ferdinand marcos filipinler'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
1965'te amerika birleşik devletleri çekilirken filipinler cumhuriyet'ini kurmuştur kendileri. filipinler cumhuriyeti'nin açılış konuşmasında(bu ney lan açılış konuşması, sanki dükkan açıyor da açılış konuşması diyorum ben de ehehe) ekonomik kalkınmayı sağlayacağından bahsetmiştir.
1969'da yeniden seçilmek için totaliterlik eğilimleri ve orospu çocukluğu artırıldı. ülkede sıkı yönetim ilan edildi. basın susturuldu, ülkenin resmi gazetesi yandaş haber yapmak için yönlendirildi. en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilme yasasını anayasadan kaldırdı. yetmedi; başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını kendine bağladı, hem başbakan hem cumhurbaşkanı oldu. parlamento üyelerinin birçoğu hapse atıldı.
amerika birleşik devletleri'nde sürgün edilen dönemin muhalefet başkanı benigno aquino'nun, filipinler'e geri dönerken uçakta ölü bulunduğu öğrenildi. marcoslar zevk ve sefa içinde yaşarken filipinler'in dış borcu yarrak gibi artıyordu. dümbük marcos ülkeyi soydukça filipinler daha da battı, halk aç ve sefil yaşadı. marcos ekonomik kalkınma vaadiyle filipinler'i kurmuştu, oysa ki ekonomik kalkınma nah sağlanmıştı. marcos ve ailesi devlet hazinesini soyup soğana çevirdi. yetmedi, eşi imelda'yı vali atadı. artık marcos'a oy vermek için tam anlamıyla koyun olmak gerekiyordu.
1986 yılında filipinler dış borcu 79 misli artarak 28 milyar $'ı aştığı için marcos halkın ayaklanmasıyla amerika'ya sürgüne gönderildi. bilgisayar başında bu entry girerken ben bile ''yoğğ amına devlet hazinesinden 28 milyar $ çalmış, sanki nakit parayla bina inşaa edecek orospu çocuğu.'' dedim.
ferdinand marcos filipinler'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
1965'te amerika birleşik devletleri çekilirken filipinler cumhuriyet'ini kurmuştur kendileri. filipinler cumhuriyeti'nin açılış konuşmasında(bu ney lan açılış konuşması, sanki dükkan açıyor da açılış konuşması diyorum ben de ehehe) ekonomik kalkınmayı sağlayacağından bahsetmiştir.
1969'da yeniden seçilmek için totaliterlik eğilimleri ve orospu çocukluğu artırıldı. ülkede sıkı yönetim ilan edildi. basın susturuldu, ülkenin resmi gazetesi yandaş haber yapmak için yönlendirildi. en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilme yasasını anayasadan kaldırdı. yetmedi; başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını kendine bağladı, hem başbakan hem cumhurbaşkanı oldu. parlamento üyelerinin birçoğu hapse atıldı.
amerika birleşik devletleri'nde sürgün edilen dönemin muhalefet başkanı benigno aquino'nun, filipinler'e geri dönerken uçakta ölü bulunduğu öğrenildi. marcoslar zevk ve sefa içinde yaşarken filipinler'in dış borcu yarrak gibi artıyordu. dümbük marcos ülkeyi soydukça filipinler daha da battı, halk aç ve sefil yaşadı. marcos ekonomik kalkınma vaadiyle filipinler'i kurmuştu, oysa ki ekonomik kalkınma nah sağlanmıştı. marcos ve ailesi devlet hazinesini soyup soğana çevirdi. yetmedi, eşi imelda'yı vali atadı. artık marcos'a oy vermek için tam anlamıyla koyun olmak gerekiyordu.
1986 yılında filipinler dış borcu 79 misli artarak 28 milyar $'ı aştığı için marcos halkın ayaklanmasıyla amerika'ya sürgüne gönderildi. bilgisayar başında bu entry girerken ben bile ''yoğğ amına devlet hazinesinden 28 milyar $ çalmış, sanki nakit parayla bina inşaa edecek orospu çocuğu.'' dedim.
ferdinand marcos filipinler'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
1965'te amerika birleşik devletleri çekilirken filipinler cumhuriyet'ini kurmuştur kendileri. filipinler cumhuriyeti'nin açılış konuşmasında(bu ney lan açılış konuşması, sanki dükkan açıyor da açılış konuşması diyorum ben de ehehe) ekonomik kalkınmayı sağlayacağından bahsetmiştir.
1969'da yeniden seçilmek için totaliterlik eğilimleri ve orospu çocukluğu artırıldı. ülkede sıkı yönetim ilan edildi. basın susturuldu, ülkenin resmi gazetesi yandaş haber yapmak için yönlendirildi. en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilme yasasını anayasadan kaldırdı. yetmedi; başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını kendine bağladı, hem başbakan hem cumhurbaşkanı oldu. parlamento üyelerinin birçoğu hapse atıldı.
amerika birleşik devletleri'nde sürgün edilen dönemin muhalefet başkanı benigno aquino'nun, filipinler'e geri dönerken uçakta ölü bulunduğu öğrenildi. marcoslar zevk ve sefa içinde yaşarken filipinler'in dış borcu yarrak gibi artıyordu. dümbük marcos ülkeyi soydukça filipinler daha da battı, halk aç ve sefil yaşadı. marcos ekonomik kalkınma vaadiyle filipinler'i kurmuştu, oysa ki ekonomik kalkınma nah sağlanmıştı. marcos ve ailesi devlet hazinesini soyup soğana çevirdi. yetmedi, eşi imelda'yı vali atadı. artık marcos'a oy vermek için tam anlamıyla koyun olmak gerekiyordu.
1986 yılında filipinler dış borcu 79 misli artarak 28 milyar $'ı aştığı için marcos halkın ayaklanmasıyla amerika'ya sürgüne gönderildi. bilgisayar başında bu entry girerken ben bile ''yoğğ amına devlet hazinesinden 28 milyar $ çalmış, sanki nakit parayla bina inşaa edecek orospu çocuğu.'' dedim.
ferdinand marcos filipinler'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
1965'te amerika birleşik devletleri çekilirken filipinler cumhuriyet'ini kurmuştur kendileri. filipinler cumhuriyeti'nin açılış konuşmasında(bu ney lan açılış konuşması, sanki dükkan açıyor da açılış konuşması diyorum ben de ehehe) ekonomik kalkınmayı sağlayacağından bahsetmiştir.
1969'da yeniden seçilmek için totaliterlik eğilimleri ve orospu çocukluğu artırıldı. ülkede sıkı yönetim ilan edildi. basın susturuldu, ülkenin resmi gazetesi yandaş haber yapmak için yönlendirildi. en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilme yasasını anayasadan kaldırdı. yetmedi; başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını kendine bağladı, hem başbakan hem cumhurbaşkanı oldu. parlamento üyelerinin birçoğu hapse atıldı.
amerika birleşik devletleri'nde sürgün edilen dönemin muhalefet başkanı benigno aquino'nun, filipinler'e geri dönerken uçakta ölü bulunduğu öğrenildi. marcoslar zevk ve sefa içinde yaşarken filipinler'in dış borcu yarrak gibi artıyordu. dümbük marcos ülkeyi soydukça filipinler daha da battı, halk aç ve sefil yaşadı. marcos ekonomik kalkınma vaadiyle filipinler'i kurmuştu, oysa ki ekonomik kalkınma nah sağlanmıştı. marcos ve ailesi devlet hazinesini soyup soğana çevirdi. yetmedi, eşi imelda'yı vali atadı. artık marcos'a oy vermek için tam anlamıyla koyun olmak gerekiyordu.
1986 yılında filipinler dış borcu 79 misli artarak 28 milyar $'ı aştığı için marcos halkın ayaklanmasıyla amerika'ya sürgüne gönderildi. bilgisayar başında bu entry girerken ben bile ''yoğğ amına devlet hazinesinden 28 milyar $ çalmış, sanki nakit parayla bina inşaa edecek orospu çocuğu.'' dedim.
ferdinand marcos filipinler'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
1965'te amerika birleşik devletleri çekilirken filipinler cumhuriyet'ini kurmuştur kendileri. filipinler cumhuriyeti'nin açılış konuşmasında(bu ney lan açılış konuşması, sanki dükkan açıyor da açılış konuşması diyorum ben de ehehe) ekonomik kalkınmayı sağlayacağından bahsetmiştir.
1969'da yeniden seçilmek için totaliterlik eğilimleri ve orospu çocukluğu artırıldı. ülkede sıkı yönetim ilan edildi. basın susturuldu, ülkenin resmi gazetesi yandaş haber yapmak için yönlendirildi. en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilme yasasını anayasadan kaldırdı. yetmedi; başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını kendine bağladı, hem başbakan hem cumhurbaşkanı oldu. parlamento üyelerinin birçoğu hapse atıldı.
amerika birleşik devletleri'nde sürgün edilen dönemin muhalefet başkanı benigno aquino'nun, filipinler'e geri dönerken uçakta ölü bulunduğu öğrenildi. marcoslar zevk ve sefa içinde yaşarken filipinler'in dış borcu yarrak gibi artıyordu. dümbük marcos ülkeyi soydukça filipinler daha da battı, halk aç ve sefil yaşadı. marcos ekonomik kalkınma vaadiyle filipinler'i kurmuştu, oysa ki ekonomik kalkınma nah sağlanmıştı. marcos ve ailesi devlet hazinesini soyup soğana çevirdi. yetmedi, eşi imelda'yı vali atadı. artık marcos'a oy vermek için tam anlamıyla koyun olmak gerekiyordu.
1986 yılında filipinler dış borcu 79 misli artarak 28 milyar $'ı aştığı için marcos halkın ayaklanmasıyla amerika'ya sürgüne gönderildi. bilgisayar başında bu entry girerken ben bile ''yoğğ amına devlet hazinesinden 28 milyar $ çalmış, sanki nakit parayla bina inşaa edecek orospu çocuğu.'' dedim.
ferdinand marcos filipinler'in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
1965'te amerika birleşik devletleri çekilirken filipinler cumhuriyet'ini kurmuştur kendileri. filipinler cumhuriyeti'nin açılış konuşmasında(bu ney lan açılış konuşması, sanki dükkan açıyor da açılış konuşması diyorum ben de ehehe) ekonomik kalkınmayı sağlayacağından bahsetmiştir.
1969'da yeniden seçilmek için totaliterlik eğilimleri ve orospu çocukluğu artırıldı. ülkede sıkı yönetim ilan edildi. basın susturuldu, ülkenin resmi gazetesi yandaş haber yapmak için yönlendirildi. en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilme yasasını anayasadan kaldırdı. yetmedi; başbakanlık ile cumhurbaşkanlığını kendine bağladı, hem başbakan hem cumhurbaşkanı oldu. parlamento üyelerinin birçoğu hapse atıldı.
amerika birleşik devletleri'nde sürgün edilen dönemin muhalefet başkanı benigno aquino'nun, filipinler'e geri dönerken uçakta ölü bulunduğu öğrenildi. marcoslar zevk ve sefa içinde yaşarken filipinler'in dış borcu yarrak gibi artıyordu. dümbük marcos ülkeyi soydukça filipinler daha da battı, halk aç ve sefil yaşadı. marcos ekonomik kalkınma vaadiyle filipinler'i kurmuştu, oysa ki ekonomik kalkınma nah sağlanmıştı. marcos ve ailesi devlet hazinesini soyup soğana çevirdi. yetmedi, eşi imelda'yı vali atadı. artık marcos'a oy vermek için tam anlamıyla koyun olmak gerekiyordu.
1986 yılında filipinler dış borcu 79 misli artarak 28 milyar $'ı aştığı için marcos halkın ayaklanmasıyla amerika'ya sürgüne gönderildi. bilgisayar başında bu entry girerken ben bile ''yoğğ amına devlet hazinesinden 28 milyar $ çalmış, sanki nakit parayla bina inşaa edecek orospu çocuğu.'' dedim.
bu olayda yakından tanıdığım bir örnek var. ben özel okulda çalışan 34 yaşında bir fen bilgisi öğretmeniyim ve okula her gün servisle geliyorum, kendi halimde bir ADAMIM. benim dışımda 2 öğretmen daha var serviste ve bunlardan birisi 50'li yaşlarda chp seçmeni(okuldaki bütün öğretmenler chp seçmeni zaten çünkü haberal'ın okulundayız); ötekine habire ''akp şöyle akp böyle'' diyip duruyor. geçen yine akp'ye sallıyordu bi öğrencisinin ailesi akp'ye oy veriyormuş, öğrenci hakkında ''zaten fakirliğinden belliydi sakız yapışmış montuna hala o montla okula geliyor insanda azıcık kültür olacak.'' dedi. bir yandan gülmemek için kendimi zor tutuyordum bir yandan da sinirlenmemek için dişimi sıkıyordum. o anadolu çomarı, fakir vs vs dediğiniz insanların içinde çiftlikte doğup büyüyenler hayatını zorluklarını öğrenen insanlar emin ol senden çok daha kültürlü; sen çiftliğe gitsen büyük ihtimalle ''ıyy üzerime tezek bulaştı .s'' diye söylenirsin amk malı, zaten 50 yaşında ve makyaj sürmekten suratı palyaçoya dönmüş.
ulan sol frame'e bakıyorum herkes adana'ya sallıyor yok adanalılar antipatik, adana türkiye'nin en kötü üç şehrinden biri, yok adana demirspor süper lig'de bir bok yapamayacak, yok geçen hafta adana'da özgecan olayına benzer bir taciz olayı yaşandı bu mu sizin delikanlılığınız vs vs. adanalılar türkiye'nin en samimi halkıdır zorunuza mı gitti ulan elitist burjuva sıçmıkları?
bjk'nin paf takımı olmayıp yakın zamanda beşiktaş'ı istanbul'da 2-1 mağlup etmekle beraber passolig'li taraftarı en fazla olan beşiktaş futbol pardon beşiktaş jimnastik kulübü taraftarlarınca passolig'i savunduğu söylenmektedir.
kadro değeri açısından bakıldığında süper ligi hak etmediği rahatlıkla görülen vasat anadolu ekibi. zira bu fantastik ekibin en fazla batman petrolspor veya edirnespor kadar yıldız oyuncusu vardır.
devler liginde sıfır çekmesine rağmen, 2 kez şampiyonluğu son haftada kaybetmesine rağmen ve adil yönetilen her maçta galatasaray'a yenilmesine rağmen inatla galatasaray'dan büyük olduğunu iddia eden vasat anadolu takımı. galatasaray tarafından tercih edilmemiş oyuncuları transfer etmekle dünya takımı olunmaz bunu acilen öğrenmeli fenerbahçe.
büyük ihtimalle dünyadaki en boktan kitaptır kendileri.
en basitinden ilk sayfasından hatırladığım bir kesit: ''o sabah patates kızartmasının kokusuyla uyandı ilay. önce patates kızartmasının kokusunu içine çekti, sonra da kaygılanmaya başladı. çünkü annesi sadece kötü bir haber verdiğinde sabah kahvaltısında patates kızartması yapardı. babası ile boşandığını söylediği gün de kahvaltıda patates kızartması yemişti.
.
.
.
.
bir hafta önce oks sınavı bittiği için ilay artık çok rahattı. okullar kapanmış, ingilizce kursları bitmiş, test kitapları yatağın altına kaldırılmış, dershanenin yolu unutulmuştu.''
bu ney lan? kötü bir haber vermek için kahvaltıda patates kızartması mı yenir amını dengesini siktiğim? düşünsene kıza tecavüz etmişler kız diyor ki ''ühü ühü anne beni götümden siktiler şimdi ben patates kızartması yiyicem belki götümün ağrısı geçer yanına da mayonez oh miss''
asıl komik taraf ''dershanenin yolu unutulmuştu.'' insan bir yıl boyunca her hafta sonu bulunduğu dershanenin yolunu bir haftada unutur mu ulan orospu çocuğu. nasıl cibiliyetsiz insanlarsınız çözemedim.
anasının verdiği kötü haber de:''bu yaz köydeki teyzengile gideceksin, git ordaki kültürü de bir gör'' kız da ağlamaya başlıyor ''ya yok ben köye gitmem orası iğrenç :S'' bi de kız bütün bir yıl bi çocuğun peşinden koşturuyormuş daha bir hafta önce sevgili oluyorlar. anasına diyorkine ben bi dışarıya çıkıyom kafamı dağıtacam sırtına da çantasını almış sanki savaşa girecek amk malı. kafa dağıtmaya gitmiyor aslında telefon kulubesine para atıp babasına anlatacak. kitap 1900'lü yıllarda olsa kıza zekiymiş derim ama 2000'li yıllarda yazılmış ve anası doktor olan kızın bir cep telefonu yoksa ben öyle kitabın amına koyayım.
bir de o teyzesigile gidiyor abooovv telefonun çekmediği yerde konuşan karga mı varmış, bi de anasının arkadaşının çocuğuyla birlikte (adı fuat mı neydi cibiliyetsiz) 14-15 yaşında sivilceli ergenler dünyanın sırlarını mı çözüyormuş, hüloğğğğğğğğğğ!!!