Satın alınan şeylerin gerçek bedeli para değil ömürdür. Bir şey satın alırken harcanan para, aslında bir zaman harcanarak kazanılmaktadır. Dolayısıyla bir şey satın alırken aslında ömürden zaman harcanmaktadır.
Asgari ücretli bir çalışan için hesaplama şöyledir:
2022 yılı için asgari ücretlinin saat ücreti Ağustos ayı itibarıyla net 24,45 TL'dir. Markete girdiniz ve bir bira ile pringles aldınız. Şu an da ortalama olarak bira 30 lira, pringles ise 25 liradır. Dolayısıyla 55 liralık bir maliyet gerektirir. 55'i asgari ücret saatlik fiyatı olan 24,45'e böldüğümüzde 2.2 sonucuna ulaşırız ki bu sayı bu maliyeti karşılamak için çalışılması gereken zamanı ifade eder.
Yani bir bira + pringles = ömürden 2.2 saatin eksilmesidir.
Dolayısıyla bu harcamayı yaparken düşünülmesi gereken soru şudur: bir bira içmek ve pringles yemek için ömrümden 2.2 saat eksiltilmesi teklif edilse kabul eder miydim? cevap evetse harcamanızı gönül rahatlığı ile gerçekleştirebilirsiniz.
Hesaplamayı farklı ürünler için de yapabilirsiniz. Ayrıca farklı kazanca sahip olanlar da kendi saatlik net ücretlerini hesaplayarak, hesaplamayı ona göre yapabilir.
arif nihat asya nın bir şiiridir. şiirin asıl adı dua dır. tam şiir aşağıda verilmiştir.
Biz,kısık sesleriz...minareleri,
Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!
Mahyasızdır minareler...göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allahım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!
Bize güç ver...cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
Çanakkale zaferinin 100. yılında türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı tarafından bizzat seslendirilip reklam olarak yayınlanmıştır. aşağıdan izlenebilir.
bilgi vermeye yönelik, bilimsel bilgiler içeren başlıkların ilgi görmeyip saniyeler içinde sözlüğün tozlu rafları arasına girmesiyle oluşan bir durumdur.
siyaset, spor, cinsellik ve trol başlıklar ise en çok ilgi çeken başlıklar olarak ön plana çıkmaktadır.
bu durum bile geldiğimiz noktayı ortaya koymaktadır.
beynin hiç bir aktivite yapmadığı, faaliyette olmadığı an a verilen bilimsel addır. bu mod sırasında insan hiç bir şeyle ilgilenmez, iş yapmaz, film izlemez, bilgi akışı yaşamaz. amiyane tabirle boş oturmaktadır. beyin bu modda iken, iş yaptığı faal mod a göre daha fazla enerji tüketir. dışarıdan bilgi girmediği için, boş kalan beyin kendi bilgilerini birbirleriyle çarpıştırarak çeşitli düşünceler oluşturur. uyku öncesi yatakta veya tuvalet ihtiyacı sırasında insanın aklına çok zekice şeyler gelmesinin sebebi budur. bu mod insana sınırsız bir düşünce ve bakış açısı kazandırır.
türkçe çevirisi yoktur. default mode network olarak geçer. ancak gene de sözlük anlamı olarak çevirdiğimizde varsayılan ağ modu anlamına gelir.
terim; nöroloji, psikoloji gibi bilim dallarında sıkça kullanılır.
bu başlıkta çeşitli yanlış bilgilendirmeler mevcuttur.
Yüksek kültür'e üst kültür de denir.
Bir toplumda geçerli olan genel kültür özellikleridir. Toplumun her kesiminde bilinir ve benimsenir. Öneğin; Genel Türkiye kültürü, genel Çin kültürü, genel italyan kültürü gibi..
Tiyatro, bale, klasik müzik, resim, şiir gibi pek çok sanat dalı yüksek kültürün içindedir.
Herkes yüksek kültüre dahil olabilir veya anlayabilir. Yüksek kültürün yanında yöresel kültürler, alt kültürler, popüler kültür gibi öğelerde vardır.
Hiç bir edebi veya sanatsal değeri olmayan yalnızca reklam ile şişirilmiş kişiler veya eserler yüksek kültür değildir.
Ancak yüksek kültür olmayan şey illa kötü olacak diye bir durumda yoktur.
Örneğin yeraltı edebiyatı bir yüksek kültür ürünü değildir. Ancak kendine göre bir tarzı ve hitap ettiği yığınla insan vardır.
1844 - 1939 yılları arasında yaşamış amerikan dilbilimci, antropolog ve etnologdur. Bilim dünyasına katkıları olan bir insan olmakla birlikte pek çok makale, tez ve kitapta kaynak olarak gösterilir. Kaynakçalar da e. sapir olarak geçer.
Bilimsel deneyin esası, bakalım ne olacak diye denemek değil, deneyden önce oluşturulmuş fikri, bakalım öyle mi olacak diye sınamaktır.
Galileo Galilei ye göre apaçık, hakikat olarak görünen fikirlerden değil, gözlemlerden hareket edilmeliydi. Gözlemlerden, fikirlere ulaşılmalı ve ulaşılan fikir de sınanarak test edilmeliydi.
işte gözlemleri açıklayıcı fikirlerin zorunlu mantıksal sonuçlarını doğayla yüzleştirerek fikrin doğruluğuna ilişkin son sözü doğaya söylettirmeye sınama, bu işlemi sağlayan düzenlemelere ise deney denir.
Bilimsel deneyin esası üç basamakta şöyle özetlenebilir:
1. Merak uyandıran gözlemler üzerinde muhakeme ederek açıklayıcı fikre varmak
2. Varılan fikrin içerdiği, doğaya ilişkin sonuçları çıkarmak
3. Belirtilen koşullarda o sonuçları aramak için yapılan yeni deneysel gözlemlerle fikri sınamak.