arabası çalışmıyordu, bi el atar mısınız kardeş çalışmıyor vurdurayım bari dedi. insaniyetlik ölmemiş hesabı işe giderken durdum ve başladım itmeye, içeride kilolu abla oturuyor, karısıymış. Allah mutluluk versin, ama insan iner lan aşağı diye düşünürken o ara arabayı itiyorum ıkına ıkına. Adam direksiyonda tabi... Lan bi de baktım kocası direksiyonda, karısı yanında ben de takviye kuvvet modundayım. Sonra yokuş aşağı da değil, bildiğin gemileri karadan yüzdürme olayını tek başıma canlandırıyorum. Bir iki çalışmadı, af buyrun bi tarafımdan ter sökün etti... Abi yenge inse bari dedim, o rahatsız dizleri ağrıyor dedi. Yengenin konforu bir milyon. el atacak ikinci bir yardımsever de çıkmadı. Bırakamadım da ayıptır falan modundan. yeni giydiğim gömlek sırtımda yapış yapış, işe geç kaldım. araba mı, bıraktığımda içinde şişman bir ablanın oturduğu sağa çekmiş bir arabaydı artık.
arzunun tene dolması ise altında yatan motivasyon şehvetin tükenmesi gibi tükenir; sevgiyse kalbe dolan ve bir yaşam tarzı olarak benimsenmişse ilişki, sürer bir ömür, biri ölse dahi sevgisi devam eder
Akşam işe gitmek gece bekçilerine, gece klüplerine vs mahsustur.
Sabah gidilebilecek bir iş olması harika bir durumdur, ekonomik bağımsızlık, tatili sevmek gibi hoş durumların sebebidir.
Derin Sıçrayış Hipnoz adlı kitap bu alanda yazılmış kaliteli kitaplardandır. Hipnoz uzmanı mehmet başkak tarafından yazılmıştır. Hipnoz hakkında kulaktan dolma bilgilere değil de işin içindeki bir uzmanın kendi deneyimlerini açıkça anlattığı bir uzmandan öğrenmek isteyenler okuyabilirler.
Kasadaki çürük elmadır.Sapıktır, sapkındır.
Neticede müslüman da bir insandır ve inancını hakkıyla, samimi olarak benimsememişse sapkınlıktan kurtulamaz.
Hala kendisine müslümanım diye orda burda görünüyor ve bu derece bir aşağılık durumu niyetinden dolayı soruyorsa, gerçek inananlar için üzücü bir durumdur.
Trolleme amaçlı bir soru olmadığını varsayarsak durum budur.
Dünyadaki bütün inanç savaşları, farklı şeylere inanmaktan değil, o inancın fanatikleri sebebiyle çıkmıştır. Fanatik aşırıya kaçandır, fanatik inanmanın ötesinde saplantılı biridir ve saplantılı durumundan dolayı bir başkasına nefes hakkı tanımaz. Aşırı fanatizim psikopatlıkla ikiz kardeştir. Tartışmaz, kavga eder. iknaya çalışmaz yok etmeye çalışır. Hayat hakkı olmasın ister başkasının. Fanatizim insanlığın delirdiği noktadır.
Bakan kişinin ilgisine karşı çok boş değilse saça dokunulur genellikle, bakışa cevap verecek anlamına gelmez, daha çok bakışın farkında olduğunu ifade edebilir saça dokunmak. Zemine göre, bağlama göre çok değişir tabi bu durumlar.
ingilizce istilasından sonra, arapsaçı Ortadoğu savaşları ve Suriyeli mülteciler milyonları bulunca doğal sonuç... Önce emlakçılar başladı Arapça ilanlarla, ardından lokantalar ve diğerleri...Arada Türkçe kaynıyor, Türk'ün kaynaması gibi...
Hala o kafa... Yasaklayınca yok olacak sanki. Kim neye inanırsa inansın, inanmazsa inanmasın; işinize bakın güzel kardeşim. Yasaklanması gereken tek şey ötekine tahammülsüzlük....
Bu kadar abaza ve uçkur düşkünü erkeklerin yaşadığı ülkemizde jigololara para vermek de neyin nesi. Müşteri olan varsa ya fantezi peşinde ya da yüzde yüz umutsuz vaka olmalı. Ülkemin insnalarına edepli zamanlar diliyorum.
ilk gördüğümde şaşırmıştım, "vay anasına şehrin ortasından tren yolu geçiyor lan!" olmuştum. Sonra alıştım, güzel dostlar her kenti sevdirdiği gibi izmit'i de sevdirdi. Şen olsun izmit.
Bu daha ziyade AKP devr-i iktidarında yaygınlaşmış bir tedbiili iltifat cümlesi olsa gerek. Yani hoşlanılan, beğenilen kadına ifade edilen beğeniyi söylemeyi kolaylaştıran bir basmakalıp dua kelimesi oluyor burada Maşallah.
Ve Adnan Hoca'nın kedicikleri dolayısıyla da önce geyik olsun diye kullanılan ve bu yolla daha da yaygınlaşan bir iltifat kalıbı. Hem iltifat sahibinin dini duyguları olduğunu, hem de iltifatı alan güzel kadının da dini duyguları olduğunun farkında olunduğunu anlatıyor.
Bilgisizlik böyle bir soruyu sordurtuyor tabi ki diyeceğim ama hiç mi başını kapatan bir akraban yok, komşun, arkadaşın , nenen felan yok... Sadece başlarını açmıyorlar, banyoda soyunup duş bile alabiliyorlar. Yaa ne kadar şaşırtıcı değil mi duşa da başörtülü girmiyorlarmış.
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, ülkemizde hipnoterapinin yayılmasının öncülerindendir, ünü yurt dışına taşmıştır. Google a sorulduğunda ilgili binlerce sonuç görmek mümkün.
Ben Kendisini hayatıma bir kabus gibi çöken panik Atak Sorunum sebebiyle tanıdım, işte hikayesi:
Hipnoz uzmanı Mehmet Başkak Hocayı ilk CNN televizyonunda Prof. Sevil Atasoyun Suç ve Delil programında gördüm.
Mantıklı ve etkileyici geldiği için konuşmaları yıllardır beni bunaltan hayatımı zehir eden panik atağım için müracaat edebileceğimi düşündüm ve aradım. Daha önce çok uzmana, çok doktora gittiğim halde bir türlü iyleşmediğim gibi daha da kötüye gitmiştim. 4. sınıfta üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım. Panik atağı olanlar bilirler her an bir şey olacağı korkusuyla nefessiz kalmanız ellerin ayakların terlemesi ölecek gibi korkuyu yaşamak tam bir kabus...
Telefona asistanı çıktı önce, ısrarla Mehmet Başkak la görüşmek istediğimi belirttim ve sonradan bana dönüş yaptı. Çok uzmana gittiğimi ve umutsuz olduğumu, öğrenci olduğumu ve garanti verip vermediğini sorduğumda önce sakin sakin anlattı ve ayrıntılı bir görüşme ve çalışma ile bir şeylerin belli olacağını, en az 6-8 seans çalışmak gerektiğini ve genellikle hipnoterapi ile yüzde 70-80 bir iyileşme olduğunu söyledi. Ben garanti veriyor musunuz deyince de, adam izah modundan fırça moduna geçti. Aşağı yukarı şöyleydi cümleleri: "Hayatımda sizi bir kez bile görmedim kardeşim neyin garantisini istiyorsunuz. Bir insanın değişiminden iyileşmesinden bahsediyoruz, Terapi işinde garanti veren ya acemidir, çok müşteriye ihtiyacı vardır ya sahtekardır. Ben sadece sana elimden geldiğince yardımcı olurum, gerisini hep beraber göreceğiz"
Telefonu kapattım ve ne cins adam diye düşündüm ama sonradan söyledikleri mantıklı geldi, bir iki hafta sonra randevu almaya karar verdim ve ön görüşmeye gidince isabet ettiğimi anladım. Tam 9 seans çalıştık. ilk üç dört seansla birlikte bende rahatlama bariz artmaya başladı. Çok enteresan bir adam doğrusu, ama çok titiz bir uzman gerçekten. üç dört seanstan sonra daha rahat olduğumu hissediyordum. Dışarılara rahat çıkabiliyor, binemediğim otobüslere metroya binebilme cesareti gösteriyordum.7. seansa geldiğimde okuluma tekrar dönebileceğimi hissediyordum. Beni bırakmadı ama, iki seans da kendi kendime baştme yöntemini öğretti, ömür boyu terapistlere gitmek zorunda değilsin, otohipnozu uygularsan bu yerleşir ve bir sorun olduğunda bunu o anda aşabilir, kendini rahatlatabilirsin diyordu. Artık çok güvendiğim için tamam dedim ve 9. seansta çalışma bitti. Teşekkür edip minnet duygumu ifade ederken Başkak Hoca sözümü yarıda kesti "ne alakası var kardeşim, bu senin başarın senin aklın senin psikolojin senin gayretin, ben sadece ufak bir destek attım. dedi. Espirili, samimi ve canayakın bir adam tanıdığıma çok memnunum ve bir iki tanıdığımı da yönlendirdim, onlar da memnun kaldılar.
Ara ara o eski korku gelir gibi oluyor doğrusu, dalga gibi geliyor. ilk zamanlar bu bende endişe oluşturuyordu, sonraları o dalgaları savuşturmayı da başardım. Şimdi en azından ilaçlardan kurtuldum. Mehmet Başkak için birçok şey söylenebilir, ama asla yapamayacağı bir şeyi söyleyecek bir adam değil, fazlasıyla dürüst bir adam bence...en azından yüz yüze bir görüşmek sizin faydanıza olacaktır derim.