15 ay sonra benim gibi bi okuzun yerine kibar bi adam gelmis.
insanlar icin yaptigim hersey tesekkur ettiler. yaptiklari her hata icin ozur dilediler. ozur tesekkur ozur tesekkur saygi sevgi derken ben de degistim zamanla.
soyle ki
bugun kahve otomatindan kahvemi aldiktan sonra makineye tesekkur ettim.
kadınların evinde kaldıkları erkeklere gizliden şampuanlarını bırakma merakıdır. evimde kalan tüm kadınlar bilerek bırakmış olamaz şampuanını. bi iç güdü sanırsam. valla ikinci el şampuan işine girsem iyi para kazanırım.
not: koklamıyorum ulan şampuanınızı. ne kasıyorsunuz. koklamak istesem bi tshirtünüzü ister onu koklarım.
ben lisedeyken bilim teknik dergisinden yayınlanan ve tüm okulun harıl harıl çözmeye çalıştığı matematik sorusudur. çözen suserlara sıcak çikolata ısmarlanır.
soru:
eskiden arkadaş olan iki matematikçi tesadüfen karşılaşır. biraz laklaktan sonra matematikçilerden biri diğerine "senin üç çocuğunun olduğunu hatırlıyorum ancak yaşlarını hatırlamıyorum" der. diğeri ise soru şeklinde söyle çocuklarının yaşlarını.
-çocuklarımın yaşları çarpımı 36. toplamı ise karşıdaki evin pencere sayısı kadar.
soruyu cevaplamaya çalışan matematikçi gidip evin pencerelerini sayar ve geri döner.
+verdiğin bilgiler yetersiz. bu soru bu bilgilerle çözülemez.
-haa, sana büyük çocuğumun saç renginin kırmızı olduğunu söylemeyi unuttum.
+buldum !!!
soru şu: nedir çocukların yaşları?
aocin ve pudingli tost, sıcak çikilataları haketti.
türk kızları ile ilişki başlatmaktan çok farklıdır.
genelde seks ile başlar. mantığınız şudur, eğer karşımdaki kişi yatakta iyi değilse flört etmeye değmiyordur. önce flört edip onca zamandan sonra yatakta memnun kalmazsa harcadığın onca zamana yazık olur. eğer yatakta iyiyse flört etmeye başlarsınız. daha yakından tanırsınız. sonra ilişki başlar ya da biter.
bi de türk kızına bakalım. önce tanışmaya çalış, arkadaşlarından iste tanıştırmasını falan. öyle bi kitapçıda bi kızla tanışmaya çalışınca sapık damgası yiyorsun. hadi tanıştın diyelim. al bu kızı defalarca dışarı çıkar. hem öyle kezbanca davranırlar ki hislerini söyleyecek ya da elini tutacak cesareti aylar sonra bulursun kendinde. hadi o aşamayı da geçtin ve sevgili oldun. ee seks ? yarısı evlenmeden olmaz der. sıçtın. sekssiz bi ilişki. iran mıyız?
neyse demem o ki: macar, avusturyalı vs vs kızlar candır. sevelim sevişelim.
not düşelim de yanlış anlaşılmasın. yurtdışında yaşıyorum ve kız arkadaşım var. bir de penisimle moleküler biyoloji doktorası yapıyorum.
kezbandan kastım "seks yapmak istemeyen" değil. o kısım bi kaç kere daha okunursa hangi bağlamda söylendiği anlaşılır.
küçükken genetik mühendisi okuyup örümcek genlerini kendi hücrelerime eklemek istiyordum. bu sayede örümcek adam olacaktım. genetik okudum ama örümcek adam olamadım. sayılır mı bilmem.
ortaokuldayken hugo vardı. irem diye bi kız arayıp yarışmıştı. ben de ilk kez duymuştum bu ismi ve çok hoşuma gitmişti. keşke bi sevgilim olsa adı da irem olsa demiştim içimden. sonra liseye başlarken bizim liseyi kazanan öğrencilerin listesinde irem adını aramıstım. bulamamıştım. üzülmüştüm _yadırgamayın lütfen, yaş daha 14 o zaman_
neyse daha ilk aylar çok tatlı bi kız vardı okulda. o da yatılı kalıyordu. akşam yemeklerinde hep uzağa ama onun karşısında oturur izlerdim.. ufak tefek olduğu için hobit derdim ona.. ama tanışınca adının irem olduğunu ve bi üst dönem olduğu için o listede olmadığını öğrendim. ilk aşkım oldu.
devlet dediğin insanları refahını ve özgürlüğünü sağlamak için vardır. insana anlam vermelidir, toprağa değil. eğer bunları yapamıyorsa, o devletin ölümü için yapılan herşey mübahtır.
edit: hala devlet vergisini ödeyen vatandaşa bir şey yapmaz deniyor.
o zamanlar bas konuş özelliği whatsapp e yeni gelmiş. ses kaydı gönderme olayı yani. ben de kuzenime bi selam çakayım dedim. kuzenim bekaretini genelevde kaybettiği için ona bazen keraneci diye hitap ederdim.
naber lan keraneci, söyleyip şutladım mesajı.
gelen yine sesli bi mesaj.
-ulan amerikadan sesli mesaj var diye açıp herkese dinlettik. rezil ettin bizi.