geçen sezon beşiktaş koçu olan ergin ataman, final serisinde euroleauge'e gideceğimiz kesinleştiği gün efes galibiyeti sonrası 'ilk euroleauge maçımızı kazandık' gibilerinden bişeyler söylemişti. şimdi bende diyorum ki ilk top 16 galibiyetimizi almaya çıktığımız maç.
beşiktaşımızın 66-65 kazandığı karşılaşma. top 16 ya moralli gidiyoruz. daniel ewing takımı bir üst seviyeye taşımış görünüyor. cemal nalga hiç süre almadı fakat onunda vereceği katkı beşiktaşın pota altı için çok önemli.
iyi oynamadan kazandığımız bir maç oldu. kazanma alışkanlığı kazanılması için iyi bi sınavdı..
serhat çetin maçtan sonra taraftara, ntvspora giydirmiş bulunmakta ve takım arkadaşlarıyla birlikte kendine de ufaktan bi eleştri yapmıştır. bu ne amk tribün bomboş diyerek taraftara, hadi taraftarı anladık ama sizde kameralarınızı getirmemişiniz diyerek ntvspora ayarı verdi. komik çocuk vesselam *
milangaz sponsorluktan çekildikten 2-3 saat sonra galatasaray ile anlaşmış coach. beşiktaş taraftarının, beşiktaşın çocuğu rütbesini herkese takmaması gerektirdiğini göstermiştir. profesyonel falan filan ayaklarını geçelim, bu takım bu başarısıyla sponsorsuz kalmaz, kalırsada ben o yönetimin becereksizliğine inanırım zaten.
birkaç sene önce ilk duyduğumda hayli garip gelmişti, ne garibi mnagoyyim kopmuştum resmen, bu ne lan diye. lakin son zamanlarda sıkça duymaya başladağım hatta kullandığım hede. hele bide sadece sesini duyup hiç görmediğin sesine aşık olduğun sekreterlere karşı kullanınca tadından yenmez *, yaptım ordan biliyorum artık onlarda bana iyi çalışmalar diyor. belkide tiye alıyolardır ne biliyim işte.
kendi ülkemizde bi turiste yol tarif ederken ki genelde turiste yol tarif edilir zaten nedense veya yurtdışında birine derdimizi anlatacağımız zaman kelimeleri bağıra bağıra, tekrar ederek hatta heceleyerek her dilde türkçe konuşuruz işte biz böyle bi milletiz var mı lan ötesi *
iş bu entry karşımızdaki insanın dilini bilmediğimiz veya ortak bir lisan konuşamadığımız zamanlarda meydana gelmesi yüksek ihtimaldir sanırsam galiba.
dip not: futbol federasyonu, Sabrosa Simao, Manuel Fernandes ve Hugo Almeida nın Türkiye ye gelişlerinde havaalanında çıkan olaylar nedeni ile Beşiktaş kulübüne 2 transfer seyircisiz karşılama cezası verdi...
dip edit: federasyon yetkilileri sözlüğü takip ediyor olabilir.
istanbul üniversitesi, gıda mühendisliği bölümünden iki öğrencinin tasarladığı ekmek. normal ekmekten daha faydalı olduğundan bahsediliyor.
ekmek arası suşi severler için sevindirici bi durum, biraz vasabi lütfen.. (!)
tanım: ezan okunurken yapılan faaliyetlere(müzik, tw vs.) ara verildiği gibi sözlüğün kapatılması.
az önce başıma gelen olaydır. winampı kapatmak isterken arada sözlüğüde kapatmış bulundum. lan dedim vardır bunda bi hayır. dinledim müezzin efendiyi bide dua ettim ilham gelsin diye. *
ama kanımca sözlüğün kapatılmasına gerek yoktur ezan okunurken.
yaşı kemale ermiş teyzelerin, amcaların okul çağındaki gençlere nasihat unsuru taşıyan emir tadındaki istekleridir. kısa bir diyalolga toparlayalım hemen..
+ nasılsın mary teyzecim
- sağol frankcim ne kadar büyümüşsün sen öyle
+ *...
- nerde çalışıyosun bakıyım sen?
+ okuyorum teyze okuyorum
- iki yıllık mı? *
+ yok teyze 4 yıllık. mühendis olcam seneya allahın izniyle
- okuyun yavrum okuyun, okumayınca zor bik bikte bik bik...
sigara tiryakisi bünyelerin * sahur-iftar arası hiç içemedikleri sigaralarını iftardan sonra içmeleri mevzusu.
hayat boyunca çeşitli mutluluklar yaşadım sözlük. bu mutluluk denen şeyin deneası gibi bi şeysi varsa onun şifresini çözdüm işte. şifresi şudur; iftardan sonra içilen ilk sigara. kimisine göre değişir tabi kimi öpüşmeyi, memelerini sıvazlamayı falan baz alabilir bu denea olayında. denea da nasıl baz alıcaksa artık.. **
ama bu sigara öyle bir tat verirki insana kısa bir süre bünyede fena etkileşimleri tetikler. (bkz: keyif verici maddeler) hani karşılaştırmak yapmak gerekirse orgazm sigarasından bilem daha keyiflidir. sonuçta birinde büyük ihtimal günah işlerken diğerinde ibadetten sonra sigara hesabı. * olayı abartıp orucu sigarayla açmak bu keyif sınıfına dahil değildir. ulan zaten açsın, açlığın kokusu bide sigara kokusuyla birleşince eyvah derim işte. midesi bulananlar olur bu durumu yaşayanlarda. sorsan karnım aç abi o yüzden bulandı der. alakası yok kimse dayanamaz lan o kokuya*.
her neyse dişe dokunur bi konuya değindik ama son bi sosyal mesaj verelim bare.
(bkz: sigara sağlığa zararlıdır)
unutmadan bide kurtlar vadisinin bi bölümü vardı lan o zaman rahmetli çakır sağ idi. tam böyle ramazan zamanı.. bizim memati denyosunu hatırladım oruçluyken yakıverdiydi sigarayı, 61 gün borcum olsun diyerekten. bak sakın bunuda tasvip etmiyoruz.
anketin böylesi. ulan her sene ramazanda bütün hoca vasfındaki insanlara bununla ilgili sorular sorulur. yok günah mı, yok orucu bozar mı? ama harbiden ilginç açıklamalarda var lan. yok efendim şehvet ile öpüşülmemesi lazımmış. bak sen. ulan biz bi başladıkmı öpüşmeye...(niyetliyim devam etmiorum)
amma velakin aç televizyonu kesin bununla ilgili sorular duyacaksın. elinin altında öpüşecek biri varsa iftarı bekle kardeşim, öyle biri yoksa bırak bari olanlar işine baksın.
- benim seffgilime mini etek chok yakışıaarr
+ iyide sevişir lan senin sevgilin
- arkadaşım biraz terbiyeli olur musun?
+ sende godoşluk yapma lan lülüü
1. edit: minietek diye bir şey yok, başlık sınırlaması 50 karakter diye birşey var. *
mekandan kasıt pahalı bir mekan illa ki. koskoca süperstarı az ilerdeki birahaneye getirtecek halimiz yok tabi. onu başlıktada belirtirdim ama malum karakter sınırlaması işte.
ortam tasviri yapmak gerekirse; tarık akan filmlerindeki, tarık akanın eski sevgilisinin, yeni kocası ve tarık akanında yanında fedailiğe başladığı adamın mekanı gibi bi yer olması mevzuyu tadından yenmez konuma getirir tabi. böyle loş ışıklar, renk veren disko topu falan. çıkar süperstar sahneye şarkısını söyler. karşısında ne içeceğinde sana kalmış artık.. viski içersen adnan polat modeli birşey, rakı içersen ali şen modelinde.. yok alkol almam diyorsan yıldırım demirören gibi paso sigara içersin *.
şimdi tutupta o kadar parayla şekille ajda pekkanı neden getirdin deme işte maksat muhabbet. ablam gelmiş 3 haneli yaşlara * hakkımızda bi dedikoduda çıkmaz, post modern bi dijital nostalji gecesi işte.
sol frame'de şirinler ve pokemonlar ile açtığı gereksiz başlıklar ile makara yaptığını sanan gençlik. bunların hepsi böyle anam ver ayağına convers, sür kafasına dax al sana gençlik işte. ulan biz şirinlerle büyüdük, onlardan mesajlar aldık zamanında hey gidi heey.
sokakta koşmak suretiyle birbirleri ile yarışırken kendilerine birer araba modeli seçer bu yavrucaklar. sağa veya sola giderken elleri ile direksiyon çevirme hareketi yaparlar. arabalara olan bu sempatileri hayatlarının belli bir kısmında prime time olarak görünür. ayrıca kendini o kadar kaptıranlar vardırki sinerlendiği zaman ııırrnnnn ırrnnnnnn diye aragazı veren modelleride vardır.
falım ve adını hatırlayamayacağım bazı çiklet markaları var hepimizin bildiği gibi. yok ben sakız çiğnenem diyosan hiç ilgilenme bu konuyla zaten. hatta ben bile pek çiğnemem ama dikkatimi çekti işte *. her neyse konuyu dallandırmadan özüne geçelim. bu sakızların sarıldığı kağıtlarda fal namına dörtlüklerle karşılaşmaktayız. ama nedense paso herkese bahtı açık fallar çıkmakta. ulan hiç mi bahtsız insan yok bu sakızı çiğneyenler arasında? ama bu iyi fallara karşılık birkaç alternatif sunmayı kendimize borç bilmeliyiz tabi.. mesela;
artık iyi değilim.
dört bir yandan,
kuşatılmış şehir gibiyim.
tadım yok zehir gibiyim..
diye dayasan bi azer bülbül anatemalı bi dötrlük bakalım sakız alan kitlede nasıl bir değişme olacak dimi?
değişik cinsel tercihleri olan er kişiler içinde var bişeyler elimizde;
nasıl verirsen ver,
acı yapar kıçında.
akıllı gayler vazelin taşır yanında.
sana doğru kalkmış, tarak çıktı falında...