yazarlarının yarısından fazlası kaba, hem sözlüğü karı kız düşürmek amaçlı kullanan hem de içinde seks kelimesi geçen herhangi bir entryyi direk eksileyen, küfürbaz ve faşizan olan sözlük.
ayrıca tam bir gerizekalı başlık üretecidir bu sözlük. haliyle, yukarda yazılan özelliklerden fazlasına sahip olanları haketmez, hatta hazmedemez, bok atar. *
bütün gün facebook ve messenger karşısında boş boş oturup göt büyüten, bırak ülkesini kendisine bile hayırları olmayan, bütün vaktini karı kız peşinde koşup, otuzbir çekmekle geçiren o.çocuklarının doluştuğu grup. sorsan "neden nefret ediyosun?" diye doğru düzgün 2 cümle bile kuramaz bu insan oğlu hayvanlar.
bir de, kendi ile barışık olmaması gereken ünsüzler vardır. bu tür insanlar, kendi hayatları üzerine kafa yorup, hayatı sorgulayıp, bütün insanlara sadece insan oldukları, hayatın ve doğanın bir parçası olduğu için değer vermek ve kendi eksikleri ile ilgilenmek yerine, başkalarının kusurları üzerinden egolarını tatmin yoluna giderler.
hakkımda bunları yazmış şizofren yazar. "aynı nicklerle itü sözlükte de yer alıp aynı şekilde etrafa bok atan, sözlüğü anket yeri haline getiren sığ ve cahil sözlük yazarı.amacı başkadır.yazdığı şeyler de sadece terbiyesizliktir."
başka sözlükte kaydım yoktur. ayrıca kendisinden şahşıma ait bir tane anket başlığı göstermesini rica etmekteyim. tanımadığı birisi hakkında yazdığı bu mesnetsiz saçmalıklar da hangimizin daha saygısız ve sığ olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
"mümkün olduğunca fazla sorumluluk, çünkü bu bana olan güveninizin göstergesidir ve işimi severek yapmamda önemli bir etken olur" gibi bir cevap fena gitmez bu soruya.
gönül işlerinde ihtiyaç duyulan tek şey sabır ve zamandır. esasında kadın ve erkek sevgili olmak için değil aile kurup üremek için yaratılmıştır bana kalırsa. sevgili olunan dönem tamamen hormonal aslında, işlem tamamlanınca yani üreme gerçekleşince o da kayboluyor zamanla. aşk ise tam bir muamma, "tekme yedikten sonra yaşanan toparlanma sürecinin tamamı" şeklinde tanımlıyorum ben bunu.
kendini bir yere/birisine ait hissedemeyen kadınlardır, hissetmeye başladıklarında ise anlamadıkları bir nedenden ötürü kaçış sendromları başlar. özgürlüklerinden vazgeçmektense hayatlarından vazgeçmeyi tercih ederler. *
hırsızlığa meyleden çoğu zaman parasızlık değil, çalışmadan bişeylere sahip olma dürtüsüdür. fakirlik edebiyatı yaparak, yapılan bu hırsızlığı meşru ya da zararsız gösterme gayreti de bilhayli düşündürücüdür. *
varını yoğunu selde kaybetmiş, büyük ihtimalle de herhangi bir birikimi olmayan mağdur insanların tek sağlam kalan eşyalarını da hiç utanmadan zimmetine geçirmeye çalışmanın nasıl bir haklı nedeni olabilir? *
sevgililik müessesesi böyledir işte, en mükemmel insanı bile lanet, odunla dövülesi bir tip haline getirir (ama tabiki sizin gözünüzde). siz de sırf seviyorum diye mal mal katlanırsınız. *
Bilhassa çapa bölgesindeki eskicilerde gözlemlediğim durum. cumartesi günü evi toparlamakla meşgulken ya da evden bişeyler atarken saatlerce yolu gözlenen eskicinin, pazar günü sabahın köründe belirmesi şeklinde vuku bulur.
nefret edilen kişi değil o kişinin sizde yarattığı olumsuz duygulardır. bu olumsuz duygulardan kurtulmak için sorunun kaynağını kökünden halletmeye kadar gidebilir kişi.*
tanınmış ve zengin insanların akrabası olan ve özel hayatı aktif herkese magazin basını tarafından yapıştırılan etiket. magazin bu insanların yaptığı diğer işlerle ilgilenmez, sadece zengin olması ve gece hayatı ile ilgilenir. biz de magazin basınının anlattığı kadarını bildiğimizden sanki ciğerini biliyormuşcasına ve gizli bir hazla eleştiririz bu insanları. bazılarının da ekmeğine yağ süreriz farkında olmadan.
keyif alarak yaptığı tek aktivitedir, hayatının anlamıdır. mesaj yoluyla muhabbet eder, mesaj yoluyla sevgili olur, mesaj yoluyla sevişir, mesaj yoluyla ayrılır...
