Basın gidin Allah aşkına, ak parti başa geçmeden önce yediğiniz kazıkları hatırlayın ve halinize şükredin. Elbette 4 tl lik benzine "oh iyi oldu yaşasın bol bol para veriyorum" demiyorum. Ama bunlar dönem dönem olup geçecek şeyler. Türkiye'nin ekonoisi ak parti iktidar olduğundan beri düzene girdi. Sürekli güllük gülistanlık olamazdı zaten. Oturduğunuz yerden "niye böyle oluyo yeaaa" diye ağlamak kolay.
Hükümet, "sizden" olsaydı, alkış tutardınız 4 tl lik benzine, orası da ayrı husus.
Son olarak bir cümle vardı, lafzen tam hatırlamıyorum ama manen şöyleydi: "Yapabilenler yaparlar, yapamayanlar nasıl yapılacağını anlatır dururlar." Oradaki "anlatıp duran" kesim sizler oluyorsunuz canlarım.
israilin yaptığı köpekçe katliamın haklı tek bir yanı bile yoktur. israil dediğin, hem dinini yaşadığını iddia eden hem de dini kendi dünyevi çıkarlarına göre yontup aslında mesih ile birlikte girmeleri gereken göya vaadedilmiş topraklara mesihi beklemekten sıkılıp kendi başlarına girmeye çalışan gerizekalılar topluluğudur.
ek olarak israil-gazze ilişkisini türkiye-pkk ilişkisi ile bağdaştıranların akıllarından problemleri olduğu ise bariz bir gerçektir.
"ilahiyat fakültesinde de geçerli olan formasyondur" demek isterdim ancak durdurulmuştur. 2 yıldır bu dersi alanların maddi-manevi tazminatını kim ödeyecektir?
yeni nesil o kadar acımasız o kadar nankör o kadar bencil o kadar hak hukuk yoksunu ki.. ayıp yahu. birilerinin üzüntüsünün üzerine mutluluk inşa edemezsiniz efendim. ne oldu şimdi, bizim hakkımız elimizden alındı, eğitim fakülteliler mutlu musunuz?
imkansızdır. Bir yatın her ay ne bakımı olabilir ki? her kış çekersin bir yere boyanır, makine dairesine bakılır falan. zaten aile üyeleriniz makine motor yat dizayneriyse düzenli bakımını yaparlar, bir tek boya işi kalır geriye, onun için de iki yahut üç yılda bir kıyıya çekseniz olur biter.
ama şöyle de bir olay var ki yat cidden lüks. öyle bakımını falan kendiniz yapamıyorsanız -ki mesleğiniz değilse yapamazsınız- çoook zengin olmanız lazım, çook.
öncelikle türkiye "müslüman ülke" değildir. islamın hangi şartı türkiye'de yerine getiriliyor ki? şeri yönetimin olmadığı bir devlet islam devleti olamaz. dolayısıyla bu "türkiye müslümanlığın en iyi yaşandığı ülkedir" safsatalarını bir kenara bırakalım; hadi eğri oturup doğru konuşalım. türkiye, "elhamdülillah müslümanım"dan sonra "kalbim de temizdir evelallah" diyen karaktersizlerle dolu, nitekim onlar müslümanlığın getirilerini kalplerinin temizliği karşılıyor sanarak kendilerini avutup milleti oyalama çabası içindeler. %70ini bu tip müslümanların oluşturduğu bir ülke nüfusunun %90'ı müslüman olsa kaç yazar? kimlik müslümanlığı ile gerçek müslümanlığı birbirine karıştırmayalım.
ikinci olarak, müslüman bir devletin yöneticisi de müslüman olmalıdır. çünkü halkların başına gelen yöneticiler onların hakettiği yöneticilerdir. eğer müslüman bir devletin devamı niteliğindeki "laik" devletin başına dini belli olmayan bir adam geliyorsa, halk bunu haketmiştir.
buradan şu sonuç çıkıyor; sözkonusu adam, müslüman bir devletin ateist yöneticisi değildir. dini çalkantılı bir devletin dini belirsiz yöneticisidir. insanların akıllarını karıştırmış, dinden derlemeler yaparak müslüman olanları, laiklikten ve çağdaşlıktan dem vurarak da ortaçağ zihniyetinden etkilenmiş batı yetiştirmesi ilericileri etkilemiştir ve bu sayede başa geçmiştir. kısaca şunu diyebiliriz ki, o adam ateist olsa da iyi bir siyaset adamıdır, herkesi kendine göre kullanmayı başarmıştır öyle ki öldükten bilmem kaç yıl sonra bile hala onu anan, hakkında bilgi sahibi olmadan kör kütük savunmaya geçen cahiller bırakmıştır. neyseki o küçük kısmı oluşturan müslüman halk onun göz boyamalarının farkına varmıştır. eh bu da bize yeter elhamdülillah.
tanım: boş kümedir. öyle bir ülke yeryüzünde hiçbir zaman olmadı, olamaz da.
enteresan bir filmdir. serinin ilk filmini izleyen eleman "ıyy iğrenç öğğ berbat" dese bile ikincisini izlemekten geri durmaz. tamam, iğrenç kabul edilebilir çünkü bol kanlı bir filmdir. ancak yine de ilginçtir işte. insanın hangi durumlarda hayvanlaşacağını gösterir.
sophie kinsella'nın "beni hatırladın mı" adlı kitabını okuduktan sonra pek de eğlenceli gelmeyen, çik-lit türü roman. finali çok oldu-bittiye getirilmiş. olmamış. 10 üzerinden 6.
kafa dağıtmak amacıyla izlenebilecek, "40 dakika hem boş hem hoş şekilde nasıl geçirilir?" sorusunun cevabı olan dizi.
--bızzzzz--
Bu anne bartowski cıvıtmaya başladı artık. ayrıca o volkoff, koskoca silah satıcısı olmuş ama adam olamamış. ne aşkı ne meşki yahu bu yaşta? git kötü adam namına yakışır hareketler yap, kötü adam kahkahası falan at. tüm o duygusal sahneler boyunca, sinsi bir ifadeyle frost'a bakıp "öeeh be frost başlarım sana da oğluna da kızına da, cidden sana aşık olduğumu mu düşündün hea? kötü adam olmanın bir numaralı kuralını çiğnediğimi mi sandın hea? öl be kadın!" diyerek frost'un beynine bir kurşun sıkmasını bekledim ama olmadı. adam tam bi' ezik çıktı yahu. cıx olmamış. volkoff otur sıfır.
ek olarak şükür kavuşturana yahu, intersect yeniden sahalarda.
--bızzzzz--
ardında arkasından yas tutacak bir tane bile ölüm yiyen bırakmadan hayata veda etmesidir. hea, malfoylar mı dediniz? onlar ihanet etmişlerdi zaten. ben dracoyu hep sevmişimdir.*
ilk beş sezondaki çekiciliğini kaybetmiş dizidir. özellikle altıncı sezonun ilk 5-6 bölümünü sıkıntıdan patlayarak izledim. yavaş yavaş düzeliyor hadi bakalım.
Ama her şeye rağmen bir hafta ara vermesiyle üzmüş, eksikliğini hissettirmiştir. Yalan yok.
Türkiye'deki her odunu kıralım, yakacak yapalım. Düşünsenize ne kadar çoklar. O tahta kafalarla ortada gezmeleri herkese zarar. Bir işe yaramış olurlar.
bildiğin "üçü bir arada" kahvesini janjanlı bardakta pipetle höpürdeterek içmeden, çevreden geçen insanlara "pis fakirler" bakışı atmadan, bacak bacak üstüne atıp sandalyeye yayılmadan, önemli bir iş adamı edasıyla önündeki laptopına yahut gazetene göz atmadan hiç starbucks elemanı olunur mu yahu? valla ayıp. insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur bu.
göya yarattığı (burada göya kelimesi yaratmak fiilini etkiliyor sadece) insanları kıskanan, onlarla cebelleşen, tanrıçalarla evlenip minik minik çocuklar doğurtan ve onları da kıskanan, kibirli, nankör, maymun iştahlı zeus'tan mı bahsediyoruz burada?