umuyorumki başlıkta anlatmak istediğimin doğru anlaşılıp entrylerin ona göre girileceği konudur.
milletin suçlu veya suçsuz olmasından bahsetmemektedir.
e : amca iyi günler.. defter kabı var mı sende?
s : var bak şordaki raflarda ha..
e : tamamdır..
--- 2 dk geçer ---
e : amca bunların hepsi kalp desenli.. başka yok mu ya?
s : ooğlum nieye almıyon lan galpten gözel şey mi var dünyada ?
e : ..?!?!.. *
oyunculuğu çok başarılı bir film. deliren insanları gördükçe kimin daha deli olduğu hakkında yorum yapmaya başlamanız olasıdır.. Ufak tefek manyaklıkları dışında tam anlamıyla deli olmayan mc murphy -her ne kdr tam anlamıyla bir akıl hastanesi olmasa da içeridekilere göre daha aklı başında görünür- hastaneye girdikten sonra asıl delirme evresine girmiştir kanımca. Düzene karşı da bir film olduğu söylenebilir.. Eleştirilerin yer aldığı farkedilir. izlenmesi gerekir fakat imdb'deki üst sırayı haketmişmidir orasının tartışmalı olacağını düşünürüm.
bazı sahnelerde içten ve aptal bi gülüş içine girdiğinizi daha sonradan farketmeniz de filmin ufak bir tılsımı sanırım..
bilinen düdüklü tencerenin taban tarafına doğru 2 adet musluk takılır. bir musluğun iç tarafı çok geniş olmalı böylece büyük taneli yemekler de geçebilmeli.. 2. musluk ise tabanla birleşik ve dar çaplı olmalı.. bunun amacı ise özel istekte bulunarak suyundan da alıyım cümlesini sarfeden kişiye iyi bir ikram sunmak için daha ideal olmasıdır.
dünyada hızlı tüketimi ve daha birçok olumsuz duruma çekinmeden destek veren popüler kültürün dünyaya ve dolayısıyla insan hayatına kazandırdığı(!) kayıplar...
- hızlı tüketim. (özellikle müzik sektörü içerisinde)
- emeğe saygı duvarının yıkılmaya çalışılması.
- kolay ve saçma yaşam.
- binlerce içi boş ünlü. sadece ünlü...
- düşünmeyi engellemek. aptallaştırmak.
bi gün bi eldaina uçağa binip biznıs*ta laptopını açmış uludağ sözlüğüne girmiş...
bir anda tüm gözleri üzerine çekmiş...
herkes laptopın başına toplanmış..
sen eldaina mısın soruları yükselmiş..
evet diye cevap veren elda'ya bakan tüm yüzler gülümseyerek alkış tutmaya başlamış...
bravo yazıların çok güzel seni hergün okuyoruz demişler..
elda'nın suratında aptal gülümseme belirivermiş ki;
o an kafasının bir anda laptopın klavyesinin üzerinden geriye fırladığını farketmiş ve
yüzünü yıkaması gerektiğini anlamıştır...
x - dolu..
h - çık ordan altıma yapacaaaam!
x - ya bi dk ltfn.. çok iyi gidiyorum şuan..
h - allah belanı!
.
.
.
x - bayım? ordamısıınız?
h - ...
x - çıkıyorum şuan itibariyle sabredin..
h - çıkma burası çok pis.. en azından ben çık diyene kadar ltfn..
x - kokudan kusucam ama..
h - dedim ben ama çok fazla bıraktın diye..
x - hayır beyefendi burdan değil koku sanırım..
h - ya ama bi dk ltfn.. çok iyi gidiyorum şuan...
x - çıkıyorum..
h - herkülüm ben!
x - sanırım tekrar geldi..
h - yap!
x - ...
şiddet ve sanat gibi iki apayrı ögeyi ironik bir anlatım tarzıyla karşımıza çıkaran bir stanley kubrick filmidir.
Kült film gibi garip bir nitelendirme türünün içerisinde yerini çoktan almış olan filmde ayrıntılar büyük önem taşır..
2 perdelik bir tiyatro oyunu da diyebilirsiniz buna.. ilk perdede kin güdersiniz ikincisinde ise acırsınız...
içeriğinde gizlenen ironi bütüne de müthiş bir şekilde dağıtılmış...