canakkaleli bir subay ailesinin oğlu olarak 1958'de erzurum'da doğdu. haziran '78'de istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun oldu. nisan 1979'da ege üniversitesi hukuk fakültesi'nde, şubat 1980'de, sonradan marmara üniversitesi'ne dönüşen istanbul iktisadi ve ticari ilimler akademisi'nde asistanlığa başladı. 1987'de i.ü. sosyal bilimler enstitüsü'nde savunduğu ''türk sosyal güvenlik hukukunda yaşlıların korunması'' konulu teziyle hukuk doktoru, 1990'da iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku doçenti, 1995'te profesor oldu. halen, marmara üniversitesi çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümü öğretim üyesidir. iş hukuku derslerinde okutma amaçlı ödev olarak verdiği oktay sinanoğlu kitapları ve anaokulu çağındaki oğlu aradığında cep telefonunda çalan onuncu yıl marşı ile hatırlanacaktır. ayrıca kampüste odası yoktur, derslerde öğrenciyle temas kurmaz, sürekli pencereden bakar ve dersini anlatır gider.
"herkes birikimini aktarsın, sözlük platformunda sanal kütüphane oluşturalım" ideasının 50 karakterle sınırlanmış mottosudur. günübirlik, uzun vadede bir fonksiyonu olmayan ve sözlüğü şişiren entrylerin elbette önü alınamaz, ama en azından herkes kendinden bir şeyler katar, hem başkalarına, hem "ön bellekte depoladığı bilgiyi unuttuğu vakit" kendine faydalı olacak paylaşımlarda bulunursa; sözlük zenginleşir ve uzun vadede bir "bilgi platformu" haline dönüşür.
bireysel uğraşlarımızın üstünde asıl iş, belli konularda eğitim almış ve uzman olan yazarlarımıza düşüyor. ne yazık ki çoğu yazar birikimini bir yere aktarmıyor, kendisiyle beraber mezara götürmek üzere beyin kıvrımlarının derinliklerinde hapsediyor. oysa taze girilen bilgi, unutulduğu vakit, kişiye de ganimet olarak geri dönecektir.
"sözlüğü ambar niyetine kullanmak" diye de dillendirebileceğimiz anlayış yerleşir ve çoğalırsa hem biz, hem sonraki nesil bu bilgilerden faydalanır ve aldığımız eğitimi, edindiğimiz tecrübeyi boşa yaşanmamış kılarız. unutmayın ki söz uçar yazı kalır.
neyin alternatifi olduğu merak edilen "türetilmiş" rock türüdür. "her gruba bir terim" mantığıyla albüm satmaya çalışan prodüktörlerin işgüzarlığıdır. bunun gibi nu metal falan da vardır, "southern rock", "grunge" gibi yerel terimler de bu adamların başının altından çıkmıştır. **
"katil kamyonlar" adıyla gösterilmiş vasat film. konusunda kamyonların yoldaki kadınları taciz/tecavüz karışımı bir şeye maruz bıraktığı yazıyordu fakat seyredip görmek nasip olmadı. ne derece doğrudur bilemeyeceğim. ayrıca (bkz: the car) http://www.imdb.com/title/tt0120380
geniş kadrolarla birkaç kere filme alınmış roman. 1935 yılında en iyi erkek oyuncu dalındaki 4 adayın 3'ü bu filmden çıkmış, hiçbiri de ödülü kazanamamıştır. http://en.wikipedia.org/wiki/Mutiny_on_the_Bounty
--spoiler--
Maxwell annesinin ölümünden sonra bir elektrik şirketinde çalışmaya başladı. Burada tanıştığı bir kadınla evlendi fakat evlilikleri uzun sürmedi ve karısı onu terk etti. Bir gün tamir etmek için çıktığı bir elektrik direğinde kaza geçirerek elektrik akımına kapıldı. Bu kaza onun elektriği kontrol edebilecek güçler kazanmasını sağladı.
Electro adıyla soygunculuk yapmaya başladı. Örümcek'i ilk karşılaşmalarında yenmeyi başardı fakat ondan sonraki her karşılaşmanın galibi Örümcek oldu. Örümcek'e karşı Sinister Six'e katıldı. Örümcek'ten intikam almak için katıldığı bu grup başarıya ulaşamadı. Kendisi New York elektrik santraline bağlayıp oradan şehrin tüm elektriğini alarak durdurulamaz şekilde güçlenme planı da ölümüne sebep olmak üzereyken Örümcek Adam hayatını kurtardı.
Güçlerini kaybeden Maxwell, çareyi bir süre Rose'un emrinde çalışmakta buldu. Kendini bir elektrikli sandalyeye bağlatarak büyük bir riske girdi fakat sonuç başarılı oldu ve eski güçlerini tekrar kazandı.
--spoiler--
ilk filmin "orijinal olmadığı" gerekçesiyle "en iyi film müziği" dalında akademi ödülüne layık görülmemesinden 2 yıl sonra, 2. filme oscar kazandıran, nino rota ve carmiNe coppola imzalı albümdür. ilk filmin temasına yan temalar eklemiş, destansı filmin etkisini lirizmi ve unutulmaz melodileriyle daha da katlamıştır.