edantes
304 (vizyon sahibi)
dokuzuncu nesil yazar 10 takipçi 254.67 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    38 temoins

    1.
  1. haşmet babaoğlu'nun bugünkü yazısı nedeniyle ilgimi cezbetmiş filmdir. vizelerden sonra izlemeyi unutmamam adına bu entry burada dursundur...

    http://www.sabah.com.tr/Y...5/olmayan-huzur-bozulunca
    2 ...
  2. batmayan raptiye

    1.
  3. sözlüğün yeni yazarlarındandır. kendisine hoşgeldin demekle birlikte, tanıştığım yazarlar arasında sözlüğün en hoşsohbet, sevimli mi sevimli, kişilikli ve bilgili yazarlarından biri olduğunu da belirtmek isterim. *
    2 ...
  4. yurdumun mersinden öte bir bölümü var

    1.
  5. asosyalsuperman

    1.
  6. organize işler filmindeki superman'i hatırlatan yeni sayılabilecek yazar, hoşgelmiş, sefa getirmiş. takılsın bakalım.
    1 ...
  7. 1970 lerde allah bizimleydi

    1.
  8. Otuz sene önce otuz yaşındaydım.Yaşlandığınızda, otuz yıl önceki olaylar, bugünkülerden daha gerçekçi görünür.1970'ler...20.yüzyılın en güzel yılları.Henüz tam uygarlaşmamışız.Değirmenlerle savaşta yenilmemişiz daha.Yedi kat yalnızlığa gömülmeşiz.

    inanın bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi.Bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık.Bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba...yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık.En büyük hazine kalbimizdeydi.Nasıl utangaçtık; gönül verdiğimiz kişiyi incitmekten de, onun karşısında küçük düşmekten de ödümüz kopardı.Karşılıksız aşklar, ebediyen saklanan sırlara dönüşürdü.Uzaktan sevmek diye de bir şey vardı.Yoksulduk.Canımıza yapışan, kemiğimizi çürüten fukaralığın üstüne kat kat, gıcır gıcır gurur kostümleri giyerdik.Fakir, ama onurluyduk.Çünkü tarihimiz bize kudretten, zenginlikten bahsediyordu.Edebiyat, bütün hücrelerimize azim aşılıyordu.Şarkılarda daima, taptaze bir umut çınlıyordu.Felekle kapışıyor, çaresizliğe meydan okuyor, yer sofralarında yürekten şükrediyorduk.

    1970 lerde allah bizimleydi

    Seyrettiğimiz filmlerdeki yetim çocukların, yoksul kızların, bahtsız annelerin, mazlum delikanlıların, yorgun babaların hallerine hüngür hüngür ağlardık.

    Haysiyet, namus, vicdan gibi kelimeler tedavülden kalkmamıştı.Komşuluk ölmemişti.Komşular sağdı.

    Zayıftık, fakat güçsüz değildik.

    Uzun yakalı dar gömlekler, ispanyol paça pantolonlar giyiyorduk.Saçlar kabarık, favoriler uzundu.Kocaman güneş gözlükleri takardık.Fotoğraflar silme siyah-beyazdı.

    Solcuyduk.Sovyetler Birliği dağılmamış, dimdik ayaktaydık.Sendikalar, grevler. 1 Mayıslar, boykotlar, kıran kırana kavgalar...Alınteri mukaddesti. Haklıydık kazanacaktık.

    Faşizm kahrolsundu.

    Stres yoktu.Nostalji yoktu.Depresyon yoktu.

    Elvis,Yılmaz Güney,Marlon Brando, Orhan Gencebay,Baretta ( Robert Blake), Kemal Tahir,Pink Floyd,Aşık Mahzuni, Bruce Lee,Tanju Okan,Charles Bronsın,Bob Dylan,ismet Özel,Muhammed Ali,Neşet Ertaş,Federico Fellini,Atilla ilhan,Clint Eastwood,Oğuz Atay,John Lennon, Cüneyt Arkın...Hayat çok hızlıydı

    Ve hepimiz Müjde Ar'ı düşlerdik...

    Leon Davidoviç Bronşteyn Troçki (1879-1940)"Yaşlanmak, bir insanın başına gelebilecek en beklenmedik olaydır" demişti, duymuştuk da inanmamıştık... *
    0 ...
  9. esrar içti diye bir insanı ifşa etmek

    1.
  10. ibreti alem için yapılmasını desteklediğim eylemdir. normal vatandaş, polisin eli sanatçıya bile uzanıyor, bunun cezası ağır vb. gibi düşünerek bu boku içmeyi bir daha düşünecek, böylece caydırıcılık oluşacaktır.
    4 ...
  11. gezi park olaylarının tek iyi tarafı

    1.
  12. http://www.youtube.com/wa...mbedded&v=LF7TrC7zGXM
    bu görüntüdür. şuna bak be abi ! oyhhşşş...
    edit:diren gezi parkı (!) *
    0 ...
  13. bu transfer döneminde gs nin ts den alacağı oyuncu

    1.
  14. merak edilendir. inşallah bu sezonda boş geçmeyip onur recep kıvrak'ı kadromuza katarak galatasarayımızda yedek olabilecek kalitede bir kaleciye sahip oluruz.
    2 ...
  15. orospu çocukluğu yapma lan

    1.
  16. az önce markete giderken önünden geçtiğim internet cafede bir ergenin diğerine söylediği bu sözü duyunca sokak ortasında aptal aptal sırıtmama neden olan kin ve sitem dolu sözdür.

    muhtemelen ergen grubumuz counter strike oynarken içlerinden birinin yavşakça flashbang atması sonucu kör olan velet tarafından sarf edilmiştir. bu sözle ruh ikizi olan söz için (bkz: sis atma oç)

    ayrıca bu sözü özellikle ortaokula giderken olmak üzere çocukluğumzda hangimiz söylemedi ki? uzun eşek oynarken dik duran arkadaşımıza *, top oynarken pas atmayıp şahsi oynayan bencil ibneye, sınıf ortamında çiğneyip tükürüğe buladığı kağıt parçasını, içini çıkardığı uçlu kalemin gövdesi ile size üfleyip yanağınızdan vuran yavşağa ve "bak yüzüğüm ne güzel değil mi" deyip sizde saf saf incelemeye başladığınızda avucuna gizlediği su tabancası ile https://galeri.uludagsozluk.com/r/448892/+ yüzünüze su fışkırtan şakacı oç'na istisnasız etmişizdir bu lafı.

    çok sıradan bir kelime gibi gözükse de derin anlamlar ihtiva eden bu sözü söyleyip beni yaran ve anılarıma götüren küfürbaz ergene huzurunuzda teşekkür ediyorum.
    1 ...
  17. köpeği ensesinden tutup havaya kaldırmak

    1.
  18. yavruyken yapıldığında ensesinin kuvvetli olacağı gerekçesiyle sık sık yapılması tavsiye edilir.

    lakin bu geceki derbi de sabri reyizin havaya kaldıramasa da icra ettiği eylemdir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/446119/+
    4 ...
  19. anneler gününde göz yaşartan hikaye

    1.
  20. Annemin sadece bir gözü vardı. Öteki gözü çukurdu, yani yeri boştu.

    Ondan nefret ediyordum. Çünkü bu durum beni arkadaşlarımın arasında utandırıyordu.

    Babam, ben daha küçükken bir kazada öldüğünden, ailemizi geçindirmek de anneme kalmıştı. Bunun için okulda aşçılık yapıyordu.

    ilk okulda iken bir gün annem bana "merhaba" demeye gelmişti. Sanki, yerin dibine geçmiştim. Bunu bana nasıl yapabilirdi.?

    Onu görmezden geldim, ona nefretle bakarak oradan kaçtım...

    Ertesi gün sınıfta bir arkadaşım bana, "..Senin annenin sadece bir gözü var. Diğeri ne biçim.!" Dedi. Diğerleri de gülüşüyorlardı.

    O anda yerin dibine girmek ve de annemin ortadan kaybolmasını istedim.

    Bu yüzden, o gün onunla karşılaşınca dedim ki:

    -"Beni gülünç duruma düşüreceğine, ölsen daha iyi!.."

    Annem karşılık vermedi. Sadece, tek gözüyle bana biraz baktı ve uzaklaştı gitti...

    Dediklerim hakkında bir saniye bile düşünmemiştim, çünkü çok kızmıştım. Onun duyguları beni hiç ilgilendirmiyordu. Onu evde istemiyordum ama ev onun üzerineydi...

    Çok çalıştım, kendime yeter oldum, sonunda Singapur'a okumaya gittim.

    Bir süre sonra da evlendim. Birikimime borç ekleyerek kendime bir ev aldım.

    Daha sonra çocuklarım oldu ve hayatımdan memnundum. Annemi unutmuştum...

    Bir gün annem bizi ziyarete gelmişti. Öyle ya, kaç yıldır beni görmemişti.

    Kapıya gelince, çocuklarım tek gözlü birini görünce birden korktular, sonrada güldüler.

    "Babaanneniz" diyemedim. içeri girince ilk fırsatta ona:

    -"Evime gelip çocuklarımı nasıl korkutabilirsin.? Buradan hemen git.!" Dedim.

    Bu çıkışıma annem kısık bir sesle:

    -"Kusura bakmayın, ben yanlış adrese geldim galiba.!" Dedi ve çıktı-gitti...

    Aradan yine uzun bir zaman geçmişti.

    Bir gün "mezunlar toplantısı" için okulumdan bir mektup aldım.

    Karıma; "..iş seyahatine gidiyorum" diye bahane uydurdum.

    Mezunlar toplantısından sonra, birden aklıma düştü.'Sadece meraktan' eski evime gittim.

    Eski komşularımıza sorduğumda, "annemin öldüğünü" söylediler.

    Önce biraz sevinç duyar gibi oldum ama içimde bir burukluk ve sızı hissettim.

    Ben şaşkınca beklerken, "bana verilsin diye annemin bir mektup bıraktığını" söylediler.

    Açtım ve okumaya başladım:

    -En sevgili oğlum... Her zaman seni düşündüm.

    Singapur'a gelip çocuklarını korkuttuğum için üzüldüm...

    Mezunlar gününde geleceksin diye çok sevindim ve bekledim.

    Ama; "seni görmek için yataktan kalkabilir miyim" diye çok düşündüm...

    Seni büyütürken, 'tek gözümle' sürekli bir utanç kaynağı olduğum için de üzgünüm... biliyormusun biricik oğlum. .?

    Sen küçücükken, babanla birlikte bir kaza geçirmiştin. Baban öldü fakat sen, bir gözünü kaybetmiştin. Bir anne olarak, senin tek bir gözle büyümene dayanamazdım...

    Bu yüzden, babandan kalan tarlayı satarak, ameliyat masraflarına yatırdım.

    işte ,şimdi o yeri boş olan gözüm var ya , onu sana vermiştim. Nakil çok başarılı geçmişti, hiç fark edilmiyordu. "O gözle, biricik oğlum görüyor ya..." diye çok mutlu oluyordum . ana yüreği ya oğul, sana 'sen benim gözümle görüyorsun 'diyemedim ..

    Başarılarından dolayı seninle o kadar gurur duyuyordum ki, bu bana yetiyordu.

    Her şeye rağmen, sen benim oğlumsun...

    Bütün sevgilerimle... Annen.

    | Sadece 1 Anneniz Var.Annenizi Üzmeyin.

    Alıntıdır.
    1 ...
  21. şampiyonluk kutlarken araba kornasının bozulması

    1.
  22. kutlamaların oluşturduğu renkli görüntüleri cep telefonu kamerası ile kaydedip anı ölümsüzleştirmek için telefonuna davrandığında şarzının bittiğini fark etmek kadar kötü durumdur.
    0 ...
  23. artur moraes

    1.
  24. benfica'nın kalecisidir. fenerbahçe yarıfinal maçında verilen haksız penaltılarda gösterdiği performans dışında beğendiğim, tecrübeli, refleksleri iyi bulduğum cin gibi kalecidir.
    ayrıca lizbon'daki maçta süreye oynamak için yaptığı uyanıklıklarla yarmıştır. aha da swf'si :http://s14.directupload.n...mages/130503/bcsgjeqm.swf
    1 ...
  25. kütüphanede pornografik sesler çıkarmak

    1.
  26. az önce izlediğim ve haykırışlar içeresinde gülmemi sağlayan videodur. ayrıca kütüphanedeki insanlar işinde gücünde çalıştıkları sıra da söz konusu sesler çıktıkça çevredeki insanların tepkileri de videoya ayrı bir güldürü öğesi katmıştır.
    http://www.sabah.com.tr/w...cekmek-icin-bunu-da-yapti
    0 ...
  27. luis suarez in ivanovic i ısırması

    16777201.
  28. melonun adı çıkmış diye düşünüdüren eylem.
    1 ...
  29. puanındüşersedara ilhancavcavıara

    1.
  30. şuanda twitter'da tt olan bir önerme. doğruluk payı yüksek.
    0 ...
  31. morali bozuk insan

    1.
  32. © 2025 uludağ sözlük