böyle şey gibi nasıl desem...birşey dememe gerek olmayan nadide bir adam.valla lan öyle heryerde de bulunmaz bundan nereye sorsan "abi valla kalmadı, vardı,taze bitti" denecek tiplerden yani.gece gece ne yağ çektim ulan ama özledim ben bunu galiba.
osmanlı rüyasıydı söylenenler yapılırsa yani gerçekleştirilirse bir muhayyileden öteye geçerek gerçek olacak olandır.yalnız anlamadığım muhalif takılmaya çalışan "o kadar marjinal o kadar anti-abidik anti-gubidikim ki yani o derece" diyenlerin anlamaya çalışmaksızın eleştirmesi acı.ulan tamam sevmeyin hükümeti ,iktidarı ,şunu, bunu hatta bende sevmem ama azıcık makul olun yahu.illede "yok abi yanlış şeyler bunlar ben engels okudum marjinalim yani kesin yanlış" havalarından bi vazgeçin ya.cevap olamasını istediğimden(ki kişisel kast yok) yazma mecburiyeti hissediyorum montreux boğazlar sözleşmesi ile alakalı bir problem oluşturmayacak yani muamma değil çünkü birleşmiş milletler şartının gösterdiği üzere iç işlerinde serbest olan milletlerarası hukuk kişiliği-ki o biz olmaktayız- ülke içerisindeki coğrafi değişiklikler nedeniyle sınır yahut anlaşma evrimi değişmesi yaşamaz.çünkü bağımsız olan devlet sınır antlaşmaları ve birleşmiş milletler nezdinde yapmış olduğu anlaşmalardan sonra meydana gelen değişikliklerle alakalı olarak hesap vermek yahut yeni anlaşmalar yapmak zorunda bırakılamaz.(hukuk tekniğinden bu kadar yılda öğrendiklerim yanlış değil elbette detayları merak edenler bm şartının ülke sınırları ve coğrafi değişiklikler başlıklı bölümlerini inceleyebilirler.)velhasılı tamam kötüler tamam öğrencisiniz muhalif ve marjinalsiniz doğruyu siz bilirsiniz ama makul olup dinlemek, düşünmek yerine hemen "istemezük" triplerine girmeyin zira o devirler geçti.tamamlanması halinde corinth ve panama kanalını bile geride bırakacak bir projeymiş uzman açıklaması bu yönde.bu arada çıkacak hafriyat kimsenin bir taraflarına sokulmayacak yeni havalimanı projelerine aktarılacakmış.gayet mantıklı ve çağcıl bir proje dede yadigarı hayallerin tamamı gerçek oldu don-volga,süveyş,corinth geriye kalan bilinen gerçek olmamış ve bizim imza atabileceğimiz son hayal bu ve en mükemmeli muhalif tavırlara kurban gitmez umarım.
not:bu yazı bir hükümet karşıtı tarafından yazılmış olmakla beraber bu kimsenin gözleri kör değildir ve hala aklıselim ile düşünebiliyor.
aynı sistemde sınavlar yapılmaya devam ettikçe daha nice benzerlerine rastlayacağımız skandalladan yalnızca biri.1.5 milyonu aşkın öğrencinin uzun yıllardır girdiği ve hiçbir şekilde yeteneğe, zekaya dayanmayan yani işin ehlinin hiç bir daim seçilmediği ve seçilemeyeceği bir sistemde bu tür aksaklıkların,skandalların her daim yaşanacağı aşikar.üstelik kopya öyle sistematik teknolojinin nimetlerinden fayadalanılarak çekilmemekte.nasıl mı? geçenlerde sınava girmiş olan arkadaşımın yeğeni girdiği ilde(tahmin edersiniz) gözetmenlerin kopya çekilmesine göz yummaya mecbur edildğini anlattı bendeniz de hayretler içinde dinledim.dünyada ondan fazla sistemle yüksek öğretim sınavı yapılıyor bizimkisi en komiği emin olabilirsiniz.bu sisteme artık son verilmeli kanaatimce.
not:başarısız falan olduğumdan kuyruk acım bulunduğundan yazmam söz konusu değil.girdiğim sene üç puan türünden de ilk beşyüzdeydim.merak eden arkadaşım bu senin içindi.
gereksizdir.açıklamaya lüzüm yok yüzyılımızda insan ırkının tamamının bir biçimde yaşadığı göz önüne alınacak olursa söylediğim anlam kazanır zannediyorum.
bir türlü anlayamadığım sözcük enkazlarından biri daha.tamam anlıyorum gençsiniz idealistsiniz hatta hiç birşeye inanmıyor yahut inanıyorsanız da inandığınızın inanç esaslarını saçma buluyor olabilirsiniz.hatta kızların bir çoğu bu nihilist bu acayip çıkışlara "tapıyor" olabilir.ancak farkında olunması gereken bir hadise var ortada başkalarının inançlarıyla ilgili kavramlarla-sizin ifadelerinizle tabu bizimkiler ile kutsal olarak ifade edilir bu kavramlar- alakalı olarak nerenizden çıkardığınızı bilmediğim tespitler yapma sözler söyleme hakkınız yok.bilgine sunuyorum genç kardeşim asıl bilge ortalarda saçma sapan karmaşık ve üç beş mottoyla konuşan değil konuştuklarından katbe kat fazla şey bilen yahut öğrenmeye ömür vakfeden kimsedir.şimdi insan ol ve yoluna bak senin hareketlerinin sapkınlık ve hatta ibnelik olduğunu ben sana söylüyormuyum hiç.
tanım:bir çeşit hun/iskit/saka/malatya efsanesidir.
bu hususla alakalı olarak derin edişeler duyduğum zamanlar olmuştur, hatta millet olarak geçmişe saplantılı bir çeşit megolomaninin tüm uzuvlarımızı baştan aşağıya sardığını düşündüğüm zamanlarda.ancak bu başlığı görünce artık yapılacak birşeyin kalmadığını anladım ve size bu güne kadar şu haltı türkler bulmuş, şu boku ilk türkler yemiş efsanelerinin gerçeği yansıtmadığını söyleme ihtiyacı hissettim kendimde.biz iyizdir hoşuzdur da abartmayı sever başkalarının başarılarını yahut övgü sayılacak enteresanlıkları kendimize mal ederiz.ilgililere duyrulur tuvaleti biz türkler değil kartacalılar buldu, ilk ekmek eski çağ çin hanedanlarından biri tarafından pişirildi,pascal üçgenini hayyam değil pascal buldu ki adı üstünde zaten- kaldı ki hayyam bulsa bile o da türk değil farstır.hoş zaten mesele bugün ne ürettiğimzdir ya neyse ahkam kesmeyeceğim kamuoyu ve ilgililere iş bu platform üzerinden duyurulur.
bir dönem at boku ve samandan yapıldığı iddia edilen sigaradır kendileri.kullanılıyor olması durumunda her hafta bir adet baca sil ihtiyacı hasıl olması durumunu doğurmaktadır ayrıca.
bir john hartklasiğidir kendileri.the wall street journalsayfaları çevirirken nefesinizin kesildiğini hissedeceksiniz biçiminde oldukça iddialı bir ifade kullanmıştır kitapla ilgili olarak.okunmalıdır,şiddetle tavsiye edilir.
yalandır efendim inanmayınız.zira ölmez hiçbir aşk ötelenir kalp içindeki daracık koridorlarda rafa kalkar eskiler, yeniler geldikçe ama ölmez hiçbir aşk.arz üstü yürüyüşünüz boyunca gizliden izlerler sizi ve öldüğünüzü sandığınız gün kalbinizin yeni aşkları taşıyamayacağını anladığı gündür aslında.velhasılı ölmez hiçbir aşk inanmayınız,inananlarıysa tez elden uyarınız.
zaman zaman hayatın en büyük hatası,zaman zaman ise en doğru tercihidir.geçen 3 yıla bakarak söylenebilecek en kesin şey ise sizi apansız terketmiş saçlarınıza bir elveda diyememiş,3.5 numara gözlük takan bir obsesif haline getirecek olmasıdır.yinede türkiye'nin hukuk geleneği en sağlam ve kadim hukuk fakültesidir,işte bu gerçek işin rengini tamamiyle değiştirmeye yeter de artar bile.