okuduğum romanlar içinde karakter analizini ve karakterlerin psikolojik durumlarını en iyi anlatan bir sabahattin ali romanıdır. herkesin okuması gerektiğini düşünmekteyim.
tabi ki de fenerbahçe'dir. gerek olmadıkları şampiyonluğu sahaya inip timsaha yatarak kutladığı için gerekse seyircisiz oynama cezası alıp seyircinin tribünde olmadığı maçta tekrardan seyircisiz oynama cezası alan takım olduğu için sürpriz olmayan sonuçtur.
sözde bayramı kutlamaya gelen orospu çocuklarınca acınacak duruma düşmüştür. bu şerefsizlere inat daha fazla güç kullanma yetkisi kazanması gerekendir.
ilkokul ikinci sınıfta aldığımız ve şimdilerde ders kitabı, roman, ıvır zıvır ne varsa yüklediğim çalışma masamın kapağında hala bir adet bulunan çıkartmadır. http://galeri.uludagsozlu...C3%A7%C4%B1kartmas%C4%B1/
ülkedeki çoğu insanın gündeme dair her gelişme için bir fikir belirtme ihtiyacı duyması, bu fikirleri siyasi görüşüne göre belirlemesi ve bunu da fanatikçe benimseyerek kendi gibi düşünmeyeni ötekileştirmesi. ulan birinizde olayı dışarıdan izleyim, ben kimim ki kim haklı kim haksız olduğunun hakemliğini yapayım deyin anasını satayım.
konuşma amacı bi konuyu savunmak ya da fikir belirtmek değil de bakın benim hitabet yeteneğim var, dedirtmek olan siyasetçidir.
konuşması bitince kelimeleri nasıl seçtiğini, kullandığı jest ve mimikler gibi vs. şeylere dikkat etmekten acaba ne anlatmak istedi demekten alıkoyamıyor insan kendini.