hali neden sadece bize reva? Özetle, gün yüzü göremeyecek mi bu millet karrşim! Bu siyasetçiler ne iş yapar? Hem işini bu kadar kötü yapıp hem de bu kadar denetimsiz olan başka bir yaşam alanı, meslek grubu, insan formu olabilir mi?
Oturduk hayal kurduk. Normal şartlarda işleri güçleri bambaşka olan insanları topladık, ülkeyi ellerine bıraktık. Evet ülke yönetmek başka bişey, evet politikanın dinamikleri başka, evet evet evet… Ne olmuş? Yahu zaten bin yıldır iyi yönetilmiyoruz, ne kaybederiz. Hayali bile güzel değil mi? Kabul edeceklerinden de değil ya, olsun…
Testere balığı üremek için çiftleşmesi gereken hayvan türleri arasında.
Ancak ABD'de Florida'da ilk kez doğal ortamda erkeğe ihtiyaç duymadan üreyen yedi testere balığı bulundu.
Tutsaklıkta yetişen hayvanlarda bu tür değişiklikler olabiliyor, ancak doğal ortamda da aynı olguya rastlanması bunun sayısı azalan hayvanların doğal bir tepkisi olabileceğini düşündürdü.
Çevrebilimcilerin konuyla ilgili araştırmaları Current Biology dergisinde yayınlandı.
Burada bir akvaryumda görülen ince dişli testere balığı, nesli tükenmekte olan hayvanlardan.
Özellikle de omurgasız hayvanlar arasında tek başına üreyen türler bulunuyor.
Ancak normalde çiftleşmeyle üreyen bir hayvanın üstelik de doğadayken tek başına üremesi sıradışı bir durum.
Tek başına üreyen dişilerden doğan hayvanların yine dişi olması da öyle.
Boyu dört metreye kadar uzayabilen ince dişli testere balığının erkeksiz üreyebilmesi, döllenmemiş yumurtaların embriyoya dönüşmesi ile mümkün olmuş.
Araştırmacılar omurgalı canlılarda bunun yumurtanın kendisiyle tıpatıp aynı bir hücreyi içine almasıyla gerçekleştiğini düşünüyorlar.
Ancak 190 testere balığının DNA'ları incelenerek varılan bu sonuç balığı kurtarmaya yetmiyor.
Nesli tükenmeye yüz tutan testere balığının hayatta kalabilmek için hâlâ insanların yardımına ihtiyacı olduğu söyleniyor.
Gözlerin yeşil mi senin
etrafında ela hareler farketmemişim
Her baktığımda gördüğüm kendimmişim
için ne dolu senin
Ruhun ne de derbeder hep incitmişim
Git ben seni aslında haketmemişim
Git kendine ait olduğun
Layık oldugun aşkı bulduğun bir dünya kur
Ben kendi dünyamda
Kendimi kendimle hapsetmişim
Git kendine ait olduğun
Layık oldugun aşkı bulduğun bir dünya kur
Ben belli ki henüz kendimden geçememişim
Sevgilim herşey için
Sevgilim sevemediğim için
Özür dilerim
Sözlerin derin mi senin
içinde gizlenen adamı görememişim
Duyduklarımda bulduğum kendimmişim
Bedelin ne büyük senin
Kendimi sende ararken seni yok etmişim
Git ben seni aslında hak etmemişim
Git kendine ait olduğun
Layık oldugun aşkı bulduğun bir dünya kur
Ben kendi dünyamda
Kendimi kendimle hapsetmişim
Git kendine ait olduğun
Layık oldugun aşkı bulduğun bir dünya kur
Ben belli ki henüz kendimden geçememişim
Sevgilim herşey için
Sevgilim sevemediğim için
Bu kadar abarttıklarına inanamıyorum gerçekten bu kadarına pes diyorum. inançlı bi insanım elhamdülillah müslümanım ayni zamanda atatürkçüyüm de. islamda böyle birşey yok artık kokusunu çıkarttılar.
AKP'li Yasin Aktay, Erdoğan için “salavatlı şarkı“ yazdı.
MiT TIR'larının Suriye rejimini yıkmaya çalışan ÖSO'ya "silah taşıdığını" söylemesiyle gündeme gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, bu kez derlediği bir Kürtçe şarkıyla gündemde.
Seçim bölgesi Siirt'te kadınlara yönelik bir programda Erdoğan için bir şarkı söyleyen Aktay, Peygamber için söylenen "salavat"ı Erdoğan'ın ismi ile birleştirerek "Recep Tayyip Erdoğan, Salli Ala Muhammed" dedi.
"HEVAL TAYYiP ERDOĞAN"
Aktay Twitter hesabından da paylaştığı görüntülerin devamında "Heval Tayyip Erdoğan, Resok Tayyip Erdoğan Salli Ala Muhammed, Ak Parti u Ak Parti Salli Ala Muhammed" ifadelerini kullandı.
Müslümanların Peygambere olan saygısını göstermek için özellikle teravih namazlarında okuduğu salavatın şimdi de Erdoğan için uyarlanması sosyal medyada da geniş yankı buldu.
01-11 Ocak : Köknar
12-24 Ocak : Karaağaç
25 Ocak-3 Şubat : Selvi
04-08 Şubat : Kavak
09-18 Şubat : Sedir
19-28 Şubat : Çam
01-10 Mart : Salkımsöğüt
11-20 Mart : Ihlamur
21 Mart : Meşe
22-31 Mart : Fındık.
01-10 Nisan : Üvez
11-20 Nisan : Akçaağaç
21-30 Nisan : Ceviz
01-14 Mayıs : Kavak
15-24 Mayıs : Kestane
25 Mayıs-3 Haziran : Dişbudak
04-13 Haziran : Gürgen
14-23 Haziran : incir
24 Haziran : Huş
25 Haziran-4Temmuz : Elma
05-14 Temmuz : Çam
15-25 Temmuz : Karaağaç
26 Temmuz-4Ağustos : Selvi
04-13 Ağustos : Kavak
14-23 Ağustos : Sedir
24 Ağustos-2 Eylül : Çam
03-12 Eylül : Salkım söğüt
13-22 Eylül : Ihlamur
23 Eylül : Zeytin
24 Eylül-3 Ekim : Fındık.
04-13 Ekim : Üvez
14-23 Ekim : Akçaağaç
24 Ekim-11 Kasım : Ceviz
12-21 Kasım : Kestane
22 Kasım-1 Aralık : Dişbudak
02-11 Aralık : Gürgen
12-21 Aralık : incir
22 Aralık : Kayın
23-31 Aralık : Elma Ağacı
Kestane : (Dürüstlük) Alışılmadık bir güzelliği vardır ama insanları etkilemek gibi bir derdi yoktur. Adil ve neşelidir. Doğuştan diplomattır. Çok kolay huzursuzluğa kapılır ama her türlü ilişkisinde hassastır. Bazen olağandışı davranır. Sevgili bulmakta güçlük çeker.
incir : ( Hassasiyet) Çok güçlü, bağımsız, tartışmalara ve zıtlıklara fazla izin vermeyen, aile hayatına düşkün, iyi bir baba ve hayvan severdir. Sosyal bir kelebekgibidir. Espriden anlar, aylaklığı ve tembelliği de sever. Bencilliği vardır. Akıllı ve pratiktir.
Dişbudak : (Hırs) Farklı bir çekiciliğe sahip, hayat dolu,talepkar, düşüncesizce hareket eden ve eleştirilere kulak asmayan biri. Hırslı, akıllı, yetenekli, kaderine
hükmetmeyi seven, egoist olmaya elverişlidir. Ama ona güvenebilirsiniz. Bazen beyni kalbine hükmedebilir. ilişkiler çok ciddiye alır ve sadıktır.
Kayın : (Yaratıcılık) iyi bir zevki vardır. Görünüşe ve kendi görüntüsüne önem verir. Materyalistik sayılır. Hayati ve kariyeri için çok ve düzenli çalışır. Ekonomiktir.Gereksiz risklere girmez. Makul bir tiptir. Diyet ve sporla fizikine dikkat eder
Huş : (Esinlenme) Hayat dolu, etkileyici, elegan, arkadaş canlısı, gösterişten uzak, mütevazı, aşırılıklardan hoşlanmayan, kaba şeylerden nefret eden biridir.Doğal ve sakin bir yaşamı tercih eder. Fazla tutkulu değildir. Hayal gücü yüksek ve az hırslıdır. Sakin ve uygun ortamlar yaratır.
Sedir : (Güven) Zarif, her ortama ayak uydurabilen, lüksü seven, sağlığına dikkat eden, kendine güvenen, başkalarına da biraz yukarıdan bakan biridir. Kararlı,sabırsız ve başkalarını etkilemeyi sever. iyimserdir ve beceriklidir. Tek ve gerçek aşkını bekler. Çabuk karar verir.
Selvi : (Sadakat) Güçlü, fiziksel olarak kaşlı, her ortama uyabilen, hayatla fazla uğraşmayan, hoşnut, iyimser, paraya meraklıdır Yalnızlıktan nefret eder. Kolaykolay tatmin edilemeyecek kadar tutkuludur. Ama sadıktır. Modu çabuk değişir. Kurallara boyun eğmez. Biraz da ukala ve ilgisizdir.
Karaağaç : (Asil): Müşfik, fiziksel olarak düzgün, giyimine dikkat eden, taleplerinde aşırılığa kaçmayan, insanlara neşe verebilen, liderlik etmeyi seven ama kendisialtta olmayı sevmeyen biridir. Dürüst ve sadık bir estir. Başkaları için karar vermeyi sever. Cömerttir. Pratik zekası güçlü ve iyi bir espri anlayışı vardır
Köknar : (Gizem) Sıra dişi bir zevki vardır. Sofistike ve kadirşinastır. Güzel olan her şeyi sever. Dik başlı, çabuk mod değiştiren,bencil olmasına rağmen kendisineyakın olanlarla ilgilenen biridir. Çok mütevazı olduğu söylenemez. Hırslıdır. Memnun edilmesi zor bir sevgilidir. Çok arkadaşıvardır. Çünkü ona güvenebilirsiniz.
Fındık : (Olağanüstü) Çekici, anlayışlı, insanları nasıl etkileyeceğini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girişken hatta dövüşken biridir.Popülerdir. Psikolojik durumu çabuk değişir. Kaprisli bir aşıktır. Ama dürüst ve eşine toleranslı davranır. Kusursuz bir yargı yeteneğivardır.
Gürgen : (Zevk sahibi) Cool bir güzel. Diş görünüşüne ve bakımlı Olmaya dikkat eder. Zevk sahibidir. Başkalarını kendinden fazla düşünür. Hayati mümkünolduğunca kolay bir hale getirmeye çalışır. Disiplinli bir hayat için kılavuzluk eder. ilişkilerinde kibardır. Farklı Sevgililer bulmak ister. Duygularıyla ilgili olarak mutluluğuyakalaması kolay olmaz. Çoğunlukla da başkalarına güvenmez. Kararlarından da asla emin olmaz.
Ihlamur Şüphe) Hayatin ona getirdiklerini kabul eder. Kavga ve tartışmadan nefret eder. Çalışkandır, tembelliği ve bencilliği hiç sevmez, streslidir.Yumuşak huyluve merhametlidir. Arkadaşları için çekinmeden fedakarlık yapar. Becerikli olmasına rağmen bunları değerlendirmesini bilmez. Mızmızdır. Kıskanç fakat vefalıdır.
Akçaağaç : ( Özgür zeka) Hayal gücü ve orijinalliklerle dolu hiç de sıradan olmayan biridir. Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenli, yeni deneyimlere aç biridir.Genellikle sinirli ve gergin bir yapısı vardır. Hafızası kuvvetlidir. Çok kolay öğrenir. Aşk hayati biraz karmaşıktır. Başkalarını etkilemeyi sever.
Meşe : (Cesaret): Sağlam yaradılışlı, cesur, güçlü, bağımsız ve girişkendir. Acıma duygusu çok yoktur. işini sansa bırakmayı sevmez. Ayaklarını yere sağlam
basmak ister. Hareketlidir
Zeytin : (Erdem): Güneşi, sıcak havaları sever. Makul biridir.Kibar duyguları vardır! Agresyon ve şiddetten kaçınır. Sakin ve toleranslıdır. Adalet duygusu gelişmiştir.Hassas, kıskançlıktan uzak bir yapısı vardır. Okumayı ve sofistike insanlarla muhatap olmayı sever
Çam : (Titiz) Uyumlu ilişkileri sever. Dinç ve güçlüdür. Nasıl rahat edilebileceğini bilir. Doğal ve hareketli biridir. iyi bir partnerdir Çok arkadaş delisi değildir. Çabukaşık olur ama ateşi çabuk söner.Her şeyden kolay vazgeçebilir. ideali bulana kadar her şey geçicidir. Güvenilir ve pratiktir.
Kavak : (Tatminsiz) Fazla kendine güvenmeyen, sadece gerektiği zaman cesaretli olan biridir. Arkasının güçlü olmasını ve sıkı insanlarla muhatap olmasını sever.Çok seçicidir. Genellikle yalnızdır. Artistik bir doğası vardır. Kin tutar. iyi bir organizatördür. Felsefi takılmayı sever. Ama herdurumda güvenilebilir biridir. ilişkilerini de çok önemser.
Üvez : (Hassasiyet) Dikkat çekici, neşe verici, bencillikten uzak dikkat çekmeyi seven biridir. Hayata bağlıdır. Yerine ve duruma göre hem bağımlı hem bağımsız
olabilir. Zevklidir. Duygusal, hassas, tutkulu ve artistik özellikleri vardır. iyi bireş olur ama çok zor affeder.
Ceviz : (Tutku): Garip ve zıtlıklarla dolu biridir. Egoist ve agresiftir. Beklenmedik tepkiler gösterir. Asil bir ruhu vardır. Spontanedir. Çok hırslıdır ve hiç esnekliğiyoktur. Zor ve alışılmışın dışında bir estir. Çok zor beğenir. Sadece takdir eder. Çok kıskanç ve tutkuludur. Uyum göstermek için fazla fedakarlık etmekten de hoşlanmaz.ilginç stratejiler üretir.
Salkımsöğüt : (Melankoli) Güzel ve çok melankoliktir.Etkileyicidir. Güzel ve zevkli şeylere meraklıdır. Seyahat etmeyi sever. Hayalperesttir.Kaprisli ama dürüsttür.Başkalarının duygularına önem verir.Çabuk etki altında kalır ama beraber yaşanması zordur. Talepkardır. Sezgileri de kuvvetlidir. Aşıkken acı çeker ama demir atabileceğibirini bulabilir.
Elma : (Aşk) Cazibeli, fiziksel olarak dikkat çekici, etkileyici...Hoş bir auraya sahip. Flörtöz ve maceraperest ama hassas ve her zaman asik birtip. Sevmeye ve sevilmeye merakli. Sadik ve hassas bir es. Cömert. Bilimsel konulara yetenegi var. Bugün için yasar.Hayalgücü yüksek.
anadolu'da özellikle Ege'de her şeye atlayan her konuya dahil olmaya çalışan kişilere denir.
gittiğiniz her yere gelmek isteyen, her aldığınız şeyden kendisine de isteyen, yediğiniz her şeyin illaki ucundan almak isteyen tiplere de denilebilir.