Takip edilesi bir insan, değerlendirmelerine bir bakmak lazım. Ancak tarafsız bakılması doğru olacaktır. Çünkü bir taraf direkt deli saçması bir taraf direkt dahi gibi bakıyor.
Anksiyetinin yani kaygılarının farkında olmak, bu farkındalığın neticesinde kaygı boyutumuza göre profesyonel yardım almak. Örneğin panik ataklarımız mı var, yaygın anksiyete mi, agorofobi mi yoksa sosyal fobi mi tabiki bir de derecesi önemli bunları belirleyip destek alma iyi gelecektir.
Sosyal destek, bedensel aktivite ve rahatlama alıştırmaları iyi gelebilecek diğer yöntemlerdir.
Neden sürekli bir genelleme peşinde koşuyoruz biliyor musun? Çünkü bu kolay olan, tek tek anlamaya çalışmak yerine "kızlar oruç tutmaz", "bunlar dinsiz" diğer taraftan "böyle diyenleri sabun yapacaksın", "Müslümanların hepsi böyle yobaz" gibi çoğaltabileceğimiz örnekler kolayımıza geliyor ne yazık ki.
Bazı genel "şeyler" olsa da kişiden kişiye değişen yaşam olaylarıdır. Kayıp ve yas süreci ile diğer travmatik olaylar, kaygılar, stresler genel yıpratıcılar olmalarına rağmen dozları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bunlar dışında yaşıyor olmakla ilişkili olayların tamamı yıpratıcı olabilir.
Bence hiç alakası yok. Türkçede ne yazık ki böyle bir algı var. Noktalı virgülü nereye koyarsın? Yakıştığı yere. Ünlemi nereye koyarsın? Yakıştığı yere, canım nereye isterse...
Bu diğer işaretler içinde geçerli. Yazım bilgisi ve noktalama işaretleri hakkında herkese bilgilendirmeler yapılmalı. Bir de önerim var instagramdaki bazı sayfalar kelime anlamıyla başladıkları yolculuklarına bu vizyonu da ekleyerek devam etsinler, değişimi izleyelim.
ben yeniyim ama daha önce de takip ettiğimden anladığım üzere; düşünce ayrılıkları önemsenmiyor ve hatta herkes kendi düşüncesi ile ilgili oldukça saldırgan. Bence bu konu düşünülmeli.