bir şeyler yazmak istiyorum, yazsam olmaz, yazmazsam gönül razı değil.
arada uludağ hesabıma girip yazdıklarımı okuyor musun onuda bilmiyorum ama emin olduğum bir şey var.
aslında hala daha neden yazıyorum zaten yazmanın bir anlamı yok diye düşünüyorum ama bu yazdıklarım sana bir teşekkür, bir özür dileme şekli sanırım.
belki haftalar belki de aylar sonra bile olsa bu yazdıklarımı okuyacaksın, belki de 5 dakika sonra okuyacaksın bilemiyorum.
O yüzden bu son satırlarımı sana ayırmayı düşündüm.
tek taraflı bir iletişim belki de.
bir kaç gün içerisinde bu sosyal hayatımı bırakıp belki de türkiye'nin en zorlu eğitimlerinin yapıldığı askeri birliğe katılacağım.
hayatım nasıl geçecek, düşüncelerim nasıl bir yol izleyecek onuda bilmiyorum, hayırlısını da dilemiyorum bu konu hakkında zaten mecburi olarak yapmak zorundayım bunu.
orduya katılmadan önce hep seni bir kez daha görmek istedim, belki de son zamanlarda en çok istediğim şey bu.
ama ne yapalım nasip değilmiş, hayatımın geri kalan kısmında da göreceğimi sanmıyorum.
Galiba son olarak avcılarda görüşebildik, ondan sonrası da malum.
şu son zamanlarda ara ara düşünüyorum genel olarak.
sana çok haksızlık yaptığımın farkına vardım, sen gitme diye o kadar çok şey yaptım ki aslında bu yaptıklarım uzaklaştırdı seni benden.
bunun da suçlusunun ben olduğuma karar verdim, sen sadece yapman gerekeni yaptın doğal olarak.
aslına 1 ay öncesine kadar sana öyle bir nefret büyütmüştüm ki içimde, olanları düşündükçe bu nefretimin yersiz olduğunun farkına vardım.
hayatımıza giren her insan bize bir şeyler öğretir(miş), bunu da yeni anlayabildim.
sen sevgiliden ziyade sorunlarımı anlamama yardımcı olan bir dost oldun yanımda.
hani insan hayata verdiği kadar alırmış ya, ben hayata ne verdim de seni aldım bilemiyorum.
çünkü anlamama yardımcı olduğun şeyler, belki de bakış açımı değiştirecek.
yaşadıklarını değiştiremezsin, ama yaşanacaklara bir nebze bile olsa yön verebilirsin, o yüzden geçmişini düşünüp geleceğini evde yatarak harcama.
insanlar değiştiği gibi, düşünceleri, fikirleri ve şahsiyetleri değişebilir.
ama karakter asla değişmiyor.
umarım hayatın olumlu yönde değişir, büyümek üzeresin, düşüncelerin ve fikirlerin değişmek üzere.
ne zaman olursa olsun, sıkıştığında yardımına koşan bir dostun olarak kalacağım.
Şimdi uludağ hesabımı siliyorum, diğer hesabımdan rahatça yazabilirim artık.
asker tribinde olmamdan mütevellit, birliğimi ve şafağımı yazmak zorundayım.
95/4 40.piyade eğitim alayı ısparta.
Düşman olduğumuz için senin bana hayırlı tezkereler dilemene gerek yok, ben babamın oğlunu korumaya gidiyorum zaten.
asker tribine girdim dostlar.
Gelince sizlere helikopterden helikoptere atlama, Paraşüt ile atlarken rpg ile terörist vurma, 20 pkk lının arasına tek girip sağ çıkmak gibi hikayelerimi anlatacağım.
askerliğimi, Türkiye'Nin en ağır eğitimlerinin verildiği ve en berbat hava şartlarının olduğu ısparta 40.piyade er eğitim alayında, terör ile mücadele eri olarak tamamlayacağım.
Tamam komando istemiş olabilirim lakin ısparta da terör ile mücadele eri olmak, koşulların en zorunu yaşamak gibi bir şey.
ön yargı değil kesinlikle, babam dahil tüm akrabalarım ısparta da askerliğini yaptı.
Nizamiye girişinde ise ''Dünyada yapılan günahların bedelinin ahiret öncesi ödendiği yer'' yazıyormuş.
artık nasıl bir psikoloji içerisine sokuyorlar ise insanı olacakları az çok tahmin ediyorum.
Ne yapalım girecek olana hazırlayalım kendimizi sonrasında zorluk çekmeyelim.
eğer yaşlarınız olayları ciddiyete taşıyabilecek kadar ise, bu durum insanın içine dert olabilir.
Evlenmek istediğiniz kişiye babasının sağladığı hayatın daha iyisini sağlamak zorundayım diye düşündürebilir.
az önce duyduklarım karşısında uykumun kaçmasına neden olan olaydır.
askerliğini urfa suriye sınırında gezici olarak askerliğini yapan arkadaşım aradı.
nasılsın diye sorduğumda "yaşamaya çalışıyoruz" cevabını aldım.
nasıl yani anlamadım ?
şöyle düşün.
bize 5 10 el taciz ateşi açıyorlar , göt korkusuna tüm birlik 200 300 el ateş ederek cevap veriyoruz.
burada birliğe saldırı durumunda yardıma yetişebilecek başka birlik yok, havan topları 20 30 metre ötemize düşüyor, 3 4km ilerimizden çatışma sesleri geliyor, arkadaşlara sorduğumuzda ise artık gülerek tepki veriyorlar diyor.
bu gün arkadaşımla motorlar ile e5 de ilerlerken ümraniye sapağına girdik ve fazla ilerlemeden arkadaşım yanımda durup " plakam düştü " dedi.
motorları emniyet şeridinde bıraktık arkadaşıma " sen ne olur olmaz burada dur" dedim plakayı aramaya başladım.
15 20 metre ileride buldum geri döndüğümde arkadaşımın yanında arabalı bir karton toplayan 2 çocuk gördüm.
muhabbet ediyorlar gidip dahil oldum konuya.
muhabbete devam ederken çıkarttım bir sigara agzıma götürdüm.
tam ateşleyecekken " ağabey hep bana olmuyor ver bakalım birer tane bizede " dedi zayıf olan.
yaşlarını sordum kaç yaşındasınız diye.
birisi 16 birisi 13 dedi.
yalan attıkları her halinden belliydi.
sanki 16 yaşında olunca sigara içmek normal oluyormuş gibi.
küçük olana " doğruyu söylerseniz birer tane sigara vereceğim " dedikten sonra " ağabey valla ben 8 yaşındayım, akrabamda 13 yaşında" dedi.
sözümde durmak için çıkarttım birer sigara verdim.
sigarayı uzatìr iken 8 yaşında, çılız olan çocuğun kollarına gitti gözlerim.
kolunda kocaman kalp üzerinde canım anam yazan bir dövme.
içim burkuldu. ama bir şey diyemedim, çocuk dövmesine baktığımı fark etti.
küçük olan " ağabey güzel olmuş mu " diye sordu cılız sesiyle.
sırf onu dışlamamış olmak için güzel olmuş lan diyebildim.
nasıl bir ortamda bulunduklarını iyice anlamak için alkol falan içiyor musunuz diye sordum şakayla karışık.
aldığım cevap aynen şu ;
ağabey ne alkolünden bahsediyorsun ?
onun kafası bizi sarmıyor , biz kuru takılıyoruz dedi.
yemin ederim şok oldum.
daha fazla uzatmadan arkadaşıma dönerek , hadi gidelim buradan dedikten sonra atladık motorlara.
aradan 7 saate yakın bir süre geçti ama hala daha aklımda o ufaklıklar.
mutlu olmak için başkasına ihtiyacı olan insan eziğin tekidir.
mutluluk neden aşk ve sevğiliye bağdaştırıyor?
insanlar gelip geçer.
mutlu olmak istiyorsanız bir amaca bağlanın , insanlara değil.
yöneltilen o yüce soruya tereddüt etmeden evet diyerek cevap verdim.
Eğer komando yapmazlar ise acemi birliğinde gönüllü olacağım.
Komando olmaktan vazgeçersem ileride bu kararımdan pişman olacağımı biliyorum ve ben hayatımı pişmanlıklara yer ayırmadan yaşamak istiyorum.
sayılı günler geçiriyorum özgürlüğüm adına , 10 gün sonra 1 yıldan itibaren şafak düşeceğim.
yeni bir diziye başlayacak iken 2. sezon dan büyük bir spoiler yemek dizinin heyecanını kaçırır.
aynı şekilde ilişkilerde de böyle , karşınızdaki kişiyi etkilemek adına kendinizi hemen açmayın.
yavaş yavaş olsun ki sizi tanıdıkça ne kadar gizemli biri olduğunuz imajı kalsın.
gerçi bu şekilde davranılmayı hak eden kızların yaş ortalaması genellikle 7-17 arası oluyor.
beyni henüz yeteri olgunluğa ulaşmamış kimseler ile ilişki yaşamanızı tavsiye etmem , en azından uzun soluklu yaşamayın.
vur geç , bekleme yapma.
yıllar önce balıkesir de oturduğum zamanlarda geçmiştir bu hadise başımdan.
balıkesir de adnan menderes mahallesinde ikamet ediyordum o zamanlar.
çok beğendiğim bir komşumuz vardı ipek adında, ablamın arkadaşıydı aynı zamanda.
ablam bir gün evde canı sıkıldığı için ipeklere gitti , benimde yapacak bir şeyim olmadığı için televizyonu çıkarttim balkona aldım elime kumandayı , kuruldum karşısına.
bilirsiniz , o zamanlar çok popüler olan biscolata reklamı vardı.
biscolata reklamı çıktıktan sonra istemsiz bir şekilde elimi saçıma götürdüm ve arkaya doğru attırırken " my sweat biscolata , biscolata , biscolata" derken kendimi çok kaptırmışım ve surat ifadem değişmiş aynı zaman da.
ablamın ve ipeğin balkonda olup beni görme ihtimalini dahi düşünemedim , bir ara tüm sokakta kahkaha sesleri yankılandı.
kendime geldiğimde ablamın ve ipeğin gülmekten maymun olduğu , beni işaret eden parmaklarla ve ifade ile karşılaştım.
siktiğim reklamları , ertesi gün ipeği gördüm durakta , beni görmemesi için başımı egdim ama ne nafile. ipek beni görüce " biscolata erkegi naaabeerrrrr" diye seslendi.
iyiyim canım senden naber diyebildim sadece.
aradan yıllar geçti , geçenlerde ablama beni sormuş biscolata napıyor diye.
varın siz düşünün kızın aklında nasıl bir yer ettiyse.
bu hafta içerisinde kullanmakta olduğum honda cbr 1000 RR motorumu satıp yeni kasa kawasaki z800 almayı düşünüyorum.
Z800 deneme fırsatım olmadı lakin , yapılan yorumlara baktığımda oldukça ideal bir motor diyorlar.
şuan için sıfır fiyatı 30 bin tl kadar olarak gözüküyor.
tabi euro'nun artışı ve düşüşünü hesaba katmak gerekiyor.
O zaman tüm dinlere hakaret edenler silinsin, sonuç olarak kutsal kitabımız kuran-ı kerim diğer kutsal kitapları ve dinleri Allah'ın kitabı ve dini olarak sayıyor.
bunu sadece islam olarak şekillendiremezsin , Kutsal sayılan değerlere hakaret olarak değiştirsen daha makul olur.
rusya politik olarak orta doğuda varlığını hissettirmek için orta doğuda bulunan ve savaşı devam ettiren tüm taşeron örgütlere savaş kararı çıkartmış durumunda.
önceliği pkk, ışid, pyd gibi örgütleri vurarak oluşan boşlukta bir üs kurma peşinde.
bakıldığında orta doğunun durumu pek iç açıcı değil çünkü pkk, ışid, ypg ,pyd gibi örgütler abd tarafından desteklenmekte.
aslında rusya orta doğuda kaos ortamı oluşturan örgütleri değil abd yi vurmuştur.
çünkü şuan rusyanın yapmak istediğiyle abd nin yapmak istediği aynı şey lakin putin erken davanmıştır.
şuan bu savaşa belirleyici yönü verecek olan ise Abd dir.
abd'nin orta doğuda nasıl bir yön izleyeceği bilinmiyor , zaten savaş safları belirlendi. savaş alanı da belirlendi.
Çin, rusya, suriye,kore,suudiler bir tarafta ingiltere,abd,türkiye,almanya bir tarafta.