El Ottomano
-25 (Kojiro Hyuga)
sekizinci nesil yazar 14 takipçi 122.23 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ramsay bolton u sevmeyenler

    1.
  1. adama neden küfredildiğini anlamadığımdır. ulan diyelim ki vahşeti, merhametsizliği yüzünden bunca küfrü ediyorsunuz. be cehalet çocukları osmanlı padişahları kardeşlerini kundakta öldürmüyor muydu? kendi oğlunu cellatlara vermiyor muydu?
    adamın yaptığı çoğu katliam politik değil mi? be götveren aynı küfürleri tarihteki kişilere de edebiliyor musun?
    adamın dehası su götürmez. jon snow'un fantastik bir edebiyat karakteri olarak azor ahai olması ve ölmemesi savaşta yenilmesine neden olmuştur. gerçekte böyle bir savaş olsa jon snow'un götünden kan alırlardı kan.
    gördüğüm en mükemmel karakterdir. var olsun kendisi!
    0 ...
  2. eski türklerde vatan

    1.
  3. eski türklerde "vatan" kavramı yoktur. pastoral hayvancılıkta vatan zaten olamaz. nerede su kaynağı, nerede otlak varsa orası o için kendi bölgesidir. orayı sabah olduğunda terk ettiği için hiçbir zaman toprağa bağlı toplumlardaki gibi bir vatan yoktur. her klan, her uruk üç dört ailenin bir araya gelmesiyle oluşur. bunlar da birbiriyle kadın, otlak, su ve at için savaş hâlindedir. yani ortada doğal olarak birlik de yoktur.

    coğrafya onlara şans eseri büyük bir yetenek bahşetmiştir. bunlar profesyonal savaşçıdır. bu yüzden çin'e, hindistan'a, iran'a, bizans'a, araplara paralı askerlik yapmışlardır. bundan da asla gocunmamışlardır çünkü işleri ve meslekleri budur. türklerin birbirlerine karşı çoğu meydan savaşında cephe alması da bu yüzdendir. her zaman etraflarındaki yerleşik uluslarla işbirliği yapmışlar onların emrine asker olarak girmişlerdir. bunu vatan hainliği diye bir kavram olmadığı için yapmışlardır.
    0 ...
  4. yüzlerce soğuk namlu

    1.
  5. Arkada şu şarkı çalarken okuyun: https://youtu.be/l0VK260mIos

    Yüzlerce soğuk namlu
    Üzerime çevrildi.
    Yüzlerce demir tetik
    Aynı anda gerildi.
    Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular.
    Öpmeye kıyamadığın,
    Dal gibi oğlun yere serildi..

    Üşüştü birer-birer
    Çakallar üzerime.
    Üşüştü dört bir yandan,
    Göğsüme, ciğerime.
    Anne, beni bir leş gibi
    Yiyip talan ettiler.
    Teşhis edilmem için,
    Parçamı koydular önüne...

    Ben bu acılar ülkesinin
    insana reva görülen
    Bütün acılarını tattım.
    Aç yattım, ekmeğime sabır kattım.
    Beni milyon kere dövdüler üst-üste!
    Ben bu yolu, kendim seçtim anne,
    Ben ömrümü kendim kanattım...

    Geceler tanır beni,
    Konarım, göçerim ben.
    Geceler tanır, kan damlar içerim ben.
    Anne, sen beni unut, karanlığın bağrında.
    Kırmızılar ekerim,
    Siyahlar biçerim ben..

    Suçüstü yakalandım,
    Bölüşürken kalbimi.
    Suçüstü kelepçeyle yardılar bileğimi.
    Anne, ben diyar-diyar, umudun savaşçısı..
    Bir tutam sevgi için
    Dağladım gözlerimi..

    Prometheus'tum zincire vurulurken dağlarda,
    Ciğerimi kartallara yedirdim.
    Spartaküs'tüm köleliğin çığlığında,
    Arslanlara yem oldum, tükendim.
    Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum,
    Kerbela çölünde Hüseyin.
    Zindanlarda Cem Sultan,
    Sehpalarda Pir Sultan.
    Ve Madımak'ta otuzyedi can...

    Kaçıncı yok oluşum,
    Kaçıncı var oluşum bu?
    Tanrılardan ateş çaldım
    Yüzyıllarca tutuştum, üst-üste yandım.
    Bir anka kuşu gibi anne,
    Bir anka kuşu gibi;
    Kendimi külümden yarattım..

    Yusuf HAYALOĞLU
    1 ...
  6. dyvim tvar

    1.
  7. https://youtu.be/TLSH5FPIcg0 az kişinin bildiği müthiş şarkılardandır. yıllardır dinlerim, elric serisini bilenler şarkının temasını anlayacaktır.
    0 ...
  8. dahi diktatör

    1.
  9. Celal Şengör'ün 10 Kasım'da çıkacağı söylenen, merakla beklediğim, Atatürk'ü anlattığı kitabı. Celal Şengör kişiliğiyle, görünüşüyle, ayırt etmeden tüm düşünceleriyle idol biridir ve okunması elzemdir.
    1 ...
  10. brynden rivers

    1.
  11. George R. r. Martin'in benim en iyi fantastik karakter olarak gördüğüm elric'ten esinlenip yarattığı, brandon stark'ın meşhur üç gözlü kargası. bir ters köşe daha gelmiştir Martin'den. büyük adamsın vesselam.
    0 ...
  12. the fall of melnibone

    1.
  13. pek az kişi tarafından bilinen güzel bir metal grubunun, (bkz: melnibone'lu elric) 'e ithafen yaptığı muhteşem power metal şarkısı.

    bıraksalar ağlarım o derece.
    0 ...
  14. bu yazıyı tanrı ya yazdım

    1.
  15. vurulduk ve yeniden doğduk acılardan
    bir arada biledik silahlarımızı
    atlarımıza bunun son olmadığını söyledik
    oklarımız ıslık çalarken dört nala şaha kalktık
    sıçradık kanların arasında çeliğin şarkısını söyledik
    dansımız Azrail'in gözlerini büyülerken kan, acı ve çığlıkların güzelliğinde canlandık
    ölüm Tanrı'nın yaşaması gereken bir sondur ölümü veren ölümü bilmelidir
    parıltılı ayı görür görmez
    haykırışlarımız dehşetin ta kendisidir
    meleklerin sırtında ulunun arşına çıktık
    tahtında tedirgin tek cümlesi var "hepsini katledin!"
    kükrediler saçları dalgalandı
    çekik gözleri yalnız ileri baktı
    yıldırımdan kılıçlarla öldürdüler
    ölümü verene ölümü getirdiler
    o günden sonra her gün tanrılar ölmektedir
    yaşanılası dünya için...

    El ottomano
    0 ...
  16. ozan kafiyesi

    1.
  17. Canfeza'nın dinlene dinlene bir hâl olunan şarkısıdır.

    2 ...
  18. microraptor gui

    1.
  19. Dört kanatlı kuştur kendisi...Kuşun bir dinozor olduğunun kanıtı olmakla beraber dinci saçmalıklardan biri olan tonla ara formu reddeden embesiller için basit bir araformdur da aynı zamanda.
    0 ...
  20. bay ü geda

    1.
  21. zengin* ve* yoksul* anlamına gelen Osmanlıca tamlama.garip olanı Bu tamlamadaki bay sözcüğü öz Türkçe bir sözcük olup,ta orhun yazıtları'nda bulunabilir.geda ise farsça fakir demektir.*
    0 ...
  22. kök tengri nin çocukları

    1.
  23. Ahmet Taşağıl hocamızın, taptazecik, alınması farz olan yeni kitabı.

    Arka Kapaktan:

    "türkler... esir düştüler, savaştılar, barıştılar... uzak asya'dan akdeniz'e kadar uçsuz bucaksız bir coğrafyaya yayıldılar. devletler kurdular, devletler yıktılar. çin'e aman vermediler. birçok farklı isimle anıldılar, farklı dinlere inandılar. çok büyük bir medeniyet yarattılar. başka medeniyetlerin yükselmesine katkıda bulundular. hepsi de masmavi gökyüzünün (gök-tanrı'nın) altında buluştular.

    türkler kimdir? nereden gelirler? hangi dinlere inanırlar? tarihleri ne zaman başlar? nasıl teşkilatlandılar? ve en önemlisi nasıl bu kadar başarılı oldular?

    prof. dr. ahmet taşağıl, bu kitabında yukarıdaki soruların ışığında orta asya'dan avrupa'ya kadar yayılan türklerin islamiyet öncesi tarihlerini bütüncül bir şekilde okuyucuya sunuyor. karmaşık gibi görünen bir tarihi yalın şekilde anlatan, örneği az rastlanır bir çalışma..."
    3 ...
  24. koa maral

    1.
  25. Cengiz Han'ın en büyük atası börte çine(bozkurt ya da mavi kurt)'nin karısı.Beyaz dişi geyik anlamındadır.Ancak bu, Moğolların gizli Tarihi'nde kişileştirilmiştir.
    0 ...
  26. kököçü

    1.
  27. Cengiz Han'ın Tayciutlarla yaptığı bir savaşta kampta bulup annesine hediye ettiği ve annesinin onu evlatlık olarak aldığı ileride büyük bir şaman olacak ünlü moğol.

    not:zamanının diğer bilinen kişileri gibi Türk olma olasılığı da vardır.
    1 ...
  28. küçü

    1.
  29. Cengiz Han'ın,Tuğrul ve Camuka'yla birlikte Börte'yi geri almak için savaşıp yendiği Merkitlerin kampında bulduğu bir çocuk.Çocuğun giysileri çeşitli hayvanların derilerinden yapıldığından ve gözleri ateş gibi olduğundan dikkat çekmiştir.

    (bkz: Höelün) Ana'ya hediye olarak verilmiş o da bu çocuğu evlatlık almıştır.
    0 ...
  30. cuci kasar

    1.
  31. Cengiz Han'ın en ünlü ve en önemli kardeşidir.Savaşlarda okçuluktaki hüneriyle gösterdiği yararlılıklarla ünlenmiştir.Aynı zamanda belli bir dönem için cengiz han'ın elçisi görevini yürütmüştür.
    0 ...
  32. alan koa

    1.
  33. çadırının tepesinden giren bir ışıkla hamile kalan,Cengiz Han'ın atalarından biri olan Dobun Mergen'in karısı.
    0 ...
  34. temülün

    1.
  35. Cengiz Han'ın bilinen tek kız kardeşi.Başka kız kardeşlerinin olma olasılığı çok yüksektir.Ancak bunlar yaşayamamış,ölmüşlerdir.
    0 ...
  36. höelün

    1.
  37. Cengiz Han'ın annesinin adı.Yesügey bu büyük hatunu,Merkitlerden bir adamın karısıyken kaçırmış ve karısı yapmıştır.Merkitler bunu unutamamış daha sonra Cengiz Han'ın karısı Börte'yi bu nedenle kaçırmışlardır.
    0 ...
  38. kaçiun

    1.
  39. Cengiz Han'ın öz kardeşlerinden birinin adıdır.
    0 ...
  40. belgütey

    1.
  41. Cengiz Han'ın iki üvey kardeşinden biridir.Diğeri için (bkz: bekter)
    0 ...
  42. bekter

    1.
  43. Cengiz Han'ın üvey kardeşidir.Aynı zamanda Cengiz Han'ın,öz kardeşi Kasar'la birlikte av kavgası yüzünden öldürdükleri kişidir.
    0 ...
  44. temüge

    1.
  45. Cengiz Han'ın erkek kardeşlerinden biri.
    0 ...
  46. mönglik

    1.
  47. Cengiz Han'ın babası Yesügey'in yanına,Yesügey ölüm döşeğindeyken,Yesügey'in boydan herhangi birini çağırması üzerine gelen,bir şamanın oğludur.Yesügey'in ölmeden önce söylediği son sözler üzerine Timuçin(Cengiz Han)'i damat olarak kaldığı kongratlardan almaya gitmiştir.
    0 ...
  48. türk olmayanların ihanet serisi

    1.
  49. Türk tarihi, içimizdeki yabancıların ihaneti ile doludur. Tarihimizin biraz aydınlanmaya başladığı çağlardan beri aralıksız süregelen bu ihanetler, yabancı kan taşıyanlara güvenmenin, onlara devlette üstün değil, en aşağı bir yer bile vermenin ne büyük yanlış olduğunu anlatan ebedî bir derstir. Tarih bir bilim değildir. Fakat tarihin konusu olan hâdiselerin belli kanunları vardır, Türk tarihi için bugüne kadar öğrendiğimiz kanunların en başta geleni yabancı kan taşıyanlara güvenme! buyruğunu vermektedir. Bu buyruk büyük geçmişimizin, ırkımızın, atalarımızın buyruğudur. Bugün yaşayanlara bu büyük gerçeği iyice anlatabilmek için Orkun'un her sayısında, içimizdeki yabancıların ihanetine dair tarihî bir vaka göstereceğiz. Bunlara birer numara vermemiz kolaylık olsun diyedir. Birbirinin ardından gelen iki numara arasında bizim bilmediğimiz, hattâ tarihin bilmediği bir çok ihanetlerin daha geçmiş olması muhtemeldir.

    Birinci ihanet

    Milâttan önce 78 yılında, Orta Asyada o zamanki Türk devletini yaşatmakta olan Kunlar, Çin sınırına bir akın yapacak oldular. Kun Elinde, nesillerden beri yurttaş olarak yaşayan Çinliler bunu Çin imparatoruna bildirdiler. Böylelikle 4.000 kişilik Kun akıncı kolu pusuya düşürüldü. Ancak birkaç yüzü kurtulabildi.

    Düşün ve unutma!..



    iKiNCi iHANET

    Milâttan önce 68 yılında Kunlar Çine bir akın yapacaklardı. Kun ordusundan üç Çinli seyis kaçarak bunu Çinlilere bildirdi. Bu yüzden akın yapılamadı.

    Düşün ve unutma!..

    ÜÇÜNCÜ iHANET

    Kunlardan sonra Türkeli hakimiyetini alan Siyenpi-Tabgaçların zayıfladığı bir sırada hükümdar olup devleti kuvvetlendiren ve eski büyüklüğüne kavuşturacak gibi gözüken cesur yabgu Ho-pe-men (maalesef asıl Türkçe adını bilmiyoruz) milâttan sonraki 235 yılında kendi ordusunda bulunan Çinli bir askerin suikastıyla öldü ve devletin kuvvetlenip yükselmesi işi bir anda durdu.

    Düşün ve unutma!..

    DÖRDÜNCÜ iHANET

    Gök Türklerin hâkimiyeti çağında ve 580 yılında Çang-sun-çing adında bir Çin kumandanı Türk kağanına zevce olarak bir Çin prensesi getirmiş ve bir daha memleketine dönmemişti. Ertesi yıl kağan öldü. Yeni hükümdar işbara Kağan, ok atmadaki ustalığından dolayı bu Çin kumandanının beğenerek nedimleri arasına soktu. Türk beğleri de kağanın buyruğu ile onunla sıkıfıkı konuşuyorlar ve büyük avlara birlikte gidiyorlardı. Çang-sun-çing herkese sorular sorarak Türk boylarının ayrı ayrı kuvvetleri ve devletin durumu hakkında bilgi ediniyordu. Gök Türk devletinin iç durumunu iyice öğrendikten sonra Çin imparatoruna bir rapor verdi. Bu raporda Türklerin hepsini birden yok etmek imkânsız olduğu için aralarına ayrılık sokarak yenmek gerektiği belirtiliyordu. Türklerden yılgın olan Çin imparatoru büyük bir sevinçle Çang-sun-çing'i çağırttı. Onu iltifatlara boğdu. Çinli casus Türklere karşı neler yapılması gerektiği hakkında birçok şeyler söylediği gibi imparatora Türkeli'nin bir haritasını da verdi.

    Düşün ve unutma!..

    BEŞiNCi iHANET

    işbara Kağan 582'de 400.000 kişilik bir orduyla Çine saldırdı. Çin seddini aştı. Çinlileri her yerde bozdu. Türkler yalnız bir noktada durdurulabildiler. Diğer yerlerde Türk orduları Çinin içine doğru ilerlediler. Bu sırada yine Türkelinde bulunan Çang-sun-çing, işbara Kağanın oğluna haber göndererek Türk devletinin en yaman boylar topluluğu olan Tölüslerin isyan ettiğini, işbara Kağanın karargâhının düşmek üzere bulunduğunu bildirdi. Bu korkunç haber, korkunç Türk akınını durdurdu. Hızla çekilerek Türkeline döndüler.

    Düşün ve unutma!..


    ALTINCI iHANET

    603-609 yılları arasında Gök Türk kağanı olan Türe Kağan'ın içing adında Çinli bir zevcesi vardı ve bu prenses Çin'in Sui Hanedanına mensuptu. Türe Kağan ölünce yerine geçen oğlu Türgiş Şipi Kağan (609-619), Türk âdeti gereğince üvey anası olan bu Çinli prensesle evlendi.

    Türgiş Şipi Kağan muktedir bir adamdı. Türklerin arasında sokulmak istenen mutad bozgunculuklar bu sefer sökmeyince Çinliler, kendilerine en çok aleyhtar olan Türk beğlerinden birini hediye vereceğiz diye sınıra çağırıp öldürdüler. Kağana da: Sana isyan için gelip bizden yardım istemişti onun için öldürdük diye haber yolladılar. Fakat Kağan hakikatı anlamakta gecikmedi ve öç almak için, o sırada Çinin kuzey sınırlarını teftişe çıkmış olan imparatoru yakalamaya karar verdi. 615 yılında 100.000 atlı ile imparatorun geçeceği yolları tuttu. Çin imparatoru mutlaka yakalanacaktı. Fakat içing Katun bunu imparatora bildirdiğinden Çin imparatoru kaçarak teşebbüsü boşa çıkardı.

    Düşün ve unutma!..


    YEDiNCi iHANET

    Gök Türk Kağanı Türgiş Şipi Kağan (609- 619)'ın Çinli zevcesi içing Katunun ihaneti yüzünden 615 yılında esir olma tehlikesi atlatan Çin imparatoru güneye kaçarak bugün Tay-yuen denilen Yen-men şehrine sığındı. Kağan da önüne gelen bütün koruganları birer birer düşürerek Yen-men'i kuşattı. Durum ümitsizdi. imparator ağlıyor, son bir gayret daha göstermeleri için subayları kucaklıyordu.

    Çinliler, Türk kuşatma hattını yarıp çıkmayı düşündülerse de kıyışamadılar. imparator teslim olmaya hazırlanıyordu. Son çare olarak yine kağanın Çinli zevcesi içing Katuna baş vurdu. Bu hain kadın, Gök Türk ülkesinin kuzey bölgesinde isyan çıkmış olduğuna dair bir söylenti çıkararak Çin imparatorunu ve imparatorluğunu kurtardı. Türgiş Şipi Kağan mevhum ihtilâli bastırmak üzere bütün ordusunu alarak çekildi.

    Düşün ve unutma!..


    SEKiZiNCi iHANET

    Gök Türk Kağanı Türgiş Şipi Kağan da ölünce yerine kardeşi Çuluk Kağan (619-621) geçti. O da Türk göreneğince dul yengesi içing Katunla evlendi. O sırada Çin'de, içing Katun'un mensup olduğu Sui Hanedanı devrilmiş, yerine Tang Hanedanı gelmişti.

    Çuluk Kağan ustalık ve cesaretle Çin'i yıpratıyordu. içing Katun'un tesiriyle de Çin'de Tang Hanedanını devirip Sui Hanedanını tahta çıkarmak fikri ve bahanesiyle 612 yılında Çin'e bir sefer açtı.

    Fakat hain Çinli zevcesi içing Katun, bundan önce yaptığı iki ihanet yetmiyormuş gibi, bu sefer de Çin'in ağır bir darbe yiyeceğini anlayınca Kağan'ı öldürdü. Sefer durdu. Çin kurtuldu.

    Düşün ve unutma!..

    " Hüseyin NiHAL atsız "(var olsun)

    Kurtuluş Savaşı ve daha önceki ihanetler herkesçe bilinen bir şeydir sanıyorum.
    3 ...
  50. en büyük türk kahramanı kür şad

    1.
  51. Hüseyin Nihal Atsız'ın yürekleri titreten,biraz hüzünlendiren,biraz sinirlendiren,hele hele sonuyla öldürme derecesine kadar sürükleyen makalesi.börk ve çizme giymiş,bellerinde kılıç,sırtlarında sadaklarıyla çelikten perçinlenmiş tek bir yürek olmuş türk gençlerinin,kür şad için dikilen anıtın önünden geçtiğini düşlediğimde,keşke diyorum sadece...Neden olmasın ki neden?..

    Şöyledir:

    Türk tarihi, dünyanın en hamasî şiiri, Türk kahramanları da o şiirin berceste mısralarıdır. Bir zafer şehrâhını dolduran heykeller gibi 26 asrı süsleyen bu ölmezler tümeni arasında bir teki bir millete şeref verecek ne büyük faniler gelip geçti. Tanrının Türk Tanrısı olduğuna, mavi gökle kara toprak arasındaki insan oğullarının yalnız Türklerden ibaret bulunduğuna, kendi ırklarının başkalarına hâkim olarak yaratıldığına inanan atalarımız için kahramanlık bir tabiat, fazilet bir huydu;

    Şimdi büyük adını saygı ile andığımız Kür Şad işte o kahramanlıkla faziletin şahlanmış örneği olan büyük Türk kahramanıdır.

    Millî ızdırapların şahlandığı ve şahsî ızdıraba karıştığı son yıllarda, ölmezler tümeninin zafer ve şeref şehrâhında hayalen çok dalaştım. Yarı masallaşmış çehresiyle Alp Er Tungadan, kahraman kadın Tomiristen başlayarak Pilevne kahramanı Gazi Osman Paşaya, Edirne kahramanı Şükrü Paşaya ve kurtuluş savaşının meçhul, fakat meşhur şehidine kadar bütün ölmezlerin önünden ihtiramla geçtim. Eskiden olduğu gibi yine Kür Şadı hepsinden büyük buldum. Çünkü o birçok büyüklerde görülen bazı küçüklüklerden uzak, birçok büyüklerde rastlanan menfaat duygusundan sıyrılmış, bazı büyüklerde bulunan yanlış hareketlerden beride kalmış kaya gibi aşılmaz bir devdi.

    Kür Şad, tarihimizde alevlerin, ışıkların, mehtapların ve yanardağların yanında gerçi parlamasıyla sönmesi bir olmuş geçici bir şahap gibidir. Fakat o geçici ışık tarihin gidişini değiştirmiş, kısa aydınlığında bize en büyük hakikati görebilecek fırsatı vermiştir. Bu hakikat ezeli ve ebedi kahramanlıktır.

    Tarih acayip bir ihtiyardır. Bazılarına tam hakkını verir. Bazı değersizlerden çok bahseder. Bazı büyükleri hiç anmaz. Bazılarından da yalnız bir kaç kelime söyler. Kür Şad bu sonuncularındandır. Onun hakkında bütün bildiğimiz: Türk milletini kurtarmak ve esir olan yeğenini Türk kağanı yapmak için kendisi gibi esir 40 arkadaşıyla birlikte Çin imparatorunun sarayına saldırdığı, fakat pek nispetsiz bir savaştan sonra can ve baş verdiğidir.

    Bu muhteşem saldırışın muhteşem kahramanlarını bilip tanısaydık ne hoş olurdu! Adlarını bile bilmediğimiz bu örneksiz fedailer acaba nasıl insanlardı? Kaç yaşlarında idiler? Hangileri hangi savaşlardan arta kalmışlardı? Anaları, babaları yaşıyor mu idi? çocukları var mıydı? Seviyorlar mıydı? Karıları, sevgilileriyle son defa neler konuşmuşlar, neler düşünmüşlerdi? Yazık, hiçbirini bilmiyoruz. Bildiğimiz yalnız şu:

    Yanardağ ruhlu, çelik iradeli kahraman Kür Şad Bozkurt hanedânından yani kağanlar soyundan olduğu halde yeğenini tahta çıkararak Türk milletini diriltmek için kılıca sarılan Kür Şad. Bu nispetsiz çarpışmada zaferi sağlayacak tek yola giderek, yani düşmanın kalbine saldırarak ruh ve irade kuvveti kadar muhakeme gücüne de sahip olduğunu belirten Kür Şad. Başarılamayan bir ihtilâle rağmen düşmanın yüreğine korku ve dehşet salarak ırkı mahvolmaktan kurtaran Kür Şad Sonra onun 40 şanlı arkadaşı.

    Bir hareketin değeri, verdiği sonuca göre ele alınırsa Kür Şadın hareketi Türklüğü yok olmaktan kurtardığı için Kür Şad büyüktür. Yapanın fedakarlığı ve kahramanlığı ile ölçülürse Kür Şad yine büyüktür. Velhasıl o çok büyüktür. Hiçbir kıskançlığın erişemeyeceği kadar büyük

    Biz, bugünün Türkçüleri bu kaybolmuş güneşimizi 13 asrın karanlıklarından çekip çıkararak başımıza taç ettik. Şimdi o, büyük yarınımızı aydınlatıyor. Onun boşa gitmemiş okları 13 asrın ötesinden bize 41 kahramanın selamlarını getiriyor. Ve onların ruhları kendilerine doğru çelik ve kan tufanlarıyla yapılacak büyük bir yürüyüşü bekliyor.

    1300 yıl önce dökülen Kür Şadın kanı ırkımızı yabancılar arasında erimekten kurtarmıştı. Bugün de onun hatırası Türklük ruhunu eriyip sönmekten kurtaracaktır. Vaktiyle onun at koşturduğu yerlerdeki meçhul mezarlardan bize gelen sesler daha ne kadar bekleyeceğiz? diye sorarken bizim yayladan yakında geleceğiz diye yükselen haykırışlar onlara karşılık veriyor.

    Sefil ihtirasların ve baykuş seslerinin söndüğü yarınki Türkelinde Kür Şad için ulu bir anıt düşünüyorum. Gösterişsiz, sade fakat metin, kayadan bir anıt O anıtın önünde Kür Şada ve arkadaşlarına saygı olarak börk ve çizme giymiş, kılıç ve sadak takmış Türk gençlerinin, birbirine perçinlenmiş sarp bir yığın gibi dik adımlarla geçit resmi yaptığını düşünüyor ve 1300 yıllık gençler olan Kür Şadla arkadaşlarının da, yaralarından hâlâ dinmeyen kanlar sızdığı halde, kendilerine çevrilen başlara gülümseyerek selam aldıklarını görür gibi oluyorum

    Nihal ATSIZ, Kürşad Dergisi, 1947, Sayı: 1

    Var Olsun.
    0 ...
  52. selamm

    1.
  53. Hüseyin Nihal Atsız'ın tüyleri diken diken eden,muhteşem şiirlerinden biri.

    "Vaktiyle bir Atsız varmış!" diyerek beni başka dünyalara götürür.

    "var olsun"

    Selâmm

    içim yine sevinçle dolup yanıyor;
    Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.

    Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden;
    Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;

    Zafer,ümit kaynağının bir çeşmesidir.
    Zafer bir çok gönüllülerin birleşmesidir.

    Gönülleri birleşenler ölse de bir gün
    Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.

    Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
    Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!

    Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
    Selam sana ey yılları heba olan genç!

    istikbalim gitti diye yaslanma sakın!
    istikbalin değil, ruhun Tanrı`ya yakın!

    O yalancı istikbale bir perde indir!
    “Gerçek yarın” unutma ki bir gün senindir!

    Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
    Kim bilir sen gizli gizli nasıl ağladın!

    Ne bir damla gözyaşı dök, ne yasla dövün;
    Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!

    Gür sütünle asladığın erlik cevheri
    Yapacaktır onu yaman bir çeri...

    Tek bir kadın değilsin sen...Sen bir ocaksın!
    Madem ki bir adın Atsız, katlanacaksın!

    Kafkasya’da can veren bir şehidin kızı
    Bir çeliktir... Yüreğinde erir her sızı...

    Varsın,bağrin fırkatiyle yavrunun yansın...
    Yansın,dayan! Çünkü sen de bir kahramansın!

    Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere!
    Ey rütbesi çalinanlar! Selam sizlere!

    Kardeş yahut arkadaştır diye evleri,
    Ocakları dağıtılan ülkü devleri!

    Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar,
    Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!

    Ey ciğeri parçalanan kahpe veremden
    Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?

    Ciğerlerin sönüyorken Tanrı`yı andın;
    Tasa etme,gerçekleşir mukaddes andın.

    Hepinize sevgilerle coşkun selamlar!
    Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar

    Içtiğiniz ıztıraplar size kımızdır
    Bu acılar mazimize selamımızdır.

    En tatlı bir hayalimdir bu selam benim
    Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim...

    Çekiyoruz bunalarak fakat ne çıkar?
    Ulu Tanrı bir gün elbet bizi yargılar.

    Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler
    O`nun rahmet denizinde ruhlar serinler.

    Ey hırçın genç,ey güzel kız!Bırakın yası...
    Yeter temiz gönüllerin bizi anması...

    Toprak ana uyuturken koynunda bizi
    Yarınkiler biçecektir ektiğimizi,

    Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır,
    işte o gün ruhlarımız şad olacaktır!

    Selam şanlı mazimize!Selam yarına!
    Selam zafer ordusunun silahlarına!

    Ey geçmişin yiğitleri!Selam sizlere
    Ey yarının şehitleri!Selam sizlere!

    Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır
    Aranızda bulunacak güleçtir;

    Atsız oğlu Yağmur denen bu yağız çeri
    Atılarak hepinizden daha ileri

    Güldürecek babasının yanık ruhunu
    Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu

    Karışınca gövdem yurdun topraklarına
    Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına,

    Varlığın sevgisi onlara taşır
    Kendisi de ay-yıldıza belki karışır

    Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri
    Adım adım dolaşırken kutlu yerleri

    Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş
    Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?

    Haydi artık dinsin bütün ıztırapların
    Ufuklardan şanlı bir gün doğacak yarın

    Güzellikle sıcaklıkla ve ihtişamla...
    Kumandasız hazır olup onu selamla!

    Gönlündeki yaraların kanını dindir...
    Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...

    Hüseyin Nihal Atsız
    0 ...
  54. the eye of the world

    1.
  55. the wheel of time serisinin robert jordan tarafından çıkarılan ilk kitabıdır.kitabın geçtiği zamandan daha öncesinde geçen kitaplar olsa da ilk çıkan kitap budur.

    bir köylü çocuğu olan Rand'in bilmediği bir sebepten dolayı karanlık varlığın kendi peşinde olmasını öğrendikten sonra Aes Sedai'yle birlikte maceraya atılmasını konu alır.ilk yüz sayfasında sabredildikten sonra muhteşem bir macera sizi beklemektedir.
    0 ...
  56. the great hunt

    1.
  57. the wheel of time serisinin 2. cildidir.ithaki yayınlarından çıkmıştır.

    Çevirmeni Gamze Sarı'dır.1. kitaptan çok daha iyidir.
    0 ...
  58. the dragon reborn

    1.
  59. the wheel of time serisinin 3. cildi.ithaki yayınlarından çıkmıştır.

    Aynı zamanda the wheel of time dünyasında,insanoğlunun en ihtiyaç duyduğu anda ortaya çıkıp karanlık varlıkla savaşacak olan tek güçü kullanabilen kişidir.

    Bu insanoğlunun beklediği bir şey değildir;çünkü kehanetler ejderin gölgeyle savaştıktan sonra dünyaya yeni bir kırılış getireceğini söylemektedir.
    0 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük