bir zamanlar ''ay bu gece olmaz, başım ağrıyor'' tribi çekmemiş erkektir. ilişkileri ateşli bir tartışma(!) esnasında sevgilisinin infilakıyla sonuçlanmıştır. o günden bu güne bu yarayı taşıyan erkeğin, aynı acıyı tekrar yaşamamak için yeni mottosu nefes alsın yeter olmuştur.
uludağ sözlük yazarlarının şişme kadın merakıdır. bıyıklısından patlağına, şişmanından konuşanına, denizden çıkanından rus asıllısına, titreşimlisinden organiğine çeşit çeşit alanlarda irdelenmiş, şişme kadının özeli kalmamıştır. arkadaşlar bu şişme kadınların başına gelenler hep bu meraktan. yapmayalım onları da sevelim koruyalım.
pusula dershanesi nin yeni adıdır efendim. fomara medical park ın arkasındaki dershaneler vadisinde eğitim öğretim hayatına katkıda bulunmaya yeni ismiyle devam etmektedir.
zorluk derecesi oldukça iyi tutturulan sorulardır. * bugün edindiğim tecrübeler sonucunda genel olarak daha kolay olması gerektiğine inanılan sorulardır aynı zamanda.
evlenmek istediğini belli eden kız olsaydı başlığımız daha manalı olurdu gibi geldi bana.
her kızın içindeki dürtüdür bu, bazen sadece evlenmek için değil, çevresindekilere ' benim de tek taşım var, bende evlenme teklifi aldım' demek için bu tavra giren kızdır.
tenhada kıstırma planları yaptığımız ayşe günçaldı nın kendi ayaklarıyla tıpış tıpış gelip, bu korkuyla yaşamaya dayanamayıp, kimliğini açık ettiği an sarfedeceği cümledir.
tutarsızdır efenim. sevgisi sebebiyle evlilikten konuşur, hayal kurar, pozitif yaklaşır. korkusunu açıkça yansıtamadığındn ani çıkışlar yapar bu tipler, konunun en heyecanlı yerinde ' tamam sevtap sanki yarın evlencez ha yeter' gibi çıkışlar yaparlar. gelgit insanlarıdır bunlar. ha bir de bayan ve erkeğe göre değişkenlik gösterir bu tavırlar.
- 6 yıl sonra evlenırız dimi bahçet?
* yok önce ev alalım bebeğim.
-7 yıl sonra evlensek ideal olur hüsnü.
* ne bu acele sibel? daha yaşın küçük senin.
oysa ki evlenecek insan lafını yaptırtmaz zaten efenim. dikkatli olunuz.
can yanışında nirvana yaparak, metanetle bazı şeyleri kabul edebildiğimiz andır.
olgunlaştırır, çok derin yaralar açar ruhta ve kalpte. sonra bunlar bir daha açılsın diye kapanır.
inancın bittiği an bitkisel hayata girmek gibidir. kalbin ölümü gerçekleşir bu kez beyin yaşar. bazen kötü hatıralardı hatırlar, genellikle de güzel olanları... içinizde büyüttüğünüz şeye aşk diyemez olursunuz, bağlılık dersiniz, alışkanlık dersiniz...
ama asla bir daha aşık olmak istemezsiniz.
sonu mutlu biten aşk yoktur diyemeyecek olsam da hep aynı çizgide mutlu giden aşk yoktur. bunu bilirim. sevgideki iniş çıkışlardan daha ani ve daha dozu yüksel olur bu değişimlerin. aşk gerçekten kalbi kavurur. hissizleştirinceye kadar da terketmez.
2 çekirdekli 4 çekirdekli bilmem kaç çekirdekli bilgisayarlar varlığını sürdürmekte, günden güne bir üst modelleri piyasaya sürülmekteyken, tüp ekranlı, efendime söyliyim windows 90' sürümlerini görmüş hala teknoloji dünyasına tutunmaya çalışan bu yürürlükten kalmış bigisayarlarımıza uygun görülmüş bir sıfattır.
başlığın orjinali'son sigara zammından sonra otlakçı olan üniversite öğrencisi' olacaktı ki malesef harf sınırlaması...
pall mall gibi sigaralara 5 tl vermeyi kendine yediremeyen, sigarasız da kalamayan üniversite öğrencisidir. sonu otlakçılıktır. zamanla ya bu zamma alışır yada arkadaş çevresinden olur.