edebiyat dostu
0 (düz adam)
on birinci nesil yazar 3 takipçi 10.33 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bireysellik yitimi

    1.
  1. Bazen insanlar bir kalabalık içinde kendilerini kaybederler ve yalnızken olabileceğinden daha farklı davranırlar.

    Böylesi kalabalık davranışlarını nasıl açıklayabiliriz? 19.yüzyıl Fransız sosyoloğu Gustave Le Bon, kalabalıklar içinde bir kişinin heyecan ve coşkularının gruba yayıldığına işaret etti. Bir kişi bir şey yaptığında herkes aynısını yapmak eğilimindedir. Yapılan şey diğerlerinin büyük çoğunluğu için kabul edilemez bile olsa bu böyledir.

    Le Bon (1896) buna toplumsal bulaşma adını verdi. Kalabalık davranışı 1. sınıftaki çocuklara bulaşan grip salgını gibi bulaşıcıdır. Le Bon toplumsal bulaşmayı normal kontrol mekanizmalarının bozulmasıyla açıklıyordu.

    Davranışlarımız genellikle büyürken öğrendiğimiz değerler, ahlaksal ve toplumsal kurallar tarafından kontrol edilir. Ancak kalabalık durumlarında bazen davranışlarımız için sorumluluk duygusunu kaybederiz, kendi kontrol sistemimiz zayıflar. Sosyal psikologlar bireysellik yitimi adı verdikleri bu olguyu araştırmışlardır.

    Bireysellik yitimi etkisinin doğalcı bir gösterimi evlerden şeker toplayan çocuklar üzerinde olmuştur. Çocukların yaşadıkları semtlerdeki evlerde konumlandırılan araştırmacılar çocuklar kapıya geldiklerinde evdeki yetişkinler tarafından bazılarının adları soruldu bazılarınınki sorulmadı. Sonra bütün çocuklara evde yetişkin yokken fazladan şeker çalma fırsatı verildi. Bütün durumlarda yakalanma olasılığının sıfır olmasına karşın adı sorulan çocuklarda çalma eğilimi daha düşüktü.

    Bir başka deney bireysellik yitimini laboratuvarda göstermiştir. (Zimbardo 1974) Genç kadınlardan oluşan gruplar yabancılara empatik tepkiler veren bir sözde çalışmaya katılacaklardır. Bir koşulda katılımcılar isimleri söylenerek karşılandılar. isim kartları taşıdılar ve hepsi kolayca kimliklenebiliyorlardı. Diğer bir koşulda denekler kendilerine büyük gelen beyaz laboratuvar önlükleri ve şapkaları giyiyorlardı. Hiçbir zaman adlarıyla çağırmadılar ve kimliklenebilmeleri zordu. Bütün gruplarda ki bireylere gruptaki birisine elektrik şoku verme fırsatı tanındı. (Gerçekte şoklar sadece görünüşte şoktu ve kurban bir yalancı değnekti) Kimliklenebilmeleri zor olan denekler diğerlerinin yaklaşık iki katı daha fazla şok veriyorlardı.
    2 ...
  2. assos felsefe okulu

    1.
  3. Assos'un felsefe dünyasında özel bir yeri var. Dünyanın en önemli filozoflarından biri olan Aristotales hayatının 3 yılını Assos'da geçirmiş ve M.Ö. 347-344 yılları arasında burada bir felsefe okulu kurmuş.

    Okulun kuruluş hikayesi şöyle:
    Assos Kentinin yönetimini eline geçiren banker Eubulos bağımsızlığını ilan eder. Onun ölümünden sonra yönetimi kölesi olan Hermenias el alır. Eubulos zamanında felsefe eğitimi için Platon'un Atina'daki okulu Akademi'ye gitmiş olan Hermenias, orada tanıştığı Aristo'yu Assos'a davet eder. Hermenias, Platon'un ünlü eseri Devlet'de anlattığı ideal devlet yönetimini uygulama hevesindedir.

    Aristo, hocası Platon'un ölümünden sonra M.Ö. 347'de Assos kentine gider. Burada Hermias'ın siyasî danışmanı ve dostu olur. Aynı esnada, özgünlüğünü daha o zamandan belli eden bir okul kurar. Bu okuldaki girişimleri arasında yaşambilim üzerine çalışmaları yer alır. Hermenias'ın yeğeni Pythias ile evlenir. Okulda geçirdiği 3 seneden sonra M.Ö. 344 yılında, komşu Lesbos (Midilli) adasının Doğu kıyısındaki Mytilene (Midilli) kentine varır.

    Oğlu iskender (Büyük iskender) için iyi bir öğretmen arayan II. Philip, görevi, Assos'taki okulun yöneticisi olan Aristo'ya önerir ve o da bu öneriyi seve seve kabul ederek, II. Philip'in oturmakta olduğu Pella'ya gider.
    Dostu Hermenias'ın Persler tarafından çarmıha gerilerek öldürüldüğünü Pella'da öğrenir ve M.Ö. 343'de onun adına bir kaside yazar.

    Bir rivayete gore ; Assos Kralı Hermias'ın kız kardesi Pythias 'ın guzelligi dillere destandır. Pythias'ı gorenler onu bir daha akıllarından çıkaramamaktadırlar.Ünlü düşünür,Hermias'ın okul arkadasıdır. Hermias ,Aristo'yu Assos 'a davet eder,bu daveti karsılıksız bırakmayan Aristo da, bir yemekte Pythias'ı görür görmez aşık olur ve yemekten içmekten kesilir,bunun uzerine Hermias,Assos'ta bir okul açtıgı takdirde kız kardesini Aristo'ya verecegini vaat eder. Ve hikaye mutlu sonla biter, Aristo ile Pythias evlenir ve Felsefe Okulu Kurulur. M.Ö348-345 yılları arasında Aristo burada Erdem'e Övgü isimli eserini hazırlamıştır.
    1 ...
  4. o vitam misero longam felici brevem

    1.
  5. "Yaşam mutsuza uzun, mutluya kısa gelir." Publilius Syrus
    0 ...
  6. evlilik üzerine

    1.
  7. bir adam ve bir kadın, birbirleriyle ne yapacaklarını bilemedikleri için evlenirler," diyen çehov haklı olabilir mi?

    örneğin joyce çifti. nora, kocasının yazdığı tek bir sayfayı bile okumamış, ulysses romanının tanıştıkları günün anısına 16 haziran 1904’te geçtiğinden bile habersiz bu dünyadan göçüp gitmiştir. (buradan nora'nın sadece james joyce’un vakıf olduğu çok özel yeteneklere sahip olduğunu tahmin edebiliyoruz)

    tolstoy çiftinde ise durum tam tersidir. savaş ve barış’ı kocası için tam yedi kez temize çeken ve romanın tüm yazım sancılarına bizzat şahit olan sofya tolstoy bir süre sonra romanın kendisine ait olduğunu bile iddia etmeye başlayacak; çiftin bu tartışması her ikisinin günlüklerine dahi yansıyacaktır. şöyle yazar sofya tolstoy :"42 yıl lev ile birlikte yaşadım, hayatı paylaştım. ama nasıl bir adam olduğunu hala anlamış değilim!"

    (Adnan Açıkbaş, Zürafa'nın Uykusu)
    0 ...
  8. hayatın yoruculuğu üzerine

    1.
  9. -HAYATIN YORUCULUĞU ÜZERiNE-

    Hayat sandığımızdan çok daha fazla yorucudur. O kadar yorucu olmasa hergün 8 saat uyur muyduk ? Hiçbir bilimsel veriye sahip değilim ama bu konuda bir araştırma yapılsa insanların son iki yüzyılda giderek eskisinden daha fazla uyuduklarının bulunacağına eminim.

    Bir gün gelecek insanlar 1 saat yaşayıp 23 saat uyuyacaklar.

    (Adnan Açıkbaş, Zürafa'nın Uykusu)
    0 ...
  10. © 2025 uludağ sözlük