hem burada, hem de "Normal(sözlük)" de hissedilen sakil-anlamsız tutum? volkan ağabeyi kaybetmişiz, dün u19 takımımız tarihi bir başarı kazanmış ve "kuzeyin oğluna" ithaf etmiş, üstüne üstlük (inter'e golü) "ekrem" adında bir futbolcumuz atmış (ortaluk yıkılıyor) ce ha pe'li sikko'dan muhalifler de tık yok?
birde "rizeli-oflu siyonistlerle" bir tutuluyoruz ki "akla-insafa-vicdana" zarar ve iğrenç bir iftira?
Madem m.vekili seçilme yaşı 18, c.reisi seçilme yaşı da 25 olsun ki, "Türk-Kürt çocuğunu karşılarına dikelim? imamson yalamuğu, güya 2 yıl Kur'an kursuna gitmişmiş? Yürekleri yetiyorsa "hodri meydan!." https://galeri.uludagsozluk.com/r/2398820/+
meşhur müfessir Fahreddin Razi'nin kendisini -yanı başına bıçak saplayıp- "- bizim aleyhimizde konuşmayı bırak?" diyerek, "alamut-daileri(davetçileri)" tarafından tehdit edilmesi neticesi, aleyhte konuşmayı terk etmesi sorulduğun da? sebebin; -yanı başına saplanan bıçağı kast ederek- "onların bana karşı 'bürhan i kat'ileri(Kesin delilleri)' var diyerek açıklamasıdır!.
"Hiçbir korumacılık, tarafçılık, ikiyüzlülük yapmadan. Dinci dinsizlik kavramının kullanıldığı sure Maun Suresi’dir. Kur’an burada, muntazam namaz kılan yani görüntü ve resmiyet itibariyle ‘mükemmel’ sayılan bazı insanların bazı kötülükleri yüzünden dinsiz-imansız inkarcılar olduğunu, bu örtülü dinsizlerin namazlarıyla bile lanetlendiklerini bildirmektedir."
Aslen Düzcelidir, (meşhur) -son- şeyhülislam mustafa sabriye vekalet etmiştir ve onun gibi "Türk" düşmanıdır. itikadi-imani yönünü bilemem lakin, M. Zahid Kevseri aşırı (çerkez) kabilecisi biridir. E. ihsanoğlu'nun babası ihsan efendiyi (çerkez olmadığı için) "Ravak el-Etrak" yurduna mürşid olmasını engellemiş, Mısır hidivliğindeki nüfuzunu kullanararak bir çerkezin atanmasını sağlamıştır?
Milli mücadeleci -merhum- Halit Molla (Akın)'ın "Türk Yolu gazetesi"nde yayınlanan hatırat kitabı elimize ulaştı. -yazarı- Dr. Mehmet Özdemir -rum ve ermeni ile birlik olup- Türk milletini yağmalayan, canına-malına-namusuna tasallut eden -at hırsızı- hainleri sansürlemiş? Bir paragrafta da "Kuvvacıların mecruh ettikleri" bir leşin cebimden "Hendek - Kalayık köyünden" olduğuna dâir, nüfus kaydı çıktığını nakletmiş? Hoca, Kalayık köyünde kimlerin mukim olduğunu -bu bölgede- herkes bilir? Bu çaba niye, bu kabileci melaini muhakeme masasına yatıralı, bir hayli zaman oldu?
"sözlükte izmir düşmanlığı" başlığını okudum. her ne kadar hüsam kardeş -mekkeli abi çölde mohti lazı aramış?- deyu bize bühtan etsede, hicaz bölgesi(mekke-medine-taif-cidde)'nin "hac ve umre ziyaretçisi kabul eden" bir mıntıka olduğunu fikr edememiş? neyse, yıllar önce izmir'den hac ziyareti için gelen -işyeri sahibimizin ahbabı züccaciyeci- Amir ağabey ile olan muhabbetimizi-hatıramızı anımsadım? "gâvur izmir" yaftası mevzuu açıldığında, o anlatmış idi. -makedonya- piriştine'den akrabaları gelmiş ve şöyle bir şikayette bulunmuş; "- yahu amir piriştine'de sırplar-hırvatlar bizi türk olarak görüyor, burada da siz "gâvur" diyorsunuz, biz neyiz ki?" deyu serzenişte bulunduklarını haber verdiğinde ona söylemiş idim, burada tekrar edeyim; "- ağabey o sırp-hırvat gâvuru onlarda "türklük temayülü" görmese böyle bir nitelendirmede bulunmaz? onlar -sizin gâvur demenize- değilde, "düşmanın türk demesine" itibar etsinler?" deyu ünledi idim.
A. Fuat Cebesoy paşaya bağlı 20'ci kolordu kurmay başkanı, Mahmud beyi hendek'te pusuya düşürerek şehid etmişler, düzce hükümet konağından, "- alo sandal(santral de diyemiyor haşlak?) biz düzce'yi zaptettik, sizde hendeği zapt ediniz?" deyu telefon açarak, hıyanetlerini son haddine vardırmaktan çekinmemişlerdir? (d)ilber hoca bir mülakatın da "- yahu o kalkışma, klanlar(kabileler) arası bir kavga idi?" diyerek, -meseleyi hafife almış- natoculara selam çakmıştır! hoce -sana itibar ederiz- lakin, hedef saptırmayı bırak; "- bu düpedüz, TÜRK MiLLETiNiN kanına ekmek doğramaktır?
- istiklâl harbimiz bitmemiştir - derken buna işaret ediyoruz?
güce-zulmedenlere yani "ashab-ı fil ve (piçi) israil"e tapınan, "din ile - iman ile - ihsan ile(hatta türklük ile)" -uzak, yakın- bir alakaları olmayan -taklitçi- maymunlardır.
- Şimdi de senden söz ediyorum -
Rasulü Ekrem(aleyh es-selam)'ın -Selman bin islam- münasebeti ile "ehli beytine dahil ettiği!"
- AZiZ TÜRK Milleti; -
"Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm."
hicretin 7.'ci yılında -aynı bugünkü gibi- iman sahiplerine -topyekün- çullandı idiler! Bir aylık muhasara sonunda, bir gece Allah(Azim eş Şan) 'ın üzerlerine "görünmez ordularını" teksif ile -domuz yavruları misali- çöllerde darma-duman imha oldular.1438. sene sonunda, tarihi tekerrüren imha olacaklar, müjdeliyoruz!?.
Buyurdular; "- Düşkün kimse benim nezdimde hakkını (zalimden) alıncaya dek aziz ve üstündür. Güçlü-kuvvetli olan kimse benim nezdimde, mazlum hakkını ondan alıncaya dek güçsüz ve zayıftır."
"Türk gemisi karaya oturmadı, Türkler sıfırı tüketmedi; ama deniz bitti, gören gördü ki, Türklerin Türk vasfına liyakat kesbetmelerinden başka bir imkânları kalmamıştır; Türk ile gâvur arasındaki farktan başka hiçbir farka istinaden Türkıye lehine hiçbir iş görülemeyecektir."