başta domuzlar olmak üzere, birçok kişiye-şeye ve kuruma üzüldüğüm gerçek. insanoğlu (özellikle müslümler) layığını buluyor demeden de edemiyorum bir yandan.
habertürk'ün haberi:
"Gıda Mühendisleri Derneği Başkanı Abdussamet Boyu, Türkiye'de ormanlık alanlarda yaşayan yaban domuzlarının avlanarak 100 - 150 TL'den piyasaya sürüldüğünü iddia etti. Boyu, "Bakanlık bunu ihbar kabul etsin ve araştırsın. Yanılırsak özür dileriz ama ne yazık ki gerçek" dedi. Boyu, domuz etinin daha çok kıyma ve kuşbaşı olarak kullanıldığını savundu. Aydın, izmir ve Çorlu'da yapılan operasyonlarda hep kaçak domuz etine el konulduğuna dikkat çeken Boyu, "izmir'de bir pidecinin domuz eti kullandığı ortaya çıktı. Biz de bu konu üzerine araştırma yaptık. Türkiye'nin pek çok ilindeki ormanlık alanlarda yaban domuzları yaşıyor. Bu domuzlar avlanarak piyasaya kaçak yollarla sürülüyor" dedi. 200 kiloluk yaban domuzunun 100 TL'ye bile piyasaya satıldığını iddia eden Boyu, Gıda denetimlerinde ciddi sıkıntı var. Sınırdan da çok sayıda kaçak et ülkeye giriyor. Özellikle toplu tüketimin olduğu yerlerin etkin denetlenmesi lazım diye konuştu."
türkiye için bir ilk.
kadın düşmanı devletin gazabından kurtuldu diyelim, en azından.
nafiye'yi cinayet işlemek zorunda bırakan devlet, tecavüzcüyü de hapis yatmaktan kurtarmış oldu. (!)
vatan gazetesinin haberi:
GAZiANTEPte daha önce kendisini kaçırıp tecavüz eden ve yeniden görüşmek isteyen 43 yaşındaki Ali Kalkanı, randevu verdiği otogarda sırtından bıçaklayarak öldüren aynı yaştaki evli Nafiye Kaçmaz, beraat etti.
Gaziantep Şehirlerarası Otobüs Terminaline 21 Kasım 2011de otobüsle Hatayın Dörtyol ilçesinden gelen Kahramanmaraşlı Ali Kalkanı sırtından 2 bıçak darbesiyle öldüren ev kadını Nafiye Kaçmaz, bir taksiye binerek kaçtığı evde yakalandı. Tutuklanan Kaçmaz hakkında Tasarlayarak adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Gaziantep 4üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına katil zanlısı katılmazken, avukatı Halil Fırat Kayacan hazır bulundu. Kayacan, müvekkilinin daha önceki ifadelerinin geçerli olduğunu kaydederek beraat kararı verilmesini istedi.
TECAVÜZ ETTi, ŞiKAYETÇi OLDUM TUTUKLANMADI
Katil zanlısı Nafiye Kaçmaz ise daha önceki duruşmada verdiği ifadesinde, öldürdüğü Ali Kalkanın Hatayın Dörtyol ilçesinde portakal topladığı bahçede bekçilik yaptığını, Kalkanın bekçi kulübesinde tüfek ve köpekleri üzerine salma tehdidiyle kendisine tecavüz ettiğini, daha sonra da defalarca görüntüsünü çektiğini, eşi ve ailesine göstereceği tehdidiyle birlikte olmaya devam ettiğini ileri sürdü. Kaçmaz, "Sürekli beni telefonla tehdit ediyor, nereye kaçsam beni buluyordu. Eşim durumu öğrenince kendisini öldürmeye karar verdi ama bulamadı. 8-10 kez aynı şekilde tehdit ve şantajla bana tecavüz etti. Nevşehire kaçtım geldi beni buldu. Savcılığa şikayetçi oldum, tutuklanmadı. Dörtyol Cumhuriyet Savcılığında da şikayetlerim var. Hepsinden de delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verildi"dedi.
BENi DEVLET DE KORUYAMADI
ifadesinde Ali Kalkanın taciz ve şantajlarından kurtulmak için eşiyle karar verip Gaziantepe taşındıklarını kaydeden Nafiye Kaçmaz, maktulün burada da izini bulduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Ailemi arayıp, beni 3 bin liraya satın aldığını söylemiş. Ağabeyim Siz mafyanın eline düşmüşsünüz. Gelip öldüreceğim, namusumuzu iki paralık ettiniz dedi. Gaziantepte de tacizleri sürdüğü için Cumhuriyet Başsavcılığına 4 defa şikayet dilekçesi verdim ama yine tutuklanmadı. Son olarak beni arayıp, Gaziantepe geldiğini, zorla aldığı nüfus cüzdanımla 2 kredi kartı ve telefon kartı çıkardığını, yanına gitmezsem kartlarla harcama yapıp, telefonlarımı herkese dağıtacağını söyledi. Kocama durumu söyledim. Kesinlikle gitme dedi. Ama, ertesi gün eşim ayakkabı boyamaya gidince yine beni aradı.Yine tehdit etti. Gitmezsem beni rezil edeceğini söyledi. Yanıma ekmek bıçağını alıp otogara gittim. Bu sırada eliyle taciz edince bıçakla sırtına vurdum, kaçtı. Ben de taksiye binerek evime döndüm. Polis, gelip beni evimden aldı. Onu yaralayıp, benden vazgeçmesini söyleyecektim. Öldürmek istemiyordum. Ama, bana iki yılı zehir etti. Ben Diyarbakırlıyım. Namusuma saldırı olduğunda, bunu rızam dışında da olsa kimseye anlatmam, izah etmem mümkün değildi. Çünkü, kadın olarak hep beni suçlu görürler. Kaçacak, sığınacak bir yerim kalmamıştı. Verdiğim şikayet dilekçelerine rağmen beni Ali Kalkandan devlet de koruyamadı. Ama, öldüğü için pişmanım."
MEŞRU MÜDAFADAN BERAAT
Mahkeme heyeti, Nafiye Kaçmazın kendisine yönelmiş tekrar muhakkak bir haksız saldırıyı defetme zorunluluğuyla öldürme eylemini gerçekleştirdiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle beraatına hükmederken, mahkeme üyesi Mustafa Kılıç ise delillere göre eylemin meşru müdafaa sınırları içinde olmadığı gerekçesiyle karşı oy kullandı. Mahkeme, zanlının cinayeti işlediği bıçaktan dolayı 20 gün adli para cezasına çarptırılmasına hükmedip, bunun karşılığı 600 TLlik cezasını da erteledi.
SABIKASI VAR
Nafiye Kaçmazın öldürdüğü Ali Kalkan hakkında Nevşehir, Hatayın Dörtyol ilçesi ve Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçelerinin delil yetersizliği nedeniyle takipsizlikle sonuçlandığı, başka olaylar nedeniyle hürriyeti tehdit, cinsel istismar ve hırsızlık suçlarından sabıkalı olduğu da öğrenildi.
konyaaltı belediye binası yanında, 14 ekime kadar sürecek olan fuar.
kaliteli iş çıkarmışlar, tebrikler.
orijinal kitap alacak param ne zamandır yok? cevap sıkıcı.
kaçırılmaması gereken kadınlar (ece temelkuran, müyesser yıldız...) ve adamlar (yılmaz aslantürk, nihat genç; ilgilisine emrah serbes...) geliyormuş ama önümüzdeki günlerde.
bence bi göz atın: http://konyaaltikitapfuari.com/
''Mesai saatleri değişiyor!
Mesai saatleri kış saati uygulamasına göre yeniden düzenlendi
06 Ekim 2012 Cumartesi, 17:56:07
Bakanlar Kurulu, memur mesai saatlerini kış saati uygulamasına göre yeniden düzenledi. 8 Ekim pazartesi gününden itibaren uygulanmaya başlanacak yeni mesai saatlerine göre memurlar işe saat 9.00'da başlayacak. Öğleyin 12.30-13.30 arası bir saat paydos olacak. Öğlen meaisi saat 13.30'da başlayacak. Mesai, saat 18.00'de bitecek.
BANKALAR iŞE 08.30'DA BAŞLAYACAK
Söz konusu mesai saatleri, Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, içişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Orman ve Su işleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları'nda uygulanacak. Diğer bakanlıklar ve bankalar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nda ise sabah mesai 8.30'da başlayacak ve 17.30'da bitecek.''
yasemin mori'nin piştiğini anladığımız, ikinci albümü deli bando'nun 6. şarkısı.*
''Dizlerimin bağı çözülüyor
Gökkuşağının kayışının altında pembe kayısı bir renk var oldukça
Venüs'ün dilberi parlak ışıklarla beni karşılıyor
Bu saatlerde azgın yarasalar atmosferin kıyılarında cirit atmakta eğlenmekte
Oysa şu saydam halin içinde olmak
Ayışığında suyun kenarında kaygan taşlar taze yapraklar
Tetikledi beni aydaki güneş
Yükseldi içimdeki orman
Geri dönmem
Bir yanım ona eriyor bir yanım yeni başlar
Bir yanımda ateş çıldırtan hazlar
Bir yanım merdivenlerle göklere dayalı
Bir yanım arıyor bir yanım siste bulvar
Her yanım oralı bir yanım onu özler
Kokular misler orkideler harikalar
Ayağımın dibinde kayıp cennetin suları
Sanki cismin bin ışık yılı sonsuzluğuna eş
Al beni sar beni boynuna, uslu durmazsam sal beni yol göster
Düşür alemin kalbine oradan denizin dibine oynaşan kumların şarkısını söyle
Tut çırılçıplak ve sadece şu zamanda sen bana ben sana aşkla
Çıkarıyor bu beni baştan
Bana dokunduğun an bambaşka
Kervanlar başlar
Açılır kapılar yollar başlar''
Dünyanın en büyük kahve şirketlerinden Starbucks'ta frappucino adlı içeceğin renklendirilmesinde kırmızı böcek kullanıldığı ortaya çıktı.
Amerikalı kahve şirketi Starbucks, ürünlerinden birinde "cochineal" olarak bilinen kırmızı böcek kullandığını kabul etti.
Vejeteryanlar uyardı
Hiçbir hayvansal ürün kullanmayan tüketiciler (veganlar) tarafından kurulan internet sitesi ThisDishIsVeg.com, daha önce kullanıcılarını frappucino içmemeleri uyarmıştı. internet sitesinden yapılan açıklamada çilekli frappucino'nun bitkisel bir içecek olmadığı, yapımında böcek kullanıldığı belirtilmişti.
itiraf etti
Focushaber'in haberine göre, bu iddiaya ve sonrasında artan tepkilere Starbukcs'tan cevap geldi. Böcek kullandığını itiraf eden Starbucks yönetimi, suni kimyasal renklendiricilerin sağlıklı olmamasından dolayı böyle bir yola başvurduklarını ifade etti. Amerikan Gıda ve ilaç Dairesi'nin (FDA) bu maddenin kullanımına izin verdiğinin altını çizen yetkililer, alternatifler üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Eski zamanlardan beri kırmızı renk elde etmek için yararlanılan cochineal böceği, ilk olarak Aztekler tarafından kök boyasına renk katmada kullanılıyordu.
Güney Amerika ve Meksika'da yaşayan cochenial böceğinin, kolanın yapımında kullanıldığı da iddia edilmişti
Ağır ve uzun geçen kış mevsimi ardından ingiltere'deki bir çiftlikte aylar sonra dışarı çıkarılan ineklerin hallerinden duydukları memnuniyet kamera ile görüntülendi.
Dünya Tarımında Merhamet (CIFW) isimli ingiltere merkezli kâr amacı gütmeyen kuruluş, ineklerin aylar sonra otlamaları için dışarı çıkarılmaları sonucu tepkilerini görüntüleyip yayınlandı.
Aylarca kapalı kaldıkları ahırdan doğaya çıkmanın yanı sıra taze otlarla otlamaya bırakılan Holstein süt inekleri mutluluklarını, koşarak ve birbirleriyle şakalaşır gibi hareketler yaparak gösterdi.
1967'de Peter Roberts adlı bir ingiliz çiftçi ile eşinin, modern gelişmelerden ve tarımın fabrikalaşmasından korkarak kurduğu CIFW, hem insanlar hem de hayvanlar için sağlıklı tarım için çalışıyor. Başta hiçkimseyi bu işe ikna edemeyen Roberts, çiftlik hayvanlarının acı çekmesini önlemek ve mümkün olabildiğince doğal ortamlarında yaşayabilmelerini sağlamak için tek başına yola çıkmak zorunda kalmış.
Bu amaçla çeşitli kampanyalar da düzenleyen CIFW'nun etkinlikleri arasında "Tavuklara Özgürlük", "Fabrika Tarımına Hayır" gibi kampanyalar var.
---
özgürlüğüne kavuşmuş insanların yaşadıkları mutluluktan farksız olan mutluluktur.
lıkır lıkır içtiğiniz sütlerin arkasında, süt endüstrisi kölesi anne ineklerin olduğunu hatırlayın.
bebeklerini emzirmelerine izin verilmeyen (bebekleri 1 günlükken alınır yanlarından); daha fazla süt üretebilsinler diye antibiyotik ve hormonla yüklenmiş anne ineklerin olduğunu hatırlayın.
ilk doğumlarından sonra, yapay döllenmeyle geçen bir ömür sürdüklerini hatırlayın.
daha fazla süt üretebilsinler diye; başka hayvanların ölüsüyle beslendiklerini hatırlayın.
20 yıl yaşayabilecekken, yaşadıkları strese-kötü koşullara dayanamayıp 5. yaşlarında kesimhanenin yolunu tuttuklarını hatırlayın.
inek sütü içmeye devam ederek; kanser, kalp hastalığı ve benzeri ağır hastalıklara yakalanma riskinizin inek sütü içmeyenlere oranla katbekat yüksek olduğunu unutmayın.
vicdanınız varsa, elinizi vicdanınıza koyun. kalsiyum açısından daha zengin olan badem sütü, susam sütü ve soya sütüne yönelin.
insanlıklarını yeri geldikçe övdüğüm müslümal kardeşlerimize bir hediye de ingiltere'den gelmiş.
kitabın ismi: A Gift For Muslim Couple imiş.
kitabı kınıyorum. zekalarıyla alay mı ediyorsunuz siz müslümalların da, onlara kadın dövmeyle ilgili öğütler ve yöntemlerden bir demet sunuyorsunuz ha?!
ılımlı müslümal olduğu söylenen bir akademisyen, ''müslümanlığı karalamak maksatlı bir yayın'' demiş kitaba ve dava açacakmış. erkekleri şiddetin gerekliliğine ve doğruluğuna inandırmayı amaç edinmiş kur-an ayetlerini hiç okumamış olanlar, inanmakta serbestler bunun müslümanlığa atılmış bir çamur olduğuna.
ek: uludağ sözlük yazarları için, link mink bulmaya çalışacağım. henüz çüklerini tokatlayabiliyor hepsi. acemiler yani kadın dövme konusunda. kitabı edinin müslümal kardeşlerim, çükünüz üstünde yapacağınız denemelerle (kadın gördüğünüz mü var?), ilerde gazetelere dahi çıkacağınıza eminim eşiniz olacak hanım vesilesiyle. aslanlarım benim be. hepsi geleceğin erkeği, hepsi! hiç çürük yok aralarında!
flajin serum lazımmış! köpekler yürürken düşmeye başlamışlar! ölme riski artan köpekler varmış! inlemeleri durmuyormuş ve yere yıkılıyorlarmış! yardım edebilecek kimsen mi yok koca istanbul?!
istanbul fatih yedikule lisesinde üç polis memuru mükerrer oy kullanmak isterken yakalandı.
istanbul fatih yedikule lisesinde bulunan 3272 numaralı sandıkta üç polis memuru, listede isimleri yer almamasına ve ilgili okulda oy kullanabileceklerine dair görev kağıtları bulunmamasına rağmen oy kullanmak istedi.
ilgili sandıkta mükerrer oy kullanmalarına izin verilmeyen üç polisin 3273 numaraları sandığa da giderek burada da oy kullanmaya çalıştığı gözlendi.
tkpli müşahitlerin müdahale etmesiyle mükerrer oy kullanamayan polisler hakkında resmi tutanak tutuldu.
mükerrer oy kullanmak isteyen polis memurlarının emre ceylan, benan bahlan ve yaşar ataköşker olduğu belirtildi.
ek: tam da zaytung haberi diyenler, bizim yanımızda puştluk demeyin yapılana tamam şekerim de, bi bakın bakalım internetten, akp damgalı kaç pusula havalarda uçuşmuş?
the black heart processionın, gecelere çok yakışan şarkısı.
yorgun bedeninizi kaldırın ve ritme uyarak kayın evin ışıksız odalarında...
şarap var mı? olsa güzel olurdu ya, neyse...
love not our love
love isn't supposed to be this way
love is a poison ring
and love has poured you drinks
now love waits for you to sleep
don't lend it to a friend
'cause you may never see that friend again
don't bother with a cover 'cause love can
pick out the fakes
but that's not our love
not our love
this crime of love
love isn't supposed to be this way
love will sting and love will burn
love will steal all you've learned
yes it will but not our love
sometimes in your back
and sometimes in your heart
it's a double edged sword
don't you bother with a cover
'cause in a crowd love can pick out the fakes
but that's not our love
not our love
(and the girls sing along) do you hear this cry for
love
do you see this crime of love
love waits for you to sleep
don't lend it to a friend
you can easily pick out the fakes
don't you see this crime of love
this crime of love holds you here
sting burn steal learn
don't turn your back on my heart
you can easily pick out the fakes
kötü çalışma koşullarının bertaraf edilmesini isteyen burger king çağrı merkezi işçilerinin, sendikalaşma mücadelesindeki destek sloganı.
radikal yazarı ezgi başaran köşesinde, burger king çağrı merkezi işçisi gülbahar bad'ın yaşadıklarına yer vermiş. okuyunca hayretler içinde kaldım. hayret etmekle kalmayıp, gündüz desteğimi vereceğim.
buyrun: http://www.radikal.com.tr...05.2011&categoryid=96