manken tuba altıntop'un çok eşlilik üzerine sorulan bir soruya cevabıdır. açıklamanın tamamı:
çok eşlilik mağrifet değil ki. hayvanların bile tek eşi vardır. bir aslanın bir tek kaplan eşi vardır. aslan avlanır, kadın kaplan da çocukları ile meşgul olur. *
Adam gözlerini açarken zorlanıyordu. ilk gördüğü
komidinin üzerindeki bir kutu aspirin ve bir bardak
suydu. Ayaklandı ve yatağının üzerine oturdu.
Etrafına bakarken, dürülü ütülenmis kıyafetleri gözüne
ilişti. Yatak odası toplanmış ve tertemiz olmuş.
Aspirini eline alırken karısının bırakmış oldugu
bir notu farketti: Aşkım, kahvaltın mutfakta hazır,
ben evden erken çıktım, alışverişteyim. Seni
seviyorum" Mutfağa doğru yöneldi. Gerçekten de kahvaltısı
hazırdı ve gazeteside masanın üzerindeydi.
Oğu da oturmuş kahvaltısını ediyordu. Babası oğluna
sordu: "Oğlum, dün gece neler oldu?"
Oğlu: "Ya baba, sorma, sen dün gece saat 3´e dogru eve
geldin, zil zurna sarhoştun, neredeyse baygın bir
şekildeydin. Bütün mobilyalara vurdun, ortalığı
kırıp döktün, salona kustun ve nerdeyse
kapıya doğru giderken gözünü çarpıp kör ediyordun"
Babası şaşkın: "Peki oğlum, neden ortalık toplu ve
kahvaltım hazır masada?"
Oğlu: "Ha bunlar mi? Annem seni yatakodasına
sürükleyip yatağa attı, ama tam pantolonunu çıkarırken,
"Çek ellerini pis orospu, benim mutlu
bir evliliğim var" dedin
arkadaşım merak içindeyim; tamam bütün bunlar oldu da bu durum deniz baykal'ın istifası ile bitecek mi? yani ortada bir suç var ve bunun tek cezası sadece koltuktan vazgeçmek mi olacak?
yani ne bir hapis, ne de başka bir şey olmayacak mı? para cezası bile mi olmayacak? burada çok büyük bir ahlaksızlık var. ortadaki bu ahlaksızlığı görmemezlikten gelip bodruma mı yerleşecek bu adam? hiç bir şey olmamış gibi bahçesinde çiçek mi yerleştirecek?
tamam ben de acıdım yazıktır yapmış bir hata dedim ancak ortada mağdur olan kişi sadece deniz baykal mı? tabiki hayır. eee... bu adamın karısı ne haldedir? çocukları ne haldedir? bu adama güvenip oy verenler ne haldedir?
bu bir suçtur. ortada zina var. üstelik bekar iki insan da değiller. bu insanların evliliği ne olacak? yani devlet evlilikleri ne derece koruma altına alıyor. kimin eli kimin cebinde arkadaşım? her neyse fazla uzatmayayım. sonuca gelelim, merak ediyorum;
edit: hukuken suç olmayan her şeyin yapılabileceğini zanneden geri kafalı insanlar için söylüyorum, bir gün karınız kocanız da sizi aldatacak ve bu da suç olmayacak. elinizi vicdanınıza koyun da düşünün.
edit2: bunları zaten biliyorum ve buna tepki gösteriyorum. evet maalesef ki kanunlarda zina bir suç değil sadece boşanma sebebidir.
Adam gözlerini açarken zorlanıyordu. ilk gördüğü
komidinin üzerindeki bir kutu aspirin ve bir bardak
suydu. Ayaklandı ve yatağının üzerine oturdu.
Etrafına bakarken, dürülü ütülenmis kıyafetleri gözüne
ilişti. Yatak odası toplanmış ve tertemiz olmuş.
Aspirini eline alırken karısının bırakmış oldugu
bir notu farketti: Aşkım, kahvaltın mutfakta hazır,
ben evden erken çıktım, alışverişteyim. Seni
seviyorum" Mutfağa doğru yöneldi. Gerçekten de kahvaltısı
hazırdı ve gazeteside masanın üzerindeydi.
Oğu da oturmuş kahvaltısını ediyordu. Babası oğluna
sordu: "Oğlum, dün gece neler oldu?"
Oğlu: "Ya baba, sorma, sen dün gece saat 3´e dogru eve
geldin, zil zurna sarhoştun, neredeyse baygın bir
şekildeydin. Bütün mobilyalara vurdun, ortalığı
kırıp döktün, salona kustun ve nerdeyse
kapıya doğru giderken gözünü çarpıp kör ediyordun"
Babası şaşkın: "Peki oğlum, neden ortalık toplu ve
kahvaltım hazır masada?"
Oğlu: "Ha bunlar mi? Annem seni yatakodasına
sürükleyip yatağa attı, ama tam pantolonunu çıkarırken,
"Çek ellerini pis orospu, benim mutlu
bir evliliğim var" dedin
Bir adam bir gün bir petshopa giriyor kendisine
en yakın duran papağanı gösterek
- Pardon bunun fiyatı nedir ? der.
- 10000$ efendim
- Neden bu kadar pahalı peki ?
- Efendim o 300 tane kelime biliyor.
Biraz uzaktaki papağanı işaret ederek :
- Peki bunun fiyatı nedir ?
- 20000$ efendim
- Peki bu neden pahalı ?
- O aynı kelimeleri hem ingilizce hem türkçe söylüyor.
Onun yanındaki papağanı göstererek :
- Bunun fiyatı nedir ?
- 30000$ efendim, bu da kelimeleri her dilde söylüyor.
Adam biraz daha bakındıktan sonra dükkanın yüksek
bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor :
- Bunun fiyatı nedir ?
- 100000$ efendim.
- Bunun özelliği nedir ?
- valla bu pek konuşmuyor ama ordaki 3 papağan buna
"hocam" diyorlar.
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına
tüp geçit yapmak için ihale açar.
ihaleye ingiltere'den, Amerika'dan,
Japonya'dan ve Türkiye'den de
Temel'in firması olmak üzere birer
firma katılır.
Firmaları teker teker mülakata
çağırırlar ve teknik bilgi isterler.
ingiliz firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak
tüneli kazmaya başlarız ve denizin
altında tam ortada buluşuruz. Tüneller
arasında maksimum 1 metre fark olur.
30 metrelik enindeki tünelde de 1
metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.
Amerikan firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız
ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm
fark olur, der.
Japon firması ise:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve
tam ortada buluşuruz. Maksimum fark
20 cm olacak, diye belirtir.
Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- Valla biz de iki taraftan kazmaya
başlarız. Ortada buluştuk buluştuk,
buluşamadık iki tüneliniz olur der.