bu iki grup farklı degilmidir hep senin pekte önemsemedigin biri hayatının merkezine koymazmı bazen seni ve en sevdiklerin değersiz görmezmi bazen seni.peki doğru olan bumu yoksa insan her zaman kendine verilen değere eş mi değer vermeli karşıdakine?ama insan kime sevecegine karar verebilirmi ?
bu sendroma adını veren olay 1973 yılında stockholm'deki başarısız bir soygun girişimi sonucu ortaya cıkmıştır. kreditbanken isimli bir bankayı soymaya kalkan soyguncular kuşatılınca bankada bulunan 4 kişiyi rehin almışlar ve altı gün boyunca direnmişlerdir. altı günü sonunda polis operasyonu sırasında rehineler kurtarılmaya aktif olarak direnmişlerdir. daha sonra ise soyguncular aleyhine tanıklık etmeyede yanaşmamışlardır hatta para toplayıp savunmalarına yardımcı olmuşlardır. bu olaydan sonra psikolojide benzer rehine-rehinci olaylarındaki yakınlaşmaları tanımlamak için kulanılan bir deyim haline gelmiştir.
müzeyyen senar bardak yemesiyle, elmayı eliyle ortadan ikiye bölebilmesiyle de meşhurdur. ayrıca bir dönem arap sefiri ile evlenip sefire ünvanını da almıştır. türkiyede yakılan ama amerikada gösterilen "ana yüreği" adlı bir sinema filmi de vardır.
efenim, dexter giyen insanlar ya maddi durumu gerçekten iyi olan kimselerdir ya da adana'lılardır veyahut her ikisi de olabilir, bilemeyiz. niye mi? incirlik amerikan hava üssünden bol bol dexter çıkarttırır esnaf ve de bunu amerikan pazarında uygun fiyatlara satar. sebebi budur işte. kısacası adana'ya geldiğinizde hemen her yağız delikanlının ayağında bir dexter görürsünüz gerçeğinden. üniversite yıllarımda, ayağındaki dexter'ı görüp tanıştığım bir adana'lı arkadaş da yok değildi:
-sa. adana'lısın galiba gardaş.
+as. he baba, nerden anladıng?
-dexterdang dayı.
+o eyvallah, ben rasim.
-ben atay, memnun oldum gardaş.