ekominist
151 (çikita muz)
altıncı nesil silik 2 takipçi 27.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    geceyi kuşatanlara

    1.
  1. adalıların albümü.
    1-önder babat marşı
    2-geceyi kuşatanlara
    3-yolcular
    4-maden ocakları
    5-o sönmez
    6-adalılar
    7-filistin
    8-mine bademci destanı
    9-gel yarınlara
    10-kızıldere
    11-güneş kök
    12-sevdamızın öyküsü

    albümle aynı adı taşıyan parçanın sözleri ise;

    madenlerde kömürün karasındayız
    tarlalarda buğdayın sarısındayız
    patlayan namluların sıcağındayız
    işçilerin köylülerin soluğundayız

    yürüyor yolcu dağ doruğunda
    kızıl şafağın aydınlığında
    dövüşüyorlar barikatlarda
    yıldız yumruklu bayraklarıyla

    destan destan direndik kuşatmalarda
    idam sehpalarında, abluklarda
    kalleşliğe yılgınlıklara inatla
    umudu besledik girdik kavgaya
    yürüyor yolcu dağ doruğunda
    kızıl şafağın aydınlığında
    yüreği mavzer barikatlarda
    yıldız yumruklu bayraklarıyla

    0 ...
  2. yıllardır firardayım

    1.
  3. bir ali asker türküsüdür.buram buram özlem kokan bir türküdür...
    yıllardır firardayım
    oy beni, beni beni,
    bir uzak diyardayım
    duy beni, beni beni

    munzur'u özlemişim
    oy beni, beni beni.
    silvan'ı sızlamışım
    duy beni, beni beni
    sılamı özlemişim
    duy beni, beni beni

    dikende yürümüşüm
    oy beni, beni beni.
    zindanda çürümüşüm
    duy beni, beni beni

    sürgünde uzaktayım
    oy beni, beni beni.
    düşümde hozat'tayım
    duy beni, beni beni
    düşümde dersim'deyim
    duy beni, beni beni

    http://fizy.com/#s/1ajagh
    1 ...
  4. sen yarım oldun

    1.
  5. sevinç eratalay'ın gülüm albümünde seslendirdiği parçadır.

    sen yarim oldun
    sen canım oldun
    ellerini tutmuşam
    yüreğini sevmişem
    seni yarim bilmişem
    heyy heyyy

    senin eşkinden gönlüm geçti de
    ellerini tutmuşam
    yüreğini sevmişem
    seni yarim bilmişem
    heyy heyyy

    http://fizy.com/#s/1aj3k9
    0 ...
  6. her yara bir iz taşır

    ?.
  7. ibrahim karaca'ya ait bir şiirdir. cana dokunan, yaraları kanatan bir şiirdir.

    kalbimi tut

    sar

    sarıl bana

    ister unut, ister kov

    darıl bana

    hangi bıçak

    hangi kında uslanır

    ister kanat

    ister kır

    kırıl bana

    kelebeği saklayan koza

    o şarkıyı fısıldar bize

    hayat dediğin şey, bir iki dize

    sürgün et beni

    ya sen sürül bana.

    nereye dönsem tuzak

    en sevilen en uzak

    en uzak bana

    her yara bir iz taşır

    ömrümün arasına

    ağır ağır düşer

    öteki yarısına

    candadır

    tendedir

    derindedir.
    0 ...
  8. o bir partizandı

    1.
  9. (bkz: Orhana Ağıt)

    umut altınçağ'ın umut yüklü bahar adlı albümünde bulunan ağıt. sözleri şu şekildedir.

    Sen kavgaya can bedeli başladın
    Sen kavgayı nakış nakış işledin
    Mutluluğu için halkın

    Silahların namlusunda namluların gölgesinde
    Hedefini döven kurşunda kızıl kızıl şafakta

    Yaşıyor yaşıyor ölmedi o yaşıyor
    Yaşıyor yaşıyor Orhanımız yaşıyor

    Karakoçan kızılkoçan olacak
    Marşımızı silahımız çalacak
    Mutluluğu için halkın

    Silahların namlusunda namluların gölgesinde
    Hedefini döven kurşunda kızıl kızıl şafakta

    Yaşıyor yaşıyor ölmedi o yaşıyor
    Yaşıyor yaşıyor Orhanımız yaşıyor.

    http://www.youtube.com/watch?v=Nx-HT8CD9d0
    0 ...
  10. yürekten güneşten

    1.
  11. bir umut altınçağ parçasıdır, sözleri şu şekildedir.

    Bir beden olup dağlara doğru
    Haykırıp içimizdeki kini
    inelim düze ovaya doğru

    Yürekten güneşten sevdaya doğru
    Sevdadan hasrete dağlara doğru
    Dağlardan kentlere halaya doğru
    Özgürlük

    Yıkalım zulümün saltanatını
    Kuralım kendi iktidarımızı
    Yeniden var edelim dünyamızı

    Yürekten güneşten sevdaya doğru
    Sevdadan hasrete dağlara doğru
    Dağlardan kentlere halaya doğru
    Özgürlük .

    http://www.youtube.com/watch?v=1hoj6E_Qvp0
    0 ...
  12. o duyulmadığımız yer

    1.
  13. F Tipi Tecrit altındaki devrimciler için

    içimde bir eski sızı

    bana yasak insan yüzü

    viran ıssız bu diyarda

    ne bir iz var, ne gökyüzü

    .

    bir yıldız akar geceye

    söz olur döner heceye

    benim için ağlamayın

    diyet ödendi acıya

    .

    o cehennem denilen yer

    duyulmadığımız yerdir

    ömrümüzü kıran duvar

    yurdumu saran duvardır

    .

    bir gün olur sizi bulur

    gelir kapınızı çalar

    girip uykunuzu böler

    taşı deler kelimeler

    .

    bir yıldız akar geceye

    söz olur döner heceye

    bizim için ağlamayın

    diyet ödendi acıya

    .

    bir ibrahim karaca şiiridir.
    2 ...
  14. gula min

    1.
  15. hemi heci'nin sesiyle can verdiği çok güzel bir şarkı.

    sözleri şöyledir;

    tu dibi dayka şeran
    tu dıbi güla kaniyan
    dawxaziyame xelasbunate
    te şin daye bı xuna şehidan
    gülamın gülamın gülamın
    tu rıhanamın dozamın dozateye
    tu negri bese gülamın
    dıjmın hatiye tev bıkebtine
    bıra dızanbın em ne tenene
    gelemın hemu rabu ser piya
    em jıbonate tev yekitine
    gülamın gülamın gülamın
    tu rıhanamın dozamın dozateye
    tu negri bese gülamın

    http://www.youtube.com/watch?v=53tFKohjGG0
    1 ...
  16. dev chp

    1.
  17. ankara'da son günlerde duvarlarda, bilboardlarda kısacası sokakta görebileceğiniz her yere yazılmış olan yazı.

    dev- chp = devrimci chp ??

    dev- chp= dev-rik chp (+)
    2 ...
  18. düşlerim yol alır kara gözünde

    ?.
  19. Düşlerim yol alır kara gözünde
    Düşmüşüm ya böyle aşkın eline
    Kış ayına döndüm ömrüm yazında
    Benliğim savrulur zülfün telinde

    Ateşim harlanmaz küller içinde
    Yalnız koma beni eller içinde
    Zaman akıp geçer vakit kaçında
    Şu ömrüm savrulur yıllar içinde

    Divane gezginim derdim yardandır
    Şikayetim derdi bilmez kuldandir
    insanın yanlışı karanlıktandır
    Yar ışığım oldun kullar içinde.

    mercan erzincandan dinlenince ağlamaklı olunan türkü.

    editos: http://www.facebook.com/v.../video.php?v=109075774867
    2 ...
  20. ax u eman

    1.
  21. ax û eman.

    ciwan haco'nun muhteşem şarkılarından bir tanesidir.

    yaşar kurt'ta kendi yorumuyla söylemiştir, iyi etmiştir, ortaya güzel bir iş çıkmıştır.

    kürtçe sözleri şu şekildedir.

    Ax û eman
    Êş û derdê vê dinyayê
    Çendî ez kuştim
    Çendî ez kirime vê belayê

    Çi dinyake pûç û vala
    Ax eman, eman eman

    Brîndar kirim
    Ez pîr kirim vê zeriyê
    Hişê min dibir
    Gava ew çû wê bêriyê

    Ne silavek ne dinêrî
    Ax eman, eman eman

    Evîndar im
    Dîtina te ji min re keder e
    Hêvîdar im
    Dilê min tu bibî ji xwe re

    Bêje were derman ji te re
    Ax eman, eman eman

    ciwan haco ;

    http://fizy.com/s/1ajbqu

    yaşar kurt ;

    6 ...
  22. htus

    ?.
  23. halkın tarlalarında umudun sesi.

    organ mafyasına karşı savaşan örgüt.

    marksist, leninist, çayanist ideolojiyi benimsemişlerdir.

    sloganları;

    htus organ mafyasına karşı ya siz ?
    0 ...
  24. sen gidersen

    1.
  25. sözü ibrahim karacaya ait olan mehmet gümüş'ün hayat verdiği parça. sözleri tam da şu şekildedir;

    Sen gidersen
    Ayrı telden çalar rüzgar
    Şarkıların düzeni bozulur
    Sen gidersen
    Yalpa vurur güvercinin kanadı
    Akşam iner omuzlarıma

    ÖRSELENMiŞ DAL GiBiYiM SAR BENi
    SEN GiDERSEN KÜLE ÇEViRiR KOR BENi
    BUNUN ADI AYRILIK DEĞiL GÜLÜM
    ELE DEĞiLYERE VER BENi
    Sen gidersen
    Bir çocuk çığlığı düşer
    Keskin derin kayalıklara
    Sen gidersen
    Bir barikatta bulurlar ölümü
    Yağmurlar dolar üstüme.
    2 ...
  26. keremke

    1.
  27. kürtçe'de buyur anlamına gelen kelime.
    1 ...
  28. malbat

    1.
  29. kürtçe'de aile,sülale anlamına gelir.
    2 ...
  30. edi bes e

    1.
  31. kürtçedir ,yeter artık anlamına gelmektedir.

    savaşa edi bes e !!

    yanlış yazımı için

    (bkz: edi bese)
    2 ...
  32. gimgim

    ?.
  33. demetevler parkında eylül 4

    1.
  34. Zaman öğleye yakın
    binlerce yıllık tarihinde insanlığın
    bir ömür nedir ki?
    Bir damla su
    parkta bir kırmızı çiçek belki.

    Her mevsim biter
    her eylül... geldiği gibi...

    Zerrin Taşpınar
    0 ...
  35. demetevler parkı nda eylül 3

    1.
  36. Zaman öğleye yakın
    evlerde şimdi mutfak sesleri.
    Sırtımı çevirip onaltı katlı kondulara
    parkın mavi havuzunda biraz
    aldatmak istiyorum gözlerimi.

    Bankta üç adam
    buruyorlar kalın kara bıyıklarını
    yitip gidiyor hevesim...

    Neleri alıp götürmedi ki sular...

    Nasıl hoyrat bir sevgiyle bozuldu Marmara
    nasıl da eksildim
    yine de ölmedi tenimin altında
    gümüş pullu balıklar.

    Zerrin Taşpınar
    0 ...
  37. demetevler parkında eylül 2

    1.
  38. Son kırlangıçlar da bırakacak bu kenti
    oluk oluk akacak can sıkıntısı, yaşlılıklar
    yazı sırtında duymaktan yorgun
    bankları ve renkli çubuklarıyla solacak
    Demetevler Parkı.

    Sarsak ve beceriksiz adımlarım
    utanır gibi kadınlığından
    - sahi neden tek başına yürürken biz
    hafifçe çatıp kaşlarımızı
    yere bakarız ki...

    Zerrin Taşpınar
    0 ...
  39. demetevler parkında eylül 1

    1.
  40. Zaman öğleye yakın
    geç uyananların boş saatleri
    okul tatilleri, işsizlikler
    çabucak işportaya düşmüş
    mevsim başının gözde giysileri
    - bütün göstergeleriyle tüketen bir toplumun -
    geçiyoruz asfaltı.

    Ardımda
    hüznü yürek atışlarında taşıyan bir kız
    buzu parçalayan tomurcuğun gülüşü
    sanki bir geyikten bugüne kalan.

    Zerrin Taşpınar
    0 ...
  41. çağsız dokumacı

    1.
  42. Karanlık bir gergefi dokuyor kadın
    -taa en tepeden ayak uçlarına-
    onbirinde satılmış bir kızın çığlıklarıyla
    bozulmuş kanlı çarşafları dokuyor
    kutsanmış savaşları ve mezarsız çocukların
    yaşanmamış yıllarını dokuyor.

    Göğe savrulmuş balonlar ve davul sesleri
    ulaşmasın diye kulaklarına
    boşalıp giden bir sancıyı dokuyor kadın
    -taa en tepeden başlayarak-
    titrek sakallarına bir ihtiyarın
    inciler dizen yeniyetmenin aç
    ve ağlamaklı gözlerini dokuyor.

    ilkel tezgâhlarında çağsızların her an gerili
    dün gibi bir şeyleri dokuyor kadın
    -taa en tepeden ayak uçlarına-
    soluksuz bırakılmış güllerin şaşkınlığını
    bilmezliği, aymazlığı dokuyor
    doymazlığını güdümlü akşamların.

    Koptu kopacak bir iple -kırk yerden düğümlü-
    koptu kopacak... dokuyor kadın...

    zerrin taşpınar
    0 ...
  43. kızın elinde oya

    ?.
  44. Kızın elinde oya gelin olacak yakın
    kızın gözünde uyku
    düşünde çiçek
    biraz bıyık biraz kaş
    kızın alnında perçem sevdalara uçacak.

    Kızın yüzünde ışık sokağa yansıyacak
    kızın yüreği serçe ürkütürsen ölecek
    kızın susuşu pınar
    kızın bir bakışı var demiri eritecek
    kızın gönlü bir tarla
    bire beşbin verecek.

    Kızın elinde oya gelin olacak yakın
    doğduğu yerde çocuk
    gittiği yerde kadın.
    *
    1 ...
  45. ardıç kuşu ve sevda

    1.
  46. Yüzünü biriktiriyorum şimdi
    çünkü ben, bir ardıç kuşu gibi
    kendi ölümüyle beslenen
    güncesi ayrılıklarla dolu
    ve teni her yaz
    ayrı güneşlerde yanan bir çocuğum.

    Ne kadar alışkınım bilsen
    yazılmayacak mektuplar için adresler alıp-vermeye
    yılların yorgunluğuyla sararan
    silik, umarsız, gizini saklı tutan
    ve bir daha yaşanmayan resimlere.

    Yüzünü biriktiriyorum. Çünkü yüzün
    bir sevda tohumu şimdi.

    Geçerken ürpertilerle karanlıklar içinden
    tutsak ve ağzımıza sığmayan dillerimizle
    geçerken gecenin pususunda bir ırmaktan
    bütün özlemleri tadan, bütün romanlarda
    yeniden dünyaya gelen o çocuk
    ağlıyor arkamdan
    beni bırakma... Bırakma beni...

    Kaç kişinin gücü yetmiştir
    yasaklanmış bir aşkı savunmaya...

    Yüzünü biriktiriyorum şimdi.
    Soyları kocalarının adında eriyen
    göçmen kadınlar gibi, hüzünlü ve sesim titreyerek
    ne kadar alışkınım bilsen
    bütün kanamalara... gülümseyerek.
    Bir ardıç kuşuyum ben
    toprağa düşeceğim bir gün
    içimde çimlenen tohum çatlatıp yüreğimi
    ağaca dönsün ve yüzyıl yaşasın diye
    hiç ardıma bakmadan öleceğim.

    Yüzünü biriktiriyorum şimdi.
    *
    2 ...
  47. susması toprağın yarılıp

    1.
  48. zerrin taşpınara ait bir şiirdir.

    esmer akşamların boyutlarında

    yağmurdur çağrışmalarla yaklaşan

    toprağın yarılıp kuruduğu zaman

    yırtıp gökyüzünü

    ürkütüp düş pazarlarını reklamların

    uzun yangınların ardından patlayan

    yağmurdur.



    Kan damarlarında bir kentin

    her anda ince vuruşlarla varolan

    uyanık-gergin

    ateşli bir bebeğin ağlamasıyla duyulan

    -ilaçsız ve yorgun bir bebeğin ağlamasıyla-

    yağmurdur.



    Sıcak yaz günlerinin sararttığı otlardan

    kanallardan, azalan barajlardan

    eksilmiş santrallerden yansıyan

    öfkesiyle bilge insanların

    katıp önüne ;ne varsa toprağa gevşek basan-

    yüzeysel ne varsa önüne katıp

    geniş sağrılı kısrakların nal sesleriyle yarışan

    yağmurdur.
    1 ...
  49. çadırkent

    1.
  50. ankara'nın sakarya caddesinin yeni ismi.

    tekel işçilerine ev sahipliği yapan, yakılan direniş ateşiyle aydınlanan, yıllarca unutulamayacak bir eylemi hafızamıza kazıyan yer.

    bugün işçiler memleketlerine giderken son kez baktılar çadırkent'e ve attılar sloganlarını hep bir ağızdan;

    (bkz: kavga bitmedi daha yeni başlıyor)

    not: işçilerin koymuş olduğu bir isimdir.
    1 ...
  51. beklesem

    1.
  52. bir ahmet telli şiiridir.

    Biri var, nasıl konuşursa, herkesin
    öyle düşünmesini ister
    Sfenks demiştim daha önce
    yanıldım
    bir soytarıydı
    her nasılsa tarihe sızan

    Beklesem
    unuturdum uçurumların dilini
    ve ömrümün bütün karşılığı
    ödünç alınan bir umut olurdu
    ki şimdi onu da yitirmiş
    kurtuluş parkında bekleyen biri

    Biri var, kurtuluş parkında ordadır akşamları
    birini bekler gibi durur, üşümüş gibi biraz da
    Acemidir, ikide bir kaçırır bakışlarını
    ve korkuyla harelenen gözleri
    haylaz çocukların kırdığı sokak lambasıdır
    Tedirgin, solgun, ikircikli sesiyle ses verir
    -Yerin varsa iyi olur, bir de çok hırpalamazsan

    suyu kurumuştur kuyunun çıkrık boşuna dönüp durur
    unutmuş sevinebilmeyi, gülümsemeyi unutmuş
    biliyor seçtiği adın kendine hiç yakışmadığını
    sımsıcak sarılmayı unutmuş, bilmiyor öpmeyi
    Kenti bir uçtan bir uca yürüyebilmek
    sevdiğinin kolunda bulutlara bakarak
    -Boşver bunları diyor, karşılığı yok yaşamda

    Biri var, kurtuluş parkının oradadır akşamları
    bir söz bulunsa eskimemiş, sessiz bir söz
    sabaha kadar konuşulsa yine de hiç bitmese
    yalnızlığını unuturdu belki, üşümeyi unuturdu
    bir yıldız gibi gülerdi şafak sökerken
    söylediği türkünün kıvrımlarında bir yangın
    tutuştururdu bütün kenti, kül ederdi

    Beklesem
    bütün öyküsünü alırdım
    eskimemiş bir sözün gülümseyişiyle

    Biri var
    bütün gün lunaparktadır ve kenti
    götürüp koyar aynaların karşısına

    Beklesem
    bütün soytarıları görürdüm
    her nasılsa tarihe sızan
    1 ...
  53. gözlerin gök yüzünde bir dolunay

    ?.
  54. bir yılmaz odabaşı şiiridir.

    Diyelim
    ki sessiz gecede poyraz;
    Sis çökmüş o heybetli dağlara;
    yurdun
    da kar altında, gözlerin gök-
    yüzünde bir dolunay.

    Diyelim ki sınamışsın uzaklığın ihanetini.
    Seslere çarpmış sesin,
    ama ulaşmamış hiçbir yere nefesin;
    Diyelim ki şarabın dökülmüş, suların kesik,
    bu hayat seni bir oyuncak sanıyor;

    Diyelim ki sana çıldırmak yasak, sana ağlamak
    yasak, yarın yasak, düş yasak sana.
    Diyelim ki üşüyorsun kısacık bir ömrün sığınağında;
    bir çay bile ısmarlamıyor hayat!

    Diyelim ki lekesiz hiçbir şey kalmamış artık;
    sis çökmüş güvendiğin dağlara;

    Kederli bir süvari ol,
    Orda, sen orda!
    Bıkma atını mahmuzlamaktan,
    bıkma bu puştlar panayırında
    berrak nehirler aramaktan;

    Yaslı bir kışa rehin düşse de günler,
    kalbindeki tomurcuğu bahara büyüt;
    o tomurcuk düşlerinin yağmuruyla ıslansın.

    Çünkü her insan bir limandır başucunda tekneler;
    çünkü herkesin hüznü kocaman, aşkları dalgın;
    Kimi kanıyor şahdamarından,
    kimi bozgununda yetim, dervişan,
    kimi aşklarıyla, düşleriyle perişan;

    Yamalı yerlerinden
    kanıyor hayat,
    tutunduğun günlerinden
    soluyor hayat.

    Bu yüzden salıver düşlerini kendi uğruna yansın;
    salıver düşlerini ateşlere abansın!

    Tutunduğun yerlerinden solarken hayat,
    bıkma atını mahmuzlamaktan;
    bıkma sendeki insan için,
    derin uçurumlar arşınlamaktan;

    Yaslı bir kışa rehin düşse de günler,
    bir gün rüzgâr esecektir suların serinliğinden;
    bir gün kırlangıçlar da geçecektir göğün genişliğinden.

    Yaslı bir kışa rehin düşse de günler,
    kalbindeki tomurcuğu bahara büyüt,
    o tomurcuk düşlerinin yağmuruyla ıslansın;
    ıslansın;

    Çünkü senin de bir ütopyan varsa,
    i n s a n s ı n;
    1 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük