lan lan lan!!! gece vakti hanginiz sorgusuz sualsiz okuldan içeri girebiliyor; hadi girdin diyelim; kaçınız dolabında içki şişesi saklıyor? hadi sakladınız diyelim; kaçınız viskiyi, sarı saçlı kız kadar lüpür lüpür götürebiliyor? meyve suyu mu lan bu???
(bkz: biz de abarttık ama kekini kabarttık)
not: düşündüm de okula ben de yıllık 30.000 tl baysam bana da okulun anahtarını verirler gibi geliyor.
ya şimdi bu adamı seviyorum filan ama çok ikiyüzlü. normal koşullarda yerden yere vuracağı, demediği kalmayacak kişileri, sırf arkadaşı statüsünde vb.diye kayırıyor.ulan sen değil misin "tv için, reyting için, yapmadıkları kalmadı. bakalım sırada ne olacak?" diyerek milleti yeren?? ama mehmet ali erbil'e gelince; "vay dostum, aman 10 numara şovmen. süper de programın var. hatta ben de geleyim programına." diyerek ne kadar tutarsız olduğunu da göster.eminim mali değil de başka biri olsaydı çarkıfelekin sunucusu, programda yapılan tacizlere, saçmalıklara sessiz kalmaz; açardı ağzını, yumardı gözünü.
evvet işte beklenen final. tek tek açıklamak istiyorum;
yavrum bihter: o gözler, o gülümseme ve o endamla on behlül daha bulurdun.bebeğim ne gerek vardı böyle aksiyonlara? bıraksaydın kokuşmuş adnanı da, ibne behlülü de, sevindirik nihali de.
behlül: allah belanı versin diyorum ve uçkuruna sahip çıkaydın şimdi mezarbaşlarında pehe pehe ağlıyor olmazdın! dedim ve sustum.
adnan: salaktın ve hala salaksın ve hep öyle kal olur mu? bu gidişle matmazel de boynuz yapmazsa neyim ben!
matmazel : canım, ciğerim, boşver adnanı napcen sen onu? yemiş boynuzu çıkmış adı, 9a inmez daha 8e bak; çetin özder boştaymış diye duydum amman kaçırma yavrum.
nihal : kalıtımın kişilik üzerinde ne kadar da etkili olduğunun ayaklı bi kanıtısın güzelim. baban gibisin ve hep öyle kalacaksın. valla hastane de bile "al beni behlül" diyeceksin diye inan ödüm koptu.
bülent: ahh sana diyecek lafım yok! bi insan bu kadar mı itici olur? bu kadar mı yapmacık olur? bilemedim.
firdevs: hayatım takma salla..sana daha ne çetinler, özderler buluruz biz. git aynaya; ağzını, burnunu düzelt, adam ol. e mi yavrum?
evvet işte beklenen final. tek tek açıklamak istiyorum;
yavrum bihter: o gözler, o gülümseme ve o endamla on behlül daha bulurdun.bebeğim ne gerek vardı böyle aksiyonlara? bıraksaydın kokuşmuş adnanı da, ibne behlülü de, sevindirik nihali de.
behlül: allah belanı versin diyorum ve uçkuruna sahip çıkaydın şimdi mezarbaşlarında pehe pehe ağlıyor olmazdın! dedim ve sustum.
adnan: salaktın ve hala salaksın ve hep öyle kal olur mu? bu gidişle matmazel de boynuz yapmazsa neyim ben!
matmazel : canım, ciğerim, boşver adnanı napcen sen onu? yemiş boynuzu çıkmış adı, 9a inmez daha 8e bak; çetin özder boştaymış diye duydum amman kaçırma yavrum.
nihal : kalıtımın kişilik üzerinde ne kadar da etkili olduğunun ayaklı bi kanıtısın güzelim. baban gibisin ve hep öyle kalacaksın. valla hastane de bile "al beni behlül" diyeceksin diye inan ödüm koptu.
bülent: ahh sana diyecek lafım yok! bi insan bu kadar mı itici olur? bu kadar mı yapmacık olur? bilemedim.
firdevs: hayatım takma salla..sana daha ne çetinler, özderler buluruz biz. git aynaya; ağzını, burnunu düzelt, adam ol. e mi yavrum?
2 aydır taşıdığım sıfat:
ya gerçekten elimden geleni yapıyorum bir derdim var diyerek derdimi de dile getirdim ancak aldığım cevap tam olarak şu;
"birçok entryniz forumvari ve imla kurallarına uygun değil. başlığı tanımlayıcı entry girmek yerine forum tarzı entryler giriyorsunuz. sözlük formatını inceleyin. entry sayınızı 20-25 düzeyine indirin. daha sonra yazarlığınız onaylanacaktır. "
evet aynen bu cevabı aldım ve entrylerimi düzenledim, kimilerini sildim. artık entry girmiyorum. çünkü
, 20-25 düzeyinde tutulmalıymış efendim! oysa gerçekten bu sözlükte rahatça düşüncelerimi paylaşacabileceğimi, normalde bulamadığım tartışma ortamına erişebileceğimi düşünmüştüm. oysa ki..biliyorum bu kadar dramatikleştirmeye gerek yok olayı hatta siz bu entryi göremiyorsunuz bile birilerinin takmadığını bilmek daha bi koyuyor be sözlük!!!
10 haziran tarihli "fısfıs" başlıklı yazısında; oldukça iyi tespitler yaptığını düşündüğüm yazar.bit kadar ürdün bile resti çekip israilden bir taşla iki kuş vurarak istediğini alırken, biz istediğimizi söylemekle kalıyor, bu da yetmezmiş gibi üstüne can kayıpları da veriyoruz.şimdi oturup düşünmek gerek en son ne zaman adam gibi bi dış politika oluşturduk ve adam gibi bu politikayı yürütebildik?
siyaset konuşuyor derken, adam tutup da sana türkiyenin geçmiş 5 sene , gelecek 5 sene, içerisindeki sosyal,hukuki ve ekonomik analizini çıkaracak diye bi şart yok.mevcut duruma karşı gelmek, eleştirebilmek de kafa gerektirir. 17 yaşında türk genci böyle bi durumda siyaset konuşabiliyorsa ne mutludur ona ne mutluudr bize.babasından duyduğu lafları taklit ediyor söylemlerine de şöyle bi sorum olacak;
sizin şu anki siyasi görüşünüz nası şekillendi? zamanında siz de che yi araştırıp emperyalist güçlere hayır! diyerek gaza gelmediniz mi? deniz gezmişleri okuyup; işçilik, sosyal devlet, devrim diye dökülmediniz mi yollara?
70 yaşındakiler siyaset konuşuyor da noluyor? her 10 senede bir ekonomik kriz askerin kafasına esince de darbe!!!!
evet ben de 17 yaşındayım, çıkıp çatır çatır da siyaset konuşurum!!!
ya ben yorum yapmak istemiyorum çünkü hayatımda ayrı bi noktaya koyduğum (evet belki bi diziyi ayıracak kadar takıntılı biriyim) bu diziye haksızlık yapmak istemiyorum, ama senaristler herşeyi bilimsel olarak açıklayacağız demeselerdi bari! böyle umutlu umutlu izlemeseydikbizde. itiraf etmeliyim;
--spoiler--
--spoiler--
sawyer-juliet sahnesinde gözyaşlarımı tutamamışımdır vee aşka inanmak istemişimdir
--spoiler--
--spoiler--
hani ne bekliyordunuz diyenler var ya onlara da birşey söylemek istiyorum;
kardeşim bu dizi öyle bildiğin dizilere benzemiyordu. baştan malzemeleri çok iyiydi. yani her tarafa çekebileceklerdi. yeri geldi bizlere dinleri, mitolojiyi anlattı. yeri geldi kuantum fiziği gösterdi!öyle salya sümük ağladığınız piyasa dizilerine benzemezdi! ve tabii ki bizler bu diziye hak ettiği bi final verilmesi gerektiğini düşünüyoruz! son olarak;
ahh be senaristim madem yapamayacaktın o zaman izleyicilerden alternatif senaryolar isteseydin, gözden geçirseydin, bizlere neyi vermen gerektiğini neleri cevaplaman gerektiğini öğrenseydin de ona göre yazsaydın.işte lost o zaman tv tarihinin hem en iyi dizisi hem de en iyi finalle bitiren yapımı olarak zihinlerde kalırdı.
içimde şöyle bi boşluk var sanki ne bileyim sanki hiçbir şey eskisi gibi olmayacakmış gibi...
final için iyiydi yada kötüydü diyemeceğim çünkü o gözle bakamadım, o şekilde izleyemedim. lost öyle birşey olmuş ki bu kadar sezon ardından ne yaparlarsa yapsınlar zaten havada kalacaktı.bence fazla söze gerek de olmamalıdır tıpkı ölünü arkasından konuşulmayacağı gibi!
son olarak; aferin be aferin size bizlere, tüm dünyaya böyle bi dizi izlettirdiniz ya helal olsun...
özünü kaybetmemiş insandır. bu toprakların ezgisini dinlemektir. amerikalının country sini dinleyeceğine anadolunun türküsünü dinlemektir.bir karacaoğlan, bir pir sultan, bir neşet ertaş, bir nesimi çimen ve daha binlercesinin yerini tutabilecek müzik adamı söyleyin bana?
(bkz: ne yazıktır lan dinlemeyenlere)
bi insanın zeki olması karşısındaki kişiye karşı dürüst olmasıyla mı ölçülür? bende bunu anlayabilmiş değilim. zeki zeki diyorsunuz nerden biliyorsunuz, IQ testine mi tabi tuttunuz bu adamı? tmm pek çok tv insanından daha dürüst davranıyor olabilir ama adama bu kadar da steven hawking muamalesi yapılmaz ki! kimi zaman gereksiz yere bağırıp çağırdığını düşünüyorum. farklı olacağım kaygısıyla her halta da bağırılmaz ki. ayrıca sen orada her ne kadar halkın adamı rollerini oynasan da o programın ev sahibisin programına gelen pek çok konuğa o şekilde davranmamalısın. söylediklerinle çelişmemelisin; reyting uğruna yapılanları eleştirip, eleştirdiğin adamları ertesi hafta programına aynı amaçla çıkarmamalısın! (bkz: esra-ceyda kardeşler) bu kadar şey yazdım ama sevmediğimden değil gerçekten her hafta oturup beklediğim tv adamı. ancak abartmaya da gerek yok.
dün cnbce 7 bölüm arka arkaya verme gafletinde bulunmuş, beni sevinçten komalık etmiştir, sağolun varolun ama bu kadar sevgi beni öldürebilir.
--spoiler--
kristin kreuk şöyle bi uğrayarak selam çakmıştır bizlere. ama chuck ı sarah dışında birileriyle hayal edemiyorum zaten.
--spoiler--
katılan her türk grup-şarkıcının kalitesini yitirdiği müzik yarışması yorumuna sonuna kadar hak verdiğim organizasyon
(bkz: athena)
(bkz: mor ve ötesi)
(bkz: sertab erener)
(bkz: kenan doğulu)