eurolig final four için türkiyeye gelen yunan taraftarlarla kavga eden gs taraftarından daha az terörist içeren grupdur. Şampiyon olduğu bir gecede bile ülkemize gelmiş taraftarlarla kavga edip ülkemizin şerefini iki paralık etmiştir gs taraftarı. Metrobüs camlarını kırmışlar, 12 yaşındaki bir çocuğu bıçaklamışlar, sevinirken silahla bir kişiyi öldürmüşlerdir. Fenerbahçe stadı ve etrafında ölüm olmamıştır dikkat! Şampiyon olduğu gün bu kadar olay çıkaran ve zarar veren kulüp, şampiyon olamasaydı neler neler olurdu hayal bile edemiyorum...
bu mantığa göre kaleci degaj yaparken topu yanlışlıkla elinden kaçırıp 2-3 metre ileri kaçırsa ve rakip oyuncu golü atsa iptal edilmesi gerekir. Degaj tamamanmadı diye. Semihin müdahalesi yoktur. Musleranın hatası vardır topu semihin önüne bırakarak.
borcun tamamen ödenip bitirilmemesi şöyle açıklanabilir:
Kredi kartı herkes kullanır. Kötü birşey değildir. Kredi çekip taahhüt verdiğiniz süre içinde ödeyebiliyorsanız yararlıdır hatta. Doğru plan yaptığınızı gösterir. Ama zamanında ödeyemiyorsanız, faiz git gide artıyorsa, sizin yılda ödediğiniz para faizi bile karşılayamıyorsa o iş çığırından çıkmış demektir. Böyleydi de 10 yıl önce.
Önemli olan şudur: 10 yıl önce borç alırken yüzde kaç faizle alıyorduk şimdi yüzde kaç faizle alıyoruz. Bunu bilmeyenler araştırın öğrenin soruların cevabı çıkar.
Her büyük şirketin milyonlarca euro borcu vardır. Önemli olan gelir gider dengesidir. Bu borçları ödeyecek gelirinizin olup olmadığıdır.
rte kalan borcu da istersek bir kalemde öderiz ama gerek yok, bir programa bağlanmış şekilde zamanı geldikçe ödeniyor demiştir.
Bunun yanında ak parti yaptığı yollar(ki bu duble yollar sayesinde türkiyede trafik kazasından ölümler yüzde 68 azalmıştır), belediyelerin çalışmaları, merkez bankası sermayesinin 100 milyar doları geçmesi, sağlık alanında yapılan trilyonlarca liralık yatırımlar(yapılan hastaneler, sayısı artırılan mr, tomografi, diyaliz cihazları, ambulanslar vs. Parantez içi not: bunların önemini diyalize girmeyen, tomografi çekilebilmek için aylarca beklemeyen veya başka bir şehire gitmeyenin anlaması zordur. ) gibi hizmetleri de vardır ak partinin.
imfye borcunu bile ödeyemeyen bi türkiyeden her alanda kasasını doldurmuş, level atlamış bi türkiyeye.
fenerbahçenin sevinç ve hüzünleri abartılı yaşadığı söylenir. Bu kez abartan gs olmuştur. Rakibin sahasındz şampiyon olmuşsun. Maç boyu tek olay çıkmamış, sahada sertlik yok, mzç sonu gs liler seviniyor, ıslık bile yok. Hiç tepki yok. Sonrasında melo ve ebue nin hareketleri. 52bin taraftara forma göstermeler, kol hareketleri, cristianın gol sevincine gönderme olarak ağlama-gözlerini sişme hareketi, bilmemneler... Efendi gibi sevinip tribünlere dönüp alkışlayıp girseler içeri hiçbişey olmazdı.
Türk insanıyız işte. Kazanırken bile illa ki rakibi aşağılamaya çalışmak zorundayız. Bu yüzden de büyük değiliz. Asla da olamayacağız bu kafayla. Sözlükte eksilemelerin de sebebi aynı. Sevinme şekli "şampiyonuz" değil, "şampiyon değilsiniz!", nasıl kazandık değil, "nasıl kaybettiniz ıhaha" tarzı.
türkiyenin özel koşulları vardır. Buna göre hareket etmek gerekir. Geçen hafta fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etmiş olsaydı sizler şampiyonluk kupasının trabzon avni aker stadında fenerbahçeye verilmesi gerektiğini mi savunacaktınız?
galatasaraylıların kupayı ille de saraçoğlunda alacağız diye tutturması sonucu maç öncesi ve maç sırasında centilmence mücadele eden fenerbahçeyi çığırından çıkarma çabasıdır.
Bu ülkede ne fenerbahçe trabzonun stadında kupa alabilir, ne fenerbahçe ve galatasaray birbirinin stadında. Bu neyin çabası?
erman toroğluna küfretmemek için kendimi zor tuttuğum pozisyondur. Semih hiçbir hareket yapmamış, topu önünde bulunca kontrol edip kaleye göndermiştir. Bence de goldür.
1- ünal aysal önce "şampiyon olursak kupa taraftarımızın da olduğu bir yerde verilsin." derken, sonra yaptığı açıklamada "kupa saraçoğlunda verilmeli" dedi. Bu çok akıllıcaydı. Çünkü fener şampiyon olursa kupayı orada alması gs ye hiçbir şey kaybettirmezdi. Ama gs şampiyon olursa kupayı o stadda almak gs yi efsane yapar, ya da stadda olaylar çıkardı. Her durumda gs kazanırdı. Kazandı da...
2- galatasaray maçın başından itibaren profesyonelce zamana oynadı. Yere yatan kalkmadı. Hem oyunu soğuttu. Hem rakibi strese soktu.
Galatasaray profesyonelce ihtiyaç duyduğu bir puanı aldı ve şampiyonluğa ulaştı.
maç öncesi melonun motivasyonunu bozmaya çalışan haberlerdir. Benzer haber ve yorumlar fenerbahçede emre belözoğlu hakkında çıkmaktadır. Maç oynanırken de muhtemelen galatasaraylı futbolcular emrenin, fenerbahçeliler de melonun üstüne oynayıo sinirlendirmeye çalışacaklardır. Zira bu iki oyuncu öfke kontrolü konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Bunlara çok takılmamak lazım.
2011-2012 sezonunda bunu bir kez daha kanıtlamış taraftar grubudur. Sinir harbi şeklinde geçen bir yılda bile üstelik takım sezon boyunca lig lideri olmamasına rağmen(takım liderken, başarılıyken üstteyken centilmen olmak daha kolydır) bu kulübün stadında büyük olaylar çıkmamış, kimsenin canına bir zarar gelmemiştir. Sadece bir hazırlık maçında sahaya girilmiş ama kimseye zarar verme amacı olmayan bir protesto yapılmıştır. Başka stadlarda futbolcularına yapılanları hatırlatmaya gerek yok sanırım.
Ve son maç geldi. Üstelik bir galatasaray maçı. Şamüiyonluk maçı. Maçtan önceki demeçler şöyle:
Başkan aziz yıldırım: "cezalı olan fatih terim için kendi locamı açmaya hazırım."
Başkan yardımcısı nihat özdemir: "centilmence bir maç olmasını diliyorum."
Yönetici ali yıldırım: "taraftardan sadece destek istiyoruz. Top bizdeyken alkış, rakipdeyken ıslık. Başkanımız da terim için sahamızda görüşün en güzel olduğu aziz yıldırımın kendi locasını açmaya hazır olduğunu söyledi."
Fenerbahçeli yorumcu rıdvan dilmen: "galatasaray kazanırsa alkışlayacağım. Zaten canlı yayında olacağım o sırada."
Taraftarı yönlendiren yöneticiler ve yorumculardır. Maç öncesi ortamı geren açıklamalar maçta büyük olaylara sebebiyet veriyor bunu hep gördük, görüyoruz. inanıyorum ki bu maçta fenerbahçe büyüklüğünü şimdiden göstermiştir.
Tekrar hatırlatıyorum. Bu takım 1 yıldır bir sinir harbi içinde. Bu şartlar altında bu yılı bu şekilde geçirebilen bi camia gerçek anlamda centilmendir. Aynı durum başka kulüplerin başına gelse olacakları tahmin bile edemiyorum.
ulan bi de bizi provoke ettiler diyo bu şakacı başkan. Maçtan bi gece önce takalarla gel ses yap, ışık tut uyutma futbolcuları, maç yolunda otobüsü taşla camları indir, maçta tekmelerle yıldırmaya çalış, seyirci çakmak para ne bulursa atsın oyuncuların kafasına, devre arası başkan koridorlarda futbolcu tartaklasın, 2 saat stattan çıkamasın takım, üstüne bi de provokatör olsun. Yuh beee. Hakkaten yuh!!! Çok sinirlendim lan şu an!! Fenerli oyuncular iyi sabretmiş!